Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/291 E. 2021/214 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/291 Esas
KARAR NO : 2021/214

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2013
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, taraflar arasında cari hesap şeklinde yürüyen ticari ilişki içerisinde davacı tarafından davalı tarafa satılıp teslim edilen mal bedellerinden dolayı davalının yaptığı ödemeler mahsubu sonucu müvekkilinin davalıdan 201.670,72 TL alacağı kaldığını, alacağın tahsili için Ankara… Müdürlüğünün 2013/10303 sayılı takip dosyasında davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı sonucu takibin durduğunu, davalının borca ve faize itirazlarının haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirazın iptaline, inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, davacı şirket ile müvekkili şirket arasındaki yazılı olmayan anlaşmaya göre havuç alınacağı dönemde davacı şirketle açık hesap olarak çalışılacağı, peyderpey ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin anlaşma gereği borcunu peyderpey ödemekte olduğunu, müvekkilinin hammadde alıp bu hammaddeyi işleyerek konsantre meyve suyu imal ettikten sonra piyasada belirli müşterilere toptan sattığını, dilekçe ekinde sundukları analiz raporlarına göre davacı tarafça son satılan havuçların kalite değerlerinin uluslararası standartlarda olmadığından müşterilere satışın yapılamadığını, satışın yapılamadığı hususunun davacı tarafa bildirildiğini, karşı tarafın satışı yapılamayan bu havuçlarla ilgili bedeli haksız olarak talep ettiğini, havuçların ayıplı olduğunu bildiği halde davacının kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını savunmuş, davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında mal alım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce, 19/01/2016 tarihinde, “davanın kısmen kabulüne ….” karar verilmiş, bu karar taraflarca temyizi üzerine Yargıtay…Dairesinin 18/09/2018 tarih 2017/3266 Esas 2018/4228 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Yargıtay kararında özetle, “…TTK’nın 1530. maddesi mal tedarik sözleşmesine ilişkin olup olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. Taraflar arasında da sözleşme ile ödeme günü kararlaştırılmadığı için davacı alacaklı icra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi talebinde bulunamaz. Mahkemece bu husus gözönüne alınarak bilirkişiden alınacak ek rapor ile karar verilmesi gerekmekte olup yanılgılı değerlendirme …” bildirilmiştir.
Yeniden yapılan yargılamada Yargıtay kararına uyulmuştur.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 25/11/2020 tarihli ek raporunun sonuç kısmında özetle; davacı şirketin davalı şirketten Ankara… Müdürlüğünün 2013/10303 sayılı dosyası ile 11/07/2013 takip tarihi itibariyle 178.689,12 TL asıl alacağının bulunduğu görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçelerini ayrı ayrı dosyaya sunmuşlardır.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, Yargıtay bozma ilamı, bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinden kaynaklanan fatura alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiği, müdürlükçe takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının eldeki dava ile itirazın iptaline karar verilmesini istediği görülmüştür. Yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde; davacı tarafından düzenlenen toplam fatura tutarının 341.390,10 TL olduğu, bu faturaların davalı defterlerine işlendiği, davalı tarafından 162.700,98 TL ödeme yapıldığı, taraf defterlerinin birbirini teyit ettiği tespit edilmiştir. Bu halde davacı, davalıdan 341.390,10 TL – 162.700,98 TL = 178.689,12 TL alacaklı olup, taraflar arasında sözleşme ile ödeme günü kararlaştırılmadığı için davacının icra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi talep edemeyeceği anlaşıldığından davalının itirazın 178.689,12 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin 178.689,12 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda temerrüt faizi işletilerek devamına, fazlaya dair istemin reddine, alacağın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı ve likit olduğu görüldüğünden davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara… Müdürlüğünün 2013/10303 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 178.689,12 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin 178.689,12 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda temerrüt faizi işletilerek devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 20.925,47 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından bozmadan önce ve sonra yapılan 1.756,15 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.556,03 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından bozmadan önce ve sonra yapılan 229,90 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 26,20 TL’nin davacı tarafdan alınarak davalı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Alınması gerekli 12.206,25 TL harçtan peşin alınan ve ilk karar ile tamamlatılan 13.656,18 TL’den düşümü ile arta kalan 1.449,93 TL’nin karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
9-Peşin alınan 2.435,75 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük sürede verilecek dilekçe ile Yargıtay kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 12/03/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır