Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/11 E. 2022/337 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/11 Esas
KARAR NO : 2022/337
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2021
KARAR TARİHİ : 16/05/2022
KARAR Y.TARİHİ : 26/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile davalının yapmış olduğu inşaatlarda bazı işleri yapmak üzere anlaşma sağlandığını, buna göre müvekkilinin sözleşmede kararlaştırılan işleri yapılacak, davalı şirkettin de, iş karşılığı müvekkiline 250.000,00 TL+KDV ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu ödemenin 190.000,00 TL’sinin sözleşmede belirtilen dairelerin devri, 60.000,00 TL’sinin ve KDV kısmı ise nakit olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirdiğini ancak davalı tarafın üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğini, bakiye alacağına mahsuben 05/02/2020 tarihinde 58.075,00 TL, 20/04/2020 tarihinde 123.239,20 TL faturalar düzenlendiğini, davalı tarafa e-faturaların ulaştığını, davalı tarafça faturalara itiraz edilmediğini, borcun ö denmemesi üzerine davalı aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usuli itirazlarının yanı sıra, esasa ilişkin olarak ise; davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, iddiaların
yerinde olmadığını, sözleşme konusu iki inşaat bulunduğunu, bu inşaatların birisinin
yapılmış; diğerinin ise henüz yapılmadığını, davacının da üzerine aldığı edimlerin bir
kısmını yaptığını bir kısmını yapmadığını, müvekkilinin, sözleşmeye uygun olarak
hareket ettiğini, herhangi bir temerrüdü olmadığını, ancak davacı şirketin sözleşmeye
aykırı davrandığını,
davacının yapacağı işin iki inşaata
ait olduğunu, davacının iki inşaatın sıhhi tesisat işlerini yapacak karşılığında da bir
daire ve 60.000,00TL para alacağını, yine sözleşmede belirlendiği üzere;
dairenin, 24011 ada 6 parsele yapılacak binadan verileceğini, taraflar arasındaki
sözleşmenin halen yürürlükte olduğunu, karşılıklı edim olarak birinci inşaatın
tamamlandığını, ikinci inşaata ilişkin hazırlığın ise halen devam ettiğini, müvekkilinin
temerrüde düşmediğini, dava dilekçesinde bu detaylara kasıtlı olarak yer
verilmediğini, davacının edimlerini yerine getirdiği müvekkilinin edimlerini yerine
getirmediği iddiasını kabul etmediklerini,
davacı şirket tarafından 5.2.2020 tarihli 58.072,00 TL’lik ve 20.04.2020 tarihli
123.239,20 TL’lik iki fatura keşide edildiğinin anlaşıldığını, 58.072,00 TL’lık faturayı
kabul etmediklerini, fatura içeriğinin sözleşmeyle ilgili olmadığını, müvekkilinin böyle
bir talebi ve işi olmadığını, 123.239,20TL’lık faturanın ise sözleşmeye uygun düzenlenmediğini, fatura
içeriğinde 20 daire 8 dükkan yazılı ise de; doğru olmadığını, yapılan inşaatta 20 daire
ve 6 dükkan bulunduğunu savunmuş haksız davanın reddine, davacının
%20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, ticaret sicil kayıtları, sözleşme örneği, fatura örnekleri, Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası, Ankara Altındağ Tapu Müdürlüğü müzekkere cevabı ve ekleri, keşif tutanağı, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının uyap sistemi üzerinden yapılan incelemede; alacaklı … Isıtma Soğutma Doğalgaz Yangın Sistemleri İnşaat Oto. Gıda Canlı Hayvancılık … Ltd. Şti. vekili tarafından borçlu … aleyhine 123.239,20 TL, 58.072,00 TL bedelli fatura olmak üzere toplam 181.311,20 TL ‘nin tahsili için 16/09/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, davanın yasal süresi içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Davaya konu …nolu parselde üzerinde, Makine Mühendisi, Nitelikli Hesaplamalar uzmanı, Mali Müşavir eşliğinde mahkememizce yerinde inceleme yapılmıştır.
Keşif sonrası bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 05/01/2022 tarihli raporun sonuç kısmında özetle; taraflar arasında akdedilen bila tarihli sözleşme ile; davacının, davalının
müteahhitliğini üstlendiği iki inşaatta kararlaştırılan işleri taşeron olarak yapmayı
üstlenmiş olduğu,
mahallinde yapılan incelemeler de gözetilerek; davacının ilk inşaat yönünden
bir kısım işleri yapmış olduğu, 24011 ada/6 parselde yer alan inşaata davalı
müteahhit tarafından başlanmadığından, davacı şirketin de herhangi bir imalat
gerçekleştirmesinin söz konusu olamayacağının anlaşıldığı, yapılan teknik tespitlere göre; sözleşme kapsamındaki işler yönünden işin
tamamlanma seviyesinin %50,98 olarak belirlendiği,
icra takibine konu 20.04.2020 tarihli faturanın sözleşme kapsamındaki
işlere, 05.02.2020 tarihi faturanın ise büyük ölçüde sözleşme dışı ekstra işlere ilişkin
olduğunun anlaşıldığı,
dosya kanıtları, mahallinde yapılan tespitler ve defter kayıtları ile bir bütün
olarak değerlendirildiğinde, yapılan maddi olgu tespitleri ışığı altında; icra takip tarihi
itibari ile takdiri Mahkemeye ait olmak üzere terditli şekilde yapılan hesaplama
sonuçlarının aşağıdaki şekilde olduğu;
işin tamamlanma oranı dikkate alınarak yapılan
hesaplama: Sayın Mahkeme tarafından işin %50,98 tamamlanma seviyesi ve ekstra işlerin
durumu dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği kanaatinde olunması haline
ilişkin seçeneklerin aşağıdaki şekilde olduğu,
sayın Mahkeme tarafından işin tamamlanma seviyesi dikkate
alınarak sözleşme kapsamındaki işlerle birlikte bağımsız bölümlere yapılan ekstra
işlerin davalıdan talep edilebileceği kanaatinde olunması halinde icra takip
tarihi itibari ile hesaplanan toplam alacağın 208.241,00 TL olduğu, sayın Mahkeme tarafından işin tamamlanma seviyesi dikkate
alınarak davacının sadece sözleşmeye konu işleri davalıdan talep
edilebileceği kanaatinde olunması halinde icra takip tarihi itibari ile
hesaplanan toplam alacağın 150.391,00 TL olduğu, sözleşmedeki ödeme aşamaları dikkate alınarak yapılan
hesaplama: taraflar arasındaki sözleşmenin yürürlükte olduğu anlaşılmakla Sayın Mahkeme
tarafından sözleşmedeki ödeme aşamaları gözetilerek ve ekstra işlerin durumu
dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği kanaatinde olunması haline ilişkin
seçeneklerin aşağıdaki şekilde olduğu,
a-)Sayın Mahkeme tarafından sözleşmedeki ödeme aşamaları dikkate
alınarak sözleşme kapsamındaki işlerle birlikte davacının talebine konu
ekstra işlerin davalıdan talep edilebileceği kanaatinde olunması halinde icra
takip tarihi itibari ile hesaplanan toplam alacağın 87.850,00 TL olduğu, sayın Mahkeme tarafından sözleşmedeki ödeme aşamaları dikkate
alınarak davacının sadece sözleşmeye konu işleri davalıdan talep
edilebileceği kanaatinde olunması halinde icra takip tarihi itibari ile
hesaplanan toplam alacağın 30.000,00 TL şeklinde olacağı icra inkar tazminatı taleplerini mahkemenin takdirinde olduğu görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizce 28/03/2022 tarihinde davalı tanıkları dinlenmiştir.
Davalı tanıklarından;
…; ” davalı … yeğenim olur, binan yapılması sırasında davacı şirket yetkilisi ile birlikte görüştük, sözleşmede şahit olarak benim de imzam bulunmaktadır, sözleşmeye göre davacı taraf inşaa edilecek iki bloktaki tesisat üzerindeki gerekli bütün işleri davacı yapacaktı, bu işler karşılığında da kendisine ikinci blokta 5 kat, kuzeybatı ön cepheden bir daire verilecekti, daire bedelini de 190.000 TL olarak belirlenmişti, davacı tarafından keşif mahallinde gösterilen bağımsız bölümlerdeki işler davacı tarafından gerçekleştirilmiştir, dava konusu yaptığı ve keşif mahallinde gösterilen işler davacı tarafından davalı … nam ve hesabına yapıldı, davalı … davacı ile yapılan iş bedellerine ilişkin uzlaşma istediği ise de davacı buna yanaşmamıştır dedi. Davacı asilin talebi üzerine tanıktan dava konusu binada 5 bağımsız bölümün projesi dahil kombi, petek ve tesisatlarının davacı tarafından yapılıp yapılmadığı soruldu. Doğrudur, davacı tarafından 5 adet bağımsız bölümün projesi dahil, kombi, petek ve tesisatı projeye göre yapılarak teslim edildi, bu dairelerden 2 tanesi benim, 3 tanesi de ağabim …’a aitti, davacı bu işleri bizim nam ve hesabımıza yaptı, davacı yaptığı bu iş karşılığı şahsım olarak 13.000 TL banka üzerinden ödeme yaptım, ağabim İbrahim de ödeme yaptığını biliyorum ancak ne kadar ödeme yaptığını bilmiyorum” şeklinde,
…; ” davacı ile akdedilen sözleşmenin tarafları her ne kadar sözleşmede … diye geçmiş ise de aslında sözleşme davacı ile, ben, kardeşim … ve oğlum … arasında yapılmıştı, bizler her ne kadar sözleşmede şahit olarak geçmiş isekte sözleşmenin tarafıyız, davacı ile sözleşme konusu iki blokun tesisat işlerini yapılması konusunda anlaşmaya vardık, anlaşma uyarınca ikinci blokun 5 yada 4 katında bir daire verilecekti, esasen bu işlerde oğlum … ve Kardeşim … ilgilendiğinden kendileri bunu daha iyi bilmektedir, inşaatı tamamlanan A bloktaki 5 tane bağımsız bölümün sözleşmede yer almamasına rağmen kombi ve petekleri davacı tarafından yerine getirildi, bu işler karşılığı davacıya ödeme yapıldığını biliyorum, ancak yapılan ödemeler ve inşaatın genel işleri ile ilgili oğlum … ve Kardeşim … ilgilendiğinden ödemenin yapılıp y yapılmadığı, yapılmış ise ne kadar yapıldığını bilmiyorum, kapıcı dairesinde ise davacı sadece petek tesisatını gerçekleştirdi, buranında bedelinin ödenip ödenmediğini bilmiyorum, davacının petek ve kombilerini tesis ettiği 5 adet dairenin 3 ‘ü şahsıma, 2 tanesi de …’a aittir, davacı ile ben ve kardeşim … 5 adet dairenin yapımı konusunda anlaştık, davacı bu dairedeki tesisatları bizim nam ve hesabına yaptı, yapılan işlerin …’la bir ilgisi yoktur ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Deliller değerlendirilmiştir.
Davacı, eldeki dava ile; sözleşme kapsamında düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediğini, tahsili için icra takibine giriştiğini, davalının takibe itirazlarının haksız olduğunu, itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı yan ise tebliğ aldığı ödeme emrine karşı, süresi içinde, icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına itiraz ettikleri, davaya cevaplarında ise davanın reddini istemiş olduğu görülmüştür.
Somut olayda; taraflar arasında, davalı tarafından yapımı üstlenilen inşaatların, su tesisatı, pimaş tesisatı (rögarlara kadar), yağmur suyu iniş boruları, (her biri 100 mm çapında ve yola kadar toplanacağı), su tesisatının lavabo ve bataryalarının monte edilmesi, kalorifer tesisatının sadece kılıflı boru döşenmesinin tamamlanması ile doğal gaz tesisatının bina iç kolonu ve bir dairenin iç tesisatının çekilmesi işinin taşeron olarak davacı tarafından yapılması işine ilişkin sözleşme imzalandığı, sözleşme bedelinin KDV hariç 250.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı görülmektedir.
Somut olayda, taraf iradeleri ile karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmelerinin kurulduğu görülmektedir. Kural olarak eser sözleşmesi taraflardan biri diğer tarafın vermeyi taahhüt ettiği bedel karşılığında bir şey imalini içeren bir akittir. Nitekim; eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmelerden olup yüklenici teslimi, iş sahibi de ödemeyi kanıtlamakla yükümlüdür (TBK 470 vd. md)
Taraflar arasındaki sözleşme TBK 480. maddesinde düzenlenen götürü bedelli sözleşmedir. Yargıtay İçtihatlarında da belirlendiği üzere; götürü bedelli işlerde yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalatın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranın tespiti, bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödeme düşülerek hesaplamanın yapılması gereklidir.
Eldeki dava da; taraflar arasındaki sözleşmede iki ayrı yapı için açıkça dubleks daire sayısı, konut sayısı, dükkan sayısı ile kapıcı dairesi açıklanmayarak 51 (daire 4 dükkan için) tarafların anlaştığı ve işin bedelinin 250.000,00TL olarak tespit edildiği ortadadır. Dosya ve delil durumuna uygun bulunarak hükme esas alınan 05.01.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre, mevcut yapıda davacı tarafından sözleşme kapsamında tamamlanan iş oranının yaklaşık % 50,98 olduğu, bu kapsamda; davacının, 250.000,00TL x %50,98 =127.450,00 TL+ KDV(22.941,00) olmak üzere toplam 150.391,00 TL, sözleşme dışı işler yönünden ise KDV dahil 58.072,00 TL olmak üzere genel toplamda 208.241,00 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Her ne kadar davalı yan husumet itirazında bulunmuş ise de; dinlenen davalı tanıklarından …’ın “davacı ile akdedilen sözleşmenin tarafları her ne kadar sözleşmede … diye geçmiş ise de aslında sözleşme davacı ile, ben, kardeşim … ve oğlum … arasında yapılmıştı, bizler her ne kadar sözleşmede şahit olarak geçmiş isekte sözleşmenin tarafıyız,” demek suretiyle aslında sözleşme konusu iş ile ilave işlerin yapılmasında davalı ile işlerin yapıldığı bağımsız bölüm maliklerin birlikte hareket ettikleri anlaşılmış olduğundan davalının yapılan iş bedelinden sorumlu olduğuna kanaat getirilmiştir.
Bu tespitlerden sonra mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin ayakta olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Taraflar arasında iki ayrı inşaatın işleri için anlaşmaya varıldığı dosya kapsamından sabittir. İş bedeli toplam 250.000,00 TL olup, ödeme şekli olarak190.000,00 TL bedelli bir daire, bakiye 60.000,00 TL için ise 30.000,00 TL’nin birinci inşaata, 30.000,00 TL’nin ise ikinci inşaatta ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı ilk inşaatta yapmış olduğu sözleşme konusu işler ile ilave işler bedelini talep etmektedir. Davalı ise sözleşmenin yürürlükte olduğunu ödemelerin taraflar arasındaki sözleşmeye göre yapılması gerektiğini, sözleşme uyarınca da ilk inşaat için öngörülen 30.000,00 TL’lik ödemeyi yaptığını, 190.000,00 TL bedel olarak belirlenen dairenin ise ikinci inşaatta verileceğinin kararlaştırıldığını, davacının takip tarihi itibariyle alacağının bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece mahalde yapılan keşifte ilk inşaatın tamamlandığı, ikinci inşaatta ise hiç bir çalışmanın olmadığı gözlemlenmiştir. Davalı tanığı …’ın duruşmada; birinci blok bittikten sonra ikinci blok inşaatın yapımına arsa sahiplerinin talepleri ve pandemi yüzünden başlayamadık, davacı ile sözleşme imzaladığım sırada ikinci bloktaki hissedarların %70 ile anlaşmaya varmıştık, kendilerine resmi olarak noterden sözleşme imzaladık ancak bir kısmının sonradan ileri sürdüğü talepler, pandemi ve …’ın askere gitmesi nedeniyle inşaata başlayamadık,” şeklindeki beyanından, yapılması planlanan ikinci blok için inşaata başlanmasının artık imkansız olduğu anlaşılmaktadır. Davalı yanda, inşaatın yapımı önündeki engelleri kaldıracağına dair bir çaba içinde olduğunu ortaya koyamamaktadır. Bu durum, davacı taşeronun, ikinci inşaat için belirlenen edimini yerine getirmesine engeldir. Zira davalı yüklenicinin öncelikli edimi olan ikinci inşaatı yapması mümkün görülmemektedir. Esasen burada, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 136. maddesinde düzenlenmiş olunan, borcun ifasının borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsız hale gelmesi durumu mevcuttur. Davacı taşeronunun bu duruma katlanması, kendisinden beklenmemelidir. Huzurdaki dava ile de tarafların fesih-dönme konusunda irade beyanlarının birleştiğinin kabulü gerekir. Tüm bu sebeplerle, bilirkişi raporu ile belirlenen davacı alacağı olan 208.241,00 TL’den, davacının kabul ettiği 30.000,00 TL ödemenin mahsubu sonrasında bakiye alacağın 178.241,00 TL olduğu anlaşılmış, davalının itirazının bu miktar üzerinden iptaline karar verileceği yerde hesaplamada maddi hataya düşülerek, yanılgıyla itirazın tümden iptaline karar verilmiştir. Ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmamak için bu hususun açıklanması ile yetinilmiştir.
Davacının icra inkar tazminatı isteminin; alacağın, varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı anlaşıldığından reddine karar verilmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne, davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına,

2- Davacının inkar tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
3-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 21.141,78 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 3.758,90 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6–Alınması gerekli 12.385,37TL harçtan peşin alınan 2.189,58 TL harcın düşümü ile arta kalan 10.195,58 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Peşin alınan 2.189,79TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı asil ve vekilinin ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/05/2022 Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

DAVACI YARGILAMA GİDERLERİ
Vekalet Harcı 8,50 TL
Posta masrafı 71,20 TL
Başvurma harcı 59,30 TL
Bilirkişi ücreti 2.000,00 TL
Keşif araç bedeli 200,00 TL
Keşif harcı 419,90 TL
TOPLAM 3.758,90 TL