Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/73 E. 2023/55 K. 30.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/73 Esas – 2023/55
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
… GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/73 Esas
KARAR NO : 2023/55

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Rücuen Alacak (Hizmet Alım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2020
KARAR TARİHİ : 30/01/2023
KARAR Y.TARİHİ : 09/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Rücuen Alacak (Hizmet Alım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Şirket ile müvekkili İdare arasında imzalanan sözleşme ile hizmet alımı işi kapsamında çalıştırılan personellerden …’ın davalı tarafından işten çıkartılması sonucunda, hem müvekkili İdare hem de davalı taraf aleyhine 4857 sayılı yasadan kaynaklı alacaklarının tahsili istemi ile … … Mahkemesi’nin 2017/356 esas sayılı dosyasında açılan davada yapılan yargılama sonucunda verilen 2019/931 sayılı kararla hükme bağlanan alacakların tahsiline yönelik … … Müdürlüğü’nün 2019/37319 esas sayılı dosyası üzerinden takibe konu edildiğini, takip sonrası fer’ileri ile birlikte toplam 16.928,16 TL’nin müvekkili İdare tarafından … dosyasına yatırıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve yürürlükte olan sair mevzuat gereği müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınan 16.928,16 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkili İdare’ye iadesi hususunda arabulucuya başvurulduğunu, ancak davalı tarafla uzlaşmaya varılamadığını, müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınan bedellerden sorumlu olduğu için ve arabuluculuk görüşmelerini sonuçsuz kalması sebebiyle eldeki davanın açıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili İdare tarafından ödenmek zorunda kalınan 16.928,16 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usuli itirazlar yanında esas yönünden; davacı İdare tarafından ödemeye dayanak yapılan … … Mahkemesi’nin 2017/356 esas sayılı dosyasından verilen kararın henüz kesinleşmediğini, … Bölge Adliye Mahkemesi … Dairesi’nin 2020/560 esas sayılı dosyası ile incelemesinin devam ettiğini, davacı İdare’nin kesinleşmeyen ve zaten kendisinin sorumlu olduğu işçilik alacağı kalemlerini müvekkili Şirket’e rücu etmesinin sebepsiz zenginleşmeye yönelik olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve eklerinde dava dışı işçiye yapılan ödeme kalemleri yönünden müvekkili Şirket’in sorumlu olduğuna yönelik bir düzenleme bulunmadığını, yapılan yasal düzenlemeler gereği personel alımına dayalı hizmet alım ihaleleri kapsamında çalışan işçilerin kıdem tazminatı ödemelerinden asıl işveren olan davacı İdare’nin sorumlu olduğunu, işçilerin yıllık izinlerinin kullandırılmasından üst işveren olarak İdare’nin sorumlu olduğunu, 22/02/2019 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren yasal düzenleme gereği davacı İdare’nin dava dışı işçiye ödemiş olduğu alacak kalemlerini müvekkili şirketten rücuen talep edemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacı idare tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmeleri uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, sözleşme ve teknik şartname örnekleri, … kayıtları, … dosyalarının uyap evrakları, … … Mahkemesinin 2017/356 Esas dosyasının uyap evrakları, … … Müdürlüğünün 2019/37319 sayılı dosyasının uyap evrakları, ödeme dekotları, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 14/12/2020 tarihli raporun sonuç kısmında özetle; Davacı İdare’nin dönemler halinde yüklenici Şirket bünyesinde işçi olarak çalışan dava dışı …’a açılan dava ve … takibi neticesi 25/12/2014-10/01/2016 tarihleri arasındaki çalışmasından dolayı 16.928,16 TL ödeme yaptığını, taraflar arasında akdedilen ve dosya kapsamına sunulan sözleşme ve ekleri ile kabul edilen hükümler gözetilerek, hesaplamanın tam ve yarı yarıya sorumluluğa göre (2) alternatifli olarak yapıldığını, buna göre, davacı İdare’nin yaptığı 16.928,16 TL ödeme yönünden davalı Şirketin sözleşme dönemine yönelik yapmış olduğu ödeme miktarlarının; Yüklenici Şirket’in sorumluluğunun tam sorumluluk mahiyetinde olduğunun kabulü halinde 16.928,16 TL, yarı yarıya sorumluluk mahiyetinde olduğunun kabulü halinde 11.129,67 TL olarak hesaplandığını, ödemeye dayanak yapılan … … Mahkemesi’nin 25/09/2019 tarih ve 2017/356 esas, 2019/931 sayılı kararının istinaf incelemesi aşamasında olduğu ve kesinleşmediği, ödemenin kesinleşmemiş karara dayalı olarak yapıldığı, kararın istinaf incelemesi sonucunda kaldırılması halinde ödemenin dayanaksız kalacağı gözetildiğinde, istinaf sonucunun beklenip beklenmeyeceği yönünden değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğunu, hükmedilecek rücuen alacağa ödeme (takip dosyasının dosya kapsamında bulunmaması ve ödeme dekontu da dosyaya sunulmadığından ödeme tarihinin tespitinin mümkün olmadığını) tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi isteminin takdirinde olduğunu görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin rapora karşı beyan ve itirazlarını dosyaya sunmuşlardır.
