Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/223 E. 2021/721 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/223 Esas – 2021/721

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/223 Esas
KARAR NO : 2021/721
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2020
KARAR TARİHİ : 01/11/2021
KARAR Y.TARİHİ : 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında “… Kafe Yapım İşi”ne ait çeşitli mermer kaplama imalatları yapılması ile alakalı olarak 13.03.2017 tarihinde sözleşme imzalandığını, müvekkili şirketin, …Çankaya/Ankara adresindeki kafeye ilişkin yükümlülüklerini sözleşme kapsamında yerine getirdiğini ve işi teslim ettiğini, davalı kafenin de açılışını yaparak işletmeye başladığını, buna rağmen 48.000,00 TL bakiye alacağın ödenmediğini, davalı yanın 22.11.2017 tarihinde bir sözleşme daha imzaladığını, ancak davalının, iş yerinin üniversite çevresinde olduğu, müşteri kaybetmek istemediği söylemiyle yer teslimini sağlamadığını, müvekkili tarafından defalarca iletişim kurulmasına ve işyerine gidilmesine rağmen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin alacağına kavuşamadığını, alacağın ödenmemesi üzerine davalı aleyhine … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı yanın itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek davalı şirketin … Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına yönelik itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi davalı yana usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, davalı süresinde cevap vermemiştir.
Davalı vekili 07.12.2020 tarihli beyan dilekçesinde ise özetle; müvekkili ile davalı arasında 13/03/2017 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme ile; davacı tarafın müvekkilinin işlettiği işyerinin mermer kaplama işini 180.000,00 TL bedel karşılığında üstlendiğini, yapılan bir kısım imalatın ayıplı olması nedeniyle müvekkili ile davacı arasında 22/11/2017 tarihli protokol taahhüt ve garanti belgesi başlıklı sözleşme imzalandığını, davacı şirketin yapmış olduğu tüm iş mekan mermerlerinin değişimini 2018 yılı içeresinde değiştirmeyi taahhüt ettiğini, değiştirilmemesi halinde 50.000,00 TL cezai şart ödemeyi ayrıca iş bitiminde ödenecek 48.000 TL’lik alacağından feragat etmeyi kabul ettiğini ancak davacı şirketin 2018 yılı içeresinde herhangi bir iş, eylem, değiştirme yapmadığını, bu nedenle davacı yanın müvekkilinden alacağının bulunmadığını savunmuş davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, sözleşme örneği, … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası, keşif tutanağı, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
… Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Dekorasyon İnş. ve Mermer San. Tic. Ltd. Şti. tarafından borçlu … Hayvancılık Turz. İnşaat Petrol Gıda Oto Kiralama Tic. Ltd. Şti. aleyhine 48.000,00 TL asıl alacak, 1.692,49 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 49.692,49 TL’nin tahsiline yönelik 08/03/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun 15/03/2019 tarihli dilekçesi ile asıl borç ve tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu, davanın yasal süresi içeresinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Keşif mahalli İnşaat Mühendisi, Mali Müşavir ve Nitelikli Hesap Uzmanı eşliğinde mahkememizce yerinde incelenmiştir.
Keşif sonrası bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 29/04/2021 tarihli rapor ve 31/08/2021 ek raporlarının sonuç kısmında özetle; davacı ve davalı defterleri usulüne uygun olarak tutulmuş olup, birbirini teyit ettiği, davalı yanın 290.000,00 TL’lik sözleşme tutarına karşılık toplam 242.000,00 TL ödediği, taraflar arasındaki sözleşmelerin götürü bedel esasına göre düzenlendiği, yerinde yapılan keşifte, imalatın tamamlanma oranın eksik ve kusurlarda dikkate alınarak %90 seviyesinde olduğunun tespit edildiği, davalı tarafça ifa edilmiş ödemeler de gözetildiğinde bakiye iş bedelinin 19.000,00TL olarak hesaplandığı, icra takip tarihi itibariyle hesaplanan tutarın 19.000,00TL asıl alacak olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede; hak ediş ödemeleri ile ilgili kesin vadeye rastlanmamakla, dosyada icra takip tarihi öncesi keşide edilmiş ihtara da rastlanmadığından takdiri mahkemeye ait olmak üzere icra takip tarihi itibariyle avans faiz istenebileceğinin düşünüldüğü görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını dosyaya sunmuşlardır.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Deliller değerlendirilmiştir.
Davacı, eldeki dava ile; taraflar arasında yapılan … Kafe Yapım İşi Çeşitli Mermer Kaplama İmalatları Yapılması işine ilişkin 13.03.2017 tarihli sözleşme nedeniyle bakiye iş bedeli alacağının ödenmediğini, tahsili için icra takibine giriştiğini, davalının takibe itirazlarının haksız olduğunu, itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı yan ise tebliğ aldığı ödeme emrine karşı, süresi içinde, alacaklının 13.03.2017 tarihli sözleşme hükümlerine uygun hareket etmediğini, işi ayıplı yaptığını, bunun üzerine taraflar arasında 22.11.2017 tarihli protokol, taahhüt ve garanti belgesi başlıklı sözleşme yapıldığını, alacaklının 2018 yılı içerisinde tüm iç mekan mermerlerini değiştirmeyi taahhüt ettiği halde değiştirmediğini, sözleşmeye göre bu yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde 48.000,00 TL’lik alacağından vazgeçeceğini ve 50.000,00 TL cezai şart ödeyeceğini, alacaklı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını, icra takibine, asıl borca ve ferilerine, ödeme emrine, faiz başlangıç tarihine, faiz oranında, faiz türüne, işlemiş faiz ve bunların ferilerine itiraz ettiklerini bildirmiş, davaya karşı süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
Taraflar arasında 13.03.2017 tarihli alt yüklenici/taşeronluk sözleşmesi ile 22.11.2017 tarihli protokol, taahhüt ve garanti belgesi başlıklı sözleşme yapılmıştır.
Taraflar arasında yapılan 13.03.2017 tarihli … Kafe Yapım İşi Çeşitli Mermer Kaplama İmalatları Yapılması Alt Yüklenici/Taşeron Sözleşmesi’nin; 2. maddesinde;
davacının sözleşme konusu işi malzemeli olarak yapımını üstlendiği, 4. maddesinde; işin sabit birim fiyatlı sözleşme olduğu, iş bedelinin 180.000,10 TL+ KDV olduğu belirlenmiştir. Sözleşmenin 5. maddesinde işin süresi ve gecikme cezası, 13. maddesinde ise hakediş ödemesinin nasıl yapılacağı düzenlenmiştir.
Taraflar arasında yapılan 22.11.2017 tarihli ek sözleşme ile de;
davacı … Dekorasyon İnş. ve Mermer San. Ltd. Şti.’nin yapmış olduğu tüm iç mekan
mermerlerinin değişimini 2018 yılı içerisinde değiştirmeyi taahhüt ettiği,değiştirmediği takdirde
50.000,00 TL cezai şart ödemeyi ayrıca iş bitimi ödenecek olan 48.000,00 TL’lik
alacağından feragat edeceğini peşinen kabul edeceği, sözleşme bedelinin 290.000,00 TL olduğu kararlaştırılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı yüklenici, davalı ise işverendir. Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği, tam olarak iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir.
Ayıp, yasa ya da sözleşme hükümleri gereğince, bir eser veya malda bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Yüklenicinin meydana getirdiği eserin ayıplı olması durumunda; iş sahibi, açık ayıplarda Türk Borçlar Kanunu’nun 474., gizli ayıplarda ise 477. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, aynı Kanun’un 475. maddesinde tanınan haklardan yararlanabilir. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir. Sözü edilen Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde eser iş sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde kusurlu veya sözleşme hükümlerine aykırı olursa iş sahibinin eseri kabulden kaçınabileceği ve bu hususta yüklenicinin kusuru bulunursa zarar ve ziyan da isteyebileceği, aynı maddenin 2. fıkrasında ayıbın eserin reddini gerektirecek nitelikte bulunmaması halinde iş sahibinin işin kıymetinin noksanı nispetinde bedelden indirim ve eğer o işin onarımı büyük bir masrafı gerektirmez ise yükleniciyi onarmaya mecbur edebileceği hükmü getirilmiştir. Bunlar eserin ayıplı olması halinde iş sahibinin haiz olduğu haklardır.
Taraf iddia ve savunmaları, sözleşmeler, mahallinde yapılan keşif, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin sabit birim fiyat esaslı bir sözleşme olduğu nazara alınarak, davacının yaptığını ileri sürdüğü imalâtlar bakımından hak ettiği iş bedelinin sözleşmede gösterilen birim fiyatlar dahilinde hesaplanması, sonrasında ise yapılan işlerde ayıp olup olmadığının belirlenmesi, varsa, davacının hak ettiği iş bedelinden mahsup edilmek suretiyle bakiye bedelin bulunması gerekmektedir. Dava konusu taşınmazın bodrum kat, zemin kat ve 1. kat olmak üzere 3 kattan oluştuğu, zemin katın, kafenin mutfak ve oturum alanı olarak kullanıldığı, bodrum katta WC lerin bulunduğu, üst katın
ise yönetim katı olarak kullanıldığı, davacı yanın sözleşme uyarınca işin yapılacağı kafenin bina girişi, zemin kat ve bodrum kat tabanında, WC duvarları ve merdiven basamaklarında mermer imalatlarını gerçekleştirdiği, yapının dış cephesinde pencere denizlikleri altında kullanılan dış cephe kaplamasının traverten olduğu
, yapının bodrum katından zemin katına ve zemin katından 1. katına çıkan merdiven basamakları ve sahanlıkların da mermerden yapıldığı ancak kullanılan malzemelerde kılcal çatlaklar olduğu, yerinde yapılmış bazı mermerlerin çatlamış veya kırılmış olduğu tespit edilmiştir. Öte yandan, dış cephe mekanik duvar kaplamaları içinde, yerinde yapılan tespitte kullanılmış olan bazı travertenlerin kırık olduğu
da belirlenmiştir. Tespit edilen bu ayıpların, malzemenin kendisi ya da işçilikten kaynaklanabileceği, her iki halde de taraflar arasında akdedilen sözleşmeyle, işi malzemeli olarak yapımını üstlenen davacının, oluşan kusurlardan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile, eksik ve ayıplı imalatlar nazara alındığında, işin bütünündeki tamamlanma seviyesi %90 olarak tespit edilmiş, tamamlanan iş bedeli; 290.000,00 TLx%90=261.000,00 TL olarak hesaplanmıştır. Davalının yapmış olduğu ihtilafsız ödemeler toplamı olan 242.000,00 TL
, tamamlanan iş bedelinden (261.000,00TL-242.000,00TL) mahsup edildiğinde davacının alacağı 19.000,00 TL olarak tespit edilmiştir. O halde, davalının bu miktar asıl alacağa yönelik itirazı yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmede hakediş ödemeleri ile ilgili kesin vadeye rastlanmamıştır. Davalının icra takibinden evvel temerrüte düşürüldüğü de iddia ve ispat olunmadığına göre, davalının takip tarihinde temerrüte düştüğü, davacının ancak takip tarihinden itibaren faiz isteyebileceği kanaatine varılmıştır. Davalının takip öncesi işletilen faize itirazı yerindedir.
Dava konusu alacağın varlığı ve miktarının, yapılan yargılama neticesinde ortaya çıktığı, takip tarihi itibariyle belirlenebilir olmadığı anlaşıldığından davacının inkar tazminatı isteminin de reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı yan taraflar arasındaki 22.11.2017 tarihli sözleşmeye atıfta bulunarak, davalının 2018 yılında
iç mekan mermerlerin değişimini yapmadığını, bu sebeple 48.000,00 TL’nin tahsilini isteyemeyeceğini savunmuş ise de; davacı yüklenici, eser sözleşmesiyle sadece bir faaliyette bulunmayı değil, aynı zamanda bir
sonucu (eser) gerçekleştirmeyi de taahhüt ettiğine göre, davalı iş sahibi öncelikle yüklenicinin işi yapacağı yeri gereği şekilde teslim etmekle yükümlüdür. Davalı yan, usulüne uygun teslim iradesine rağmen davacının edimini yerine
getirmediği konusunda bilgi ve belge sunmadığından, işin zamanında yapılmadığına yönelik savunması yerinde görülmemiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulüne; davalının, … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 19.000,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin; 19.000,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilerek devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı isteminin şartları oluşmadığından reddine,
3-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 3.177,85 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.215,06 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Alınması gerekli 1.297,89 TL harçtan peşin alınan 600,17 TL harcın düşümü ile arta kalan 697,72 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Peşin alınan 600,17 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, red ve kabul oranına göre hesaplanan 815,30 TL’sinin davacıdan, 504,70 TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/11/2021