Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/100 E. 2021/592 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/100 Esas
KARAR NO : 2021/592

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/02/2021
KARAR TARİHİ : 24/09/2021
KARAR Y.TARİHİ : 30/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/01/2018 tarihinde müvekkilinin kiracı olarak işlettiği … Erkek Kuaföründe sabaha karşı çıkan yargın sonucu tüm demirbaş ve eşyaların tamamen yandığını, itfaiyenin yangına müdahale ettiğini, çıkan yangında müvekkilinin herhangi bir kusur veya ihmalkarlığının bulunmadığını, söz konusu yangının elektrik tesisatından kaynaklandığını, iş yerinin kullanılamaz hale geldiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında 29/11/2017 tarih Y-109877354-0-0 numaralı poliçe düzenlendiğini, işyerinin yangından kaynaklı maddi hasarın sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerektiğini, gerekli belgeler ile davalı … şirketin başvuru yapıldığını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 27/07/2021 tarihli dilekçesi ile alacak taleplerini 14.132,53 TL’ye yükseltmiş noksan harcı tamamlamıştır.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, dava yasal süresinde açılmadığını, zamanışım nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, usuli itirazlarının yanı sıra esasa ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından 29/11/2017- 29/11/2018 tarihleri arasında Y-109877354-0-0 numaralı Kuaförüm Paket Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan iş yerinde yangın olayının 18/01/2018 tarihinde meydana geldiğini ancak davanın 06/02/2021 tarihinde açıldığını, davanın yasal süresinde açılmadığını, zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacının söz konusu yangından önce başka bir iş yeri kiraladığının tespit edildiğini, bu durumun şüphe taşıdığını, ekspertiz incelemesi ile yapılan değerlendirmede demirbaş, dekorasyon ve cam için toplam 14.132,53 L zarar tespiti yapıldığını, poliçede emtia teminatının bulunmadığını, müvekkilinin temerrüte düşmediğini, faiz talebini haksız olduğunu savunmuş öncelikle davanın zamanışımı nedeniyle reddine, mümkün olmaması halinde haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacıya ait iş yerinde yangın olayı nedeniyle meydana gelen hasarın, kuaförüm paket sigorta poliçesi kapsamında davalı … şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, hasar dosyası, fatura örnekleri, yangın raporu, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Davacı ile davalı arasında imzalanan Ak İşyeri Paket Sigorta Poliçesinin incelenmesinde; başlangıç tarihinin 29/11/2017 bitiş tarihinin 29/11/2018 olduğu, davacıya ait …Mamak /Ankara adresinde bulunan … salonu, kuaför, berberin sigortalandığı, poliçeye göre demirbaş yangın yıldırım infil, dekorasyon yangın yıldırım inf, yangın mali mesuliyetin teminat kapsamında olduğu anlaşılmıştır.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının 18/01/2018 tarihli yangın raporunda; …adresinde çıkan yangının, … Erkek Kuaförü içeresinde bulunan elektrik tesisatının birleştiği yerde takılı olan fişlerde herhangi bir nedenle meydana gelen şase sonucu çıkan kıvılcımların çevresinde bulunan yanmaya müsait maddeleri tutuşturarak yaktığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi Kurulu 29/06/2021 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; Taraflar arasındaki sigorta poliçesinde teminat verilen demirbaş, dekorasyon, cam hasarları için belirlenmiş sigorta bedelleri içinde kalan ve eksik – aşkın sigorta konusu edilmemiş nihai gerçek zararın 14.132,53.-TL olarak belirlendiğini, söz konusu zararın doğmasında davacı sigortalıya atfı kabil bir kusurun tespit edilemediği görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın 1427. maddesi ”… (2) Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur. Can sigortaları için bu süre onbeş gündür. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmiş ise süre işlemez. … (4) Borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer.” hükmünü,
1420. Maddesi ise ”(1) Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
(2) Diğer kanunlardaki hükümler saklıdır.” hükmünü havidir.
Mal sigortalarında TTK’da ayrı bir hüküm olmadığından sigorta hukuku genel hükümlerdeki bu madde mal sigortalarında da uygulanır.
Görüldüğü üzere; 6102 sayılı TTK’nın 1420 maddesinde yer alan ” …. 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” hükmü ile; sigorta bedeline ve tazminatına ilişkin zamanaşımı süresinin uzatılmak istendiği açıktır. Nitekim, 2 yıllık zamanaşımı süresinin, sigorta sözleşmesinden doğan istemler için getirildiği madde metninin lafzından anlaşıldığı görülmekle, burada, örneğin; sigortacının, sözleşmeden doğan prim alacağı, sigorta ettiren tarafından yapılan fazla ödemenin iadesi ve benzeri istemler için 2 yıllık zamanaşımıın öngörüldüğü, buna karşın, somut olayda olduğu gibi, sigorta ettirenin sigorta tazminatına yönelik istemleri yönünden ise 6 yıllık mutlak zamanaşımı süresini kabul edildiği kanaatine ulaşılmıştır. Aksi halde, madde metninde “sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” düzenlenmesine ayrıca yer verilmeyeceği düşünülmüştür. Bu açıklamalar ışığında, davaya konu olayın, 6102 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 18.01.2018 tarihinde meydana geldiği, eldeki davanın ise 2 yıllık sürenin sonunda 16.02.2021 tarihinde, ancak 6 yıllık mutlak zamanaşımı süresi içinde açıldığı anlaşılmış olup, davalı yanın dava ve ıslaha karşı zamanaşımı itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
Taraf iddia ve savunmaları, dosyada mevcut itfaiye raporu, bilirkişi raporu, sigorta poliçesi, ekspertiz raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıya ait … Mamak Ankara adresinde bulunan … erkek kuaförü isimli iş yerinde 18.01.2018 tarihinde yangın çıktığı, iş yerindeki elektrik tesisatının birleştiği yerde takılı olan fişlerde herhangi bir nedenle meydana gelen şase sonucu çıkan kıvılcımların çevresinde bulunan yanmaya müsait maddeleri tutuşturması neticesinde yangının çıktığının anlaşıldığı, yangının çıkmasında davacı sigortalının bir kusur veya kastı bulunmadığı, meydana gelen zararın poliçe yürürlük tarihi içinde ve teminat verilen hallerden doğduğu, bilirkişi incelemesi neticesinde sigortalının iş yerinde meydana gelen zararın 14.132,53 TL olduğu belirlenmiş olup, davalı yanın ıslah dilekçesi nazara alınarak bu bedel üzerinden davanın kabulüne, olayın meydana geldiği 18.01.2018 tarihinde davalı … şirketine ihbarın yapıldığı, 45 günlük sürenin sonu olan 05.03.2018 tarihinde temerrütün oluştuğu anlaşıldığından hüküm altına alınan tutara, bu tarihten itibaren avans faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne, 14.132,53 TL’nin poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak kaydıyla 05.03.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 89,00 TL posta, 2.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.156,80 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Alınması gerekli 965,39 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 292,11 TL harcın düşümü ile arta kalan 673,28 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Peşin ve ıslahla alınan 292,11 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/09/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır