Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/249 E. 2021/676 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/238 Esas
KARAR NO : 2021/726

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
KARAR Y.TARİHİ : 05/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, davacı … Medikal Sağ. Koz. Tic. Lld, Şİ. İle … Sağ, Hiz. Vc Tic. Ltd, Şii. arasında mal alımından kaynaklı faturalar kesildiğini, davalı şirkete gönderildiğini ve fatura içeriğine itiraz edilmediğini, davalı yana verilen mallar karşılığı kesilen faturaların belli bir kısmını ödeyip, icra takibine konu olan kısmı ödemediğini, davalı yanın kısmi ödeme yapmasının alacağı açık bir şekilde kabul ettiklerinin kanıtı olduğunu, davacı şirketin kesilen faturalara ilişkin Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında yapılan icra takibine davalı yanın yaptığı haksız ve kötü niyetli itiraz ile icra takibini durdurduğunu, davalı yanın alacağa karşı yaptığı haksız itiraz nedeniyle İİK gereğince davalı aleyhine takip konusu miktar üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi ve itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa usulüne uygun şekilde meşruhatlı davetiye çıkarılmış olup; dosyaya yazılı ve sözlü savunma bildirilmemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara …İcra Müdürlüğünün … E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu; 13.152,89 TL alacak için 22/01/2020 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 27/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi raporlarında; dava dosyası ve davacı şirket defterlerinin incelenmesiyle yapılan değerlendirme ile; davacının davalıya ait ticari kayıtları 120 … Sağlık Hizmetleri ve Tic. Ltd. şti. hesaplarında takip ettiği, dava konusu faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ticari kayıtlarına göre 2018 yılından 7.884,54 TL davalıdan alacaklı devir bakiyesi olduğu ve takip tarihi itibariyle davalı şirketten 19.037,43 TL alacağı olduğu , dava dilekçesi ekinde sunulan cari hesap ekstresinde ticari defter kayıtlarında görülmeyen bazı tahsilatların olduğu, 27.12.2018 tarihinde 3.000 TL banka havalesi, 21.03.2019 tarihinde 2.284,54 TL ve 600,-TL kredi kartı tahsilatları olduğu. (3.000+2.284,54+600=) 5.584,54 TL tutarındaki bu tahsilatların da ticari defter bakiyesinden indirilmesinden sonra (19.037,43-5.584,54 =) 13.152,89 TL davalıdan alacağı kaldığı, davalı şirketin ticari defterlerini mahkemeye sunmadığı, davacı tarafından düzenlenen faturaların irsaliyelere dayalı olarak düzenlenen faturalar olduğu, açık fatura şeklinde düzenlendiği, içeriklerinin medikal malzeme olduğu, aylık tutarlar itibariyle BA/BS beyanına tabi olmadığı, davacı tarafından 22.01.2020 tarihinde davalı aleyhine 13.152,89 TL tutarında asıl alacak ilamsız takip başlatıldığı, takip tarihinde kadar takip tarihine faiz talebinde bulunmadığı, Davalının borca itirazı sonrası 04.02.2020 tarihinde takip durdurulduğu, faturaların KDV hariç aylık tutarları 5.000 TL nin altında kalması nedeniyle Gelir İdaresi Başkanlığına verilen BA/BS formlarına dahil edilme zorunluluğu bulunmadığı, davacı şirketin ticari defterleri ve dava dosyası incelemesinin sonucunda takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı/borçlu şirketten 13.152,89 TL alacağı olduğu ve takip tarihine kadar davalı/borçlu şirketten faiz talebinde bulunmadığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Türk Hukukunda kural olarak her dava, dava tarihindeki durum ve koşullara göre karara bağlanır. Ancak itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan tarafların alacak borç durumu ve haklılık durumu icra takip tarihi itibariyle tespit edilir (Yargıtay 19. HD.11/11/2015 tarih, 2015/5365 Esas, 2015/14528 K.; 14.11.2019 tarih, 2017/4726 E, 2019/5144 K,).
Davaya konu alacak bakımından ispat yükü davacı tarafta olmakla birlikte ticari davalarda, ya da iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatlanmalıdır. Ticari defterler kesin delillerdendir. Davacıda dava dilekçesinde ticari defterlere dayanmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26.09.2018 tarih, 2018/2696 Esas ve 2018/3431 karar sayılı ilamına göre Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin 27.06.2016 tarih, 2015/6424 Esas ve 2016/3931 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, fatura örnekleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre;
Somut olayda; Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, bu ticari iş gereği davacı tarafından davalıya fatura tanzim edildiği, faturanın belirli bir kısmının ödendiği, ödenmeyen kısım için Ankara …İcra Müdürlüğünün … E, sayılı icra dosyasında icra takibi başlatıldığı, icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu; 13.152,89 TL alacak için 22/01/2020 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 27/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun icra takibine, borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itirazı sonucu icra takibinin durduğu, davanın yasal sürede açıldığı, davacı tarafından düzenlenen faturaların irsaliyelere dayalı olarak düzenlenen faturalar olduğu, açık fatura şeklinde düzenlendiği, içeriklerinin medikal malzeme olduğu, aylık tutarlar itibariyle BA/BS beyanına tabi olmadığı, davacı şirket defterlerinin incelenmesiyle yapılan değerlendirme ile; davacının davalıya ait ticari kayıtları 120 … Sağlık Hizmetleri ve Tic. Ltd. şti. hesaplarında takip ettiği, dava konusu faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ticari kayıtlarına göre 2018 yılından 7.884,54 TL davalıdan alacaklı devir bakiyesi olduğu ve takip tarihi itibariyle davalı şirketten 19.037,43 TL alacağı olduğu, dava dilekçesi ekinde sunulan cari hesap ekstresinde ticari defter kayıtlarında görülmeyen 5.584,54 TL tutarındaki bu tahsilatların da ticari defter bakiyesinden indirilmesinden sonra (19.037,43-5.584,54 =) 13.152,89 TL davalıdan alacağı kaldığı anlaşılmakla davanın kabulü ile; davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın 13.152,89 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebindeki koşullarla işleyecek faizle yürütülmesine, alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında olan 2.630,57 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle;
HÜKÜM :
1-Davanın Kabulü ile;
2-Davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın 13.152,89 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına
3-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebindeki koşullarla işleyecek faizle yürütülmesine,
4-Asıl alacağın %20’si oranında olan 2.630,57 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 62,20 TL başvuru ve vekalet harcı, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 130,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 942,70 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
8-.Alınması gerekli 898,47 TL harçtan peşin alınan ve 158,86 TL harcın düşümü ile arta kalan 739,61 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Peşin alınan 158,86 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
10-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi uyarınca, Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2021

Katip …

Hakim …