Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/127 E. 2022/542 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – 2022/542
T.C.
ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : … Esas
KARAR NO : 2022/542
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2021
KARAR TARİHİ : 27/09/2022
KARAR Y.TARİHİ : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVA:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …Yazılım ve Teknoloji A.Ş. ile davalı … Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. arasında 03.09.2012 tarihli … A.Ş. Sunucu ve Kullanıcı Bilgisayarları Bakımı Sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin 8. maddesinde aylık Bakım Hizmet Bedelinin KDV
hariç 300 USD (Üç Yüz Amerikan Doları) olacağı ve 3’üncü maddesinde de aylık bakım ücretinin her yıl sonunda (TÜFE+ÜFE/2) oranı üzerinden revize edileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirket tarafından sözleşme ile yüklenilen edimlerin yerine getirildiğini, davalı
şirket yetkililerinin talebine binaen sözleşme tarihinden sözleşmenin bitim tarihine kadar, aylık
bakım ücretlerinin, farkları daha sonra fatura edilmek üzere sözleşmede kararlaştırılan 300 USD
altında faturalandırıldığı ve iş bitiminde de sözleşme süresince fatura edilmemiş aylık bakım
ücretlerinin tamamının 10.12.2020 tarih ve YDY2020000000030 No’lu E- Arşiv fatura ile; (2013
yılı için 1.365,95 USD, 2014 yılı için 1.223,84 USD, 2015 yılı için 1.334,35 USD, 2016 yılı için
838,53 USD, 2017 yılı için 1.762,93 USD, 2018 yılı için 2.841,77 USD, 2019 yılı için 3.604,76
USD, 2020 yılı için 3.364,56 USD olmak üzere toplam 16.336,69-USD ve 2.940,61 USD KDV
olmak üzere) toplam 19.277,30 USD karşılığı 150.800,53 TL olarak faturalandırılarak ödeme için
davalı şirkete gönderildiğini, müvekkili şirket tarafından aylık bakım ücretlerinin fatura edilmemiş kısımları için
düzenlenerek davalı şirkete gönderilen fatura bedelinin davalı şirket tarafından ödenmediği gibi fatura aslının da ….yevmiye no’lu itiraz ihtarı
ekinde müvekkili şirkete iade edildiğini,
davalı şirket tarafından fatura edilmemiş bakım ücret ödemelerine itiraz edilmesi üzerine, taraflarınca TTK.’nun 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak 22.01.2021 tarihli Arabuluculuk görüşmesinde anlaşma sağlanamadığını, her ne kadar, davalı şirketçe müvekkili şirket tarafından daha önce faturalandırılmamış olan bakım ücretlerine itiraz edilmiş ise de, taraflar arasında yapılan sözleşme maddeleri ile davalı
şirket tarafından fatura konusu hizmetin verilmediği konusunda bir defi ileri sürülmemiş olması
dikkate alındığında, davalı şirketin itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun sırf müvekkil şirketin
alacağına kavuşmasını engelleme adına yapılmış itirazlar olduğunu belirterek, davalarının kabulüne, müvekkili şirketin, 03.09.2012 tarihli
“… A.Ş. Sunucu ve Kullanıcı Bilgisayarları Bakım Sözleşmesi” nedeni ile 2013 yılına ilişkin
KDV dahil 1.611,821 USD karşılığı 12.608,78 TL alacağının, alacağa 10.12.2020 fatura tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte
davalı şirketten tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu iddiaların haksız ve hukuka aykırı olduğunu, taleplerinin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle zamanaşımı itirazında
bulunduklarını, davacı yanın, işbu dava ile sadece 2013 yılına ait alacağı talep ettiğini, bu talebin
zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, davalı şirket tarafından 10.12.2020 tarih ve YDY2020000000030 numaralı e-arşiv satış
faturasının düzenlenerek müvekkili şirkete gönderildiğini, bu faturaya Ankara 63. Noterliğinin
14.12.2020 tarih ve 38962 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle itiraz edildiğini,
faturada mal / hizmet kalemleri olarak 03.09.2012 tarihli sözleşmenin 8.
maddesine göre 2013 – 2020 yılları arasında tahakkuk ettiği iddia edilen TL/Dolar farkının yazılı
olduğunu, ancak bahsi geçen faturanın kabulünün mümkün olmadığını,
söz konusu düzenleme gereğince dolar kurunun
sabitlendiği ve bu durumun davacı şirket tarafından da kabul edildiğini, taraflarca imzalanan sözleşmede dolar kurunun
sabitlenmiş olmasına karşın işbu davada kur farkı talep edilmesinin iyi niyet kurallarına ve ahde vefa ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili … GSYO
A.Ş.’nin, Türkiye … Bankası, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve ….tarafından
kurulmuş olan yarı kamu özelliğine sahip bir tüzel kişilik olduğunu, … GSYO A.Ş şirketinin
kuruluş amacının, Türkiye’nin geleceğine faydası olacağı düşünülen şirketlere sermaye desteği
sağlayarak ortaklık kurmak ve şartları oluştuğunda da ortaklıktan çıkmak olduğunu, davacı tarafın, süreç
içerisinde tarafların mutabık kaldığı miktarlarda faturalar kestiği, bu faturalar doğrultusunda da
davacı şirkete gerekli ödemelerin düzenli ve aksatılmaksızın yapılmış olduğunu, ancak davacı şirketin gelinen
noktada kötü niyetli hareket ederek işbu davayı ikame ettiğini, mezkur sözleşme hükmünde kur farkı sabitlenmiş olduğundan bu talebin kabulünün mümkün
olmadığını, huzurdaki davada taleplerini kötü niyetli olarak Sözleşmenin 3. maddesi ile de
destekleme gayretinde bulunduğu, taraflarınca Sözleşmenin 3. maddesi gereğince yapılması
gereken artışların fazlasıyla ödendiği gibi, kesinlikle fatura içeriğini kabul anlamına gelmemekle
birlikte, davacı tarafça düzenlenen faturada dahi işbu sözleşme hükmüne dayanan bir alacak
kaleminin bulunmadığını, bu nedenle davacı tarafın Sözleşmenin 3. maddesi uyarınca herhangi bir
alacağının bulunmadığının açıkça ortada olduğunu, davacı tarafın, düzenli olarak yapılması gereken
ödemelerin yapılmadığına dair bir iddiada bulunmadığını, sadece kendi kestiği faturaların üstünde
bir alacağı olduğunu iddia ettiğini, bu nedenle taraflarınca yıllar itibariyle yapılan ödemelere ilişkin
dekontların da sunulmadığını, ancak Mahkeme’ce talep edilmesi halinde yıllar itibariyle davacıya
yapılan ödemelere ilişkin dekontların ibraz edileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesinin talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, 03.09.2012 tarihli ‘… A.Ş. Sunucu ve Kullanıcı Bilgisayarları Bakım Sözleşmesi’ ve 24.12.2012 tarihli ‘… A.Ş. Başvuru ve Yönetim Bilgi Sistemi Yazılımı Sözleşmesi’nden kaynaklanan alacakları nedeni ile fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kayıt ve şartıyla; şimdilik, müvekkili şirketin, 24.12.2012 tarihli ‘… A.Ş. Başvuru ve Yönetim Bilgi Sistemi Yazılımı Sözleşmesi’ nedeni ile 2013 yılına ilişkin KDV dahil 8.469,00-TL alacağının, alacağa 18.12.2020 fatura tarihin den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini, müvekkili şirketin, davanın tarafları ve konusu aynı olan ve halen derdest olan Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından talep edilen alacağın haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı nitelikte olup
davanın reddinin gerektiğini,
öncelikle zamanaşımı yönünden davanın reddinin gerektiğini,
davaya konu 18.12.2020 tarih YDY2020000000036 no.lu faturanın müvekkiline
gönderildiğini, Ankara 63. Noterliğinin 23.12.2020 tarih 40639 yevmiye no.lu ihtarnamesi ile
faturaya itirazlarının sunulduğunu,
yarı kamu-yarı özel niteliğe sahip müvekkili şirketin davacı şirketten faturaları
düşük/eksik tutmasını istemesi ve aradaki farka da sonradan toplu fatura kesmesi talebinde
bulunması, hatta bu talebi de sözlü olarak iletmiş olmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın süreç içerisinde tarafların mutabık kaldığı miktarlarda faturaların kesildiğini, bu faturalar
doğrultusunda da davacı şirkete gerekli ödemelerin düzenli ve aksatılmaksızın yapıldığını,
buna göre; gerek asıl dosya, gerek birleşen dava kapsamında müvekkili
şirket tarafından akdedilen, gerek 03.09.2012 tarihli … A.Ş. Sunucu ve Kullanıcı Bilgisayarları
Bakımı Sözleşmesi, gerekse 24.12.2012 tarihli … A.Ş. Başvuru ve Yönetim Bilgi Sistemi
Yazılımı Sözleşmesi uyarınca müvekkili şirketin edimlerini düzenli ve eksiksiz biçimde yerine
getirdiğini, buna karşın davacı tarafından iddia olunan taleplerin haksız, hukuka aykırı ve kötü
niyetli olduğunu, müvekkili şirket tarafından sözleşme hükümleri kapsamında ödemelerin
üzenli ve eksiksiz biçimde yerine getirildiğini,
somut uyuşmazlıkta fatura kesen tarafın davacı; faturalara göre ödeme yapan tarafın da
müvekkili olduğunu, davacı tarafın birden bire yıllar sonra tam da sözleşmenin bittiği dönemin
akabinde 2012 yılından beri (9 yıl kadar uzun bir süre) bizzat kendisinin kestiği
faturaların aslında gerçek tutarlar üzerinden kesilmediğini iddia
etmekte olduğunu, ancak davacı tarafın da bunun aslında garip bir rastlantı olduğunu bildiği
için bu iddiayı bir temele oturtmak istediği ve “davalı şirketin talebiyle kısmi faturalar
düzenlendiği” şeklinde soyut, dayanaksız ve ütopik bir iddia ile haksız kazanç sağlamayı
amaçladığını, basiretli bir tacir gibi davranması gereken davacı şirketin kendisinin kestiği
faturaların aslında farklı olması gerektiği hususunu 8 yıl sonra fark ettiğini beyan ederek talepte
bulunduğunu, davacının taleplerinin iyi niyet ile hiçbir bağının olmadığı açıkça ortada olup hukuk
sistemimiz tarafından kötü niyetin korunmayacağının da aşikar olduğu nedeniyle davanın
reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-) Hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı,
2-) Bilirkişi kök ve ek raporları,
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Asıl davada;
Davacı şirketin, 03.09.2012 tarihli “… A.Ş. Sunucu ve Kullanıcı Bilgisayarları Bakım
Sözleşmesi” nedeni ile 2013 yılına ilişkin KDV dahil 1.611,821 USD karşılığı 12.608,78 TL (On
İki Bin Altı Yüz Sekiz Lira Yetmiş sekiz Kuruş) alacağının, alacağa 10.12.2020 fatura tarihinden
itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline yönelik alacak davası,

Birleşen davada; Davacı şirketin, 24.12.2012 tarihli “… A.Ş. Başvuru ve Yönetim Bilgi Sistemi
Yazılımı Sözleşmesi” nedeni ile 2013 yılına ilişkin KDV dahil 8.469,00 TL alacağının, alacağa
18.12.2020 fatura tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline yönelik alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin ne şekilde ifa edildiği, buna göre borç ve alacak durumunun, faturaların taraf defterlerine ne şekilde kayıt edildiğinin tespiti açısından dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olmakla, tüm dosya kapsamı ile birilikte değerlendirme yapıldığında;
Birleşen davaya konu olan 24.12.2012 tarihli sözleşmenin, “Başvuru Sistemi ve
Yönetim Paneli Yazılımının geliştirilmesi ve davalı … A.Ş.’nin temin ettiği sunucularda
işlerliğinin sağlanarak hatasız işler şekilde … A.Ş’ye teslim edilmesi ile süre uzatımları da
dahil olmak üzere toplam proje süresi boyunca ücretsiz olarak bakım ve servis destek
hizmetlerinin verilmesi” şeklinde tanımlanmış olan ve 3. Madde uyarınca da 09.03.2013 tarihine
kadar davalı … A.Ş.’ye teslim edilmiş olması gereken bir yazılımın geliştirilmesini ve destek
hizmetlerinin ücretsiz şekilde, projenin teslim tarihini takip eden 1 yıl boyunca sürdürülmesini
öngördüğü,

“Bakım” işinin ise asıl davaya konu olan 03.09.2012 tarihli sözleşmenin konusunu
oluşturduğu,
Birleşen davaya konu 24.12.2012 tarihli sözleşmede “bakım ücreti” şeklinde bir ücretin
kararlaştırılmadığı, birleşen davaya konu edilen 24.12.2012 tarihli sözleşmede toplam 36.000,00 TL’lik
yazılım geliştirme bedelinin davacıya ödenmesinin kararlaştırıldığı, bu bedelin ise 2013 ve 2014
yıllarında iki taksit halinde davacıya ödendiği, bu nedenle birleşen davaya konu edilen 24.12.2012
tarihli sözleşmeyle ilgili olarak davacının davalı taraftan bir alacağının kalmadığı/bulunmadığı,
Asıl davaya konu edilen 03.09.2012 tarihli sözleşmenin; 3. maddesinde “İşbu
sözleşmenin imzalanması ile hizmet süresi başlamaktadır ve 1 yıl süresince ilgili hizmet YD
YAZILIM tarafından verilecektir. Bir yıllık sürenin dolmasının ardından 7 gün önce taraflardan
biri sözleşme üzerinde değişiklik ya da fesih isteğini bildirebilir. Bildirmediği taktirde iş bu
sözleşme (TÜFE+ÜFE/2) oranında yıllık bedel revize edilerek tarafların karşılıklı mutabakatıyla
5 yıl süre ile bakım sözleşmesi kendiliğinden yenilenmiş sayılacaktır. Sona erme anına kadar
doğmuş borç ve alacaklar hüküm doğuracaktır.
Hizmetin tamamlanması ile birlikte işin … A.Ş. tarafından tarif edildiği şekilde işlerliği
ile ilgili hemfikir olduklarını belirten bir Kapanış Tutanağı hazırlanacaktır.”hükmü ve
8. Maddesinde ise “Bakım Hizmeti bedeli; Aylık KDV hariç 300 (ÜçYüz) USD.dir (1 USD =
1,8 TL’dir).”,
Şeklinde düzenlemelere yer verildiği, davacı tarafın, 2013 yılında aylık 540,00 TL’lik bakım faturaları düzenlediği, söz konusu
faturaların herhangi bir uyuşmazlığa konu edilmeden davalı tarafça davalıya ödendiği, bu duruma göre,
2013 yılındaki aylık bakım ücretinin 540,00 TL olduğu hususunun davacı tarafça da
benimsenmiş/kabullenilmiş olduğu, davacı tarafın asıl davaya konu ettiği taleplerin de yerinde olmadığı, diğer yandan, VUK’un 231/5 maddesine göre hizmetin yapıldığı tarihten itibaren 7 gün içinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı, bu nedenle geçmiş yıllara ilişkin olarak fatura düzenlenerek talepte bulunulmasının mümkün olmadığı, davacı tarafın KDV talebinin de yerinde olmadığı, sonuç itibariyle; davacı …Yazılım Ve Teknoloji Anonim Şirketi’nin davalı … Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş.’den taraflar arasında akdedilen 03.09.2012 ve 24.12.2012 – tarihli sözleşmelere dayalı bir alacağının mevcut olmadığı anlaşılmakla, dava ve birleşen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1-Dava ve birleşen davanın ayrı ayrı REDDİNE,
ASIL DAVA:
1-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harcın, peşin alınan 215,33 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 134,63 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
2-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,

3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,

4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca yatırana iadesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

BİRLEŞEN DAVA
1-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harcın, peşin alınan 144,63 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 63,93 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
2-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 8.469,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,

3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,

4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca yatırana iadesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/09/2022