Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/359 E. 2021/575 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/359 Esas
KARAR NO : 2021/575

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/12/2014
KARAR TARİHİ : 21/09/2021
KARAR Y.TARİHİ : 27/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, davacı şirket ile davalı kurum arasında imzalanan sözleşme uyarınca çalışanlardan dava dışı …’ın emekli olduğunu ve … iş mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında görülerek karara bağlandığını, … 2. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı yapılan takip neticesinde 12.183,30 TL ödeme zorunda kalındığını, davalı kurum tarafından kıdem tazminatına yönelik bir ödeme yapılmadığından bahisle; 11.988,80 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, yeki itirazı ve zamanaşımı definde bulunduğunu, davalı kurumun taraf sıfatının bulunmaması nedeniyle husumet yönünden itirazda bulunduğunu, davanın esasına girilmesi halinde ise: davacı yüklenici ve davalı banka arasında alt işveren – asıl işveren ilişkisi bulunmadığını, davalı bankanın işveren değil, iş sahibi olduğunu, alınan hizmetin bankanın mal ve hizmet üretimine ilişkin yardımcı iş olmadığını, ihale makamı olan kamu kurumunun, her hak ediş dönemine ilişkin son 1 aylık ücretten sorumlu tutulabileceğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, dava dışı işçiye ödenen işçilik alacağının davalının sorumlu olduğundan bahisle rücuen alacak istemine ilişkindir.
… İş Mahkemesi ‘nin … E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının …, davalının … Elektrik Elek. Tel.Bilg. İm. Müh. Tur. Tem Tic. San. Ltd. Şti olduğu; dava konusunun emekliliğe hak kazanmas sebebiyle kıdem tazminatı alacağı davası olduğu, yapılan yargılama neticesinde Mahkemece, 05.06.2013 tarihinde;”,., 7.271,10 TL brüt kıdem tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek, en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 384,50 TL harç, 1.320,00 TL vekalet ücreti, 374,65 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine…” karar verildiği anlaşılmıştır.
… 2. İcra Müdürlüğümün … K sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun … Elektrik Elek. Tel. Bilg. Müh. Ltd. Şti olduğu; 7.271,10 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere toplam 9.903,43 TL için 21/01/2014 tarihinde icra takibi başlatıldığı, icra dosyasına … lektrik Elk Tel Bilg. Ltd. Şti tarafından, 16/06/2014 tarihinde 11.980,80 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi raporlarında; dava konusunun, rücuen alacak olduğunu, davacının, aralarında hizmet sözleşmesi nedeniyle asıl işveren- alt işveren ilişkisi bulunan davalıdan, emeklilik nedeniyle işten ayrılan işçiye ödemiş olduğu kıdem tazminatı ve fer’ilerinin davalıdan rücuen tahsilini talep ettiğini, Kıdem tazminatı ödenen işçinin, 13.10.2006 – 14.10.2008 tarihleri arasında davacı şirket bünyesinde çalıştığının anlaşıldığını, taraflar arasında kurulan sözleşmenin 7. Maddesinde, sözleşme bedeline dahil olan giderlere, işçinin yol, yemek ve giyim giderleri olduğunun düzenlendiğini, kıdem tazminatından hangi tarafın sorumlu olacağına dair bir düzenleme yapılmadığını, davacının alt işveren olduğu döneme ait kıdem tazminatının tamamından davacının tek başına sorumlu oldukları kanaatinde olunması halinde 9.206,67TL; davacının alt işveren olduğu döneme ait kıdem tazminatından davacı ve davalının yarı yarıya sorumlu oldukları kanaatinde olunması halinde 10.593,73TL sorumlu olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi raporuna Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin …Karar sayılı kararına göre kısmen itibar edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. ” hükmü bulunmaktadır.
İşverenlerin sorumluluğuna ilişkin Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin …Karar sayılı kararında ”… İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekirHizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır. İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir. Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir. ….Davalı işçisinin sosyal hakları davalı tarafından ödenmemesi sebebiyle iş mevzuatı uyarınca sorumlu olan davacı aleyhine dava açılmış olması ve ödemenin davacı tarafından yapılması halinde işveren davalı sözleşme hükümleri çerçevesinde malvarlığında meydana gelen azalmanın tamamını davalılardan talep edebilecektir bu gerekçeyle icra masraflarının da davalılardan sorumlu oldukları dönemle sınırlı olarak tamamının hüküm altına alınması gerekir…”. şeklinde belirtilmiştir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 26.04.2021 tarih, …Karar sayılı kararında da “…Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş akdinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı takdirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir. Bu durumda mahkemece yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde, dava dışı işçi değişik alt işverenler nezdinde ve son olarak davalı alt işveren nezdinde çalıştığından kıdem tazminatı yönünden davalı yüklenicinin işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı sorumlu olduğu, yıllık izin ve ihbar tazminatından davalı son işverenin sorumlu olduğu…” belirtilmiştir.
Dava tarihi olan 19/12/2014 tarihinden sonra yargılama sırasında, 22.02.2019 tarih, 30694 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7166 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 11 maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112. maddesine eklenen 6. fıkrada, 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilere, 11/9/2014 tarihinden sonra imzalanan ihale sözleşmeleri kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde 11/9/2014 tarihinden sonra geçen süreye ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemeleri için sözleşmesinde kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücu edileceğine dair açık bir hükme yer verilmemişse alt işverenlere rücu edilmez. hükmü ile aynı Kanun’un 12. maddesi ile 4857 sayılı Kanuna eklenen geçici 9. maddede Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kamu kurum veya kuruluşları tarafından alt işverene rücu edilmek üzere yürütülen davalarda, 112 nci maddenin altıncı fıkrası kapsamında rücu edilmeyecek kısmı için ihtilafın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilir, yargılama gideri ve vekâlet ücreti taraflar üzerinde bırakılır. İcra takiplerinde rücu edilmeyecek kısma ilişkin olarak harç alınmaksızın düşme kararı verilir, takip giderleri ile vekâlet ücreti taraflar üzerinde bırakılır. Ancak, bu kapsamda alt işverene rücu edilerek takip ve tahsil edilmiş olan tutarlar, alt işverenler lehine hiçbir şekilde alacak hakkı doğurmaz ve tahsil edilmiş tutarlar iade edilmez. hükmü eklenmiş; 4857 sayılı İş Kanunu geçici 9. maddesinde belirtilen ve Anayasa Mahkemesince iptal olunan “bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından alt işverene rücu edilmek üzere yürütülen davalarda, 112/6. maddesi kapsamında rücu edilmeyecek kısmı bakımından yargılama gideri ve vekalet ücreti taraflar üzerinde bırakılır.” hükmünde, “yürütülen davalara” yapılan atıf olduğu ancak; Anayasa Mahkemesinin 15.10.2019 tarihli ve 30919 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Kanunu’nun 112/6 ve geçici 9. maddesinin ilk cümlesi, … Karar sayılı kararı ile iptal edilmekle söz konusu hükümlerin uygulanmayacağı ve vekalet ücreti ve yargılama giderinin hüküm tarihine göre belirlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Hizmet Alım Sözleşmesinin Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları başlıklı 23. maddesinde, Yüklenicini sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri Kamu İhale mevzuatında belirlenmiş olup, Yüklenici bunları aynen uygulamakla yükümlüdür, hükmü bulunmaktadır.
Talep ve iddia, savunma, … İş Mahkemesi ‘nin … Esas, …Karar sayılı dosyası, … 2. İcra Müdürlüğümün … K sayılı dosyası, Hizmet Alımları Tip Sözleşmesi örneği, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Karar sayılı görevsizlik kararını içeren dosyası, bilirkişi raporu, SGK kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre; … İş Mahkemesi ‘nin … K sayılı dosyasında davacının …, davalının iş bu davanın davacısı … Elektrik Elek. Tel.Bilg. İm. Müh. Tur. Tem Tic. San. Ltd. Şti olduğu; dava konusunun emekliliğe hak kazanmas sebebiyle kıdem tazminatı alacağı davası olduğu, yapılan yargılama neticesinde Mahkemece, 05.06.2013 tarihinde;” 7.271,10 TL brüt kıdem tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek, en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 384,50 TL harç, 1.320,00 TL vekalet ücreti, 374,65 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiği; dava dışı işçi tarafından ilamlı icra takibine ilişkin … 2. İcra Müdürlüğünün … K sayılı dosyasında borçlu … Elektrik Elek. Tel. Bilg. Müh. Ltd. Ştine karşı 7.271,10 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere toplam 9.903,43 TL için 21/01/2014 tarihinde icra takibi başlatıldığı, icra dosyasına … lektrik Elk Tel Bilg. Ltd. Şti tarafından, 16/06/2014 tarihinde 11.980,80 TL ödeme yapıldığı davacının, aralarında hizmet sözleşmesi nedeniyle asıl işveren- alt işveren ilişkisi bulunan davalıdan, emeklilik nedeniyle işten ayrılan dava dışı işçi…’a ödemiş olduğu kıdem tazminatı ve fer’ilerinin davalıdan rücuen tahsilini talep ettiğini, kıdem tazminatı ödenen işçinin, 13.10.2006 – 14.10.2008 tarihleri arasında davacı şirket bünyesinde çalıştığının anlaşıldığını, taraflar arasında kurulan sözleşmenin 7. maddesinde, sözleşme bedeline dahil olan giderlere, işçinin yol, yemek ve giyim giderleri olduğunun düzenlendiği, kıdem tazminatından hangi tarafın sorumlu olacağına dair bir düzenleme yapılmadığı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin ….Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumlu oldukları, işçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerektiği bu durumda kıdem tazminatından davacının tek başına sorumlu olduğu,… 2. İcra Müdürlüğümün … K sayılı dosyasının incelenmesinde; bilirkişi ek raporundaki hesaplamaya itibar edilmiş icra dosyasında 7.271,10 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere toplam 9.903,43 TL olduğu, kıdem tazminatı 2 yıl 1 gün için 1.721,23 TL olduğu, faiz 145,96+vekalet ücreti ve faizi 330,51+yargılama gideri ve faizi 94,42 olmak üzere toplam 2.292,12 TL olduğu ödenen miktardan davacının sorumlu olduğu miktarın 2.292,12/9903,43×11.980,80 TL: 2.772,92 TL olduğu, ödenen 11.980,80 TL’den davacının sorumlu olduğu miktar olan 2.772,92 TL çıkarıldığında 9207,88 TL’den sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne ve … İş Mahkemesi ‘nin … Esas sayılı davasında İller bankasının taraf olmadığı ve ihbar olunmadığı anlaşılmakla davalıdan 9.207,88 TL’nin dava tarihi olan 19/12/2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; davalıdan 9.207,88 TL’nin dava tarihi olan 19/12/2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 2.780,92 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,00 TL başvuru ve vekalet harcı, 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 250,00 TL bilirkişi, 819,45 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.184,15 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 909,47 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
6-Alınması gerekli 628,99 TL harçtan peşin alınan 204,75 TL harcın düşümü ile arta kalan 424,24 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Peşin alınan 204,75 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2021

Katip …

Hakim …