Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/242 E. 2022/727 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/242 Esas
KARAR NO : 2022/727
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 02/12/2022
KARAR Y.TARİHİ : 07/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket’in, Almanya’da mukim yabancı bir şirket olup, madencilik ve inşaat pazarlarının dünyanın en büyük ticari patlayıcı ve patlatma sistemlerinin tedarikçisi olduğunu, müvekkilinin TTK. göre kurulmuş olan …-… Patlayıcı Maddeler Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 51 hissesine sahip bulunduğunu, merkezi Ankara’da bulunan adı geçen Şirket’in; her nevi patlayıcılar, ilgili hammadde ve yardımcı maddeler, amonyum nitrat ve her nevi zirai gübreler ve bu ürünlerin yapımında kullanılan makine, tesisat, teçhizat ve yedek parçalar ile koruyucu ambalaj maddeleri üreten ve temin eden bir şirket olduğunu, davalılardan …’un, …-…’nun %1 pay sahibi, genel müdürü ve yönetim kurulu üyesi olduğu, bununla birliktte …’un, Şirket’in diğer pay sahiplerinde bulunan menfaatleri dolayısıyla …-…’nun %27 payını dolaylı olarak fiilen kontrol ettiğini, …’un kontrolündeki hisselerin oranının ve %35,8 olduğunu, zira …-…’nun % 8,8 hissesinin …’un kızı …’a ait olduğunu, bunun yanında …’un kendisinin ise müteaddit kereler ısrarla …-…’nun tüm Türk pay sahiplerini, yani Şirket’in %49 payını temsil ettiğini ifade ettiğini, diğer davalı … Kimya San. Müh. Ür. Paz. İnş. ve Tic. A.Ş.’nin, …-… ile aynı alanda faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, Şirket’in yönetim kurulu başkanının davalı …’un torunu, yönetim kurulu başkan vekilinin ise … olduğunu, dolayısıyla …’un, torunu olan yönetim kurulu başkanını kontrol ettiğini, …’nın aynı zamanda …-…’nun distribütörlerinden biri olduğunu, …-…’nun 3 ve 4 Aralık 2019 tarihlerinde yapılan yönetim kurulu toplantıları sırasında yönetim kurulu başkanlığı görevini yürüten davalı …’a Şirket’in 09.05.2019 tarihli 2019/10 sayılı yönetim kurulu kararı ile hazırlanmasına karar verilen Kütahya, Kayseri ve Karadeniz bölgesinde depo fırsatlarına ilişkin fizibilite raporunun durumunun sorulduğu, bu soruya verdiği yanıt üzerine …”’un, …-…’nun planladığı yatırıma ilişkin gizli bilgileri …’ya aktardığı ve …’nın Kütahya’da …-…’nun yatırım yapmayı planladığı patlayıcı deposu ve Amonyum nitrat-Fueloil (…) tesisini fiilen inşa etmeye dahi başladığının öğrenildiğini, bu eylemi üzerine …’un buna benzer başka eylemlerde bulunabileceğinden şüphelenildiğini, nitekim …”un …-… çalışanlarına …-…’nun yeni müşterilerinin ve mevcut müşterilerinin yeni sözleşmelerinin …-… yerine … ile yapılması yönünde talimat verdiğini ve bu suretle …-… müşterilerinin …’ya aktarılmasına teşebbüs ettiğinin arabuluculuk sürecinin başlatılmasından sonra istihbar olunduğu, …-…’ya ait ticari sır niteliğindeki yatırım planlarının, müşteri bilgilerinin ve benzeri ticari bilgilerin gizli olup genel müdür ve yönetim kurulu üyesi olduğu için … tarafından erişilebilen bilgiler olduğu ve …’ya aktarılmış olmasının adı geçen bakımından özen ve sadakat yükümlülüğüne aykırı olduğu gibi TIK m. 396 hükmünde düzenlenen rekabet etme yasağına ve TTK m. 54 vd. düzenlenen haksız rekabet hükümlerine de aykırı olduğu, bu eylemlerin … un hâkimiyetindeki diğer davalı … bakımından da haksız rekabet teşkil ettiğini, …’nın, …-…’nun distribütörlerinden biri olduğu ve …-… ürünlerini Türkiye’de sattığını, …’un distribütör olarak …’nın kullanılmasını özellikle desteklediği ve …-…’nun bu distribütörlük kanalına ihtiyacı olduğunu ileri sürdüğünü, …-… yönetim kurulunun 09.05.2019 tarihli 2019/10 tarihli kararı ile Türkiye’de Kütahya, Kayseri ve Karadeniz bölgesinde depo fırsatlarının değerlendirilmesi için pazarlama departmanı tarafından fizibilite raporlarının hazırlanması, bununla ilgili olabilecek her türlü finansal çalışmanın, maliyet hesabı ve yatırım dönüşümü de dâhil yapılıp fizibilite raporuna dâhil edilmesine ve söz konusu raporun 3 hafta içerisinde hazırlanmasına karar verildiğini, 3 ve 4 Aralık 2019 tarihlerinde gerçekleştirilen …-… Yönetim Kurulu Toplantısında, …- … tarafından tayin edilmiş kurul üyelerinin Kütahya, Kayseri ve Karadeniz bölgelerindeki patlayıcı deposu fırsatlarına ilişkin fizibilite raporunun durumunu sorduğu, anılan yönetim kurulu toplantısında müvekkil Şirket tarafından tayin edilen yönetim kurulu üyelerine ne bahsi geçen fizibilite raporunun bir kopyası ne de bu konudaki çalışmanın mevcut durumu hakkında bilgi verildiği, bunun yerine …”’unNitrokimya’nın Kütahya’da bir patlayıcı deposu ve … tesisi inşa etmekte olduğunu belirttiği, Bu suretle, …”un…-… için anılan fizibilite raporunun hazırlanması konusunda çalışanlarına herhangi bir talimat vermediği ve 2019/10 sayılı 9 Mayıs 2019 tarihli yönetim kurulu kararını uygulamadığının anlaşıldığı, ilaveten, …-…’nun aleyhine olacak şekilde, …’daki kişisel menfaatleri nedeniyle, …”unNitrokimya adına depo imkânlarını sadece takip etmediği, … için Kütahya’da bir … tesisi ve patlayıcı deposu inşaatına da başladığının ortaya çıktığı, bunun TITK m. 396 hükmüne aykırı şekilde …- … ile doğrudan rekabet teşkil ettiğini, …’un yönetim kurulu üyesinin taşıdığı özen yükümlülüğüne aykırı olara kbazı yönetim kurulu kararlarını uygulamadığı ve hatta kendisine yönetim kurulu toplantılarında veya daha sonra teslim edilen bazı yönetim kurulu kararlarını …-…’nun karar defterine yapıştırmayı reddettiğini, hem müvekkili Şirket tarafından tayin edilen yönetim kurulu üyelerinin, hem de müvekkil Şirket’in kendisinin …’un ihtar ederek müvekkil Şirketin pay sahipliğini Ankara Ticaret Sicili’ne tescil ettirmesini ve …-…’nun pay defterine yansıtmasını talep ettiği, buna rağmen …’un, özen ve bağlılık (sadakat) yükümlülüğüne aykırı olarak ve keyfi biçimde bahsi geçen kararı karar defterine yapıştırmaktan, uygulamaktan, Ankara Ticaret Sicili nezdinde tescil işlemlerini tamamlamaktan ve pay defterine bu değişikliği yansıtmaktan imtina ettiği, …’un …-…’ya karşı genel müdür ve yönetim kurulu üyesi sıfatıyla sorumlu olduğu sadakat borcunu kasten yerine getirmeyerek TTK.’nun söz konusu maddesine aykırı davrandığını, … ‘un hakimiyetinde olan ve …-… ‘un distribütörlerinden biri olan …’nın … -…’nun bizzat yatırım yapmayı planladığı bir bölgede patlayıcı deposu ve … tesisi inşa etmesi haksız rekabet teşkil ettiğini, …’un TTK.nun 395 hükmüne aykırı şekilde … … ile … arasında distribütörlük sözleşmesi akdettiğini veya akdedilmesini sağladığını, …’un müvekkili lehine olabilecek bir çok ticari yatırımdan mahrum kalmasına neden olduğunu belirterek …’un eylemlerinin kanundan veya esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerinin yanı sıra rekabet etme yasağına aykırı olduğunun ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, bu eylemlerinin men’ine ve …-… nezdinde oluşan maddi zararın bugün itibariyle belirlenebilen 1.000 TL’nin ileride uğranılan gerçek zarar miktarı ortaya çıktığında arttırılmak üzere faiziyle tazminine, …’nın müteselsil eylemleri neticesinde meydana gelen haksız rekabetin tespitine, men’ine ile bundan doğan maddi zararın bugün itibariyle belirlenebilen 1.000 TL’nin zarar miktarı tespit edildiğinde arttırılmak üzere faiziyle tazminine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin …-… Patlayıcı maddeleri San. Ve Tic. A.Ş. ‘de pay sahibi sıfatını taşmadığını, davacı … hali hazıda … – … ‘nun pay defterlerine kayıtlı olmayıp pay sahibi sıfatına sahip olmadığını, dava konusu olaylar bakımından davacının, müşteriler ya da mesleki ve ekonomik birlikler kapsamında yer aldığının açık olduğunu, davacının … …’d6a zaten pay sahibi sıfatına sahip olmadığını ancak salip olsaydı dahi bu sıfatla dava açması mümkün olmayacağını, taraf sıfatı yokluğu nedeniyle davanın esastan reddi gerektiğini, müvekkilinin hem … Kimya’daki hem … ‘deki ortaklığı 1 yıldan eski olduğunu, hem de Kütahya Projesi 1 yıldan uzun süredir var olduğunu, bu nedenle davanın zamanaşımı sebebiyle reddi gerektiğini, …-…, davacı yanın iddia ettiği gibi kötü yönetilen bir şirket olmadığını, uzun yıllardır büyük cirolar gerçekleştirmekle, kar elde etmekte ve sektör lideri pozisyonunu koruduğunu, …-… tüm engellemelere rağmen müvekkili …’un basiretli yönetimi ve şirket çalışanlarının özverileri sayesinde büyüyen ve karlı bir şirket olduğunu, …’nın …- …’nun yaklaşık 17 yıldır distribütörüdür olduğunu, 2015 yılın sözleşmenin yazılı hale getirildiğini, müvekkili …’nın … …’nun distribütörü olduğu, yıllardır sadece …-…’nun mallarını sattığı ve 2015 ‘ten önce de bu ilişkinin var olduğunu her iki şirketin geçmiş yıllardaki ticari defterlerinin incelenmesi sonucu ortaya çıkacağını, davacı tarafın müvekkili …’u yıldırmak ve şirket yönetimini tamamen ele geçirmek amacında olduğunu, davacının Kütahya Projesi nedeniyle ortada bir haksız rekabet bulunmadığını, her hangi bir zarardan söz edilmesinin mümkün olmadığını, davacı şirketin şirket esas sözleşmesine ek protokoller uyarınca davada ileri sürülen iddialar ile müvekkili … aleyhine bir tahkim davası ikame ettiğini, dava iye müvekkili … ve …’nin …- …’da sahip olduğu payların kendisine devrini talep ettiği, davacının asıl amacının tam olarak ortaya koyduğunu, davacının iddia ettiği pek çok hususun gerçeğe aykırı olduğunu savunmuş müvekkili … ve müvekkili … aleyhine açılan hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, rekabet yasağı ihlali sonucunda ortaya çıktığı ileri sürülen haksız rekabetin meni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, ticaret sicil kayıtları, sözleşme örnekleri, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Davacı vekili uyap sistemi üzerinden göndermiş olduğu 17.11.2022 tarihli dilekçesinde özetle; Davalılara karşı ikame edilen davadan feragat ettiklerini, feragat doğrultusunda duruşma günü beklenmeksizin karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili 02.12.2022 tarihli dilekçesinde özetle; … ve … ….arasında gerçekleştirilen sulh işleminden haberdar olduklarını, …’u ve … Kimya Sanayi Mühendislik Üretim Pazarlama İnşaat ve Ticaret A.Ş.’yi temsilen vekili olarak dahil oldukları davalar kapsamında … ….’ye karşı doğmuş veya doğacak vekalet ücreti, yargılama gideri dahil olmak üzere tüm alacaklardan kayıtsız şartsız feragat ettiklerini, bildirmiştir.
Feragat; davacı tarafın talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat, davayı sona erdiren tek taraflı bir işlem olup, karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Davacı, davayı açtıktan sonra davadan feragat ettiğini bildirmiş olup, vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin olduğu anlaşıldığından, açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Taraf vekillerinin beyanı doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davacı tarafından yatırılan peşin harcın karar harcı sayılmasına, eksik kalan ve terkin sınırında kalan harcın Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmelik m. 206/1 gereğince tahsiline yer olmadığına,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi. 02/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır