Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/416 E. 2022/651 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/416 Esas – 2022/651
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/416 Esas
KARAR NO : 2022/651

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2020
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
KARAR Y.TARİHİ : 07/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili, davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı aracın, davacının maliki olduğu araca çarptığını ve davacıya ait aracın hasarlandığını, kaza tespit tutanağına göre, meydana gelen kazada davacının kusursuz olduğunu, davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında değer kaybı meydana geldiğini, davalı sigorta şirketine 17/08/2020 tarihinde başvuruda bulunulduğunu ancak ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 1.250.00TL’nin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava konusu kazanın 19/08/2018 tarihinde meydana geldiğini, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davalı şirketin, ZMMS Genel Şartlarında öngörülen şekilde belirlenecek gerçek zarar miktarından sorumlu tutulabileceğini belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu kazada davacının aracının hasar gördüğü iddiasına dayalı değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Kazaya karışan araçların ruhsatlarına göre davacıya ait olduğu ve davalı tarafından trafik sigorta poliçesi ile sigortalanan araçlar olduğu anlaşılmıştır.
Kazaya karışan … plakalı araca ait, 13735254 poliçe numaralı poliçesinin incelenmesinde; 13/11/2017 tarihleri arasında davalı … Sigorta A.Ş’ye sigorta poliçesi ile sigortalandığı, sigortalının … Express Elektronik İletişim Tanıtım Şti, maddi hasar teminat tutarının 39.000,00 TL olduğu, kazanın 19/08/2018 tarihinde poliçe teminat dönemi içinde meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davacının kaza tarihi itibariyle araç maliki sıfatını taşıdığı, davalı sigorta şirketinin ise aynı tarih itibariyle zarara sebebiyet verdiği iddia edilen aracın KZMSS (Trafik Sigortası) sigortacısı olduğu anlaşıldığından, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin mevcut olduğu tespit edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu belirtmiş ise de; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer. Somut olayda, dava trafik kazasından kaynaklanmakta olup, davacı taraf HMK 16. maddesi gereğince seçimlik hakkını kullanarak davalı Sigorta şirketinin bölge müdürlüğünün bulunduğu Ankara İli’nde dava açmış olup, uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin yetkili olduğu anlaşıldığından, davalının yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Sigorta şirketi vekili tarafından, zamanaşımı def’inde bulunulmuş ise de, KTK’nın 109. maddesinde yer alan 2 yıllık zamanaşımı süresinin arabuluculuk başvurusunun yapıldığı 19/08/2020 tarihinde henüz dolmadığı arabuluculuk sürecinin zamanaşımını kestiği ve dava tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla def’i yerinde görülmemiştir.
Trafik sigortası kural olarak üçüncü kişilere verilen gerçek zararı sigorta limiti dahilinde ve sigortalının kusuru oranında teminat altına alır. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, davacıya ait aracın tamir süresince çalışamaması nedeni ile oluşan kazanç kaybı, trafik sigortası teminatı dışında kalır. Ancak meydana gelen kaza nedeni ile araçta değişen parçalar veya yapılan onarım nedeni ile meydana gelen değer kaybı gerçek zarar kalemleri arasında sayılır.
Yargıtay yerleşik uygulamasına göre, araçta meydana gelen değer kaybı gerçek zarar kalemleri arasında bulunmakta olup, trafik sigortacısı meydana gelen değer azalmasından sorumludur.(17 HD 01/04/2010, 2009/9892 E, 2010/3124 K; 17 HD 05/04/2010, 2009/9892 E, 2010/3124 K,).
Kaza nedeniyle araçta meydana gelen değer azalması, aracın olay tarihindeki ikinci el piyasa rayiç değeri, aracın modeli, kullanım tarzı, daha önceden hasarlı olup olmadığı, kilometresi ve buna benzer diğer kriterler nazara alınarak, kazadan sonra gerekli onarımlar yapıldıktan sonra kazadan önceki değeri ile kazadan sonraki piyasa rayiç değeri arasındaki fark gerçek zarar, değer azalmasını gösterir. Hesaplama, teknik kriterler ve gerçek piyasa rayiçleri nazara alınarak yapılmalıdır. (17. HD 20/06/2016, 2016/6051 E, 2016/7499 K,).
Dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Makine mühendisi bilirkişi rapor ve ek raporunun sonuç kısımlarında özetle; 19/08/2018 tarihinde davalı sigorta şirketine sigortalı araç ile davacıya ait araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün, ışık kontrollü kavşak noktasında kontrolsüz geçtiği, buna ilişkin ikrarını kendi el yazısı ve imzası ile tutanağa geçirdiği ve meydana gelen kazanın oluşumunda %100-asli kusurlu olduğu, kavşağa yeşil ışıkta giriş yapan davacının ise taraf olduğu kazada kusur ve ihmali bulunmadığı; davaya konu ….kilometrede bulunan aracın, değer kaybına etken şekilde, motor kaputu ile sol ön çamurluk kesiminden hasarlandığı, davaya konu aracın, kazadan önceki mevcut hali ile kaza tarihinde piyasa rayiç değerinin 65.000,00 TL olduğu, dava konusu kaza nedeniyle hasarlanan aracın onarımı sonrası emsal piyasa değerinin 64.250,00 TL olarak belirlendiği, araçta meydana gelen değer kaybının kaza tarihinde 750,00 TL olarak tespit edildiği bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ile hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi rapor ve ek raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; 19/08/2018 tarihinde, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, araç sürücüsünün tam kusurlu eylemiyle neden olduğu kazada davacıya ait aracın hasar gördüğü ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre 750,00 TL değer kaybına uğradığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile; 750,00 TL değer kaybı tazminatının, 01/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın Kısmen Kabulüne; 750,00 TL değer kaybı zararının 01/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 62,20 TL başvuru ve vekalet harcı, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 137,95 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 950,15 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 570,09 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
6-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın düşümü ile arta kalan 26,30 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Peşin alınan 54,40 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden, red ve kabul oranına göre hesaplanan 792,00 TL’sinin davacıdan, 528,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda miktar itibari ile KESİN olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/10/2022