Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/352 E. 2021/637 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/349 Esas – 2021/674
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/349 Esas
KARAR NO : 2021/674

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
KARAR Y.TARİHİ : 25/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, taraflar arasında hizmet alım işi sözleşmesi imzalandığını, bu hizmet alım işi kapsamında çalıştırılan …‘un işten çıkarılması sonucunda, işçinin davacı ve davalı aleyhine 4857 sayılı yasadan kaynaklı alacaklar için dava açtığını, Ankara … Mahkemesinin … E.,… K. Sayılı ilamı ile hükme bağlanan alacak kalemlerine ilişkin Ankara …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından icra dosyasına 22.07.2019 tarihli ödeme oluru ile 46.534,29-TL ödemede bulunulduğunu, mahkeme kararı ve sair mevzuat gereği, davacı tarafından ödenmek zorunda kalınan alacak bedellerinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile davacıya iadesi hususunda arabulucuya başvurulduğunu, uzlaşmaya varılamadığını,neticede iş bu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu belirterek; davacı idare tarafından ödenmek zorunda kalınan 45.534,29-TLnin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, davacının davalıdan herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, işçiye ödenen miktarın davalıdan rücuen tahsil edilmesinin kabul edilemeyeceğini, dava dışı işçi …’un davacı idarenin çalışanı olduğunu, davacının somut olay kapsamında davalıdan herhangi bir hak ve alacağ bulunmadığından dava dışı işçiye yapılan ödemelerin davalıdan rücuen tahsilinin kabul edilemeyeceğini, bu sebeple davanın reddi gerektiğini, İş Kanunu 112/1-A bendine göre aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerinde çalışmış olanların bu sürelere ait kıdem tazminatından ilgili kamu kurum veya kuruluşunun sorumlu olduğunu, davacının rücu talebinin iç ilişkide hüküm doğurabilmesi için taraflar arasında rücu ilişkisine yönelik sözleşmenin varlığı gerektiğini, taraflar arasında rücuya dair herhangi bir sözleşme bulunmadığından davacının işçisine yaptığı ödemelerin davalıdan tahsili mümkün olmayacağını, davacının rücu talebinin reddi gerektiği,davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine istinaden, dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının davalının sorumlu olduğundan bahisle rücuan alacak istemine ilişkindir.
Ankara … Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinde bulunan evraklarının ve fiziki olarak karar örneğinin incelenmesinde; davacısının …, davalıların … Sayaç ve Bilgi Teknolojileri Müh. Müş. Hiz. Tic. Ltd. Şti. ve Ankara Büyükşehir Belediyesi(…) olduğu, davanın 28.12.2017 tarihinde açıldığı kararın 29.04.20109 tarihinde verildiği, … E. … K. ve 29.04.2019 tarihli kararında: 12.372,28-TL net kıdem tazminatının 26.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile; 4.151,40-TL net ihbar tazminatının, 100-TL lik kısmına dava tarihi olan 28.12.2017 tarihinden itibaren, kalan kısmına ise ıslah tarihi olan …01.2019 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına; 13.083,55-TL net yıllık izin ücretinin 100,00-TL sinin dava, geri kalan kısmının ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile, davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E.Sayılı dosyasının incelenmesinde: alacaklısının …, borçlusunun … Sayaç ve Bilgi Teknolojileri Müh.Müş.Hiz.Tic.Ltd.Şti. ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi olduğu, takibin 01.07.2019 tarihinde başlatıldığı, Ankara ..ş Mahkemesi 29.04.2019 tarih … E.,… K. Sayılı ilama dayalı başlatılan icra takibinde, takibe giren toplam alacağın 39.719,10-TL olduğu; borçlu …’ye icra emrinin 08.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği; 25.07.2019 tarihinde borçlu … Genel Müdürlüğü tarafından icra dosyasına 46.534,29-TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı … ile davalı … Sayaç ve Bilgi Teknolojileri Müh.Müş.Hiz.Tic.Ltd.Şti arasında, ‘18 Kalem Mekanik Akşamlı Su Sayacı Okuma Fatura Bildirim Dağıtımı Sökme Takma Kapama Barkot Emniyet Kilidi Takma Yönetim Sistem İşletimi Hizmet Alımı İşi” ile ilgili 26.08.2014 tarihinde 3 yıllık süre için sözleşme imzalandığı anlaşılmıştır.
… ile … Sayaç ve Bilgi Teknolojileri Müh.Müş.Hiz.Tic.Ltd.Şti.arasında, 78 Kalem Mekanik Akşamlı Su Sayacı Okuma Fatura Bildirim Dağıtımı Sökme Takma Kapama Barkot Emniyet Kilidi Takma Yönetim Sistem İşletimi Hizmet Alımı İşi ile ilgili 26.08.2014 tarihinde 3 (üç) yıl süreli sözleşme imzalandığı, sözleşmenin 22. Maddesinde “Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin Altıncı Bölümünde belirlenmiş olup, Yüklenici bunları aynen uygulamakla yükümlüdür. ” Teknik Şartnamenin 5. maddesinde “Çalıştırılan personelin tüm sosyal ve özlük hakları Yüklenici tarafından eksiksiz yerine getirilecektir. ” şeklinde düzenlemeler yer aldığı tespit edilmiştir.
Dava dışı işçi …’a ait SGK Hizmet Dökümünün incelenmesinde; işçinin iş mahkemesi dosyasında tazminata esas olan 16.11.1999-26.08.2017 tarihleri arasında; Dava dışı işçi …’un, davacı kurum işyerinde davalı alt işveren ve başka alt işveren şirketler bünyesinde 16.11.1999-26.08.2017 tarihleri arasında çalıştırıldığı diğer bir ifade ile 16.11.1999-26.10.2002 tarihleri arasında … İnş.Doğalgaz Sis.San.Ltd.Şti. Bünyesinde; 28.10.2002-27.10.2007 tarihleri arasında … Müh.San.Tic.Paz.Ltd.şti. Bünyesinde; 27.10.2007-05.01.2010 tarihleri arasında … İnş.Doğalgaz Sis.San.Ltd.Şti. Bünyesinde; 06.01.2010-26.08.2014 tarihleri arasında … Müh.San.Tic.Paz.Ltd.Şti.-… İnş.Doğalgaz Sis.San.Ltd.Şti. Bünyesinde; 27.08.2014-26.08.2017 tarihleri arasında … Sayaç ve Bilgi Teknolojileri Müh…Ltd.Şti. bünyesinde çalıştığı anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi raporlarında; davacı … ile davalı … Sayaç ve Bilgi Teknolojileri Müh.Müş.Hiz.Tic.Ltd.Şti arasında, ‘78 Kalem Mekanik Akşamlı Su Sayacı Okuma Fatura Bildirim Dağıtımı Sökme Takma Kapama Barkot Emniyet Kilidi Takma Yönetim Sistem İşletimi Hizmet Alımı İşi” ile ilgili 26.08.2014 tarihinde 3 yıllık süre için sözleşme imzalandığını, dava dışı işçi …’un, davacı kurum işyerinde davalı alt işveren ve başka alt işveren şirketler bünyesinde 16.11.1999-26.08.2017 tarihleri arasında çalıştırıldığını, işçinin davacı kuruma ve davalı şirkete karşı Ankara … Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile dava açtığını, iş mahkemesinin 29.04.2019 tarih ve … E.,… K. Sayılı karar ile kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı ve ihbar tazminatının davalılardan alınıp işçiye ödenmesine karar verildiğini, kararın işçi tarafından Ankara …İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, davacı kurumun 25.07.2019 tarihinde 46.534,29-TL icra dosyasına ödeme yaptığını, rücu talebine konu Ankara … Mahkemesi … Esas sayılı davasında, dava dışı işçinin davacı işyerinde 16.11.1999-26.08.2017 tarihleri arasında 17 yıl 5 ay 10 gün çalıştığı kabul edilerek tazminat hesabı yapıldığını,17 yıl 5 ay 10 gün çalışma süresi toplamda 6280 gün çalışmaya denk geldiğini, bu çalışma döneminin 27.08.2014-26.08.2017 tarihleri arasındaki kısmı davalı … Sayaç ve Bilgi Teknolojileri Müh…Ltd.Şti. bünyesinde gerçekleştirildiğini, bu durumda davalı şirket bünyesinde dava dışı işçinin çalışma gün sayısı 1079 gün olduğunu, davalı şirketin, dava dışı işçinin tazminata konu dönemde son alt işveren olduğunu, bu nedenle Yargıtay kararları uyarınca yıllık izin ve ihbar tazminatının tümünden son alt işverenin sorumlu olduğunu, ancak kıdem tazminatından ve ferilerinden her bir alt işveren işçiyi çalıştırmış olduğu güne karşılık gelen tutardan ve ferilerinden sorumlu olduğunu, bu nedenle davacı idarenin dava dışı işçiye ödemiş olduğu tutardan davalı şirketin kıdem tazminatı yönünden sorumluluğunun kısmi sorumluluk olacağını, davacı tarafından icra dosyasına yapılan bu ödeme ile ilgili Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmeler uyarınca iç ilişkideki sorumluluğun davalıya ait olduğuna karar verilmesi halinde, alt işverenin sorumlu olacağı tutarın hesaplandığını, dava konusunu oluşturan “davacı tarafından 25.07.2019 tarihinde Ankara …1cra Müdürlüğü … E.sayılı dosyasına yapılan 46.534,29-TL ödeme” ile ilgili, davalı şirketin sorumlu olduğu tutar 34.686,31-TL olarak hesaplandığını, bu nedenle davacının davalıdan rücuen alacaklı olduğuna karar verilmesi halinde, davalıya rücu edilebilecek alacak tutarının 34.686,31-TL olduğunu, İş Mahkemesi dosyasında davalı alt işveren taraf olarak yer aldığından ödeme tarihinden (25.07.2019) itibaren faiz uygulanması hususunda takdirin mahkemeye ait olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. ” hükmü bulunmaktadır.
İşverenlerin sorumluluğuna ilişkin Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 25.06.2020 tarih ve 2019/1035 Esas, 2020/2289 Karar sayılı kararında ”… İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekirHizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır. İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir. Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir. ….Davalı işçisinin sosyal hakları davalı tarafından ödenmemesi sebebiyle iş mevzuatı uyarınca sorumlu olan davacı aleyhine dava açılmış olması ve ödemenin davacı tarafından yapılması halinde işveren davalı sözleşme hükümleri çerçevesinde malvarlığında meydana gelen azalmanın tamamını davalılardan talep edebilecektir bu gerekçeyle icra masraflarının da davalılardan sorumlu oldukları dönemle sınırlı olarak tamamının hüküm altına alınması gerekir…”. şeklinde belirtilmiştir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 26.04.2021 tarih, 2021/892 Esas, 2021/1923 Karar sayılı kararında da “…Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş akdinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı takdirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir. Bu durumda mahkemece yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde, dava dışı işçi değişik alt işverenler nezdinde ve son olarak davalı alt işveren nezdinde çalıştığından kıdem tazminatı yönünden davalı yüklenicinin işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı sorumlu olduğu, yıllık izin ve ihbar tazminatından davalı son işverenin sorumlu olduğu…” belirtilmiştir.
22.02.2019 tarih, 30694 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7166 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 11 maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112. maddesine eklenen 6. fıkrada, 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilere, 11/9/2014 tarihinden sonra imzalanan ihale sözleşmeleri kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde 11/9/2014 tarihinden sonra geçen süreye ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemeleri için sözleşmesinde kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücu edileceğine dair açık bir hükme yer verilmemişse alt işverenlere rücu edilmez. hükmü ile aynı Kanun’un 12. maddesi ile 4857 sayılı Kanuna eklenen geçici 9. maddede Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kamu kurum veya kuruluşları tarafından alt işverene rücu edilmek üzere yürütülen davalarda, 112 nci maddenin altıncı fıkrası kapsamında rücu edilmeyecek kısmı için ihtilafın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilir, yargılama gideri ve vekâlet ücreti taraflar üzerinde bırakılır. İcra takiplerinde rücu edilmeyecek kısma ilişkin olarak harç alınmaksızın düşme kararı verilir, takip giderleri ile vekâlet ücreti taraflar üzerinde bırakılır. Ancak, bu kapsamda alt işverene rücu edilerek takip ve tahsil edilmiş olan tutarlar, alt işverenler lehine hiçbir şekilde alacak hakkı doğurmaz ve tahsil edilmiş tutarlar iade edilmez. hükmü eklenmiş; 4857 sayılı İş Kanunu geçici 9. maddesinde belirtilen ve Anayasa Mahkemesince iptal olunan “bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından alt işverene rücu edilmek üzere yürütülen davalarda, 112/6. maddesi kapsamında rücu edilmeyecek kısmı bakımından yargılama gideri ve vekalet ücreti taraflar üzerinde bırakılır.” hükmünde, “yürütülen davalara” yapılan atıf olduğu ancak; Anayasa Mahkemesinin 15.10.2019 tarihli ve 30919 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Kanunu’nun 112/6 ve geçici 9. maddesinin ilk cümlesi, 2019/42 Esas, 2019/73 Karar sayılı kararı ile iptal edilmekle söz konusu hükümlerin uygulanmayacağı ve vekalet ücreti ve yargılama giderinin hüküm tarihine göre belirlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Hizmet Alım Sözleşmesinin Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları başlıklı 23. maddesinde, Yüklenicini sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri Kamu İhale mevzuatında belirlenmiş olup, Yüklenici bunları aynen uygulamakla yükümlüdür, hükmü bulunmaktadır.
Talep ve iddia, savunma,Ankara … Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası evrakları, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası, taraflar arasında kurulan hizmet alım sözleşmesi ve teknik idari şartname örneği, bilirkişi raporu, SGK kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre; Ankara … Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında davacısının …, davalısının … Sayaç ve Bilgi Teknolojileri Müh. Müş. Hiz. Tic. Ltd. Şti. ve Ankara Büyükşehir Belediyesi(…) olduğu halde davanın 28.12.2017 tarihinde açıldığı kararın 29.04.20109 tarihinde verildiği, … E. … K. ve 29.04.2019 tarihli kararında: 12.372,28-TL net kıdem tazminatının 26.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile; 4.151,40-TL net ihbar tazminatının, 100-TL lik kısmına dava tarihi olan 28.12.2017 tarihinden itibaren, kalan kısmına ise ıslah tarihi olan …01.2019 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına; 13.083,55-TL net yıllık izin ücretinin 100,00-TL sinin dava, geri kalan kısmının ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile, davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, dava dışı işçi tarafından ilamlı icra takibine ilişkin Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E.Sayılı dosyasının incelenmesinde: alacaklısının …, borçlusunun … Sayaç ve Bilgi Teknolojileri Müh.Müş.Hiz.Tic.Ltd.Şti. ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi olduğu, takibin 01.07.2019 tarihinde başlatıldığı, Ankara 28.1ş Mahkemesi 29.04.2019 tarih … E.,… K. Sayılı ilama dayalı başlatılan icra takibinde, takibe giren toplam alacağın 39.719,10-TL olduğu; borçlu …’ye icra emrinin 08.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği; 25.07.2019 tarihinde borçlu … Genel Müdürlüğü tarafından icra dosyasına 46.534,29-TL ödeme yapıldığı, işbu davada, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmenin hizmet alım sözleşmesinde dava dışı işçinin davacı işyerinde 16.11.1999-26.08.2017 tarihleri arasında 17 yıl 5 ay 10 gün çalıştığı tazminatlarının bu süre uyarınca hesaplandığının anlaşıldığı, fakat bu çalışma süresinin sadece 27.08.2014-26.08.2017 tarihleri arasındaki dönemi davalı … Sayac ve Bilgi Teknolojileri Müh…Ltd.Şti. bünyesinde gerçekleştirildiği, işçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekmiş; keza ihbar tazminatından son işveren olarak davalı şirketin sorumlu olduğu, davalı şirketin dava dışı işçinin işçilik alacaklarına konu dönemde son alt işvereni olduğunun ve davacı tarafından 25.07.2019 tarihinde Ankara …1cra Müdürlüğü … E.sayılı dosyasına yapılan 46.534,29-TL ödeme” ile ilgili, davalı şirketin dava dışı işçinin çalıştığı 1079 gün sayısı ve döneminde sorumlu olduğu tutarın 34.686,31-TL olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile; 34.686,31 TL’nin ödeme tarihi olan 25/07/2019 tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; 34.686,31 TL’nin ödeme tarihi olan 25/07/2019 tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.202,95 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 62,20 TL başvuru ve vekalet harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 120,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.182,20 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 900,56 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
6-Alınması gerekli 2.369,42 TL harçtan peşin alınan 777,62 TL harcın düşümü ile arta kalan 1.591,30 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Peşin alınan 777,62 TL harcın davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi uyarınca, Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.005,53 TL’sinin davalıdan, 314,47 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/10/2021