Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/177 E. 2022/227 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2020/177 Esas
KARAR NO : 2022/227
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2018
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
KARAR Y.TARİHİ : 18/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında taşeron sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında yapılan işler ve düzenlenen faturalar sonucunda müvekkilinin davalılardan cari hesap alacağı doğduğunu, alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek takibe yapılan itirazın iptali ile, davalı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı yan tarafından müvekkili aleyhine Bursa …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, taraflarcın haksız ve hukuka aykırı takibe itiraz edildiğini, daha sonra müvekkili ile imzalanan taşeron sözleşmesi kapsamında yapılan işler ve düzenlenen faturalar sonucunda müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia ettiğini, davacının müvekkiline borçlu olduğunu, taşeronluk sözleşmesi gereğince ödemekle yükümlü olduğu kalemleri ödemediğini, müvekkilini ödeme yükümlülüğü altında bıraktığını ve tüm ihtarlara rağmen geri ödemediğini,bu nedenle haksız kazanç elde etme çabası içerisinde olduğunu, hukuka aykırı ve mesnezsiz iddiaların reddini, karşı davanın arzı ve alacağın tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-)Bursa …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası,
2-)Bursa Asliye Ticaret Mahkemesinden talimat yolu ile alınan bilirkişi raporları ile mahkememizden alınan bilirkişi heyet raporları,
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Davanın, esas dava yönünden davalı aleyhine alacağın tahsili talebi ile başlatılan Bursa …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali, karşı davanın ise, davacı tarafça, davacı/karşı davalıdan 109.877,43 TL alacaklarının bulunduğu belirtilerek, alacağın tahakkuk tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davacı/karşı davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça davalı aleyhinde Bursa …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla icrai takip başlatıldığı, 03.04.2018 tarihli takip talebinde alacağın, 93.804.87 TL Asıl alacak 93.804,87 TL Toplam, şeklinde gösterildiği, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık 9 ve 9,75 ve değişen oranlarda avans faizi talep edildiği, Davalı tarafça borcun bulunmadığı belirtilerek borca, faize ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu,anlaşılmıştır.
Bu doğrultuda taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti ve ne olduğu, borç ve alacak kaydının taraf defterlerinde ne şekilde kayıtlı olduğunun tespiti ve taraf defterlerinin incelenmesi açısından dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş olmakla,
Taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği işin zamanında ve eksiksiz yapıldığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı firmanın, dosyaya sunmuş olduğu 2014-2015-2016-2017 ve 2018 yılı Ticari defterler’nin TTK’nu hükümlerine uygun olarak yasal sürelerinde Noter tarafından açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı ve sahibi lehine ve aleyhine delil teşkil ettiği anlaşılmakla,
Bilirkişi raporunda, davacının incelenen defter kayıtlarına göre, davalı şirkete 2.036.667,01TL toplam tutarında hakediş faturası düzenlediği ve davalılardan 2.017.862,14 TL tutarında tahsilat yaptığı, davacı tarafından teminat olarak veriten 75.000,00,TL tutarındaki çekin davalılar taralından tahsil edildiği, 1.01- TL hesap mutabakatı eklemesiyle davacının icra takip tarihi olan 03.04.2018 tarihi itibari ile davalıdan 93.805,88- TL alacaklı göründüğü, davacının takip öncesi davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair dosya içeriğinde bilgi ve belgenin bulunmadığı bu nedenle faiz hesaplamasının yapılmadığı” şeklinde görüş ifade edilmiştir.
Davalı defterleri üzerinde yapılan incelemeye göre ise, davalı İş Ortaklığının 2014 yılında İşletme Hesabı Defteri tuttuğu, 2014 yılı İşletme Ilesabı Defterinin açılış tasdikinin, davalı İş Ortaklığının 2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılı Yevmiye defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin, 2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılı Kebir ve Envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin, TTK hükümlerine uygun şekilde yapıldığı ve bu bağlamda söz komusu ticari defterlerin davalı lchine ve aleyhine delil olma niteliğine haiz oldukları görülmüştür.
Davalı İş Ortaklığının ticari defterlerinde, 2015 ve sonrasında, davalı ile olan ticari münasebetin, DOĞALGĞAZ YAL.VE ISIT.SİS.TİC.LTD.ŞTİ. Şeklindeki Satıcılar Hesabında izlendiği, davalı İş Ortaklığının kendi ticari/yasal defterlerinde yer alan kayıtlara göre, 2015 yılı sonu itibariyle davalı taralın davacıya 93.804,89 TL borcunun bulunduğu, bu borç tutarının 10.05.2018 tarihine kadar davalının kayıtlarında gözükmeye devam ettiği, 10.05.2018 tarihinde davacıya hitaben düzenlenen yansıtma faturasıyla tutarın sıfırlandığı, bu duruma göre davalı yanın ticari/yasal defterlerinde, takip tarihi itibariyle davacı tarafın davalı yandan 93.804,89 TL alacaklı olduğu gözükmektedir.
Defterler karşılaştırıldığında, davacı tarafın ticari/yasal defterlerine göre de, takip tarihi itibariyle davacı tarafın davalı yandan 93.805,88 TL alacaklı olduğu, diğer yandan davalı yanca düzenlenen 10.05.2018 tarihli yansıtma faturasının davacının defterlerinde kayıtlı – olmadığı anlaşılmaktadır. Bu tespitlere göre, 10.05.2018 tarihli yansıtma faturası hariç tutulduğunda, tarafların defter kayıtlarının birbirleri ile uyumlu olduğu görülmektedir.
Taraflar arasındaki ilişki değerlendirildiğinde ise, dava dışı DSİ 12. Bölge Müdürlüğü ile davalı/karşı davacı arasında 03/02/2014 tarihli Yozgat-Sorgun Araplı Göleti Sulaması İşi’ne ait sözleşmenin imzalandığı, davalı/karşı davacının, sözleşme kapsamındaki işleri KDV hariç 1.815.497,00 TI. Bedel karşılığında yapmayı üstlendiği, diğer yandan, davacı ile davalı arasında 08/03/2014 tarihli Taşeron Sözleşmesi imzalandığı, imzalanan bu sözleşmeyle de davalının, dava dışı DSİ 12. Bölge Müdürlüğü ile imzaladığı 03/02/2014 tarihli sözleşme kapsamındaki işi, 60.000,00 TL bedel karşılığında davacıya devrettiği, “TAŞERON bu işi MÜTEAHHİT’den KDV dahil 60.000 TI. ile anlaşıp almıştır. Bu İŞ’in sözleşme bedelinin artması durumunda MÜTEAHHİT bir bedel talep etmeyecektir.” şeklinde düzenlemelerin mevcut olduğu, her hakediş bedelinden % 3 oranında kesinti yapılarak, kalan bedelin davacıya ödenmesi suretiyle, söz konusu 60.000,00 TL’lik bedelin davalıya ödenmesi hususunda taraflar arasında mutabakata varıldığı, nitekim davacı tarafça davalıya düzenleren faturaların bu esasa göre hazırlandığı, hakedişlerde, gecikme cezası yahut benzeri başkaca bir kesintiye rastlanmadığı, diğer yandan, dava dışı İdare ile davalı arasındaki sözleşme bedeli 1.815.497,00 TL şeklinde belirlenmiş olsa da, verilen fiyat farkları nedeniyle KDV hariç toplam hakediş tutarının 1.876.097,65 TI.’ye ulaştığı ve bu tutarın davalı tarafça dava dışı İdareden tahsil edildiği, fakat davacı tarafa ödenmediği anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklamalara göre; Ticari/yasal defterlerin tacirin lehine ve aleyhine delil olduğu kuralından hareketle, takip tarihi itibariye davacının davalı yandan 93.804,89 TL alacaklı olduğunun kabulü gerektiği kanaatine varılmakla, asıl dava yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. (Bakiye yönünden açıklamalar karşı dava gerekçesi içinde bulunmaktadır.)
Karşı dava yönünden ise, taraflar arasındaki sözleşmenin 8. Maddesinde “Bu sözleşme nedeniyle tahakkuk edecek her türlü vergi, resim, fon ve harcamalar TAŞERON tarafından ödenecektir.” Şeklinde düzenleme bulunduğu, bu düzenlemenin de sadece taraflar arasındaki sözleşmeye ilişkin vergi, resim, fon ve harcamaları içerdiği, dava dışı İdare ile davalı arasındaki sözleşmeyle ilgili vergi, resim, fon ve harcamaları içermediği anlaşılmakla, bu yansıtmaların davacıya yapılmayacağı, bu nedenle, davalı yanca karşı davaya konu edilen teminat mektubu masraflarının, Allrisk sigortası masrafının, sözleşme damga vergisinin ve KİK payının davacıdan talep edilemeyeceği, yine davalı vekilinin, 11.02.2021 havale tarihli dilekçesinde, ödenen personel maaşları, SGK primleri ve işçi vergilerinin davacı tarafından kendilerine iade edilmesi gerektiği ileri sürülmüş ve bu hususla ilgili ücret bordroları ibraz olunmuş ise de ibraz olunan bordrolar incelendiğinde, ilk bordronun Şubat 2014 ayına ilişkin olduğu ve 4 işçiyi kapsadığı, ikinci bordronun Mart 2014 ayına ilişkin olduğu ve 3 işçiyi kapsadığı, 3.Bordronun Nisan 2014 ayına ilişkin olduğu ve 3 personeli kapsadığı, oysa taraflar arasındaki sözleşmenin tarihinin 08.03.2014 olduğu, buna göre Şubat 2014 ayına ilişkin işçi bordrolarının dava konusu sözleşmeyle ilgili olmasının mümkün olmadığı izahtan vareste olup, diğer yandan dilekçe ekindeki, bordroların SGK ve İşçi ücretlerinden kesilen vergilerin davalılar tarafından ödendiğini ispatlamaya yeterli olmayacağı, işçi maaşları ile SGK primleri ve işçi ücretlerinden kesilen vergilerin, davalı adi iş ortaklığınca ilgili idarelere ödendiğine dair, banka dekontu, tahsilat makbuzu gibi belgelerin ibrazının şart olduğu ancak bu konuda belge olmadığı anlaşılmakla, davalı yanca karşı davaya konu edilen “ödenen personel maaşları, SGK primleri ve işçi vergilerinin” davacıdan talep edilemeyeceği değerlendirilmiştir.
Buna göre davalı/karşı davacı tarafin, teminat mektubu masrafları, ödenen personel maaşları, SGK primleri, işçi vergisi, allrisk sigortası, sözleşme damga vergisi ve KİK payı olarak ödediği tutarları karşı dava kapsamında talep etmiş ise de, yukarıda izah edildiği gibi davalı yanca karşı davaya konu edilen “ödenen personel maaşları, SGK primleri ve işçi vergilerinin” davacıdan talep edilemeyeceği sonuç itibariyle davalı/karşı davacının karşi davadaki taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılarak asıl dava yönünden davanın kabulüne karşı davanın reddine ve alacak likit olmakla davalı itirazında haksız olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın Kabulü ile, davalının Bursa …İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin takip talebindeki gibi devamına,
%20 icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile , 18.760,97 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 6.407,81 TL harçtan peşin alınan 1.132,94 TL harcın düşümü ile arta kalan 5.274,87 TL harcın davalı/karşı davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Peşin alınan 1.132,94 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,

4-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 12.861,46 TL vekalet ücretinin davalı/karşı davacı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 35,90 TL başvuru ve 5,20 TL vekalet harcı, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti, TL 839,81 posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 3.380,91 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,

6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,

KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın reddine,

2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin alınan 35,90 TL harçtan düşümü ile eksik alınan 44,80 TL harcın davacı/karşı davalıdan tahsili ile hazineye iraz kaydına,
3-Karşı Davalı/Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 14.388,36-TL vekalet ücretinin davacı/karşı davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,

4-Karşı Davacı/Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/04/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır