Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/113 E. 2022/259 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/113 Esas – 2022/259
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/113 Esas
KARAR NO : 2022/259
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ : 18/04/2022
KARAR Y.TARİHİ : 21/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/04/2016 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın yaya olan ve karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkiline çarpması sonucu tek taraflı, yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin zararından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, zararın karşılanması için davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak ödeme yapılmadığını belirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.000,00 TL daimi tazminatın 07/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 04/04/2022 tarihli dilekçesi ile alacak taleplerini 106.872,82 TL’ye yükseltmiş noksan harcı tamamlamıştır.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olmak üzere kişi başına sigorta teminatının 310.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin sorumluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, yapılan başvuru neticesinde 22/04/2020 tarihinde 50.766,11 TL ödeme yapıldığını, eksik bir ödemenin söz konusu olmadığını, kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini savunmuş davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, tek taraflı trafik kazasında yaralanarak malul olan davacının, kazaya neden olan aracın ZMMS poliçesi ile sigortalayan şirkete karşı açtığı sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, hasar dosyası, hastane evrakları, adli tıp kurumu raporu, Şuhut C. Başsavcılığının 2016/412 CBS soruşturma dosyasının uyap evrakları, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Davaya konu kazaya sebebiyet veren … plakalı araca ait poliçenin incelenmesinde: 05/01/2016-05/01/2017 tarihleri arasında davalı …Sigorta A.Ş.’ye ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalandığı, kişi başına sakatlanma ve ölüm teminatının 310.000,00 TL olduğu, kazanın poliçe vadesi dahilinde meydana geldiği anlaşılmıştır.
Kusur oranlarının tespiti için dosya bilirkişiye gönderilmiş, bilirkişi 14/06/2021 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; kazanın oluşumunda davacı yaya …’nın %60 oranında, davalı sigortalı … plakalı aracın maliki ve sürücüsü olan dava dışı …’nın %40 oranında kusurlu olduğu görüşü bildirilmiştir.
Süleyman Demirel Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi’nin mütalaa raporunun incelenmesinde; 09/03/2020 tarihli trafik kazasına bağlı tüm vücutta oluşturduğu engel oranın sürekli % 15 olarak, engelilik oranının %10 olduğu görüşü bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişiden alınan 26/02/2022 tarihli raporun sonuç kısmında özetle; dava konusu olayın meydana gelmesinde, davalı sigorta şirketine ZMMS
poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün % 40 oranında kusurlu olduğu,
davacı yaya …’ın % 60 oranında kusurlu olduğu tespit edildiğinden,
hesaplanan maddi zarardan TBK 52 inci maddesi kapsamında % 60 oranında kusur
indirimi yapıldığı, davacı …’ın 17.04.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası
sonucu yaralanması nedeniyle, özürlülük oranının %15 olduğu, iyileşme süresinin 6 aya
kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, davalı şirket tarafından 03.03.2021 tarihli aktüer raporu dikkate alınarak;
TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz kullanılarak % 8 maluliyet oranı göre, devre
başı ödemeli rant yöntemi kullanılarak yapılan hesaplama sonucu 20.04.2020 tarihinde,
50.766,11 TL ödeme yapıldığı,
ancak; Sayın Mahkemece davacının maluliyet oranının % 15 olarak
belirlenmesine karşında davalı tarafça % 8 maluliyet oranına göre hesaplama
yapıldığı ve hesaplamada davacı için aktif ömür süresinin 5 yıl erken bitirildiğinden
dolayı, yapılan ödeme ile davacının gerçek net maddi zararının karşılanmadığı
anlaşıldığından, ödeme tarihi itibariyle hesap yapılmadığı, davacının 18 yaşından küçük olduğu, gelir getirici bir faaliyette
bulunmadığı tespit edilmiş olup, Yargıtay’ın güncel emsal kararlarına göre geçici iş
göremezlik zararı hesaplanmadığı, ancak olay tarihi itibariyle sürekli iş göremezlik zararı
hesaplandığı, zarar gören … lehine 166.113,39 TL sürekli iş göremezlik zararı
hesaplanmış olup, davalı tarafından yapılan 50.766,11 TL ödemenin rapor tarihine kadar
yasal faiz oranı ile güncellenmesi sonucu bulunan 59.240,57 TL’nin mahsubu
sonrasında, davacının 106.872,82 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı alacağının
bulunduğunun hesaplandığı, davacı tarafça, davalıya yapılan başvurunun 07.02.2020 tarihinde
yapıldığının beyan edildiği, ancak davalının başvuruyu tebliğ aldığı tarihin tespit
edilemediği, tarafımızca 20.04.2020 ödeme tarihinde davalı sigorta şirketinin temerrüde
düşeceğinin hesaplandığı,
dava konusu aracın
hususi-otomobil olduğunun, kaza tespit tutanağından tespit edildiği, aracın kullanım
amacı dikkate alındığında, hükmedilecek tazminata yasal faiz uygulanması gerektiği görüşü bildirilmiştir. Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
2918 sayılı KTK’da ZMMS sigortası ile ilgili ayrıntılı düzenleme yapılmıştır. Kanunu’nun tanımlarla ilgili 3. maddesi işleteni; “araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydı ile satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracı uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir.” şeklinde tanımlamıştır. Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar(2918 sayılı KTK m. 85/1). Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır (m. 93/1). Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir (m. 97). Sigortacılar, hak sahibinin mali sorumluluk sigortası genel şartları ile belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz (8 iş günü) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar (m. 99). Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir (m. 109/1,2). Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir (2918 sayılı KTK m. 110/2). Meydana gelen kazada, hak sahipleri ölüm halinde, destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler (TBK m. 53). Bedensel zarar meydana gelmesi durumunda daimi veya geçici iş göremezlik nedeni ile tazminat talep edilebilir (TBK m. 54, 55). Ayrıca yasal koşulların oluşması halinde kaza nedeniyle ölüm veya yaralanma halinde manevi tazminat talep edilebilir (TBK m. 56).
2918 sayılı KTK’nın 111.maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Bu durumda, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme tarihi itibariyle davacının zararının ve hak kazanacağı tazminat hesabının ödeme tarihindeki verilere göre yapılması, hesaplanan bu bedel ile sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin KTK 111.maddede belirtildiği şekilde yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi, yeterli olduğunun tespiti halinde davacının maddi tazminat istemi yönünden davanın reddine karar verilmesi, yetersiz olduğunun tespiti halinde bu kez hesap tarihindeki verilere göre tazminat hesabı yapılması, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacıya dava tarihinden önce yapılan ödeme tutarının, ödeme tarihinden tazminatların hesaplandığı tarihe kadar geçen süredeki işlemiş yasal faiziyle birlikte güncellenmiş değerlerinin, davacı için hesaplanan tazminatlardan düşülmesi suretiyle davacının gerçek zararının belirlenmesi gerekir.
Somut olayda davalı sigorta şirketi tarafından 03.03.2021 tarihli aktüer raporu dikkate alınarak, TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz kullanılarak %8 maluliyet oranı göre, devre başı ödemeli rant yöntemi kullanılarak yapılan hesaplama sonucu 20.04.2020 tarihinde
50.766,11 TL ödeme yapıldığı, ancak Yüksek Mahkemenin, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra, oluşturmuş olduğu içtihatları uyarınca, davacının gerçek zararının, olay tarihi nazara alındığında, TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak, teknik faiz (iskonto) kullanılmadan progresif rant yöntemine göre, gelirin % 10 arttırılıp, % 10 iskonto edilmesi suretiyle bulunması gerektiğinden, ve davalı sigorta şirketince davalı tarafça % 8 maluliyet oranı üzerinden ve davacının aktif ömür süresinin 5 yıl erken bitirildiği nazara alındığından yapılan ödemenin sonuca etkili olmadığı düşünülmüştür.
Yukarıda yazılı açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 17/04/2016 tarihinde sürücü … yönetimindeki davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın Karadilli istikametinden Şuhut’a doğru giderken hız sınırını aşarak gece vakti yaya olan ve karşıdan karşıya geçen davacıya çarpması sonucu tek taraflı yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği ve davacının yaralandığı anlaşılmıştır. Meydana gelen kazada davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %40 oranında , davacı yaya %60 oranında kusurlu olduğu bilirkişi raporu ile ortaya konulmuştur. Süleyman Demirel Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan maluliyet raporu uyarınca davacının bedensel özür oranın % 15 olduğu, iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir.
Yukarıda esas alınan kusur ve maluliyet oranı nazara alınarak aktüerya bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş değeri mahsup edildikten sonra, davacının bakiye 106.872,82 TL sürekli iş göremezlik zararının oluştuğu belirlenmiş olup, davalı sigorta şirketince yapılan ödemenin yetersiz olduğu ve davanın KTK 111. maddesinde belirtilen sürede açıldığı anlaşıldığından, davanın kabulüne, hüküm altına alınan tazminat tutarına, davalı sigorta şirketinin en geç kısmi ödeme yaptığı 20.02.2020 tarihinde temerrüde düştüğü nazara alınarak, bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne; 106.872,82 TL sürekli iş göremezlik tazminatının poliçe teminat limitleriyle sınırlı olmak üzere 20.04.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 14.102,92 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan (1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 158,60 TL posta ) 1.826,40 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Alınması gerekli 7.300,48 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 459,30 TL harcın düşümü ile arta kalan 6.841,18 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Peşin ve ıslahla alınan 459,30 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/04/2022