Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/194 E. 2021/247 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/194 Esas – 2021/247
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/194 Esas
KARAR NO : 2021/247

HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : …
DAVALI : …
VEKİLLERİ :…
DAVALI : …
VEKİLİ : …
DAVALILAR : …

VEKİLLERİ :…
İHBAR OLUNAN : …
VEKİLİ : …
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 22/04/2020
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
KARAR Y.TARİHİ : 08/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirket tarafından sigortalanan… plaka sayılı araçta, 28.11.2018 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde Kırıkkale ilinden Ankara iline seyri sırasında Kırıkkale- Ankara yolunun … işletmesinin ve ulaştırma kantarının arasında bulunan yamaçtan kayalıkların yola düşmesi sonucu hasar meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde ve oluşan zarardan kazanın meydana geldiği yolun bakım ve onarımından sorumlu olan davalıların sorumlu olduğunu, meydana gelen kaza sonucunda yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda tespit edilen 47.000,00 TL hasar bedelinin müvekkili şirket tarafından karşılandığını, müvekkili şirket tarafından ödenen hasar tazminatından sovtaj bedeli düşüldükten sonra bakiye alacağın tahsili amacıyla, zarardan sorumlu olan davalılara yapılan sulhen başvurudan herhangi bir netice alınamadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 23.500,00 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyen avans faizi, yargılama gideri, avukatlık ücreti ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı Karayolları vekili cevap dilekçesinde; davanın idari yargıda görülmesinin gerektiğini davacının müvekkilinin kazada kusurunun bulunduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, iş bu davada taraf sıfatlarının bulunmadığını, kazanın meydana geldiği yolun yapılan ihale sonucunda, yüklenici ….taah.san. tic. aş. – kumsal petrol mad.taah. inş. tic. ltd. şti. – öz demireller harf. nakl. tic. ve san. ltd. şti. adi ortaklığı’na sözleşme yapılarak verildiğini, sözleşmenin kaza Olması başlıklı 33.2. maddesi “Taahhüdün yerine getirilmesi süresince vuku bulabilecek kazalardan ve bu kazaların sebep olacağı zararlardan, can ve mal kaybından ve üçüncü şahıslara karşı yapılacak her türlü zararlardan yüklenici doğrudan doğruya doğrudan doğruya sorumludur” denildiğini, Bu nedenle davanın müvekkili idare yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddini gerektiğini, kazanın sürücünün kusuru neticesinde meydana geldiğini, hiçbir hukuki mesnede dayanmayan, haksız ve yersiz olarak açılan davanın usul ve esas yönünden reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar Kumsal Petrol…, ……, Özdemireller Harfiyat Nak. Vekili cevap dilekçesinde; davacının iddia ettiği araç ile kazaya karışan araçlar arasında farklılık bulunduğunu müvekkili şirketlerin sorumlu olduğu iddia edilen yolda kazaya karıştığı iddia edilen araç ile kaza tespit tutanağı’nda kazaya karıştığı belirtilen araç farklı olduğundan davanın reddinin gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı, yekti ve görev itirazlarının bulunduğunu, dava konusu kazada tarafların kusur durumunun tespit edilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketlerin kusurunun bulunmadığını, davacı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, müvekkili şirketlerin kazanın meydana geldiği yola gerekli uyarı levhalarını bulundurduğunu, ayrıca müvekkil şirket KGM’den ihale alan firma olup her ne kadar KTK uyarınca yolda gerekli temizlik ve onarım faaliyetlerinin yerine getirilmesinden sorumlu olsa da KGM’nin ilgili şubesi tarafından verilen talimat üzerine çalışmalarda bulunmakta olduğunu, dolaysıyla ihale şartnamesine göre yapılan iş karşılığı hak ediş yapıldığından müvekkili şirketin idarenin izin ve talimatı olmadan herhangi bir faaliyette bulunmasının mümkün olmadığını, Müvekkili şirkete dava konusu kazadan kaynaklı idareden gelen herhangi bir talimat bulunmadığını, davacı tarafın müvekkili şirketin hasarı ölçümlenmesine ilişkin muayene hakkını elinden aldığını, ve iskonto uygulaması olmak üzere zararı azaltıcı önlemleri almasını engellediğini belirterek, dava konusu kaza davacının kendi kusuru ile meydana geldiğinden ve davacının aracında değer kaybı oluşmadığından müvekkili şirketin başkaca sorumluluğu bulunmadığından başvurunun esastan reddine, iş bu başvurunun, kısmi ya da tam olarak kabulü halinde ıslah işleminin mutlaka tarafılarına bildirilmesini ve ıslah ile artırılması muhtemel tutar bakımından zamanaşımı itirazında bulunma haklarını saklı tuttuklarını lehlerine vekâlet ücretine hükmedilerek yargılama masraflarının davaya sebep olan davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen miktarın davalılardan tahsil edilip edilemeyeceği, konularına ilişkindir.
Kaza tespit tutanağı, kazaya karışan araca ait fotoğraf örnekleri, poliçe örneği, bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Kazaya karışan… plakalı araca ait poliçe örneğinin incelenmesinde; 02/11/2018-2019 başlangıç ve bitiş tarihleri arasında davacı sigorta şirketi tarafından kaza tarihini kapsar şeklide sigortalandığı, kullanım şeklinin hususi otomobil olduğu anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 95. Maddesine göre; Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Trafik Sigortası Genel Şartlarının” SİGORTANIN KAPSAMI “ başlıklı A.3 maddesine göre;“Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” Şeklinde belirlenmiştir.
Sigorta teminatı dışında kalan haller ise aynı genel şartların A.6. TEMİNAT DIŞINDA KALAN HALLER maddesinde belirlenmiş olup, davalının 3.Şahıslara vermiş olduğu zararın teminat altına alındığı anlaşılmaktadır.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının; B.4. ZARAR GÖRENLERİN HAKLARININ SAKLI TUTULMASI VE SİGORTACININ SİGORTALIYA RÜCU HAKKI başlıklı maddesine göre;(Değişik:RG-2/2/2016-29612)(1) Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a)Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b)(Değişik:RG-2/2/2016-29612)(1) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,..
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Mahkememizce dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, Makine Mühendisi bilirkişiden alınan 07/12/2020 tarihli bilirkişi raporu dosyada mevcuttur.
Somut olayda; davacı sigorta şirketi tarafından sigortalanan… plakalı aracın 28.11.2018 tarihinde Kırıkkale ilinden Ankara iline seyri sırasında yamaçtan kayalıkların yola düşmesi sonucu meydana gelen hasar neticesinde sigortalı araçta hasar oluştuğu, davacı tarafın, kaza sonrasında yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda ödemiş olduğu 47.000,00 TL hasar bedelinin davacı şirket tarafından karşılandığı ve ödenen hasar tazminatından sovtaj bedeli düşüldükten sonra bakiye alacağın oluşan zarardan kazanın meydana geldiği yolun bakım ve onarımından sorumlu olan davalıların sorumlu olduğu iddiasıyla iş bu davayı açtığı, Dosya içerisinde toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, 28/11/2018 tarihinde dava dışı Sürücü Mümin Işık idaresindeki … plaka sayılı araç ile Kırıkkale ilinden Ankara istikametine seyri sırasında yolun sağında bulunan yamaçtan yağmur yağmasından dolayı kayalıkların yola düşmesi sonucu aracın sol ön kısımları ile düşen parçalardan birine çarpması sonucu tek taraflı maddi hasarlı kaza meydana geldiği, dava konusu kazaya karışan aracın hasarlanmadan önceki yani kaza tarihindeki değerinin 47.000,00 TL olduğu, hurda ve sovtaj değerinin 23.500,00 TL olduğu, kazanın meydan yolun yapım ve onarımında ve işaretlemelerinden sorumlu kurum ve kuruluşların taş düşmesine karşı tel file ile önlem almaları gerekirken, 2918 Sayılı Kanunu 7/a maddesine göre yapım ve bakımdan sorumlu oldukları, karayollarında can ve mal güvenliği yönünden gerekli düzenleme ve işaretlemeleri yaparak önlemleri almadıkları, dava konusu 06 FJ 5747 plaka sayılı araç sürücüsü Mümin Işık’ın sol şeritten seyir halinde iken yolun sağından önüne kaya parçasının düşmesi neticesi ön görülemeyen olaydan dolayı kusurunun bulunmadığı, kazanın ve zararın meydana gelmesinde davalıların sorumlu olduğu anlaşılmış her ne kadar davalı Karayolları Genel Müdürlüğü “Karayolları 4. Bölge Müdrlüğü yollarında rutin yol bakım ve onarım ile kar ve buz mücadelesi yapılması işine ait sözleşmenin, kaza olması başlıklı 33.2. Maddesi gereği taahhüdün yerine getirilmesi süresince vuku bulabilecek kazalarda ve her türlü zararlardan yüklenicinin doğrudan doğruya sorumlu olduğunun hükme bağlandığını dolayısıyla kendilerine husumet izafe edilemeyeceğini belirterek bu yönden kendileri açısından davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ise de Davalı Karayolları Genel müdürlüğü ile diğer davalılar arasındaki böyle bir sözleşmenin davacı tarafça bilinmesinin söz konusu olamayacağı ve bu durumun davalılar arasındaki iç ilişkide ileri sürülebileceği nazara alınarak aşağıdaki şekilde 23.500,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-DAVANIN KABULÜ İLE 23.500,00 TL’nin 11/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı taraf verilmesine,
2.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı taraf verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda ayrıntılı olarak açıklanan 744,70 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı taraf verilmesine,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
5-.Alınması gerekli 1.605,29 TL harçtan peşin alınan 401,33 TL harcın düşümü ile arta kalan 1.203,96 TL harcın dadavalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı taraf verilmesine,
6-Peşin alınan 401,33 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı taraf verilmesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı taraf verilmesine,
Dair davacı vekilinin ve Davalı Kumsal vs. vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 25/03/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸

DAVACI YARGILAMA GİDERLERİ
Vekalet Harcı 7,80 TL
Posta masrafı 182,5 TL
Başvurma harcı 54,40 TL
Bilirkişi ücreti 500,00 TL
TOPLAM 744,70 TL