Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/602 E. 2022/473 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/602 Esas – 2022/473
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/602 Esas
KARAR NO : 2022/473
DAVA : İtirazın İptali (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/12/2020
KARAR TARİHİ : 04/07/2022
KARAR Y.TARİHİ : 04/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından dava dışı … Mobilya Tic. Şti. için 31/01/2020-15/05/2020 tarihleri arasını kapsayan ticari paket sigorta poliçesi düzenlendiğini, 26/02/2020 tarihinde sigortalı iş yerinin üst katında faaliyet gösteren davalıya ait fabrikadan sızan suyun tavandan depo içine akış yaptığı ve paletli emtialar üzerine akan su nedeniyle zarar meydana geldiğini, müvekkili şirket tarafından ekspertiz incelemesi yapıldığını, hasara ilişkin olarak 24/04/2020 tarihinde toplam 13.676,77 TL ödeme yapıldığını, davalı şirketin hasarın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğunu, sigortalıya atfedilecek kusurun bulunmadığını, hasara sebep veren taraflar ödenen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, dava konusu hasarla ilgili olarak davalılara rücu mektubu gönderildiğini, akabinde olumlu cevap alınmaması neticesinde Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde özetle; davayı konu olay ve hasardan herhangi bir şekilde müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, olayın, müvekkili şirketin kusuru sonucu gerçekleştirdiğine dair bir ispat bulunmadığını, aynı olaya ilişkin iki farklı hasar dosyası açıldığını aynı zarar için Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında 6.119,23 TL talep edilmekte iken bu dosyada ise 14.289,88 TL talep edildiğini, açılan hasar dosyaları ve iddia edilen zarar aynı olmasına rağmen davacının iyi niyetli olmadığını ve haksız olduğunun göstergesi olduğunu, müvekkili şirketin kusuru olup olmadığı konusunda herhangi bir inceleme ve tespit yapılmadığını, müvekkili şirketin söz konusu yerde meydana gelen zararda aktif veya pasif anlamda bir davranışı/eylemi söz konusu olmadığını, ortada herhangi bir kusur dahil yokken müvekkili rücu davası açılmasının hukuka aykırı olduğunu savunmuş haksız davanın reddine, icra takibinin iptaline, davacının sebep olduğu haksız takipten ötürü İİK. gereği %20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava; davacı tarafından, dava dışı sigortalısının iş yerinde meydana gelen hasar nedeniyle ödenen tazminatın rücuen tahsiline yönelik başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, sigorta poliçesi, ekspertiz raporu, ödeme dekontu, hasar dosyası, Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip talebinin incelenmesinde; alacaklı … Sigorta A.Ş. tarafından borçlu …kurumsal Yemek Gıda A.Ş. aleyhine 13.676,77 TL asıl alacak, 613,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.289,88 TL ‘nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Davaya konu …Yenimahalle Ankara adresinde Gıda Mühendisi, İnşaat Mühendisi, Nitelikli Hesaplamalar uzmanı eşliğinde mahkememizce yerinde inceleme yapılmıştır.
Keşif sonrası bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 06/01/2022 tarihli raporun sonuç kısmında özetle; 26.02.2020 tarihinde sigortalı işyerinin üst katında bulunan davalıya ait fabrikadan sızan
suyun tavandan depo içine akış yaptığı ve paletli emtialar üzerine akan su nedeni ile emtiaların
zarar görmüş olduğu,
sigortalısının dava dışı …. Mobilya Teks.İnş.Tur.İhr.Tic.Şti. olduğu davaya konu “….Yenimahalle Ankara” adresinde bulunan taşınmazın, 15.05.2019–15.05.2020 tarihleri arası olmak üzere davacı sigorta şirketi tarafından “Ticari Paket Sigorta
Poliçesi” ile sigortalandığı,
davacı sigorta şirketinin, söz konusu olay nedeni ile dava dışı zarar görene 24.04.2020
tarihinde 13.676,77TL ödeme yaptığı,
yapılan teknik tespitlere göre; hasarın oluştuğu alan incelendiğinde üst katta bulunan ve
davalı tarafından çalıştırılan yemek fabrikasında aşağı katta bulunan ve hasarın oluştuğu alana
açılan bir delik olduğunun tespit edildiği, davaya konu hasarın meydana geldiği deliğin hem
davalı hem de dava dışı sigortalı taşınmazlarından görülebildiği, dava dışı sigortalının bu
deliğin altına emtia istif etmiş olduğu, söz konusu deliğin ne şekilde oluştuğu, su sızıntısının
gerçekleşme nedeni, kimden kaynaklandığının belirlenemediği, bu bağlamda söz konusu su
akmasının meydana geldiği bu delik zarar görenin tavanında, davalının ise zemininde
bulunduğu, bu deliğin altına söz konusu gıda malzemeleri konulmayacak söz konusu
zararlandırıcı sonucun meydana gelmeyeceğinin değerlendirildiği ancak bu hususun bakım
onarım sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı,
somut olayda yapılan maddi olgu tespitleri çerçevesinde takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak
üzere; terditli şekilde sonuca ulaşıldığı,
sayın Mahkeme tarafından dava dışı zarar görenin hasarın meydana geldiği gözle
görülebilen deliğin altına emtia istif etmiş olmasının illiyet bağını kesen ağır kusur
teşkil eden bir davranış olarak görülmesi halinde; hesaplanabilecek bir rücu zararından söz
edilemeyeceği,
Sayın Mahkeme tarafından dava dışı zarar görenin illiyet bağını kesen bir
davranışının bulunmadığı, zararlandırıcı sonucun davalının bakım onarım
yükümlülüğünü yerine getirmemesinden kaynaklandığı kanaatine varılması halinde;
yapı malikinin kusursuz sorumluluğu ilkesi gereği ödenen miktarın tazmini gerekeceği,
Sayın Mahkeme tarafından bu seçeneğin kabulü halinde icra takip tarihi itibari ile hesaplananın;
13.676,77TL Asıl Alacak
+ 613,11TL İşlemiş Faiz(Avans Faizi)
14.289,88TL toplam alacak şeklinde olacağı,
İcra inkar/kötü niyet tazminatı taleplerinin takdir ve değerlendirmesinin münhasıran
Mahkemeye ait bulunduğu görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, takip dosyası ile hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile dava dışı sigortalı arasında 31/01/2020 – 15/05/2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Ticari Paket Sigorta Poliçesinin düzenlendiği, 26/02/2020 tarihinde sigortalı iş yerinde bulunan emtialarda oluşan hasar nedeniyle, davacı sigorta şirketi tarafından, dava dışı sigortalıya 13.676,77 TL ödeme yapıldığı, eldeki dava ile de; hasarın, sigortalı iş yerinin, üst katında
faaliyet gösteren davalıya ait fabrikadan sızan suyun tavandan depo içinde bulunan paletli emtialar
üzerine akması nedeniyle oluştuğu ileri sürülerek, ödenen bedelin tahsiline yönelik girişilen icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.
Bina malikinin sorumlu tutulabilmesi için; zararın, yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur. Zarar, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğmuş ise yapı malikinin sorumluluğu söz konusu olmaz (bu yönde, HGK’nun 29.11.2017 tarih, 2017/3-439 Esas ve 2017/1463 Karar sayılı ilamı).
Davaya konu hasarın meydana geldiği tarih, 26/02/2020 olup, davacı, bu tarihte, sigortalı iş yerinin üst katında faaliyet gösteren davalıya ait fabrikadan sızan suyun tavandan depo içine akış yaptığını ve paletli emtialar üzerine akan su nedeniyle sigortalıya ait emtiaların hasar aldığını ileri sürmektedir. Dosyaya kazandırılan delillerden dava dışı sigortalıya ait iş yerinde, 09.10.2019 tarihinde de benzer şekilde hasar oluştuğu iddiası ile ilgili olarak 40190011912-1 nolu hasar dosyasının açıldığı ve bu dosyadan dava dışı sigortalıya 6.119,23 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Bu hadiseye ilişkin taraflar arasında Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinde devam eden yargılama bulunmaktadır. Dava dışı sigortalının 09.10.2019 tarihinde meydana gelen olaydan çok sonra, 26.02.2020 tarihinde, davalının fabrikasının bulunduğu üst kata ait zemindeki deliğin altına gıda malzemelerini koyması ve delikten akan suyun emtiaların üzerine sızması sonucu,
zararlandırıcı olayın meydana geldiği açıktır. Dava dışı sigortalının, 09.10.2019 tarihinde meydana gelen olay sonrasında hiç bir önlem almaksızın gözle
görülebilen deliğin altına emtia istiflemiş olması, ağır kusur
teşkil etmektedir. Nitekim, 09.10.2019 tarihli olay nedeniyle düzenlenen ekspertiz raporunda da; “Sigortalı işletmenin Ar-Sez tabela ismi ile muhtelif gıda ürünlerinin depolama ve dağıtım iş ile iştigal ettiği, işletmenin üst katında bulunan Yemek firmasından sızıntı yapan suyun sirayetine bağlı olarak stok emtiası üzerinde ıslanma şeklinde hasar olmasına bağlı olarak dosya açtırıldığı anlaşılmıştır.” denilmiştir. Dava dışı sigortalının, tavandaki delikten haberdar olduğu halde, ikinci kez emtiasını deliğin bulunduğu yerin altına istiflediği anlaşılmaktadır. Bu halde, zarar, dava dışı sigortalının ağır kusurundan kaynaklanmış olup, illiyet bağı da kesildiğine göre, davalının sorumluluğuna gitmek artık mümkün olmadığından, açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Öte taraftan, davalı yan kötüniyet tazminatı isteminde bulunmuş ise de; takibe girişmekte haksız olan davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, davalının tazminat talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Davalının kötü niyet tazminatı istemini şartları oluşmadığından reddine,
3-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin alınan 172,59 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 91,89 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekillerinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/07/2022