Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/483 E. 2021/475 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/483 Esas – 2021/475
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/483 Esas
KARAR NO : 2021/475

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2020
KARAR TARİHİ : 25/06/2021
KARAR Y.TARİHİ : 01/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin elektrik hizmetlerinin özelleştirilmesi amacı ile çıkarılan 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu hükümleri uyarınca; kamu tüzel kişiliğinin nevi değiştirmesi sureti ile kurulduğunu, özel hukuk hükümlerine tabi ticari şirket olduğunu, özelleştirme işlemleri uyarınca, …mülkiyetinde bulunan elektrik dağıtım sisteminin işletme hakkının 24/07/2006 tarihinde müvekkiline devredildiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 7.4 ve 7.6 maddeleri uyarınca; …döneminde gerçekleşen iş ve işlemlerden dolayı 3. kişilerin hak taleplerinin doğuracağı sorumlulukların dönemsel olarak paylaştırıldığını, dağıtım faaliyetinin davalı şirket tarafından yürütüldüğü İHDS öncesi dönemde, meydana gelen iş kazası sebebiyle üçüncü şahıs durumundaki SGK tarafından Kırıkkale İş Mahkemesinin 2008/1292 sayılı dosyasında rucuen alacak davasının kabulüne karar verildiği, söz konusu kararın … Müdürlüğünün 2011/6 Esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiğini ve müvekkili tarafından ödendiğini, söz konusu kararın onanarak kesinleştiğini, taraflar arasındaki İHDS uyarınca söz konusu ödemeye ilişkin sorumluğun davalıya ait olması nedeniyle müvekkili şirket tarafından yapılan 11/12/2019 tarihli başvuru ile 196.283,39 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesi edilmesi gerektiğini ancak davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 94.714,65 TL’nin alacaklıya ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; rücu talebinin 2 yıllık zamanaşımına uğradığı, İHDS 3.1 gereği İHDS tarihi olan 24.07.2006 tarihinden önceki döneme ait bütün sorumluluğun müvekkiline ait olduğu anlamına gelmediğini, temyiz edilmesi sonucu Kırıkkale 1. İş Mahkemesinin 2012/730 E. sayılı kararında Vedat Bozerin de kusurlu bulunmasına karşın tüm masrafların rücuen tahsilinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini, İHDS 7. maddenin alt bentlerinde belirtilen 3. kişi kavramına şirket tüzel kişisi ile bağlantısı olmayan şahısların girdiğini bu sebeple dava dışı işçinin davacı şirket ile aralarında sözleşme ilişkisi bulunduğundan 3. kişi sayılamayacağını, mezkur davadaki ihtilafın davacının yürütmekte olduğu hizmetten kaynaklandığını bu nedenle davacı şirketin yürütmekte olduğu hizmeti gereğince işçisi ile yaşadığı ihtilaf nedeniyle müvekkilinin sorumlu tutulamayacağı, …A.Ş’nin %100 oranındaki hissesinin blok olarak satış yöntemi ile özelleştirilmesine ilişkin ihale şartnamesinin “Diğer Hususlar” başlıklı 22. maddesinin a, d, f, p, bentleri ile 9. maddesinin 3 ve 4. bentleri uyarınca davacının talepte bulunamayacağını, …’ ın kuruluş tarihinden önce davacı şirketin faaliyet bölgesinde yer alan iller ve ilçelerde elektrik dağıtım faaliyetlerinin müvekkili şirketten ayrı bir tüzel kişiliğe sahip Elektrik Dağıtım Müesseseleri tarafından yürütmekte iken Özelleştirme Yüksek Kurulunun 02.04.2004 tarihli 22 sayılı Kararı ile özelleştirme kapsamına alındığını bu nedenle İHDS öncesindeki dağıtım faaliyetlerinden doğan sorumluluğun müvekkili şirkete ait olacağı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere İHDS’nin 7.1, 7.2 ve 7.3 maddeleri uyarınca müvekkiline karşı açılan davaları …’a derhal bildirmesi gerektiğini, bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi nedeniyle faiz ve ferilerin talep edilemeyeceğini belirterek davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak talebidir.
Taraflar arasında yapılan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi (İHDS), özelleştirme sürecinin tamamlanması nedeni ile şirket hisselerinin davacı şirkete devredilmesine ilişkin sözleşme, Kırıkkale İş Mahkemesi’nin 2008/1292(bozmadan sonra 2012/730) Esas sayılı kesinleşen karar örneği, … İcra Müdürlüğünün 2011/6 sayılı dosyası, davacı tarafça toplam 196.283,39 ödeme yapıldığına ilişkin banka dekont örnekleri, ihtarname örnekleri, bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Mahkememizce hesap uzmanı bilirkişiden alınan 09/04/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davacının … Müdürlüğünün 2011/6 Esas sayılı dosyasına 17/01/2011 tarihinde ödediği 196.283,39 TL ‘nin tamamına davalıya rücu edebileceği görüşü bildirilmiştir.
Kırıkkale İş Mahkemesi’nin 2008/1292(bozmadan sonra 2012/730) Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dava dışı işçi…’ün geçirdiği iş kazası nedeniyle bu kişiye ödenen miktarın hüküm altına alınması için, SGK tarafından Kırıkkale İş Mahkemesinin 2008/1292 Esas sayılı dosyasında…., Vedat Bozer ve Mustafa Bulut aleyhine rücuan alacak davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde, mahkemece, davalılar Vedat Bozer ve Mustafa Bulut aleyhine açılan davanın reddine, davalı…. aleyhine açılan davanın kabulüne; toplam 115.873,95 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermiştir.
Dava dışı SGK tarafından, …A.Ş aleyhine kararın infazı için 03.01.2011 tarihinde … Dairesi 2008/1292 E. sayılı dosyasından toplam 177.784,44 TL alacağın tahsiline yönelik ilamlı icra takibine girişildiği, davacı tarafından icra dosyasına 17.01.2011 tarihinde 196.283,39 TL tutarında ödeme yapıldığı görülmüştür.
Ödeme yapıldıktan sonra, kararın, dava dışı SGK tarafından temyizi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 2011/1585 E. 2012/6230 K. sayılı 29.03.2012 tarihli kararı ile davalıların kusur oranları yönünden tekrar inceleme yapılması gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, Mahkemece bozmaya uyulmasına karar verildiği, 2012/730 E. 2012/1251 K. sayılı 25.12.2012 tarihli karar ile de; …’ın diğer davalı Vedat Bozer’e %10 oranında rücu hakkı saklı kalmak kaydıyla toplam 115.873,95 TL alacaktan sorumlu tutulmasına karar verildiği, kararın, Yargıtay … HD. 2013/4815 E. 2013/5572 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı, taraflar arasında akdedilen İHDS uyarınca, icra dosyasına bozmadan önceki ilama göre ödemiş bulunduğu toplam 196.283,39 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan rücuunu talep etmektedir.
4046 sayılı yasanın 20. maddesi uyarınca….’nin kurulması üzerine… ve …arasında 24.07.2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi imzalanarak…, …olmak üzere, toplam 7 ili kapsayan bölgenin elektrik dağıtımı işletmesinin…’a verildiği, … … ın %100 hisselerin maliki …iken daha sonra 28.01.2009 tarihli hisse satış sözleşmesi ile %100 hissesinin… Holding A.Ş. – Österreichische Elektrizitatswirtschafts Aktiengesellschaft (… ) – … Enerji Üretim A.Ş. Ortak Girişim Grubu tarafından satın alındığı ve özelleştirme işleminin bu şekilde tamamlandığı görülmüştür. Böylece, …A.Ş.’nin 28.01.2009 tarihinden önceki dönemde %100 hissedarı …iken, 28.01.2009 tarihinden sonraki dönemdeki %100 hissedarı Sabancı-Verbund- Enerjisa Ortak Girişimi olmuştur. Özelleştirme blok hisse satışı yöntemiyle yapıldığı için şirket tüzelkişiliği değişmemiş, ancak şirket hisselerinin sahipleri değişmiştir.
