Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/166 E. 2021/388 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/166 Esas
KARAR NO : 2021/388
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2020
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde, Müvekkili Şirket’in davalı bankadan 19.10.2017 tarihinde, 251.000,00 TL tutarında, 47 ay vadeli, aylık ödemeler 7.500,00 TL olacak şekilde ticari kredi çektiğini, kredinin 16 taksitini ödediğini, ancak kalan taksitleri ödenmediğini, Banka ile varılan anlaşma uyarınca borcun 10.04.2019 tarihinde aylık ödemeler 4.000,00 TL olacak şekilde yapılandırıldığını, Müvekkilinin yapılandırılan krediyi 6 ay boyunca düzenli olarak ödediğini, 28.10.2019 tarihinde ise kalan borcu kapattığını, müvekkiline bildirilen kapama bakiyesinin 223.000,00 TL olmasına ve taraflar arasındaki Protokolde erken kapama halinde erken ödeme komisyonu alınmayacağı düzenlemesine yer verilmesine karşın, Bankanın müvekkilinden hem erken ödeme komisyonu, hem de işlemiş faiz aldığını belirterek, fazlaya dair haklan saklı kalmak üzere şimdilik 500,00 TL’nin, 28.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, Davacı ile müvekkili Bank arasında 14.02.2013 tarihinde imzalanan 800.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesine istinaden davacı Şirket’e 19.10.2017 tarihinde 47 ay vadeli 251.000, 00 TL bedelli ticari kredi kullandırıldığını, kredi sözleşmesinin imzalanması sonrasında ilk 16 ay kredi taksitleri ödenmişse de, sonrasında kredi taksitleri süresinde ödenmeyince davacıya kat ihtarı gönderildiğini, kat ihtarından sonra davacı şirketin borcun yeniden yapılandırılması talebinde bulunduğunu, taraflar arasında anlaşma sağlanarak borç tasfiye protokolü imzalandığını, protokolde; borcun 10.04.2019 tarihi itibariyle 209.429,10 TL olduğunu, borcun, 10.04.2019 tarihinden, tamamen kapanmasına kadar yıllık % 28,50 faiz oranı uygulanacağını, belirtilen borcun 30 aylık sürede ödeneceği hususlarına yer verildiğini, davacının yeniden yapılandırılan borcun 6 taksitini ödediğini, toplamda ödenen tutarın 24.000,00 TL olduğunu, sonrasında borcun tamamının kapatılmasını talep ettiğini, talebe istinaden davacıdan toplam 223.000,00 TL tahsil edilerek, kredi borcunun kapatıldığını, söz konusu tutarın, kalan anapara, faiz, BSMV ve erken kapama nedeniyle alınan masraflardan oluştuğunu, davacı şirketin iddia ettiği gibi erken kapama bedeli veya haksız faiz alınmadığını, protokolde belirtilen toplam tutardan daha düşük bir tutarın tahsil edildiğini, davacının taleplerini kesinlikle kabul etmemekle birlikte, Mahkemece aksi kanaatte olunması halinde davacı tarafından müvekkili bankanın herhangi bir temerrüde düşürülmediğinden, davacının 28.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz talebinin yerinde olmadığını, davacının davasının kabul edilmesi halinde sadece dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilmesinin mümkün olduğu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
ISLAH :
Davacı vekili 25/02/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; 14/02/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre “kredinin kapatıldığı tarihe kadar faiz ve BSMV tahsil edilebileceği, kredinin kapatıldığı tarihte davacının toplam olarak ödemesi gereken tutarın 218.342,65 TL olduğu buna karşın bankanın 223.000,00 TL tahsil ettiği dikkate alındığında fazla yapılan tahsilatın 4.657,35 TL olduğu, davacıya iadesi gerektiği” yönünde karar bildirildiği, dava dilekçesinde talep etmiş oldukları 500-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte, 4.157,35TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacı şirket ile davalı banka arasında yapılan protokole aykırı olarak davalı tarafın alınmaması gereken erken kapatma tazminatı ve kapatma bakiyesinden faiz alıp almadığı konularına ilişkindir.
Arabuluculuk tutanağı, protokol örneği, genel kredi sözleşmesi örneği, bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Taraflar arasındaki Borç Tasfiye Protokolünün incelenmesinde; “Protokolün Konusu” başlıklı III. bölümünde;“İş bu protokolün konusu borçluların aşağıda IV’ncü maddede belirtilen krediler nedeniyle oluşan ve Beşiktaş 11. Noterliği’nin 10.04.2019 tarih 8998-8999yevmiyeli hesap kat ihtarnamelerine konu borçlarının aşağıda belirtilen tarih ve tutarda, borçlular tarafından bankaya ödenmek sureti ile tasfiyesidir. ” “Protokolün Konu Borcun Tutarı” başlıklı IV. Bölümünde; “Taraflar, Borçlu’nun banka ’dan kullanmış oldukları krediler nedeni ile; Beşiktaş … Noterliği’nin 10.04.2019 tarih 8998-8999 yevmiyeli hesap kat ihtarnamelerine konu ticari nakit kredilerine ilişkin ve tasfiye olunacak alacaklar hesabına aktarılan toplam nakit borçlarının 10.04.2019 tarihi itibariyle 209.429,10 TL (ikiyüzdokuzbindörtyüzyirmidokuzlira-onkuruş) olduğunu, borçlarının Banka nezdinde muaccel olduğunu işbu Protokol’ün imzalanmış olmasının borcun yenilenmesi anlamına gelmediğini kabul ve ikrar ederler. ” hükmünün bulunduğu, “Protokole Konu Borcun Tasfiye Şekli” başlıklı V. Bölümünde; “1. borçlular işbu borçlarının 10.04.2019 tarihinden tamamen kapanmasına kadar yıllık % 28,50 faiz oram üzerinden, her bir taksit tarihine kadar işleyecek faiz, BSMV dahil olmak üzere; aşağıdaki tarih ve miktarlarda ödemeyi kabul ve taahhüt ederler. Hükümlerinin yer aldığı, ödeme planı başlıklı maddesinde; 2.İşbu Protokol’ün imza tarihi itibariyle noter masrafları tutarı olan 868,42-TL Son taksit ile birlikte Banka ’ya ödenecektir. 3. İşbu Protokol kapsamında borçlular tarafından yapılacak tüm ödemeler (anapara, faiz ve/veya masraflar veya diğerleri) herhangi bir mahsup işlemine ve bir koşula tabi olmaksızın net olarak yapılacaktır. Bu Protokolün akdedilmesi sonrası, ilgili mevzuat çerçevesinde, Borçlular tarafından bankaya yapılacak ödemeler dolayısıyla bir kesinti veya stopaj yapılmasını gerektirecek bir durumun ortaya çıkması veya bir vergi yükümlülüğünün getirilmesi halinde, tüm bu kesinti ve/veya stopaj miktarları ile vergi tutarları ödemeyi takip eden ilk taksit ile birlikte-bu takside ek olarak bankaya ödenecektir. 4.Protokol taksitlerinde meydana gelecek 5 günlük gecikmeler, temerrüt hali sayılmayacaktır.6. borçlular tarafından borcun erken kapatılmasının talep edilmesi halinde borçlular ‘dan erken ödeme komisyonu talep edilmeyecektir. ” hükümlerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; davacı şirketin davalı bankadan 19.10.2017 tarihinde, 251.000,00 TL tutarında, 47 ay vadeli ticari kredi kullandığı, kredinin 16 taksitinin ödediği, ancak kalan taksitleri ödenmediği, ödenmeyen taksitler nedeniyle davalı banka tarafından davacıya kat ihtarı gönderildiği, kat ihtarından sonra davacı şirketin borcun yeniden yapılandırılması talebinde bulunduğu ve 10/04/2019 tarihinde dava konusu protokolün imzalandığı, davacı tarafından taraflar arasındaki Protokolde erken kapama halinde erken ödeme komisyonu alınmayacağı düzenlemesine yer verilmesine karşın, davalı Bankanın davacıdan hem erken ödeme komisyonu, hem de işlemiş faiz aldığı iddiası ile iş bu davayı açtığı, Dosya içerisinde toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 10/04/2019 tarihinde imzalanan protokolün V. Bölümünün 6. Maddesi uyarınca, davalı bankanın davacı şirketten erken ödeme komisyonu veya erken ödeme masrafı alınmasının mümkün olmadığı, buna karşın bankanın kredinin kapatıldığı tarihe kadar faiz ve BSMV tahsil edebileceği, kredinin kapatıldığı tarihte, davacının toplam olarak ödemesi gereken tutarın 218.342,65 TL olduğu, buna karşın bankanın 223.000,00 TL tahsil ettiği dikkate alındığında fazla yapılan tahsilatın 4.657,35 TL olduğu ve davacı tarafa iadesinin gerektiği anlaşılmakla Davanın Kabulü İle 500,00 TL’si dava tarihinden 4.157,35 TL’si ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile olmak üzere 4.657,35 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-DAVANIN KABULÜ İLE 500,00 TL’si dava tarihinden 4.157,35 TL’si ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile olmak üzere 4.657,35 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan aşağıda ayrıntılı açıklanan 771,2 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
5-.5-Davacı tarafından yatırılan peşin harcın karar harcı sayılmasına, eksik kalan ve terkin sınırında kalan harcın Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmelik m. 206/1 gereğince tahsiline yer olmadığına,
6-Peşin ve ıslahla alınan 314,40 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/06/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸

DAVACI YARGILAMA GİDERLERİ
Vekalet Harcı 7,80 TL
Posta masrafı 59,00 TL
Başvurma harcı 54,40 TL
Bilirkişi ücreti 650,00 TL
TOPLAM 771,2 TL