Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/268 E. 2022/384 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/268 Esas – 2022/384
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2020/268 Esas
KARAR NO : 2022/384

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2020
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
KARAR Y.TARİHİ : 09/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında, … – … – … Adi Ortaklığı ve adi ortaklığı oluşturan şirketler (… İnşaat Sanayi ve Tic. A.Ş.- … İnşaat Sanayi ve Tic. A.Ş.- … … Ltd.) olmak üzere toplamda 4 borçlu aleyhine icra takibine girişildiğini, icra takibi yapılmadan önce … tarihli ihtarnamesi ile alacak talep edildiğini, ihtarnamenin davalılara 25.09.2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin, davalı adi ortaklıkla aralarındaki ticari işe binaen 31.08.2018 tanzim tarihli, 110308 sıra nolu ve 28.09.2018 tanzim tarihli, 110362 sıra nolu fatura alacakları bulunduğunu. davalı adi ortaklık tarafından süresi içerisinde ödeme yapılmadığını ve müvekkili şirketin davalılardan (borçlulardan) olan alacağının tahsili için 10.10.2019 tarihinde Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya ile takibe başlandığını, müvekkili firmanın takibe konu kesilen kur farkı faturalarının, vergi mevzuatımız doğrultusunda yapılması gereken vergisel yükümlülüklerinin yerine getirildiğini, bu yükümlülüklere bağlı olarak kesilen kur farkı faturalarının BA/BS beyan formlarının bağlı olduğu vergi dairesine verildiğini, ticari defter ve kayıtlarına işlendiğinin görüleceğini. 17.10.2019 tarihinde … – … – … Adi Ortaklığı vekili, Av. … tarafından tüm borçlular adına borca itiraz edildiğini ve müdürlükçe icra takibinin 18.10.2019 tarihli tensip tutanağı ile süresinde yapılan itiraz ile durdurulmasına karar verildiğini, beyan etmiş ve itirazın iptali, takibin devamı, borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılması yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça 28.09.2018 tarihli kur farkı adı altında tanzim edilen faturanın ilişkilendirildiği (06.04.2018 ve 30.06.2018 tarihli) iki faturanın da ödemesinin müvekkili ortaklık tarafından sözleşme koşulları uyarınca vadelerinde ve banka aracılığı ile yapıldığını, her ne kadar faturalarda mal ve hizmet bedeli Euro bazında gösterilmiş ise de fatura tutarlarının Euro aynen ödenmesini şart koşan bir sözleşme hükmünün mevcut olmadığını, TBK 99. Maddesine göre taraflar arasında “aynen ödeme” koşulunun bulunmadığı, davacının kur farkı talep etmesinin mümkün olmadığını, davacıya tüm ticari ilişki boyunca TL üzerinden ödeme yapıldığını, bu durumun ticari kayıtlardan da görüleceğini, icra takibine ve dolayısıyla davaya konu edilen 31.08.2018 tarihli faturanın hangi ödemeye/ faturaya ilişkin olduğunun belli olmadığını, bir alacak hakkı doğurmayan faturaların sadece hesap kapatmaya yönelik olarak tanzim edilmiş bu sebeple de kayıtlara alındığını, davacının ödemesi gerçekleşen faturaların gerçekleşen kur farkları ile ilgili olarak kanunen düzenlenmesi gereken faturalarını düzenlemiş olup, müvekkil tarafından da bu faturalar TL hesap düzenleyici niteliğinde olduğunu ve herhangi bir alacak/borç ilişkisi doğurmadığını ve hesaplar da oluşan kur farkına istinaden kayıtlara alınarak hesapların TL olarak düzenlenmesi gerektiğini, BA-BS formlarında ilgili kur farkı faturalarının bildirilmesi kanuni yükümlülüklerinden kaynaklanan kur farkı faturalarının genel işleyiş esaslarını değiştirmeyeceği gibi herhangi bir ticari alacak/ borç doğurmayacağının aşikar olduğunu beyan etmişler, davanın reddi, davacı aleyhine 20’den aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılması yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-)Ankara …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası,
2-)Hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı,
3-)Başkent Vergi Dairesi Müdürlüğünün, 20/11/2020 ve 30/11/2020 tarihli cevap yazıları,
4-)Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 30/03/2022 tarihli cevap yazısı,
5-)Mahkememizce alınan bilirkişi ve bilirkişi ek raporu,
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında ticari iş bulunduğu ve kur farkından kaynaklı fatura bedellerinin ödenmediğinden başlatılan icra takibinde itirazın iptali ve icra inkar tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı icra dosyasının celp edilip incelenmesinde, davacı tarafça davalılar aleyhinde Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, 10/10/2019 tarihli takip talebinde alacağın, 3.812,52 TL, kur farkı alacağı, 53.234,83 TL Kur farkı alacağı, 824,91 işlemiş faiz, 10.722,08 TL işlemiş faiz, 68.594,34 TL TOPLAM şeklinde gösterildiği, 68.594,34 TL tutarındaki alacağın icra gideri, vek. ücr. ve alacağın tahsiline kadar YILLIK %19,5 (AVANS) faizi ile tahsilinin talep edildiği, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Faturaların taraf defterlerinde ne şekilde kayıtlı olduğunun tespiti açısından, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve davacı taraf defterlerinin, kanuni süresi içinde tasdik işleminin yapıldığı ve 6102 Sayılı Kanunun 64. Maddesi gereği kapanış tasdikinin de yine süresi içinde yaptırıldığı tespit edilmiştir.
Davacının, Ankara …İcra Dairesinin … Sayılı İcra Dosyasındaki ve dava dilekçesindeki talebi 31.08.2018 tanzim tarihli, 110308 sıra nolu ve 28.09.2018 tanzim tarihli, 110362 sıra nolu fatura alacaklarıdır. Söz konusu faturaların, davacının defterine kaydedildiği anlaşılmış, davalının defterlerinin incelemesinde de, resmi defterlerin kanuni süresi içinde tasdik işleminin yapıldığı ve 6102 Sayılı Kanun’un 64. Maddesi gereği kapanış tasdikinin de yine süresi içinde yaptırıldığı tespit edilmiştir ve dava konusu olan faturaların davalı taraflar defterine de kaydedildiği anlaşılmış olmakla -defterler faturalar yönünden örtüşükdür.
Davalı taraf, kur fark talebi ilgili olarak, davacıya … yevmiye numaralı göndermiş olduğu ihtarnamede özetle; Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin Kur Farkları başlıklı bölümünde lehine kur farkı doğan KDV mükelleflerinin kur farkları için fatura düzenlenmesi gerektiği, kur farkına ilişkin KDV’nin sadece beyannamede gösterilmesinin yeterli olmadığı ve fatura düzenlenmesi gerekeceği, düzenlenen kur farkı faturalarında yer alan bedelin ödenmesinin söz konusu olmayıp, bu faturaların hesap düzenlenmesi ve KDV hesaplanması açısından önem arz ettiği belirtilmiştir ancak davalılar tarafından iddia edilen kur farkları üzerinden vergi düzenlemeleri hususu kamu alacağının nasıl hesaplanması yönünde konulan kurallar olup, kamu hukukunu ilgili kurallardır. Diğer taraftan taraftan özel hukuk kişileri açısında kur farklarının durumu ise Borçlar Kanunun hükümlerine tabidir. Bu nedenle tam olarak davalıların iddiaları somut olayla bağlantılı değildir.
Somut olayda davacının kur farkını talep etme durumu söz konusu olup, taraflar arasındaki hizmetin/malın euro- yabancı para cinsinden bedelinin belirlendiği, yabancı para cinsinden fatura düzenlemek suretiyle davalılara gönderilmiş olduğu ve faturaların deftere kayıt edildiği, davalılar tarafından yapılan ödemelerin ise TL cinsinden ve süresinden sonra yapılmış olduğu ve çek ile yapılmadığı, hem fatura hem de kur farkına ilişkin faturaların davacı taraf defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmakla, davacının kur farkı isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne ve alacak likit olup, davalıların itirazı haksız olduğundan davacı lehine icra-inkar tazminatına da karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1-Davanın KABULÜ İLE
Ankara …İcra dairesinin … esas sayılı dosyasına davalıların yapmış olduğu itirazların iptali ile takibin talep gibi devamına,
İcra inkar tazminatı talebinin kabulüne, 13,718,86 TL nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 4.685,95 TL harçtan peşin alınan 828,86 TL harcın düşümü ile arta kalan 3.857,09 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Peşin alınan 828,86 TL harcın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 9.717,78 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 54,40 TL başvuru ve 7,80 TL vekalet harcı, 750,00 TL, bilirkişi ücreti, 229,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.041,70 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/06/2022