Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/664 E. 2021/266 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/664 Esas – 2021/266
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/664 Esas
KARAR NO : 2021/266

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
KARAR Y.TARİHİ : 09/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili …’ın sevk ve idaresindeki ve diğer davacı Volkan’ın yolcu konumunda bulunduğu 20/04/2020 tarihinde … plakalı …. marka araçta meydana gelen patlama akabinde araç içerisinde oluşan basınç ve sıcaklıkla aracın yanmaya başladığını, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkillerinin yaralandığını, 20/04/2020 tarihinde geçirilen kaza dolayısıyla tedavi giderleri-kazanç kaybı-çalışma gücünden yoksunluk- efor kaybı- kalıcı bedensel zarar ile ekonomik geleceğin sarsılmasından dolayı uğranılan ve uğranılacak olan tüm zararların fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla- şimdilik her bir davacı için ayrı ayrı olmak üzere; davacı … … için şimdilik 10.000,00TL maddi
… için şimdilik 10.000,00TL maddi tazminatın 20/04/2020 tarihinde işleyecek ticari işlere uygulanacak en yüksek ticari faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmine, davacıların yaşadığı acı ve elem için her bir davacı yönünden ayrı ayrı olmak üzere … … İçin 350.000,00 TL Manevi -… için 350.000,00TL manevi tazminatın 20/04/2020 tarihinde işleyecek ticari işlere uygulanacak en yüksek ticari faizi ile birlikte davalılar….Otomotiv Tic San Aş-… Otomotiv Ticaret Aş Ve … Otomotiv Makina Müh. Ltd Şti müştereken ve müteselsilen tazmine, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına Karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, müvekkili şirketin araç sürücüsü, sahibi, işleteni ve poliçe düzenleyen sigorta şirketi sıfatı taşımaması sebebiyle, davanın müvekkili şirket yönüden husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, aracın üretici ve ithalatçısı … … Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin onayı haricinde araç yakıt sisteminde değişiklik yapıldığı tartışmasız olduğunu, araçtaki patlamanın, sonradan yapılan LPG dönüşümü sebebiyle dış etken kaynaklı olması, üretim ile herhangi ilgisinin bulunmaması sebebiyle, müvekkili şirkete izafe edilecek herhangi kusurun bulunmadığını belirterek, davanın reddine, davacı tarafın gerek maddi gerekse manevi tazminata işletilmesini istediği ticari işlere uygulanacak en yüksek ticari faiz talebinin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Oto. Son. Ve Tic. A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde; zaman aşımı ve görev itirazlarının bulunduğunu, dava konusu araçta üretimden kaynaklanan herhangi bir ayıp, eksik veya kusurun bulunmadığını, patlamanın LPG veya benzeri bir gaz nedeniyle meydana geldiğini, müvekkili şirketin bu aracı LPG’li olarak üretmediğini, LGP sisteminin sonradan takıldığını, müvekkili şirketin LPG takılması halinde meydana gelebilecek risklerin müvekkili şirketin sorumluluğunda olmadığını, davacıların zararı ile müvekkili şirketin herhangi bir eylemi arasında nedensellik bağının bulunmadığını, müvekkili şirket ile davacılar arasında bir sözleşme ilişkisinin bulunmadığını, davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin muhatabının müvekkili şirket olmadığını belirterek davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Otomotiv vekili cevap dilekçesinde; kazanın lpg kaynaklı olduğunu kabul anlamına gelmemekle; davacının müvekkilinin teknik olarak uygun şart ve koşullarda gereği gibi ifa ettiği lpg tankı takılması işlemine ilişkin olarak zorunlu kontrol ve bakımların yaptırmadığını, müvekkilinin yaptığı işlemlerin prosedüre uygun olduğunu, davaya konu aracın lpg kaynaklı patlama veyahut yanmaya maruz kalmadığını, aracın şoför koltuğunun altındaki kablo tesisatından bir alev aldığını, motor kısmında yanma olmadığını, şoför koltuğu ve arkasındaki yolcu koltuğunun taban döşemesinin yandığının görüldüğünü, bu sonucun araçta lpg gazı kaynaklı bir patlama veya yanma olayının meydana gelmediğini, müvekkili yönünden maddi ve manevi tazminat isteminin yerinde olmadığını, dava konusu aracın yanma olayının gerçekleştiği kazadan öncede trafik kazasına karıştığını belirterek, davanın müvekkilimi yönünden reddine ve yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacı …’ın kullandığı ve diğer davacı Volkan’ında yolcu olarak bulunduğu, … marka aracın içinde meydana gelen patlama ve yangın nedeniyle davacıların kalıcı iş göremezlik, geçici iş göremezlik, tedavi gideri, bakıcı gideri ve kazanç kaybı tazminatı ile manevi tazminat talebi konularına ilişkindir.
Sigorta sözleşmesi konusunda, 6102 sayılı TTK m. 1401’de yapılan düzenlemede; sigorta sözleşmesi sigortacının bir prim karşılığında kişinin parayla ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya bir kaç kişinin hayat süreleri sebebi ile ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi ya da diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği bir sözleşmedir. Yapılan bu düzenlemeden açıkça anlaşıldığı üzere; tüketiciye ait olan hususi araçla ilgili yapılan kasko sigorta poliçesi uyarınca, rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacı gerçekleşen hasar bedelini ödemeyi taahhüt etmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda yapılan düzenlemerele göre, tüketici; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi ifade eder. mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan taşıma, eser, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder(TKHK.m.3/l.; mülga 4077 TKHK 3/h).
6502 sayılı TKHK.m.2’de yapılan düzenleme uyarınca, Tüketici Kanunu her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar. Tüketici işlemlerinde taraflardan birisi daima tüketici sözleşmenin karşı tarafı gelir elde etme amacıyla bu işi yapan satıcı, sağlayıcı, imalatcı, italatcı, hizmet veren, banka, yüklenici, taşıyıcı, sigortacı veya bunlar gibi gelir elde etme amacıyal bu işleri yapan gerçek veya tüzel kişidir. Tüketici işleminin karşı tarafı olan müteşebbisin (girişimcinin) gerçek kişi tacir, esnaf veya TTK. anlamında ticaret şirketi olmasının herhangi bir önemi yoktur. Burada önemli olan gelir elde etme amacıyla bu işi yapan bir kişinin bulunmasıdır.
Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin 6102 sayılı TTK. 4, 5 maddelerinde ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanması, mutlak ticari dava olması, sözleşmenin TTK’da yada başka kanunlarda düzenlenmesinin herhangi bir önemi yoktur. (6502 sayılı TKHK m.83). Bu nedenle örneğin, taraflardan biri tüketici karşı tarafı müteşebbis olan uyuşmazlık konusunun kambiyo senedi, sigorta sözleşmesi (maliki tüketici olan hususi araçlar için yapılan kasko veya ZMMS poliçesinden kaynaklanan), taşıma sözleşmesi veya eser sözleşmesi ya da başka bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir örnemi yoktur.
6502 sayılı TKHK m. 73/1’de tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle tüketici işlemi niteliğinde olan kasko poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat talebi tüketici işlemi niteliğinde olduğundan bu tür uyuşmazlıklarda tüketici mahkemesi görevlidir ( Aynı görüşte HGK. 28.03.2018, 2017/11-42 E, 2018/562 K).
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla belirlenir (HMK m.1), kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle; yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115). (HGK 14.04.2004 tarih 2004/19-218 Esas 2004/221 sayılı kararı).
Somut olayda; davacı …’ın kullandığı ve diğer davacı Volkan’ında yolcu olarak bulunduğu, bu sırada davaya konu kazanın(yanma ve patlamanın) meydana geldiği, kazaya karışan aracın davalı …-… Otomotiv Tic. San. A.Ş tarafından üretildiği ve bu şirketin ithalatçı firma olduğu yine davalı … Otomotiv Tic. A.Ş’den satın alındığı, diğer davalı … Ltd. Şti tarafından araca LPG takıldığı ve davalı Axa sigortanın ise aracın kasko sigortacısı olduğu, meydana gelen kaza nedeniyle sigortacıdan, ithalatçı ve üretici firmadan, satış yapan şirketten ve araca LPG sistemi takan şirketlerden kalıcı ve geçici iş göremezlik tedavi gideri, bakıcı gideri, kazanç kaybı tazminatı ve manevi tazminatın tahsili için dava açılmıştır. Taraflar arasında tüketici işlemi bulunduğundan bu tür uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemesi görevlidir.
Bu nedenlerle, davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle (HMK m. 114, 115), usulden reddine, süresinde ve istek halinde dosyanın HMK 1, 20 maddeleri uyarınca, görevli ve yetkili Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesi ve iki haftalık yasal sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli Ankara TÜKETİCİ Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin HMK.323 ve 331 maddeleri uyarınca görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 01/04/2021