Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/239 E. 2022/708 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/239 Esas – 2022/708
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2020/239 Esas
KARAR NO : 2022/708
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 18/06/2020
KARAR TARİHİ : 25/11/2022
KARAR Y.TARİHİ : 28/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Kavaklıdere Tunalı Şubesi ile davalı/borçlu arasında imzalanan Üye
işyeri Sözleşmesi gereği borçlu firmanın, bankanın üye işyeri olarak faaliyet göstermeye başladığını ancak davalı/borçlunun sözleşme hükümlerini yerine getirmemesi ve anılan sözleşmelere
aykırı işlem ve faaliyetlerde bulunması nedeniyle müvekkili bankaya borçlarının oluştuğu ve bu
borçların ödenmemesi üzerine, üye işyeri sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedildiği, o günkü
bakiye borç olan 811,04-TL, 6,071,24 TL ve 1.500,00 TL’nin ödenmesi için davalı/borçluya;
…. Yev. No’lu ihtarnamelerin keşide edildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine, alacağın tahsili amacıyla davalı/borçlu
hakkında 29.09.2016 tarihinde, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Es. Sayılı dosyası
ile icra takibine başlandığını,
davalı/borçlunun, borcun tamamına, tüm faiz ve ferilerine itiraz ettiğini,
davalının e-ticaret sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davalının müvekkili bankanın üye işyeri olunca da world ödeme sistemlerinden yararlandığını,
tüketiciler ile taksitli hizmet sözleşmesi yaptığı, tüketicilerin taksitlerini POS üzerinden
çektiğini, ancak karşılığında hiçbir hizmet sunmadığı, tüketicilerin hizmet alamadığı halde kredi
kartlarından çekilen bu tutarlara itiraz ettiklerini ve hatta davalı firma hakkında C. Savcılığı’na
başvuracaklarını bildirdiklerini, ürün alıcılarının firmanın sunacağı hizmete karşılık olarak kredi kart no’ları ile hizmeti
satın alabildikleri ve söz konusu ürünlerin bedellerinin de firmanın POS’undan geçirilerek
müvekkili banka nezdindeki üye işyeri hesabına sözleşme gereği alacak olarak geçtiğini, yani
firmanın ürün bedellerini de bu şekilde tahsil etmiş olduğunu, davalının, hizmet için sipariş edilen ürünlerin paralarını aldıktan sonra söz konusu hizmeti
tüketicilere sunmadığını, doğal olarak da tüketicilerin parasını ödediği ancak kendisine bir türlü
hizmet verilmemesi dolayısıyla hangi bankanın kredi kartı ile alış veriş yapmışsa ilgili bankasına, kendilerine hesap ekstresi gönderildikten sonra itirazda bulunmaya başladıkları ve kredi kartlarına borç olarak yansıyan tutarların iptal edilmesini istediklerini, gerek uluslararası visa ve mastercard kuralları gereğince gerekse Tüketici Yasası uyarınca
e ticaret neticesinde ürünlerini teslim alamayan/hizmet satın alamayan tüketicilerin itirazlarının
bankalarca değerlendirildiği ve bu tutarların kart sahiplerine iade edildiğini, iade edildikten sonra
bu tutarlar hangi bankanın üye işyeri ise o bankaya borç dekont edildiği, buna da bankacılık
uygulamasında “chargeback” denildiğini,
borç dekont edilen banka da üye işyeri ile aralarındaki sözleşme gereği bu tutarları üye
işyerinden talep ettiğini,
davalı/borçlu firmanın müvekkili banka ile imzalamış olduğu sözleşme hükümlerinin ise
son derece net ve açık olduğunu, buna göre:
İnternet aracılığıyla yapılacak alışverişler için imzalanmış olan üye işyeri sözleşmesi
uyarınca; bankanın işbu sözleşmeye konu mal ve hizmet alışverişleri ile ilgili olarak Üye
İşyerinin Posnet yazılımını kullanabilmesi için gerekli tanımları yapacağını, yani firmanın ancak
bir banka ile üye işyeri sözleşmesi imzalaması durumunda e-ticaret yapabileceğini, beyan ederek, davalının itirazının iptaline, takip talebindeki koşullarla takibin
devamına, haksız inkar sebebiyle % 40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına
mahkumiyetine karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline yönelik ifadelerinin gerçeklikten uzak olduğunu, davacı tarafın
ifadelerinin, somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olup, bu ifadelere
itibar edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafın, iddia etmiş olduğu hususları ispat
yükü altında olup, dava dilekçesinde delil olarak sunulan bilgi ve belgelerin hiç birinin, usul
kuralları çerçevesinde, iddia edilen vakıayı ispata elverişli olmadığını, müvekkilinin internet
üzerinden satış yapmadığı, yüz yüze hizmet verdiği, davacının müvekkiline yönelik “tüketicilerin
taksitlerini pos üzerinden çekmiş ancak karşılığında hiçbir hizmet sunmamıştır” şeklindeki
ifadelerinin de hukuki dayanaktan yoksun, temelsiz, asılsız iddialar olduğunu, öncelikle davacı
bankanın, tüketicilere hiçbir hizmet sunulmadığını nasıl tespit ettiğinin önemli bir soru işareti
olduğunu, bu konuda tüketicilerin beyanlarının olduğu eklerin sunulduğu belirtilse de taraflarına
tebliğ edilen veya dosya içerisinde elde edebildiği herhangi bir belge bulunmadığını,
müvekkilinin, epilasyon ve cilt bakım alanında faaliyet gösteren bir limited şirket olduğunu,
işin doğası itibariyle internet üzerinden hizmet sunulabilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin
e-ticaret sektöründe faaliyet göstermediği, sipariş üzerine adrese teslim gerçekleştirdiği
iddialarının gerçeklikten uzak olduğunu, müşterilerin bizzat güzellik salonuna gelip, işlem yaptırıp
ücretini ödedikleri, internet üzerinden satışın söz konusu olmadığını, hiçbir zaman şirkete ait bir
sanal pos olmadığı, şirketin internet üzerinden satış gerçekleştirdiği bir web sitesinin de
bulunmadığını, davacı bankanın itiraz süresini ve müşterilerin hizmet alıp almadığını araştırmadan, hizmet veren şirket olan müvekkiline soru sormadan hatalı bir şekilde kişilere ödeme yaptığını,
nitekim verdikleri ücret karşılığında hiçbir hizmet almadığını iddia eden kişilerin müvekkiline
yönelik başvurabilecekleri pek çok hukuki yol bulunduğunu, tüketicilerin, Tüketici Hakem Heyeti,
Tüketici Mahkemesi veya İcra Takibi gibi yollara başvurarak alacağını tahsil edebileceklerini,
ancak müvekkiline yönelik bu konuda açılan herhangi bir dava veya icra takibi bulunmadığını,
alacaklı olduğunu iddia eden bankanın usulsüz yaptığı işlemin sorumluluğunu, yasaya aykırı bir
şekilde müvekkiline yüklemek istediği, bu yüzden davanın reddi gerektiğini, davacı ile müvekkili
arasında, dava dilekçesinde iddia edilen hususların, hiç bir zaman gerçekleşmediğini, davacının
taleplerinin, tamamen karşılıksız maddi menfaat temin etmek üzere dile getirildiğini beyan ederek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-)Ankara …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası,
2-)Hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı,
3-)Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü müzekkere cevapları,
4-)Mahkememizden alınan bilirkişi raporu,
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, üye işyeri sözleşmesinden kaynaklanan -chargeback işleminden kaynaklanan- alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı icra dosyasının celp edilip incelenmesinde, davacı tarafça davalı aleyhinde Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, takip talebinde alacağın, 811,04 TL Asıl Alacak
, 176.39 TL İşlemiş Faiz ,8,82 TL BSMV ,6,071,24 TL Asıl Alacak,1.296,42 TL İşlemiş Faiz ,64,82 TL BSMV ,1.500,00 TL Asıl Alacak, 316,23 TL İşlemiş Faiz ,15,91 TL BSMV olmak üzere 10.260,76 TL TOPLAM şeklinde gösterildiği, toplam alacağın icra gideri, vek. ücr. ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (YILLIK %9 (YASAL) faizi ile tahsilinin talep edildiği, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Üye işyeri sözleşmesine ek Mail Order Sözleşmesi, üye iş yeri başvuru formu, Yapı Kredi Bankasına yapılan harcama itirazı, kredi kartı ile ödeme talimatı, davacı şirket kayıtları, davalı banka ile yapılan yazışmalar, ve diğer belgeler dosya kapsamına alınmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti açısından dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmekle, tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında üye işyeri sözleşmesinin mevcut olduğu, davacı her ne kadar kısmen internet üzerinden hizmet ifasından bahsetmiş ise de davalının bu şekilde hizmet ettiğine dair tespit bulunmadığı, davalının lazer epilasyon merkezi olarak hizmet verdiği ve bu hizmeti işin doğası gereği 8/10 seans olarak(daha az veya daha çok) ifa ettiği, etmesi gerektiği, hizmet alanların ise kredi kartından peşin/taksitli olarak ödeme yaptıkları ancak 2,-3 seans sonrası davalının hizmet merkezini kapattığından dolayı hizmet alamadıklarını beyan ettikleri, itiraza konu olan işlemlere dair bilgi ve belgelerin bankaca talep edildiği ancak davalı tarafça bankaya herhangi bir belge ibraz edilmediği, kredi kartı işlemine konu malın yada hizmetin teslim edildiğinin davalı tarafça belgelendirilmesi gerektiği, buna ilişkin belge sunulmadığı için davacı bankanın takibe konu edilen işlem bedelini işlemiş faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep edebileceği, sözleşmenin davacı banka tarafından feshinin sözleşmeye uygun olduğu, davalının sözleşme hükümlerine aykırı şekilde davrandığı, bedelini kredi kartıyla tahsil
ettiği hizmetleri üyelere/kart hamillerine/müşterilerine sunmadığı, bu nedenle davacı bankanın zararının oluştuğu, takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalıdan talep edebileceği tutarın,
8.382,28 TL Asıl alacak
, 1.789,03 TL İşlemiş faiz, 89,45 TL BSMV, 10.260,76 TL Toplam
Şeklinde olduğu, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren % 9 (yasal faiz) oranında
faiz, faizin % 5’i oranında da BSMV hesaplanması icap edeceği anlaşılmakla, davanın kabulüne ve ayrıca alacak likit ve davalı itirazında haksız olduğundan davacı lehine icra-inkar tazminatına da karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1-Davanın Kabulü ile,
Davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin talep gibi devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz ve faizin %5 oranında BSMV uygulanmasına,
2-Asıl alacağın %20’si oranında olan 2.052,15 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 700,91 TL harçtan peşin alınan 123,93 TL harcın düşümü ile arta kalan 576,98 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Peşin alınan 123,93 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 54,40 TL başvuru ve 7,80 TL vekalet harcı, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 111,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.773,2‬0 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 25/11/2022