İtirazlar değerlendirilmek üzere dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Bilirkişi 11/03/2022 ve 05/09/2022 tarihli ek raporlarının sonuç kısmında özetle; mahallinde inceleme yapılması yönünden verilen görev kapsamında davacı … Genel Müdürlüğü kayıtları üzerinde yapılan incelemede; Davacı İdare’nin dava dışı işçi …’a yapmış olduğu 16.928,16 TL ödeme yönünden davalı Şirket’in hakedişlerinden yapılmış bir kesintinin bulunmadığını görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. … kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. (… Dairesinin 21.12.2020 tarih ve 2019/2279 esas, 2020/4436 karar sayılı ilamı)
Yukarıda yazılı açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dava dışı işçi … tarafından, … … Mahkemesinin 2017/356 Esas sayılı dosyasında davacı … … ve davalı şirket aleyhine açılan işçilik alacakları davasının yapılan yargılaması neticesinde davanın kabulüne dair 25/09/2019 tarih ve 2019/931 Karar sayılı hükmün tesis edildiği, dava dışı işçinin, hüküm altına alınan alacakların tahsiline yönelik … … Müdürlüğünün 2019/37319 sayılı takip dosyasında takibe giriştiği, davacı idare tarafından 17.12.2019 tarihinde … müdürlüğü hesabına 16.928,16 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı eldeki davada; ödemiş olduğu işçilik alacaklarının alt işverenden rücuan tahsilini talep etmektedir.
Dosyaya kazandırılan delillerden davacı ile davalı arasında asıl ve alt işveren ilişkisinin bulunduğu, dava dışı işçinin, davalı şirketin çalışanı olduğu anlaşılmıştır. … … Mahkemesi’nin 2017/356 içeriğinden denetleneceği üzere ödeme yapılan dava dışı işçi …’ın 25/12/2014-10/01/2016 tarihleri arasındaki dönemde davacı …’de güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, … hizmet dökümünün incelenmesinden de, dava dışı işçinin davalı şirketin çalışanı olduğu, bu kapsamda davalı şirketın yapılan ödemeden sorumlu olduğu belirlenmiştir.
Ayrıntılı, açıklamalı ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınan 14.12.2020 tarihli bilirkişi raporu ile; davalı şirketin sorumluğuna ilişkin alternatifli olarak hesaplama yapılmış, davalı şirketin sorumluluk miktarları dönemsel olarak tespit edilmiştir. Dosyada mevcut sözleşme ve şartnamelerde ödenen işçilik alacaklarından davacı asıl işverenin sorumlu olacağına dair hüküm bulunmamaktadır. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; davalı yüklenicinin işçisi olması, sözleşme ücretine; işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, asıl işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında, davacı işverenin, işçileri çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedelin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Ancak, takip dosyasının incelenmesinde; 17.12.2019 ödeme tarihinde takipte kesinleşen tutar 16.532,13 TL olduğu halde davacı asıl işveren tarafından 16.928,16 TL ödeme yapıldığı, müdürlükçe 396,03 TL’nin borçluya iade edilecek tutar olarak gösterdiği müşahede edilmiştir. Bu durumda davacı asıl işveren tarafından 16.928, TL ödeme yapıldığı açık ise de, ödeme tarihinde dosya kapak hesabı 16.532,13 TL olduğundan, fazladan ödenmiş olunan 396,03 TL yönünden davalı alt işverene rücu şartlarının oluşmadığı görülmektedir. Açıklanan bu nedenlerle davanın (16.928,16 TL-396,03 TL=)16.532,13 TL yönünden kısmen kabulüne, hüküm altına alınan tazminat kalemlerine ödeme tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulüne; 16.532,13 TL’nin 17.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalından alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,

2-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden …. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 396,03 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.129,31-TL harçtan peşin alınan 289,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 840,21-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, peşin harç, vekalet harcı ve ıslah harcı toplam 351,30-TL yargılama harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 606,85-TL, bilirkişi ücreti olarak 750,00.-TL yapılan toplam 1.356,85-TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 1.325,11-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 53,00-TL, bilirkişi ücreti olarak 500,00.-TL yapılan toplam 553,00-TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 12,94-TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, red/kabul oranına göre 30,88-TL’nin davacıdan, 1.289,12 TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır