Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/610 E. 2021/521 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/610 Esas – 2021/521
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/610 Esas
KARAR NO : 2021/521

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/12/2020
KARAR TARİHİ : 09/07/2021
KARAR Y.TARİHİ : 13/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/09/2020 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı trafik kazasında müvekkillerinin desteği …’in vefat ettiğini, müteveffa …’in müvekkillerinden …’in eşi, … ve …’in babası olduğunu, müvekkillerinin zararından davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri ile sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak ödeme yapılmadığını, arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir müvekkili için 1.000,00’er TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, esasa yönelik ise; davacı tarafın müracaatı üzerine tazminat miktarının davacı tarafın müracaatı üzerine tespit edilen 225.042,73 TL tazminat bedelinin 14/10/2020 tarihinde davacı tarafa ödendiğini ancak hiçbir gerekçe gösterilmeksizin başvuran vekili tarafından müvekkili şirkete iade edildiğini, müvekkili şirketin iade sonrası tekrar ödeme yapmasının önüne geçildiğini, müvekkilinin üzerine düşen sorumluğu yerine getirdiğini, davacı tarafın müracaatı üzerine … yönünden hesaplanan 9.516,49 TL destekten yoksun kalma tazminatı 14/10/2020 tarihinde davacı tarafa ödendiğini, hüküm aşamasında dikkate alınması gerektiğini, müvekkilinin sorumluğunun sigortalının kusuru oranında olduğunu, defin ve cenaze giderleri yönünden müvekkilinin sorumluğunun bulunmadığını, dava tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini savunmuş öncelikle davanın yetki yönünden reddine, davacı tarafın taleplerine konu tazminat kalemleri başvurana ödenmiş olup başvuranın haksız bir şekilde ödemeyi iade etmesi nedeniyle huzurdaki başvurunun reddini, davacılardan … … adına destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğinden davanın … … yönünden reddine, her halükarda destekten yoksun kalma tazminatının ZMMS Genel Şartlarına göre hesaplanmasına, somut olayın meydana gelmesinde müvekkil sigorta şirketinin kusuru bulunmadığından davanın reddine, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, 05/09/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle kazaya karışan aracın ZMMS sigortacısından talep edilen destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, sigorta poliçesi örneği, kaza tespit tutanağı örneği, bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Mahkemece dava dilekçesi ve eklerinin dava dilekçesinde gösterilen “..Çankaya/Ankara” adresine yapıldığı, davalı vekilinin 19.03.2021 tarihinde müvekkili sigorta şirketine hasar dosyasının celbi için müzekkere yazıldığını ancak dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmediğini, dava dilekçesinin taraflarına tebliğini talep ettiğine dair beyanlarını içerir dilekçe sunduğu, ancak mahkemece 09.04.2021 tarihinde ön inceleme duruşması yapılarak tahkikat duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin de yukarıda yazılı adrese gönderildiği, davalı vekilinin 08/06/2021 tarihli dilekçesi ile bu sefer müvekkili şirketin ….Ataşehir/İstanbul olduğunu, dava dilekçesinin bu adrese tebliğini talep ettiği, mahkemece dava dilekçesi, kusur raporu, aktüer raporu ve bedel arttırım dilekçesinin davalıyı temsil eden vekiline tebliğ edildiği, davalı vekilinin süresi içinde müvekkilinin merkez adresinin İstanbul’da bulunduğunu, davanın İstanbul Anadolu Mahkemelerinde açılması gerektiğini belirterek yetki itirazında bulunmuştur.
İlk itirazlar HMK m. 116 hükmünde düzenlenmiştir. Yapılan bu düzenleme uyarınca; kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ve uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözümlenmesi gerektiği itirazı ilk itiraz olarak kabul edilmiştir. İlk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmesi zorunludur. İlk itirazlar dava şartlarından sonra incelenir. İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenerek karara bağlanır (HMK m. 117).
6100 sayılı HMK’nın 6/1. maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişiliğin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm aksine kesin yetki kaydı olmayan tüm davalar için genel yetki kaydıdır.
Trafik kazası aynı zamanda haksız fiil teşkil eden bir eylem olduğundan 6100 Sayılı HMK’nın 16. maddesinde ise; “Haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” hükmü yer almaktadır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 110. maddesinde “Motorlu araç kazalardan dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar sigortacının merkez veya şubesinin, veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinin birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda olduğu üzere bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacı bu mahkemelerden birinde dava açma hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçme hakkı davalı tarafa geçmektedir, (aynı yönde Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 23/09/2013 tarih 2013/9042 Esas 2013/12620 Karar)
Somut olayda; davalı sigorta şirketinin yerleşim yeri İstanbul, davacı tarafın yerleşim yeri ve trafik kazasının meydana geldiği yer İzmir İli, Kınık İlçesidir. Diğer yandan poliçenin İzmir İli, Buca İlçesinde düzenlendiği görülmüştür. Davacı tarafından anılan mahkemelerin hiç birinde dava açılmadığından seçimlik hak davalı tarafa geçmiştir. Davalı süresi içinde yetki ilk itirazında bulunarak, yetki mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu ileri sürdüğünden, yetki ilk itirazının kabulüne, davanın mahkememizin yetkisizliği nedeni ile usulden reddine, süresinde ve istek halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davalı yanın yetki ilk itirazının KABULÜ ile, Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştikten sonra yasal süre içinde talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca harç yargılama gideri hususunun yetkili ve görevli mahkemece nazara ALINMASINA,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/07/2021 .