Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/109 E. 2021/334 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/109 Esas – 2021/334
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/109 Esas
KARAR NO : 2021/334

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2019
KARAR TARİHİ : 18/05/2021
KARAR Y.TARİHİ : 27/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, Müvekkilinin Adıyaman illerinde 7 ayrı güneş enerji santrali projesi hazırladığını, projeler hazırlandıktan sonra davalı …’IN onayına sunduğunu, davalı tarafından müvekkili şirketten proje onay bedeli talep edildiğini, 7 ayn proje onayı için çeşitli tarihlerde ve miktarlarda toplam 56.028.50- TL ödediklerini, davalarının konusunun sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olduğunu, haksız olarak alınan bu bedelin mevzuatta yeri olmadığını, belirtip haklı davalarının kabulü ile ödemelerin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, Müvekkili kurumun bir kamu iktisadi teşebbüsü olduğunu, müvekkili kurumun kamu tüzel kişiliği niteliğinden kaynaklanan ve kamu gücü ayrıcalıklarını kullanarak yürüttüğü faaliyetlerden ortaya çıkan uyuşmazlıkların idari yargıda çözümlenmesi gerektiğini, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının 29/12/2016 tarih ve 3221 sayılı makam “OLURU” ekinde yer alan ek yetkilendirme tablosu ile kuramlarına elektrik tesislerinin proje onaylarına ilişkin yetkiler verildiğini, bu yetkilerin her yıl yeniden belirlenmediğini, bu yetkiler kapsamında kuramlarınca yapılan proje onayı, kabul ve tutanak onayı işleri karşılığında onay bedeli, harç bedeli alınmadığını, alınan bedelin proje ve kabul süreçleri için görevlendirilen personeller, araçlar ve gereçler için tespit edilen hizmet bedeli olduğunu. Şirketleri tarafından üçüncü şahıslara verilen hizmet satışlarının Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 12/09/2005 tarih ve 25934 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “… Hizmet Satışı-Araç Gereç Kira Yönetmeliği” esasları dahilinde yapıldığım, uygulanacak hizmet satış bedellerinin de her yıl yönetim kurulu kararı ile güncellendiğini, davacı tarafından sunulan projelerin onaylanması talebine ilişkin süreçte müvekkili kurum yönetim kurulunca onaylanan hizmet satış listesinde belirlenen bedellerin davacıdan tahsil edildiğini, işleme dayanak KHK, ana statü, yönetmelik, usul ve esaslar ile … yönetim kurul kararının halen yürürlükte olduğunu, iptal edilmediğini, yürürlükten kaldırılmadığını, Genel Müdürlüklerince proje onayında hizmet bedeli tahsilinin hukuka uygun olduğunu, davacının basiretli tacir gibi davranması gerektiğini, davacının ticari faiz talep edemeyeceğini, ödemeyi yaparken ihtirazı kayıt ileri sürmeden ödeme yapıldığını, davacının müvekkilini huzurda görülmekte olan dava dan önce temerrüde düşürmediğini, belirtip öncelikle yargı yolu itirazlarının kabulü ile davanın reddine, esasa geçilmesi halinde davanın esas yönünden reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacı tarafından davalıya haksız ödendiği ileri sürülen proje onay bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce, 17.06.2010 tarihinde, “davanın kabulüne” karar verilmiş, bu karar davalı tarafın istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi’nin 27/01/2021 tarihli kararıyla kaldırılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi kararında özetle, “…Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığınca verilen 27.01.2020 Tarih, 2020/58 E. ve 2020/68 K. sayılı karar ile “Davalı …’ın tüzel kişiliğe sahip olup, özel hukuk hükümlerine tabi olmakla birlikte, kamu hizmeti niteliğindeki elektrik dağıtım faaliyeti ile ilgili olarak, 3154 sayılı Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri hakkında Kanun ile Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliği’nin 4.maddesi ile 8.maddesi hükümleri uyarınca, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığınca kendisine yetki devri suretiyle verilen yetkinin kullanımı esnasında tahsil ettiği proje onay bedellerinin iadesi davasında, yargı yolu bakımından idare mahkemelerinin görevli olduğu, buna göre, İdare’nin işlemi ya da eylemi nedeniyle doğan zararlardan dolayı, İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1 -b maddesi gereğince İdare’ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği ” hüküm altına alınmıştır. Bu durumda, davanın İdari Yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerektiğinden Asliye Ticaret Mahkemesince yargı yolu caiz olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne ilişkin kurulan hükme karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir..” bildirilmiştir.
Dava şartları HMK 114 maddede düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme uyarınca açılan davada davaya devam edilebilmesi için öncelikle mahkemeye ilişkin dava şartları bulunmalıdır. Bunlar; yargı hakkı, yargı yolu, görev, kamu düzenine ilişkin yetki halledilir. Taraflara ilişkin dava şartları: Davada iki taraf bulunması, taraf ehliyeti, dava ehliyeti, davaya vekalet ehliyeti ve geçerli vekaletname, davaya takip yetkisi olmalıdır. Dava konusuna ilişkin dava şartları: kesin hüküm bulunmaması, aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması (derdestlik) ve hukuki yarar (menfaat) bulunmasıdır.
HMK m. 115 hükmünde yapılan düzenleme uyarınca; mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davayı usulden reddeder.
Mahkemelerin görevi, ancak Kanunla belirlenir (HMK m.1). kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115). Görev konusunda taraflar için kazanılmış hak doğmaz ve yeni bir Kanunla kabul edilen görev kuralları kanunda aksine düzenleme yapılmadığı sürece geçmişe de etkilidir(HGK 14.04.2004 tarih 2004/19-218 Esas 2004/221 sayılı kararı).
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/b maddesi ile; “İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davasının idari yargı yerinde açılacağı düzenlenmiştir.”
Dosya içeriği, tarafların iddia ve savunmaları ile karar ilamı ve diğer belgelerin incelenmesinde ,davaya konu edilen olayda; Davalı …, tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tabi, faaliyetlerinde özerk ve sorumluğu sermayesi ile sınırlı, elektrik dağıtımıyla, elektriğin tüketicelere perakende satış ve türekicilere perakende hizmeti verilmesiyle iştigal eden bir iktisadi devlet teşekkülüdür. Davalı kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet göstermekte olup, eylem ve işlemleri de kamusal niteliktedir ve kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir.
3154 sayılı Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri hakkında Kanun ile Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliği’nin 4.maddesi ile 8.maddesi hükümleri uyarınca, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığınca kendisine yetki devri suretiyle verilen yetkinin kullanımı esnasında tahsil ettiği proje onay bedellerinin iadesi davasında, yargı yolu bakımından idare mahkemelerinin görevli olduğu, buna göre, İdare’nin işlemi ya da eylemi nedeniyle doğan zararlardan dolayı, İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1 -b maddesi gereğince İdare’ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği ve idari yargı yerinin görevli olduğu anlaşılmakla yargı yolu bakımından mahkemememizin görevsizliğine, davanın HMK.nun 114/1-b ve 115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli olduğundan davanın dava şartı yokluğundan HMK’nun 114/1-b ve 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davacının idari yargı yerinde veya idare mahkemesinde dava açmakta MUHTARİYETİNE,
3-HMK 323/ğ ve 331. maddesinin 2. fıkrası uyarınca vekâlet ücreti ve yargılama gideri konusunda görevli mahkemece karar verilmesi gerektiğinden davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda mahkememizce talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzünü karşı ve davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/05/2021