… ile …arasında imzalanan 24.07.2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.4. maddesi “Dağitim faaliyetinin …tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amaciyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. …tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafindan ileri sürülebilecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar …tarafından yürütülür ve sonuçlandirilir. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük …tarafından karşılanır.” şeklinde ve 7.5. maddesi de “Dağitim faaliyetinin şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu şirkete aittir. Şirket tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülebilecek her türlü talebin muhatabı şirkettir. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar şirket tarafindan yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük şirket tarafından karşılanır.” şeklindedir.
28.01.2009 tarihinde ÖYK kararı uyarınca Başbakanlık ÖİB ile …- … – Enerjisa Ortak Girişim Grubu arasında imzalanan hisse satış sözleşmesinin 9.4. maddesi “Alıcı, ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümler sakli kalmak kaydiyla şirkette yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketin sorumlu olduğunu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak kendisinin veya şirketin idareyi ve …’ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkının bulunmadığını kabul, taahhüt ve garanti eder.” şeklindedir.
Dava dosyası incelendiğinde, ilamda hüküm altına alınan alacağın, SGK’nın rücu alacağı olduğu ve bu alacağın SGK’nın dava dışı işçinin 14.06.2004 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle işçiye ödemek zorunda kaldığı geçici iş göremezlik ödeneği, peşin sermaye değerli gelir ve hastane masraflarından meydana geldiği anlaşılmıştır. İlamda hüküm altına alınan SGK’nın rücuan alacağının tamamı 14.06.2004 tarihli iş kazasından kaynaklanmakta olup, 24.07.2006 tarihli İHDS’den önceki döneme ait alacaklardır. Şu durumda, ilamda hükmedilen ve davacının işbu davada rücuan alacak talebine konu ettiği bu alacaktan İHDS uyarınca …’ın sorumlu olduğu ve davacının davalıya rücu talebinde bulunabileceği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı …tarafından, davacının icra dosyasına ödediği tüm bedeli değil ancak dayanak davada verilen hüküm gereği kusuruna isabet eden miktarı talep edebileceği savunulmuş ise de, Yargıtay …. HD.’nin 2017/4279 E. 2019/3496 K. sayılı 07.05.2019 tarihli ilamında; … Taraflar arasında akdedilen İHDS’nin 7.4 maddesi uyarınca, dağıtım faaliyetinin davalı tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun davalıya ait olduğu ve yine bu kapsamda üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek talep ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülüğün de davalı tarafından karşılanacağı düzenlenmiştir. Buna göre, dağıtım faaliyetinin davalı tarafından yürütüldüğü sırada üçüncü kişinin iş kazası nedeniyle malül olması üzerine açılan rücuya konu dava nedeniyle diğer davalılarla müteselsil sorumluluk gereğince davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemenin tamamından davalının sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı tarafından yapılan ödemenin tamamından davalının sorumlu olduğu gözden kaçırılarak; mahkemece, İHDS’nin 7.4 maddesi uyarınca davalı …’ın sorumlu olduğu döneme ilişkin Samsun 3. İş Mahkemesinin 2007/402 esas 2008/250karar sayılı dosyasında, meydana gelen iş kazasında davalı …’ın % 5 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, dolayısıyla davacı tarafından yapılan ödemeden de davalının kusuru oranında sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.” içtihadı uyarınca, davacının icra dosyasına yapmış olduğu tüm bedeli davalıya rücu edebileceği anlaşılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle, davacının icra dosyasına ödemiş olduğu tutarın tamamını davalıya rücu edebileceği anlaşıldığından davanın kabulüne, 196.283,39 TL’nin 17.01.2011 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avasn faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne; 196.283,39 TL’nin 17.01.2011 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 22.189,84 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan başvuru harcı, vekalet harcı, posta ve bilirkişi ücreti olan 1.158,70 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Alınması gerekli 22.189,84 TL harçtan peşin alınan 3.352,03 TL harcın düşümü ile arta kalan 10.056,09 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Peşin alınan 3.352,03TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile… Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 25/06/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır