Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/388 E. 2021/815 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/388 Esas – 2021/815
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2020/388 Esas
KARAR NO : 2021/815

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2020
KARAR TARİHİ : 03/12/2021
KARAR Y.TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili …’e Erzincan ili, Merkez ilçesi, Çadırtepe Köyü mevkiinde i43d2 paftada 2.197,56 hektarlık Jeotermal Kaynak alanı için düzenlenmiş bulunan 29.11.2016 Tarih ve … Sayılı Arama ruhsatının, Erzincan İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği tarafından verildiğini, arama ruhsatlarına istinaden, 5686 Sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununun 10. Maddesinin 4. Fıkrası uyarınca yıllık arama ve işletme faaliyet raporu hazırlanması ve hazırlanan raporların takip eden yılın en geç Mart ayı sonuna kadar ilgili il özel idaresine gönderilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından işbu kanun uyarınca 2018 yılına ilişkin olarak hazırlanan Arama Faaliyet Raporunun, iadeli taahhütlü posta olarak Erzincan İl Özel İdaresine teslim edilmek üzere, 26.03.2019 tarihinde, davalı şirketin Maltepe Şubesine teslim edildiğini, davalı şirketin internet sitesinden alınan gönderi takip sayfasına göre, 26.03.2019 tarihinde … Maltepe Şubesine verdikleri gönderinin, 28.03.2019 tarihinde … İşyerinden çıktığını ve 30.03.2019 Tarihinde Erzincan Merkez … işyerine ulaştığını, ancak gönderi takip raporunda postanın, 03.04.2019 Tarihinde dağıtıcıya verildiğini ve 03.04.2019 Tarihinde teslim edildiğinin görüldüğünü, …’nin resmi alma haberi belgesinde, üst sağ köşede 26.03.2019 … Alındı Mührü mevcut iken, teslim tarihinin 03.04.2019 olarak görüldüğünü, davalı …’nin resmi internet sitesindeki Gönderi Teslim Süresi Sorgulama sayfasından yaptıkları sorgulamaya göre, İstanbuldan Erzincana gönderilen mektup niteliğindeki gönderinin teslim süresinin 2 gün olduğunu, buna göre 26.03.2019 Tarihinde … şubesine teslim edilen faaliyet raporu içerikli gönderinin, 28.03.2019 Tarihinde teslim edilmesi gerekirken tam 7 gün sonra teslim edildiğini, davalı şirketin sebep olduğu gecikmenin, müvekkilinin 41.706,61 TL tutarında maddi zarara uğramasına sebep olduğunu, müvekkili tarafından, ilgili faaliyet raporunun zamanında … üzerinden iadeli taahhütlü postaya verildiğini, ancak postadaki gecikme nedeniyle Erzincan İl Özel İdaresine ulaştırılmadığını ve 41.706,61 TL teminatın irat kaydedilmesinin söz konusu olduğunu, söz konusu gecikmede müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, tamamen davalı …nin kusurundan kaynaklandığını, irat için dava açıldığını, Erzincan İdare Mahkemesinin …Karar Sayılı kararı ile bu taleplerinin, yalnızca geç teslimi tarihi yönünden incelendiğini, davanın reddedildiğini ve kararın aleyhlerine kesinleştiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından, davalı şirkete …Yevmiye Nolu, 22.05.2020 Tarihli İhtarname gönderildiğini ve 41.706,61 TL tutarlı maddi tazminat talebi bildirdiklerini, maddi tazminat taleplerinin yazılı olarak reddedilmesi üzerine, İstanbul Anadolu Arabuluculuk Bürosundan … Başvuru Numaralı, 19.06.2020 tarihli başvuru yaptıklarını, 03.07.2020 tarihinde yapılan arabuluculuk görüşmesi sonucunda, anlaşamama tutanağı imzalandığını belirterek; taşıma hizmetindeki kusurlu ifa nedeniyle, müvekkilinin uğramış olduğu toplam 41.706,61 TL’lik maddi tazminatın, haksız fiil tarihi olan 07.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan alınarak taraflarına verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Posta Hizmetleri Kanunu m. 29(3) gereğince davacının taleplerinin 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu ve bu nedenle zamanaşımı definde bulunmak gerektiğini, müvekkili ile davacı arasındaki ticari taşıma sözleşmesinde, davacıya gönderi süresine ilişkin bir taahhütte bulunulmadığı, ayrıca bir taahhüt olmaması halinde gönderi süresi ilgili dönemde, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereğince, dönüşümlü çalışma uygulanan müvekkil şirkette, pandemi şartları da dikkate alınarak makul şekilde belirlendiği, bu sebeple eksik personelle çalışan müvekkili şirketin, olağanüstü dönem gereğince, mümkün olduğunca hızlı şekilde gönderiyi teslim etmeye çalıştıklarını, açıklanan nedenlerle, dönemin şartlarına göre makul sürede teslim edildiği, www…..gov.tr adresinde yayınlanan … A.Ş. Posta ve Kargo Hizmetleri İşletme Prosedürünün 5.21 Maddesinde, gönderiye ilişkin ancak zayii halinde tazminat ödenebileceği, bu halde ödenecek tavan miktarın, gönderi tutarının yüz katı ile sınırlı olduğu, gönderinin taşıma süresinin aşılması nedeniyle oluşabilecek zararlarda tazminat tutarının, kabul ücreti ile varsa özel hizmet ücretiyle sınırlı olduğunun belirtildiği, gönderide dönemin şartlarına göre makul olmayan bir gecikme olmadığı, olsa dahi ödenebilecek tutarın gönderi ücretiyle sınırlı olduğu belirtilerek; davanın reddini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacının gönderisinin, davalı tarafından kusurlu olarak geç teslim edildiği ve buna ayıplı ifa nedeniyle, davacının zarara uğradığından bahisle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre, taraflara ait yükümlülükler ve meydana gelen taşımada kusur bulunup bulunmadığı, ayıplı ifa varsa, zarar miktarının tespiti açısından dosya bilirkişiye tevdi edilmekle, bilirkişi raporunda, davacı tarafın dosyaya kazandırdığı posta alındı belgesinin incelenmesinde; iki adet tarih damgasının bulunduğu, bunlardan birinde 26.03.2019 tarihinin net bir şekilde okunabildiği, buna karşılık 2. damgadaki tarihin ilk rakamının 2 olduğu, ancak ikinci rakamının okunaklı olmadığı, … Gönderi Takip internet sitesinde, barkod numarasının sorgulanması neticesinde, gönderi kabul tarihinin 28.03.2019 olduğunun tespit edildiği, İstanbul ve Erzincan illeri Büyükşehir Belediyesi olan iller olduğu için, somut uyuşmazlıkta; G+4 uygulanması gerektiği, …’nin sorumluluğunun; … hizmetleri ile ilgili görevlerin yerine getirilememesi halinde, 6475 sayılı Kanun, 6102 sayılı Kanun, 4925 sayılı Kanun, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve bu Usul ve Esaslarda belirtilen durumlar ile özel sözleşme/protokollerde belirlenen tazminat hadleri içinde sorumlu olduğu, Tazminat miktarları ve ödenmesi başlıklı maddenin 16. Bendinde: “…’nin, kayıtlı gönderilerin taşıma süresinin aşılmasından doğan sorumluluğu, kabul ücreti ile varsa özel hizmet ücreti toplamı ile sınırlıdır.”6475 sayılı Kanunun Sorumluluk, başvuru hakkı ve zamanaşımı başlıklı 29. Maddesinin 3. Fıkrasında; “… hizmetleri ile ilgili olarak talepte bulunma ve dava açma hakkı faaliyet konusu işlemin tesisi tarihinden itibaren bir yılın sonunda zamanaşımına uğrar. Bu süre, …’ye başvuru ile kesilir ve yapılan inceleme ve araştırmaların sonucunun ilgililere bildirildiği tarihte kesildiği yerden yeniden başlar. Bu süre yeni bir başvuru ile tekrar kesilmez.” şeklinde düzenlemelerin bulunduğu, somut uyuşmazlıkta, davacının talebinin, maddi tazminattan ibaret olduğu, zarara uğrayan tarafın, kusurlu taraftan zararının tazminini isteyebileceği, burada kastedilenin müspet (olumlu) zarar olduğu, tazminat borcunun doğması için, borçlunun kusurlu olmasının şart olduğu, alacaklının bu durumda, müspet zararın tazminini talep edebilmesinin, borçlunun kusur koşulunu gerektirdiği, bu nedenle borçlunun, kusursuzluğunu ispat ederek müspet zararın tazmini borcundan kurtulabileceği davacı tarafından dosyaya kazandırılan, Erzincan İdare Mahkemesinin …Karar sayılı kararının istinaf kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle, 17.12.2019 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşen İdare Mahkemesi kararında, 5686 sayılı kanunda sürelerle ilgili kargoya teslim tarihine ilişkin bir düzenlemenin yer almadığının belirtildiği ve yine kararda “Olayda; davacı tarafından söz konusu arama ruhsatlarına ilişkin yıllık arama ve işletme faaliyet raporlarının yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca 2019/Mart ayı sonuna kadar davalı İdareye teslim edilmesinin zorunlu olmasına rağmen bu yükümlülüğün davacı şirket tarafından süresi içinde yerine getirilmediği açıktır.” ifadeleriyle söz konusu sorumluluğun davacıya ait olduğunun belirtildiği, somut uyuşmazlıkta, gönderinin ziyaı söz konusu olmadığından Özel Çekme Hakkı (SDR) tutarına göre ya da başkaca bir yöntemle bir hesaplama yapılması olanağının bulunmadığını bildirmiştir.
5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu’nun 7/3-4. maddesinde; “Teknik sorumlu veya sorumlularca hazırlanan yıllık arama ve işletme faaliyet raporlarının ruhsat sahibince iki nüsha olarak takip eden yılın Mart ayı sonuna kadar idareye verilmesi zorunludur. Faaliyet raporlarının bir nüshası idare tarafından MTA’ya gönderilir. Arama ve işletme faaliyet raporlarının süresi içerisinde idareye verilmemesi halinde, teminatı irat kaydedilerek iki aylık ek süre verilir ve teminat iki ay içerisinde iki katına tamamlattırılır. Bu süre sonunda da faaliyet raporunun verilmemesi halinde arama ruhsatı iptal edilir ve MİGEM’e bildirilir.” hükmüne yer verilmiştir. Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununun Uygulama Yönetmeliği’nin 10. maddesinde de; “Arama ve işletme ruhsatı süresince projede belirtilen faaliyetlerin tümü jeoloji mühendisi veya faaliyetin niteliğine göre diğer ilgili mühendislerden bir mühendisin teknik sorumluluğunda yürütülür. Teknik sorumlu olmaksızın hiç bir faaliyette bulunulamaz. Bulunulması halinde ruhsat teminatı irat kaydedilir ve faaliyetler durdurulur. Durdurulan faaliyetler teknik sorumlu atanmadığı sürece devam ettirilemez. Teknik sorumlu; jeotermal sistem, jeotermal rezervuar ile kaynağın aranması, araştırılması, geliştirilmesi, korunması, sürdürülebilirliğinin sağlanması ve buna yönelik testlerin yapılması, akışkanın emniyetli verimi göz önüne alınarak üretimi, enjeksiyonu, reenjeksiyonu, deşarjı gibi faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde bilimsel ve teknik esaslara bağlı kalarak görev ve sorumluluklarını yerine getirir. Doğal mineralli su işletme tesislerinde ilgili mühendislik fakültesi mezunu olan kişiler teknik sorumlu olarak atanabilir. Teknik sorumlu veya sorumlularca hazırlanarak imzalanan yıllık arama ve işletme faaliyet raporlarının ruhsat sahibi tarafından iki nüsha halinde takip eden yılın en geç Mart ayı sonuna kadar İdareye verilmesi zorunludur. Bu raporların bir nüshası İdare tarafından MTA’ ya gönderilir. Arama ve işletme faaliyet raporlarının süresi içerisinde İdareye verilmemesi halinde teminatı irat kaydedilerek iki aylık ek süre verilir ve teminat iki ay içerisinde iki katına tamamlattırılır. Bu süre sonunda arama faaliyet raporunun verilmemesi halinde arama ruhsatı iptal edilir ve MİGEM’e bildirilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı TTK m.18’de;” (1) Tacir, her türlü borcu için iflasa tabidir; ayrıca kanuna uygun bir ticaret unvanı seçmek, ticari işletmesini ticaret siciline tescil ettirmek ve bu Kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmakla da yükümlüdür.(2) Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.(3) Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.(4) Tacir sıfatına bağlı olan diğer hükümler saklıdır.” şeklinde amir hükümler bulunmaktadır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, Erzincan İl Özel İdaresi’nin 29/11/2016 tarih ve … sayılı arama ruhsatı dosyası, Erzincan İdare Mahkemesinin 2019/475 Esas ve 2019/1355 Karar sayılı kararı, ihtarname örneği, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; Erzincan İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği tarafından davacıya, …paftada 2.197,56 hektarlık Jeotermal Kaynak alanı için düzenlenmiş bulunan 29.11.2016 Tarih ve … Sayılı Arama ruhsatını verdiği, 29.11.2016-29.11.2019 tarihlerini kapsamak üzere Erzincan İl Özel İdaresi’nce verilmiş … sayılı Jeotermal Kaynak arama ruhsatı sahibi davacı tarafından, söz konusu ruhsatlara ilişkin yıllık arama ve işletme faaliyet raporlarının, 5686 sayılı Kanun’un 7. maddesi uyarınca süresi içinde davalı idareye verilmediğinden bahisle, 07.05.2019 tarih ve 4130 sayılı Erzincan İl Özel İdaresi işlemi ile … ruhsat numaralı sahaya ait teminatların irat kaydedilmesi ve teminatın iki katı olarak güncel değerler üzerinden tamamlattırmasına yönelik Erzincan İl Özel İdaresi tarafından 07.05.2019 tarih ve 4130 sayılı işleminin tesis edildiği, davacı tarafından, söz konusu arama ruhsatlarına ilişkin, yıllık arama ve işletme faaliyet raporlarının, mevzuat hükümleri uyarınca 2019/Mart ayı sonuna kadar, davalı idareye teslim edilmesinin zorunlu olmasına rağmen, bu yükümlülüğün, davacı şirket tarafından süresi içinde yerine getirilmediği, davacı tarafından; postadan kaynaklanan gecikme sebebiyle, davalı idareye Mart ayından sonra 03.04.2019 tarihinde ulaştığının, faaliyet raporunun gecikmeksizin 26.03.2019 tarihinde postaya verilmiş olduğunun iddia edildiği ancak; faaliyet raporunun postaya verilmesi tarihinin, raporun sunulma tarihi olarak kabul edileceğine ilişkin 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar Kanunu ve Doğal Mineralli Sular Kanunu ve Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununun Uygulama Yönetmeliği’nde herhangi bir düzenleme bulunmadığı, faaliyetin raporlarının, idarenin kayıtlarına girdiği tarih olan 03.04.2019 tarihinde verildiğinin kabulü gerektiği kanaatine varıldığı anlaşılmaktadır.
Tacir, Türk Ticaret Kanununun temel kavramlarından birisidir. Türk Ticaret Kanununa göre tacir, bir ticarî işletmeyi, kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimsedir. Bunun dışında, bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo ve sair ilan vasıtaları ile halka bildirmiş ve işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır. Her tacir, tüm ticarî faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek, sağduyu sahibi olmak, ileriyi düşünmek ve işlemlerini ona göre organize etmek zorundadır 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 18/2 maddesi gereğince, tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği, faaliyet raporlarının mevzuat hükümleri uyarınca, 2019/Mart ayı sonuna kadar davalı idareye teslim edilmesi sorumluluğunun davacıya ait olduğu, davacının ilgili evrakı yerine iletmek ve son gününde evrakın gidip gitmediğini kontrol etmek yükümlülüğü altında olduğu, somut uyuşmazlıkta, gönderinin ziyaı söz konusu olmadığı, Özel Çekme Hakkı (SDR) tutarına göre ya da başkaca bir yöntemle bir hesaplama yapılması olanağının bulunmadığı anlaşılmakla; davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle;
1-Davanın Reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan 712,25 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 652,95 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
3-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 6.221,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/12/2021