Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/114 E. 2021/368 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/114 Esas – 2021/368
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/114 Esas
KARAR NO : 2021/368

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/10/2017
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
KARAR Y.TARİHİ : 28/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, 13/08/2017 tarihinde Balıkesir Erdek Otogarı kalkış-Hatay otogarı varış olmak üzere … plakalı otobüs anlaşmış olduğu sefer için yola çıktığını, 14/08/2017 tarihinde sabaha karşı Aksaray istikametine seyir halindeyken sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile kaza noktasına geldiğinde sağ tarafından önüne çıkan hayvana çarpması ve bu çarpma etkisiyle yoldan çıkması , aracın sol yan tarafına yatırması sonucu ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilleri … ve annesi müvekkil …’nin araçta yolcu konumunda iken yaralandığını kazanın ardından … Turizm Taşımacılık İnşaat Ltd.Şti’nin sigorta şirketi … Sigorta’ya yaptıkları başvurunun red edildiğini, müvekkilleri için şimdilik 1.000-TL ile 60.000-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazlarının bulunduğunu, davanın müvekkili şirket yerine yalnızca … plakalı otobüsün maliki olan … tur. taş. inş. tem. çiç. tar. tic. ltd. şti. ve sürücü …’e yöneltilmesinin gerektiğini, . görev ve yetki itirazlarının bulunduğunu, davanın sigorta şirketine başvuru şartının yerine getirilmemesi nedeniyle dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davanın sgk’ya ihbar edilmesinin gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirketin kusurunun ve sorumluluğunun bulunmadığını, davanın öncelikle esasa girilmeksizin husumet, yetki, dava şartı yokluğu, görev, zamanaşımı itirazlarımız doğrultusunda reddine,davanın … plakalı aracın 14.08.2017 kaza tarihini de kapsayacak şekilde düzenlemiş oldukları sigorta poliçeleri dolayısı ile … sigorta a.ş. ve … sigorta a.ş.’ye, ayrıca sosyal güvenlik kurumu’na ihbarına, her halükarda haksız hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame edilen işbu davanın esas yönünden de reddi ile tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan… plakalı aracın zorunlu karayolu taşımacılık poliçesi tespit edilerek; zararın öncelikle anılan poliçeden karşılanmasının gerektiğini, aracın zorunlu karayolu taşımacılık poliçesi bulunmuyor ise; aynı tutarda güvence hesabı sorumlu olacağından, davacıların talebinin yine zmm poliçesi kapsamı dışında kalacağını, husumet itirazlarını saklı tuttuklarını, davacıların manevi tazminat taleplerinin reddinin gerektiğini, kusur, maluliyet durumlarının netleşmesinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, olayda kusurunun bulunmadığını, kaza anında hız ihlali, alkol veya benzeri bir madde kullanmadığını, uyuklama veya benzeri bir durumun söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Tur.. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazlarının bulunduğunu, kazanın oluşumunda müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü ve diğer davalı …’in kusurunun bulunmadığını, kazanın oluşumunda sürücünün yola aniden çıkan hayvan sahiplerinin kusurlu olduğunun tespit edildiğini belirterek, davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, 13/08/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralanan davacıların davalılardan maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği konularına ilişkindir.
…Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/09/2019 Tarih, …. Sayılı görevsizlik kararı, davacılara ait hastane evrakları, kaza tespit tutanağı ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da yapılan düzenlemelere göre, Tüketici; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi ifade eder. Tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan taşıma, eser, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder (TKHK.m.3/k,l).
6502 sayılı TKHK.m.2 hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, bu kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar. Tüketici işlemlerinde taraflardan birisi daima tüketici, sözleşmenin karşı tarafı ise gelir elde etme amacıyla bu işi yapan satıcı, sağlayıcı, imalatçı, ithalatçı hizmet veren, banka, yüklenici, taşıyıcı, sigortacı veya bunlar gibi gelir elde etme amacıyla bu işleri yapan gerçek veya tüzel kişilerdir. Tüketici işleminin karşı tarafı olan müteşebbisin (girişimcinin) gerçek kişi tacir, esnaf veya TTK anlamında ticaret şirketi olmasının herhangi bir önemi yoktur. Burada önemli olan gelir elde etme amacıyla bu işi yapan bir kişinin bulunmasıdır. Sözleşmenin yapıldığı veya olayın gerçekleştiği tarihin mülga 4077 sayılı TKHK döneminde gerçekleşmesinin de herhangi bir önemi yoktur. Mülga 4077 sayılı TKHK ‘nın yürürlükte olduğu dönemde, yüksek yargıtay tüketici işlemi ile ilgili olmak üzere bazı sözleşmelerin tüketici işlemi sayılamayacağını kabul etmiştir. Ancak 6502 sayılı TKHK 3/l, 83 madde hükmünde yapılan açık düzenleme ile bu sınırlamaların tamamı ortadan kaldırılmıştır.
Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK 4, 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın mutlak ticari dava olması veya sözleşmenin TTK’da ya da başka kanunlarda düzenlenmesinin herhangi bir önemi yoktur (6502 sayılı TKHK m.83). Bu nedenle örneğin, taraflardan biri tüketici, karşı tarafı müteşebbis olan uyuşmazlık konusunun kambiyo senedi, sigorta sözleşmesi, taşıma sözleşmesi, eser sözleşmesi ya da başka bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur.
Açılan bu davada davacılar tüketici konumunda olup, taşıma sırasında meydana gelen kaza nedeni ile taşıma şirketine, dava açılmıştır.. Taraflar arasında yapılan taşıma sözleşmesi tüketici işlemi niteliğinde olduğundan bu tür uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemesi görevli ve yetkilidir.
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla belirlenir (HMK m.1). Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115). Görev konusunda taraflar için kazanılmış hak doğmaz ve yeni bir kanunla kabul edilen görev kuralları kanunda aksine düzenleme yapılmadığı sürece geçmişe de etkili olur (HGK 14.04.2004 tarih 2004/19-218 Esas 2004/221 sayılı kararı).
Dosya içerisine toplanan tüm deliller, taraflar arasında yapılan yolcu taşıma sözleşmesi ve bu sözleşme kapsamında yolculara teminat sağlamak üzere yapılan ZMMS poliçesi ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işlemi niteliğinde olan Taşıma Sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, tüketici işleminden kaynaklanan bu tür uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemesi görevli ve yetkili olduğundan mahkememizin görevsizliği nedeniyle, davanın usulden reddine, süresinde ve istek halinde dosyanın HMK 1, 20 maddeleri uyarınca, görevli ve yetkili Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesi ve iki haftalık yasal sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli Ankara TÜKETİCİ Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin HMK.323 ve 331 maddeleri uyarınca görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair Davalı … vekilinin yüzüne karşı, davacı ve diğer davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 27/05/2021