Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/611 E. 2022/25 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/611 Esas – 2022/25
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/611 Esas
KARAR NO : 2022/25

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2020
KARAR TARİHİ : 17/01/2022
KARAR Y.TARİHİ : 20/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki nedeniyle 13/10/2017 tarih ve 492650 seri nolu 10.132,33 TL bedelli fatura düzenlendiğini, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı tarafın itirazlarının haklı nedenlere dayanmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik bakiye kalan 10.132,33 TL bedelli haklı davamızın kabulü ile borçlunun itirazının iptali ile icra takibinin devamına, alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı şirkete dava dilekçesi usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş, süresi içeresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, fatura örneği, cari hesap ekstresi örneği, Kahramanmaraş Ticaret Sicil Müdürlüğü müzekkere cevabı, Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının uyap evraklarının incelenmesinde; alacaklı … ….. Makina Sanayi Tic. Ltd. Şti. , borçlunun … Danışmanlık Metal Kimya Tarım Hayvancılık Yapı San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine 13/10/2017 tarihli 492650 seri nolu 10.132,33 TL bedelli faturaya dayalı olarak 10.132,33 TL asıl alacak, 397,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.529,57 TL’nin tahsili için 22/03/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlattığı, borçlunun borca, takibe ve yetkiye itirazları üzerine takibin durduğu, davanın yasal süresi içeresinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafa dava konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtlarının ibrazı için ihtarlı davetiye tebliğ edilmiş, süresinde defter ibrazında bulunulmamıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 28/10/2021 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; dosyada mevcut bilgi, belgeler ile davacı şirkete ait ticari defterler ve muhasebe kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu davacı şirkete ait ticari defterlerin usulüne uygun tasdik ettirilip, işlendiği, birbiri ile uyumlu olduğu HMK ve TTK’ya uygun olduğu, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin dosyada mevcut olmadığı, davaya konu irsaliyeli fatura ve açık fatura şeklinde düzenlendiği, davaya konu irsaliyeli fatura ve fatura içeriklerine davalı şirketin 8 günlük yasal süresi içeresinde itirazının olduğunu gösterir herhangi bir belgeye dosyasında rastlanmadığı, anılan faturanın en alt orta kısmında teslim eden ve teslim alan bölümlerinde adı, soyadı ve imza yerinin boş bırakılmış olduğu, davacı şirketin yevmiye defterinde kayıtlı bir sonraki aya/yıla devir borç miktarı ile Ankara … Daire’sinin … sayılı dosyasında kayıtlı bir adet irsaliye faturaya bağlı /bakiyeli 10.132,33 TL bedelli asıl alacak miktarının birbiri ile uyumlu olduğu, davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtları ve form /ba beyannamesi ile ilgili herhangi bir bilgi ve belgenin dosyada rastlanmadığı, davacı şirkete ait ticari defter kayıtlarında tespit edilen bulguların teyidinin yapılamamış olduğu, davacı şirketin; davaya konu irsaliyeli faturaya istinaden muavin defter cari hesap bakiyesine bağlı olarak 10.132,33 TL tutarında davalı şirketten alacaklı olduğu ve yarıca da asıl alacağın temerrüt tarihinden itibaren fiili tahsil tarihi itibariyle hesaplanabilecek değişen oranlarda işleyecek faiz alacağının da oluşmuş olduğu görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, fatura örnekleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davacının, taraflar arasında cari hesap ilişkisinden kaynaklanan fatura bedelinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğu, davacının eldeki dava ile itirazın iptaline karar verilmesini istediği görülmüştür.
Davalı ise tebliğ aldığı ödeme emrine karşı yetki itirazı ile birlikte borca, faize, masraflara ve diğer ferilerine itiraz etmiş, usulüne uygun şekilde yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Davalı yanın, takibin yetkili icra müdürlüğünde yapılmadığı itirazı yönünden yapılan incelemede;
2004 sayılı İİK’nın 50 nci maddesinin birinci fıkrasına göre; para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HUMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir.
HMK’nın 6 ncı maddesine göre; genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Aynı Yasanın “Sözleşmelerden doğan davalarda yetki” başlıklı 10 uncu maddesinde ise; sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan TBK’nın 89 uncu maddesi uyarınca; takibin konusu para borcu olduğunda, para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceğinden, ifa yeri de alacaklının yerleşim yeri olacaktır. Böyle bir durumda alacaklı kendi yerleşim yerinde bulunan icra dairesinde de takip yapabilecektir.”
Yukarıda açıklanan sebeplerle para borçları, alacaklının ikametgahında ödenmesi gerektiğinden, alacaklının faturadan doğan para alacağını kendi ikametgahının bulunduğu yerdeki icra dairesinde takibe koyması TBK’nın 89’uncu maddesi uyarınca mümkündür. Davacı şirket merkezinin Yenimahalle/Ankara olduğu anlaşıldığından davalının yetki itirazı yerinde görülmemiştir
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, fatura örnekleri, bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre; davacı tarafından fatura ve cari hesap alacağına dayalı olarak davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğu, davacı şirketin ticari defterlerine göre; 2017 yılı ticari defterlerini e-defter yazılım sistemi/programı üzerinden oluşturduğu, GİB onay bilgileri ile e-defter beratlarının mevcut olduğu, 2017 yılı muavin defter cari hesap dökümünde borç bakiyesinin 10.132,33 TL olarak bakiyeli devrettiği, dava konusu irsaliyeli faturaya istinaden muavin defter cari hesap bakiyesine bağlı olarak davalıdan 10.132,33 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Böylece davacının defterlerini bilirkişi incelemesine hazır ettiği, davalının ticari defterlerini hazır etmesi konusunda kendisine tebliğ edilen ihtarlı davetiyeye rağmen, dava konusu edilen döneme ilişkin ticari defter ve kayıtların dosyaya sunmadığı, davalının inkar etmediği ticari ilişki kapsamında ticari defter ve kayıtlarını incelemeye açık halde bulundurması ve basiretli bir tacir olarak denetlemeye hazır etmesi gerektiği halde bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, yapılan incelemeye göre davacının davalıdan icra takibinde gösterilen bedel kadar alacaklı olduğu, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirmediği başka bir deyişle alacağın likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne, davalının Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 10.132,33 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa yasal faiz(taleple bağlı kalınarak) işletilerek devamına,
2-Davacının inkar tazminatı isteminin kabulüne, hüküm altına alınan 10.132,33 TL’nin %20 ‘si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,

3.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan ( 114,00 TL posta, 7,80 TL vekalet harcı, 54,40 TL başvuru harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olarak) 1.176,20 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Alınması gerekli 692,14 TL harçtan peşin alınan 120,39 TL harcın düşümü ile arta kalan 571,75 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Peşin alınan 120,39 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/01/2022