Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/447 E. 2022/234 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2020/447 Esas
KARAR NO : 2022/234

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
KARAR Y.TARİHİ : 18/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalının, Yenişehir Belediyesi spor salonu çatı paneli hariç çelik çatı yapımı ve Yenişehir Belediyesi çok amaçlı salon çatı paneli hariç çelik çatı yapımı için anlaştığını, müvekkili şirketin anlaşma gereği Yenişehir Belediyesi spor salonu ve Yenişehir Belediyesi çok amaçlı salon çatı yapım işini tamamlayarak teslim ettiğini, davalı şirket tarafından, müvekkili şirketin anlaşma gereği üstlendiğini ve teslim ettiği çatı yapım işleri ile ilgili olarak kesmiş olduğu faturaların bir kısmının ödendiğini, davalı borçlunun cari hesap borcunu ödememesi üzerine, davacı tarafından davalı-borçlu adına önce … yevmiye numaralı 20/08/2018 tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, davalının ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı adresine gönderilen iş bu ihtarnamenin, borçlunun adreste tanınmadığı şerhiyle tebliğ edilemediğini, ödeme yapılmaması üzerine davalı borçlu aleyhine 23/09/2020 Ankara …İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, Ankara …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasından çıkartılan ödeme emrinin Davalı-Borçluya 01/11/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının 05/11/2019 tarihli dilekçesi ile müvekkili şirkete borcu bulunmadığını belirterek borcun tamamına ve takibe itiraz ettiğini, borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalı-borçlu tarafından takibe itiraz edilerek takibin durdurulması neticesi, dava şartı zorunlu arabuluculuk kapsamında arabuluculuk başvurusu yapıldığını, görüşmenin anlaşamama olarak sonuçlandığını beyan ederek, davalının itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin 06/01/2021 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili firmaya gönderilen tebligat iade döndüğünden müvekkili firmaya T.K’nun 35.maddeye göre tebligat gönderildiğini ancak müvekkili firmaya gönderilen tebligat üzerinde tebliğ memurunun adı soyadının yazmadığı, dolayısıyla usulsüz olarak gönderilen ilk tebligat dayanak gösterilerek çıkarılan ikinci tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin 23.12.2021 tarihinde davayı muhtarlıktan almış olduğu tebligat parça ile öğrendiğini ve aynı gün içerisinde dosyaya vekalet sunulduğunu, davaya cevapların süresi içerisinde olduğunun kabulü ile bildirmiş olunan delillerin toplanmasını talep ettiğini, davacının bedelsiz olarak kesmiş olduğu faturanın tahsilinin istendiği, haksız olarak kesilen faturanın ödenmesinin mümkün olmadığını, müvekkili firmanın çelik çatı imalatı için davacı firma ile anlaştığını, davacı firmanın 20 günde işi bitireceğini beyan etse de işi süresi içinde bitirmediğini, daha sonra hiç bir haklı nedeni olmadan devam etmediğini, müvekkilinin bunun üzerine çelik çatının kalan kısımlarını kendisinin tamamladığını, müvekkilinin, davacı firma tarafından yapılan imalat kadar faturayı kabul ettiğini, iş bu faturaları ödediğini, ancak bakiye kalan işin müvekkili tarafından başkaca firmalara tamamlatılmak durumunda kaldığını, müvekkili firmanın başkaca firmalara kesmiş olduğu çelik çatı yapımına ilişkin kayıtların ticari kayıtlarla sabit olduğu, dolayısıyla müvekkilin 2017 ekim ayından sonra başkaca firmalar ile yapmış olduğu çelik çatı yapımına ilişkin faturaların dosya içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, davacının 2017 Ağustos, Ekim, Kasım aylarında müvekkiline fatura kestiği, işi yapılan müvekkilinin bu faturaları ödediğini, ancak davacının aralarındaki ticaretin bitmesinden 1 yıl sonra yeni bir fatura keserek, hayali bir borçlandırma ile müvekkilinin hukuki sorumluluğuna başvurduğunu, arada bulunan 1 senelik farkın davacının haksız kazanç elde etme çabasının sonucu olduğu, davacının noter aracılığı ile davalı tarafa dava konusu faturayı tebliğ ettiğini beyan etse de tebliğ şerhi incelendiğinde tebligatın iade edildiğinin görüleceğini, davacının başlatmış olduğu icra takibinin kabulüne karar verilse bile faiz yönünden red kararı verilmesi gerektiğini, davacı her ne kadar faturayı tarafa ihtarname ile tebliğ ettiğini ve ödeme için noter kanalı ile göndermiş olduğu tebligat ile temerrüde düşürdüğünü iddia etse de gönderilen ihtarnamenin iade döndüğünü, müvekkili firmaya tebliğ edilmediğini, hal böyle iken ihtarname gönderim tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulünün mümkün olmadığını, icra takibinde işlemiş faiz olarak gösterilen faiz miktarının reddi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine, müvekkiline karşı haksız ve kötü niyetli açılan icra takibinin iptaline, kötü niyetli olarak açılan icra takibi nedeniyle icra takip tutarının %20’si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalı müvekkiline verilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER:
1-)Ankara …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası,
2-)Hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı,
3-)Mahkememizden alınan bilirkişi raporları ile Bursa Ticaret Mahkemesinden talimat üzerine alınan bilirkişi raporu,
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı icra dosyasının celp edilip incelenmesinde, davacı tarafça davalı aleyhinde Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, takip talebinde alacağın, 26.060,94 TL Asıl alacak, 5.819,80 TL İşlemiş faiz, 31.880,74 TL TOPLAM şeklinde gösterildiği, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi oranında faiz talep edildiği, davalı tarafça borca , faize ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında sözleşme bulunduğu hususunda bir tereddüt bulunmamakla, davacının faturadan kaynaklı alacağı olduğu iddia edildiğinden, her iki tarafça ifanın ne şekilde yapıldığı, faturaların taraf defterlerinde ne şekilde kayıtlı olduğunun tespiti açısından dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve bilirkişiler tarafından sunulan rapor da incelendiğinde,
” Taraflar arasında “Yenişehir Belediyesi spor salonu çatı paneli hariç çelik çatı yapımı ve Yenişehir Belediyesi çok amaçlı salon çatı paneli hariç çelik çatı yapımı işi için 70.000,00 TL” bedel karşılığında sözleşme akdedildiği belirgindir.
Sözleşmenin konusu başlıklı 3. Maddede; “..projede malzeme, cinsleri ve miktarları belirtildiği üzere..” yazılı olmasına karşılık ne kadar, hangi malzemenin kullanıldığı ile ilgili sözleşmeye uygun metraj, imalat miktarına ilişkin bilgi bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin, “İşin Teslimi konulu 5. Maddesinde ” işin süresinin 20 gün olacağı yazılı olduğu, 21/07/2017 tarihinin sözleşmenin karşılıklı imzalandığı notu (Sözleşmenin son sayfasında) gereği işin tamamlanma süresinin 10/08/2021 tarihi olacağı, ancak işin geciktiği hususu ile ilgili olarak davalının davacıya yazılı ihtarının bulunmadığı, diğer yandan ödemelerin de sözleşmede belirlenen vadelere göre gecikmeli yapıldığı, her ne kadar davacı tarafından dosyaya sunulan fotoğraflar söz konusu olsa da sözleşme gereği; işe ait, iş tesliminde karşılıklı olarak iş teslim tutanağı imzalanacağı yazılı olmasına rağmen dosyada böyle bir tutanak bulunmadığı, “Tutanak imzalanmadığı takdirde taraflar birbirini sebeplerinden dolayı ihtar etmek zorunda” oldukları hususu ile ilgili olarak ise; Davacının Bursa 20. Noterliğinin 20/08/2018 tarih ve 35049 yev. nolu İhtarnamesinin bulunduğu, ancak Bursa 20. Noterliğinin 19/09/2019 tarihli Tebliğ Şerhi belgesinde “Tebliğ Tarihi: 06/09/2018, Tebliğ Şerhi maddesinde ise; “Muhatap adresten soruldu, tanınmıyor, Maltepe Mahalle Muhtarının tasdiki ile merciine iade” şeklinde yazılı olduğu, “Tebligat Adresinin” “Sözleşmenin Taraflar başlıklı 1. Maddesinde” yazılı adres ile uyumlu olmadığı, Sözleşmede “İşin Bedeli ve Ödeme Şekli başlıklı 4. Maddesinde”; işin 70.000 TL*KDV (20.000,00TL Peşint 4x 12.500,00 TL) şeklinde 4 hakediş halinde ödeneceği yazılı olmasına karşılık dosyada düzenlenmiş hakediş bulunmadığı, Sözleşmede yazılı ilave işler kapsamında yapılan işlerin “Çelik kontrüksiyon çatı dışında yapılacak demir doğrama işlerinde ve yapılacak tüm ilave imalatlarda 3.60 TL/kg * KDV bedeli uygulanacaktır” yazılı olmasına rağmen davacı tarafından kesilen faturalarda adet olarak fatura edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı yan, davacının üstlendiği işi noksan yaptığını, eksik işlerin başka firmalara tamamlatılmak zorunda kalındığını iddia etmiş ise de, noksan kalan işlerin neler olduğuna ve noksan kalan işlerin 3. Şahıslara ikmal ettirildiğine dair herhangi bir delil ibraz olunmamıştır.
Davacı taraf … Demir Madencilik İnş.Taah.İth.İhr.San.ve Tic.Ltd.Şti, incelenmek üzere 2017-2018 ve 2019 yıllarına ait yasal defterleri olan Yevmiye, Defteri Kebir ve Envanter defterlerini incelemeye sunduğu ancak bu defterlerin 6102 sayılı TTK nu 64/3 maddesine ve V.U.K 220-221-222 Maddelerine göre açılış tasdiklerinin zamanında yapılmış olduğu ve yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin YAPILMAMIŞ olduğu görülmektedir. Davacı tarafın ticari defter kayıtlarının kendi lehine delil kabul edilemiyeceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafın dava dilekçesinde alacağına dayanak gösterdiği faturalardan 20.10.2017 tarihli 183902 sıra numaralı fatura, 20.10.2017 tarihli 183903 sıra numaralı fatura ve 13.11.2017 tarihli 183908 sıra numaralı fatura’nın tutanakla davalı şirkete teslim edilmiş olduğu ancak 01.08.2018 tarihli 183935 sıra numaralı fatura ile ilgili bir teslim tutanağı, bulunmadığı, söz konusu faturanın noter aracılığıyla gönderildiği ancak muhataba tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır.
Davacı … Demir Madencilik İnş.Taah.İth.İhr.San.ve Tic.Ltd.Şti’nin 2017 Yılı ticari defterlerinde davalı ….San.İnş.San ve Tic.Ltd.Şti’ ne 16.08.201 tarihli 183899 sıra nolu 290,89 TL tutarında , 20.10.2017 tarihli 183902 ve 183903 sıra nolu toplamda 10.504.,36 TL tutarlı satış faturalarının peşin satış yapıldığı şekilde işlenmiş olduğu, 13.11.2017 tarihinde 183908 sıra nolu 35.010,60 TL tutarında satış faturasının 120 .(Alıcılar) Hesabına alacak kaydı olarak işlenmiş olduğu ve karşılığında 31.12.2017 tarihinde 35.010,60 nakit tahsilat yapıldığı kaydı yapılarak cari hesabın kapatılmış olduğu ve davacı taraf ile davalı taraf arasında bir bakiye olmadığı görülmektedir.
Davacı … Demir Madencilik İnş.Taah.İth.İhr.San.ve Tic.Ltd.Şti’ nin 2018 Yılı ticari defterlerinde davalı …- San.İnş.San ve Tic.Ltd.Şti’ ne düzenlenen 01.08.2018 tarihinde 183935 sıra nolu 24.025,98 TL tutarında satış faturasının 120 .(Alıcılar) Hesabına alacak kaydı olarak işlenmiş olduğu ve karşılığında 31.12.2018 tarihinde 24.025,98 TL nakit tahsilat yapıldığı kaydı yapılarak cari hesabın kapatılmış olduğu ve davacı taraf ile davalı taraf arasında bir bakiye olmadığı görülmektedir.
Davacı tarafın 2019 yılı ticari defterlerinde de yine davalı taraf ile ilgili herhangi bir kayıt olmadığı, buna göre, Davacı … Demir Madencilik İnş.Taah.İth.İhr.San.ve Tic.Ltd.Şti’ nin 2017-2018-2019 yılı ticari defter bilgilerine göre davacı taraf ile davalı taraf arasında bir bakiye olmadığı, davacı … Demir Madencilik İnş.Taah.İth.İhr.San.ve Tic.Ltd.Şti’ nin 2017-2018- 2019 yılı ticari defter bilgilerine göre davacı taraf ile davalı taraf arasında bakiye alacak/borç bulunmadığı ve kaldı ki, davacı tarafın 2017-2018-2019 yıllarına ait yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığı ve bu sebeple kendi lehine delil teşkil edemeyeceği anlaşılmakla, davanın ispat edilemediğinden, reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1-Davanın Reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin alınan 285,66 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 204,96 TL harcrarın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/04/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır