Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/98 E. 2021/56 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/98
KARAR NO : 2021/56

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/01/2017
KARAR TARİHİ : 20/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, davacının davalıya taşıma hizmeti verdiğini, davalıya ait emtiaların ….oradan da fiziki aktarmayla Bandaras/îran’da transit işlemlerini müteakip …’de aktarılan 34 adet konteynerin araç üzerinde, ….’e taşınacak şekilde taşıma organize edildiğini, taşıma işleminin gerçekleşmesine, taşımaya konu emtiaların, alıcı adresine vasıl olması, teslim ve tahliyesi ile navlun alacağının yasal olarak muaccel hale gelmiş olmasına ve ayrıca davalı … tarafından taşıma bedellerinin ve ayrıca davalı tarafından taşıma bedellerinin ödeneceğine dair teyitlerine karşın, davacının navlun ücretlerine ilişkin fatura bedelleri ile emtiaların da alıcı adresine tam ve tekmil şekilde teslim edilmiş olmasına rağmen ödenmediğini, basiretli bir tacir gibi ve iyiniyetli davranan davacı tarafından, davalı ile ödenmeyen faturalar bedelinin ödenmesi bakımından bir takım görüşmeler yapıldığını, ancak bugüne kadar görüşmelerden hiçbir netice alınamadığını, bunun üzerine … Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, davacının işbu davayı bir yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açmış olması nedeniyle süre yönünden reddi gerektiğini, icraya ve davaya konu faturaların üzerinden de 5 yıldan fazla süre geçmiş olduğunu, davalının davacıya bir borcu olmadığını, davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, dava dilekçesinin ekinde sunulan taşıma sözleşmesinin davacıya ait olmadığını, bu sözleşmenin dava dışı…. Nak. Ltd. Şti. ile davalı arasında düzenlendiğini,davacının sözleşmenin tarafı olmadığını belirterek; davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, uluslararası emtia taşıma sözleşmesinden kaynaklanan navlun alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
… Dairesi’nin … E, sayılı dosyası, Ticari Defter, Bilirkişi raporları ve diğer evraklar dosyada mevcuttur.
Mahkememizce, 26.09.2019 tarihinde, “Mahkemece tanınan kesin sürede usulüne uygun ve muteber bir vekaletname ibraz edilmediğinden, davanın usulden reddine, ” karar verilmiş, bu karar davacı tarafın İstinaf başvuru üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin 20. Hukuk Dairesi’nin 07/02/2020 tarihli kararıyla bozulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Hukuk Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin kararında; Türkiye La Haye Sözleşmesinin tarafı olduğu, BAE’nin bu sözleşmeye taraf olmadığı, bu yüzden davaya konu vekaletnamenin geçerlilik kazanabilmesi için Türkiye’nin Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki konsolosluğunun veya BAE’nin yetkili makamlarının onayı gerekli olduğu, HMK’nın 77. ve 114/1-f maddesi hükümlerine göre usulüne uygun olarak düzenlenmiş bir vekaletnamenin dosyada bulunmasının dava şartı olduğu, yabancı şahısların verdiği vekaletnamede Türk Konsolosluğunu veya o ülke yetkili makamlarının onayının bulunması hususu dava şartı olmadığı, davacı vekili vekaletnamesini sunduğuna göre dava şartı noksanlığından bahsedilemeyeceği, Mahkemece davacı vekiline usulüne uygun olarak düzenlenmiş vekaletname sunulması için verilen toplam iki haftalık süre, yapılacak işin boyutu ve niteliği düşünüldüğünde vekaletnamenin Türkiye’nin BAE Konsolosluğu veya BAE yetkili makamlarınca onaylanması için yeterli olacak bir süre olmadığı, bu durumda mahkemece davacı vekiline sunduğu vekaletnamenin BAE yetkili makamlarınca veya Türkiye’nin BAE Konsolosluğu tarafından onaylanmış örneğini sunmak üzere daha makul bir süre verilmesi gerekirken, bunun yapılmaması doğru olmadığı, gerekçesi ile Mahkememizin 26/09/2019 tarih ve 2017/26 E, 2019/667 K sayılı kararı kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için Mahkememize iadesine karar verilmiş, dosya yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne dava dışı ….firmasının ticari defterlerinin incelenmesi için talimat yazılarak bilirkişi raporu alınmıştır. İstanbul Anadolu ….Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan talimat ile alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin davalı … Mühendislik İnşaat Turizm Gıda ve Mek. Elek. Taah. Tic. Ltd. Şti’den 99.354 USD alacaklı olduğunu, davalı şirkete gönderilen ve itiraz edilmeyen faturalarda vade tarihinin belirtilmiş olduğundan vade tarihinden temerrütün oluştuğu bildirilmiştir.
Davalı vekilinin 18.01.2021 tarihli beyan dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir taşıma sözleşmesi akdedilmediğini, davacı tarafından dosyaya sunulan faturaların da müvekkili tarafından kabul edilmediğini, davacının taraf sıfatı ve husumet ehliyetinin bulunmadığını, icra takibine itiraz dilekçeleri ve davaya cevap dilekçelerinde zaman aşımı itirazında bulunduklarını, sonuç olarak işbu davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili TTK 855. Madde hükmüne göre; mavlun alacağının 1 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu belirterek, zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de, taraflar arasındaki taşıma uluslararası taşıma olması nedeniyle uyuşmazlığa TTK’nın taşımaya ilişkin hükümleri değil, Karayolları ile Milletlerarası Mal Nakliyatı Mukavelesi ile ilgili anlaşma (CMR) hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Zaman aşımının başlangıç tarihi ve süresi CMR’nin 32. Maddesinde düzenlenmiştir. Bilerek kötü hareket veya Mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlara dayanılarak açılacak davalar CMR’nin 32. Maddesi uyarınca 3 yıllık zaman aşımına tabidir. Bunun dışındaki nedenlere dayanılarak açılan davalarda ise 1 yıllık zaman aşımına tabidir.
Somut olayda; alacağın dayanağı olan faturalar 16.02.2011 ve 10.03.2011 tarihli olup, icra takibi 02.08.2011 tarihinde başlatılmış, davalının borca itirazı üzerine en son 03.08.2011 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiş olup, bu tarihten itibaren CMR’nin 32. Maddesinde öngörülen 1 ve 3 yıllık zaman aşımı süreleri davanın açıldığı 11.01.2017 tarihine kadar geçmiş olup, dava tarihi itibariyle alacağın zaman aşımına uğradığı anlaşıldığından, davanın bu nedenle reddine dair aşağıdaki şeklide karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Davanın tarihi itibariyle alacak zaman aşımına uğradığından davanın reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan 159,75 TL ve 6.223,30 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 6.383,05 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 6.323,75 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 34.613,88 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/01/2021
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …