Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/573 E. 2021/207 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/573 Esas
KARAR NO : 2021/207

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2020
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; Davalılardan …’ın müvekkili aracılığı ile … Bankası A.Ş.’den 17/07/2017 tarihinde 80.000 TL hazine destekli kredi kullandığını, söz konusu kredi borcu için diğer davalı …’a ait … İli, …. nolu bağımsız bölüm üzerine 210.000 TL üst sınır ipoteği tesis edildiğini, davalı …’ın aynı zamanda kredi sözleşmesinde kefil sıfatının bulunduğunu, kredi borcunun ilk 7 taksini ödeyen davalı …’ın tkap eden kredi borcu taksitlerini ödememesi nedeniyle davalı banka ile imzalanan kredi sözleşmesi gereği borcun tamamanı muaccel hale geldiğini ve 28/05/2019 tarihinde 52.323,33 TL Halk Bankası tarafından müvekkilinin hesabından tahsil edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine müvekkilince … … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek borçluların kabulünde olan 35.581,00 TL dışında kalan 16.188,59 TL anapara ve dava tarihi itibariyle asıl alacağın toplamı üzerinden t emerrüt tarihinden itibaren ş imdilik 100,00 TL işlemiş temerrüt faizi yönünden davalıların borca itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … vekili 12/03/2021 tarihli duruşmada; müvekkilinin kullanmış olduğu kredinin 80.000 TL olduğunu, müvekkilinin bunun 44.419 TL’sinin ödediğini, bakiye 35.581,00 TL borcu kaldığını, takibin 252.892,00 TL üzerinden yapıldığını, oysa ipotek üst sınırı olup 210.000 TL ile sınırlı olduğunu, davacı tarafından dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılmadığını, davanın arabuluculuk dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacı harcı eksik yatırdığını beyan etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davalıların … … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali, takibin devamına istemine ilişkindir.
Kredi çerçeve sözleşmesi örneği, ödeme dekont örnekleri, … … müdürlüğünün … sayılı dosyası ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Dosya … … Hukuk Mahkemesinin 17/02/2020 gün ve …. Karar sayılı görevsizlik kararı sonucu dosya mahkememize tevzii edilmiştir.
07.06.2012 tarih ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile bazı hukuki uyuşmazlıklar yönünden, bir yandan tarafların iradeleriyle kendi çözümlerini üretebilmeleri ve daha hızlı sonuç elde edilebilmeleri, öte yandan da mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yine mahkemeler aracı kılınarak bazı tür hukuk uyuşmazlıklarında alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak “Arabuluculuk” müessesesi benimsenmiştir.
Hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yöntemi ile çözülmesi ihtiyari olmakla birlikte, 6325 sayılı Kanun’da 06.12.2018 tarihli ve 7155 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, mahkemelerin iş yükünün azaltılması için bazı tür uyuşmazlıklar için mahkemeye başvurmadan önce bir dava şartı olarak “zorunlu arabuluculuk” şartı getirilmiştir. Bu bağlamda aynı kanun ile 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi ile getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiyenin gönderilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine mahkemece gönderilen ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yazılı açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacı kooperatifin, ödemiş olduğu kredi borcunun rücuen tahsili için giriştiği icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline yönelik olarak açtığı iş bu davanın ticari dava niteliği taşıdığı, 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, davacı tarafça arabulucuya başvurulmadan eldeki davanın açıldığı anlaşıldığından, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2 maddesi ile HMK’nın 115/2. maddesi gereğince, davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinde davalıya tebligat yapılmadan davanın usulden reddine karar verileceği düzenlemesine rağmen sehven davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğ edilmesi ve davalının vekil görevlendirmesinin davacı aleyhine sonuç doğurmaması gerektiği gözetilerek davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın 6325 sayılı kanunun 18/A-2 ve TTK.nın 5/a maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine
2- Davalı vekili aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-.Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 278,17 TL harçtan düşümü ile arta kalan 218,87 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır