Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/603 E. 2021/694 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/603 Esas
KARAR NO : 2021/694
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/12/2020
KARAR TARİHİ : 25/10/2021
KARAR Y.TARİHİ : 27/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava dışı sigortalıya ait … plakalı araç için 03/05/2019- 2020 tarihleri arasında kasko sigorta poliçesi düzenlendiğini, 16/03/2020 tarihinde sigortalı araç sürüsünün sevk ve idaresindeki araç ile gonca sitesi inşaat alanı önündeyken inşaat alanı içinde çalışan iş makinesinin alan içeresinde bulunan ağaca çarpması ve kırılan ağacın araç üzerine düştüğü sırada zorunlu sola manevra ile kaçmak istediği esnada yolun karşısından gelen aracın sol ön kısmından çarpması ile maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin ekspertiz incelemesi sonucu toplam 9.298,80 TL ödeme yapıldığını, kazanın meydana gelmesinde davalı şirkete ait iş makinesi sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğunu, müvekkili tarafından ödenen bedelden davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, hasar bedelinin tahsili için … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde özetle; davacı yanın dava dışı sigortalısının birinci dereden asli kusurlu olduğunu, kazanın dava dışı sigortalının dikkatsiz davranışı yüzünden meydana geldiğini, kazanın gerçekleştiği esnada müvekkili şirketin kepçesinin park halinde olduğunu, müvekkilinin kazayla hiçbir ilgisi bulunmadığını savunmuş davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, 6100 sayılı TTK.nun 1472 maddesi uyarınca ödediği bedelin rücunen tahsili için girişilen icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, hususi araç ruhsat fotokopisi, … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, zarardan sorumlu oldukları iddiası ile davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Rücu ve halefiyet Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığını taşıyan 1472. maddesinde ise; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; davacı … şirketinin sigortalısı hangi görevli ve yetkili mahkemede dava açabilecek ise, sigorta şirketinin de halefiyet gereğince, aynen sigortalı gibi o mahkemede dava açabileceğine işaret edilmiştir.
Somut olayda; davacı … tarafından, dava dışı sigortalıya ait … plaka sayılı araç için kasko sigorta poliçesi tanzim edildiği, 16.03.2020 tarihinde sigortalı aracın, davalı şirketin çalışma yaptığı gonca sitesi inşaat alanı önünde seyir halinde iken, dava dışı … plaka sayılı araca çarptığı ve sigortalı araçta hasar oluştuğu, davacı … şirketinin 03.04.2020 tarihinde sigortalısına 9.298,80 TL hasar ödemesi yaptığı, eldeki dava ile de; kazanın; davalı şirkete ait iş makinesinin gonca sitesi inşaat alanı içinde çalışırken, alanda bulunan ağaca çarpması, çarpma neticesinde devrilen ağacın sigortalı aracın üzerine düşeceği sırada sürücünün zorunlu manevra yapması neticesinde dava dışı … plaka sayılı aracın sol ön tarafına çarması suretiyle meydana geldiğini, bu nedenle davalının meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu ileri sürülerek davalı yanın itirazının iptaline, inkar tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Görülüyor ki, dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlık konusu, mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, dava dışı sigortalının, TTK’nın 12’nci maddesinde sayılan tacir kişilerden olmadığı da açıktır. Dava dışı sigortalı ile davalı arasında haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasında asliye hukuk mahkemesi görevli olduğuna göre, davacı … şirketinin, dava dışı sigortalının haklarına halefiyet gereğince açtığı eldeki davada da görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.
Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, taraflarca ileri sürülmese bile hakim tarafından davanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. Eldeki davada, uyuşmazlığın çözümünde Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğu anlaşıldığından HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın, mahkemenin görevli olması dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun TESPİTİNE,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde taraflarca müracaat edilmesi halinde dava dosyasının görevli Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 323 ve 331. maddeleri uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,

Dair, taraf vekillerini yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/10/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır