Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/148 E. 2021/430 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/148 Esas
KARAR NO : 2021/430

ASIL DOSYADA
: 2- … -…
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2020

BİRLEŞEN ANKARA 7 ASL. TİC. MAHK. 2021/81 E, 2021/100 K, SAYILI DOSYASI

2- … -…
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Asıl dosyada davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların ortaklığında kurulan adi ortaklık ile müvekkili arasında 29.08.2014 tarihli ve ‘… Bölge Adliye Mahkemesi Elektrik İşleri’ konulu sözleşme akdedilerek … Bölge Adliye Mahkemesi binasının elektrik tesisatının imalatına danışmanlık hizmeti verilmesi ile malzeme temini sağlanması işi, işçilik hariç olmak üzere, müvekkili tarafından yüklenildiğini, sözleşme akdedilirken tarafların, sözleşmenin eki niteliğinde bulunan ‘Elektrik Tesisatı Keşif Özeti ve Teklif’ başlıklı belge ile projede kullanılacak malzemelerin ve ürünlerin markası, malzeme bedeli, montajın ve imalatın yapılmasına ilişkin danışmanlık bedeli konularında anlaşma sağladıklarını, müvekkilinin, sözleşme ile üstlendiği edimi, gereği gibi, eksiksiz ve zamanında yerine getirerek teslim ettiğini, buna karşın davalıların, müvekkili ile akdedilen sözleşme gereği ödemekle yükümlü oldukları 11.950.000,00 TL + KDV olmak üzere 14.101.000,00 TL’yi tam ve eksiksiz olarak müvekkile ifa etmediklerini, davalılar aleyhine Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/7353 E. Sayılı dosyası üzerinden faturalandırılmış kısım yönünden icra takibine başlandığını, davalılardan … .. Ltd. Şti. tarafından itiraz edilmeksizin ödendiğini, faturalandırılmasına imkan tanınmayan ve taraflarca mutabakat sağlanmayan miktar yönünden, temerrüt ihtarının taraflara tebliğ edildiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalıların ortaklığında kurulan adi ortaklık ile müvekkil arasında akdedilen eser sözleşmesi bakiye bedelinin tespiti ile 4.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 10.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile ödenmesine, müvekkilinin hak edişlerinden kesilen ve iade edilmeyen teminat kesintisi, mobilizasyon kesintisi ve diğer kesintiler tutarının tespiti ile 2.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile ödenmesine, sözleşmeye ek 16.06.2015 tarihli ve 18.08.2015 tarihli protokoller – hakedişler uyarınca yapılan iş bedelinin küllen tespiti ile 2.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile ödenmesine, taraflarca imza altına alınan ve sözleşmenin eki niteliğinde sayılan teklif formunda belirtilenden farklı malzeme kullanımı nedeniyle ortaya çıkan maliyet artışı ve proje değişikliği nedeniyle fazladan yapılan imalat bedelinin tespiti ile 2.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davacılar vekili dava dilekçelerinde, taraflar arasında 29/08/2014 tarihli … Bölge Adliye Mahkemesi Elektrik İşleri Konulu Anahtar Teslim götürü bedel eser sözleşmesi ve ekleri imzalandığını, adliye binasının tüm elektrik işleri malzeme+işçilik olarak müvekkili şirkete verildiğini, davalı şirketin eser sözleşmesi gereğince üstlenmiş olduğu edimleri süresi içeresinde yerine getirmediğini, yapmış olduğu imalat, montaj iş ve işçiliklerini de eksik, kusurlu, ayıplı olarak gerçekleştirdiğini, müvekkilince davalı tarafa işin süresinde yapılmadığı, eksik ve ayıplı işlerin mevcudiyetinin ihtarname ile ihtar edildiğini, davalı şirketin çalıştırdığı işçilerin kusurlarından kaynaklanan zararların hakedişlerinden kesileceğine ilişkin yazılar gönderildiğini, davalı firmanın eksik ve ayıplı işlerden dolayı kesin hakediş yapılamadığını, iş ortaklığının da bu yüzden hak ve alacaklarını tahsil edilemediğini, Adalet Bakanlığı tarafından iş ortaklığına gecikme cezaları tahakkuk ettirileceği hususunun müvekkili şirkete bildirildiğini, geçici kabul ve kesin kabulde eksikliklerin tutanakla belirtildiğini, müvekkili şirketin davalı yanın eksik / ayıplı/ süresinde bitiremediği iş, işçilik ve imalatları sebebiyle hem ticari hemde maddi manevi zarara uğradığını, müvekkili şirketin de ortağı bulunduğu iş ortaklığının davalı şirketin sözleşmesel edimlerini yerin getirmeyerek şantiyeyi terk etmesi sebebiyle yarım kalan, süresinde yapılmayan, eksik- ayıplı, iş, işçilik ve imalatların sözleşme maddelerine istinaden ve yasal mevzuat uyarınca ilgili kanunlar gereğince nam ve hesabına başka firmalara yaptırmak zorunda kaldığını, davacı şirket nam ve hesabına yapılmış ilere ilişkin fatura bedelleri, gecikme tazminatları, müvekkili şirketin uğradığı maddi zararlar, müvekkili şirketlerin işçilik alacaklarından doğan davalar sebebiyle ödemek zorunda kalıkları bedeller dikkate alındığından iş ortaklığının müvekkili şirketten alacaklı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 315.030,36 TL’ nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Asıl dosyada davalı Diy-Mar İnşaat Şti vekili cevap dilekçelerinde, davacı taraf ile …İnş. San. Tic. Ltd. Şti İle… İnş. Taah. Müh. Ltd. Şti İş Ortaklığı arasında 29.08.2014 tarihli … Bölge Adliye Mahk. Elektrik İşleri konulu, işveren – müteahhit sıfatıyla Genel Müteahhitlik Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin Konusunun, Ana Sözleşmenin 3.maddesinde açıkça belirtildiğini, ayrıca Sözleşmenin Türü ve Bedeli başlıklı 5.maddesinde; birim fiyat ile götürü bedel; sözleşme şartlarına göre, şantiye mobilizasyonu, şantiye demobilizasyonu, her türlü malzeme-sarf malzeme temini, işçilik, işçilerin haberleşme, yemek, iş güvenliği, ulaşım, sağlık(kısmi), işçi sigorta prim bedelleri, konaklama(kısmi), taşıma-nakliye, makine, ekipman, teçhizat, genel gider, kar ve diğer her türlü hususlarını kapsayacağını, davacı, her ne kadar işçilik hariç elektrik tesisatının imalatına danışmanlık hizmeti verilmesi ile malzeme temini sağlanması işinin müvekkili tarafından yüklenildiğini iddia etse de işçiliğin bu sözleşme kapsamına dahil olduğunu, davacı taraf her ne kadar sundukları teklif formunda işçilik/imalat yükümlülüğü olmadığını beyan etse de, ana sözleşme ve eki niteliğindeki diğer sözleşme maddeleri kapsamında davacı şirketin işçilik ve imalat yükümlülüğü bulunduğunu, sözleşme ve sözleşmenin eki niteliğinde olan sözleşmeler ile kullanılacak olan malzemelerin türü ve bedelleri belirlenmiş ancak davacı taraf sözleşmede belirlenen malzemelerden daha maliyetli olanlarının kullanıldığını buna bağlı olarak da alacaklı olduğunu iddia ettiğini, davacı tarafın bu iddiası haksız ve yersiz olduğunu, davacının sözleşmeye aykırı malzeme kullanımı iddiasının yersiz ve buna bağlı olarak istenilen alacak miktarının haksız olduğunu ve sebepsiz zenginleşme amacı taşıdığını, sözleşmede belirtilenin aksine daha maliyetli ve farklı malzemelerin kullanılması halinde alt yüklenicinin genel teknik şartnameler ve hükümler çerçevesinde müteahhit firmadan yazılı izin alması ya da bu konuda yazılı bildirimde bulunup müteahhidin/idarenin onayını aldıktan sonra malzeme kullanımını yapması gerekirken davacı tarafın bu konuda herhangi bir yazılı bildirim yapmadan ve onay alınmadan malzemelerin kullanımına geçtiğini, davacı firmanın, taşeron firma olmadığını, bu nedenle teminat hesabı bulunmadığını, bu nedenle teminat kesintisi yapılmasının mümkün olmadığını, Ankara… Ticaret Mahkemesi 2019/633E. Sayılı dosya ile taraflarınca istirdat davası açıldığını, İşbu dava halen devam ettiğini, usul ekonomisi de gözetildiğinde mahkemenizdeki dosyanın bu dosya ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Asıl dosyada… İnşaat Şti vekili cevap dilekçesinde; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi kısmi eda külli tespit davası açılamayacağını, alacağın zamanaşımına uradığını, taraflar arasında 29.08.2014 tarihli … Bölge Adliye Mahk. Elektrik İşleri konulu Anahtar Teslim-götürü Bedel Eser Sözleşmesi Ve Eklerinin imzalandığını, Adliye binasının tüm elektirik işleri malzeme + işçilik olarak davacı tarafa verildiğini, sözleşmenin 18. Maddesinde de Vergi, Sigorta ve işçi ücretleri hususları düzenlendiğini, sözleşmenin genel yapısının, konusu ile ilgili maddeleri göz önünde bulundurulduğunda sözleşmenin kapsamına işçiliğin dahil olduğu açıkça anlaşıldığını, Ankara 54. Noterliğinin 26.06.2015 tarihli 27327 Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile malzeme teminindeki ve imalattaki gecikmelerin davacıya ihtar edildiğini, Yine 20/09/2014 tarihli tutanak ile 31/08/2015 tarihli tutanaklarda …’un çalıştırdığı işçilerin kusurlarından kaynaklanan zararaların hakedişlerinden kesileceğine ilşkin yazılar gönderildiğini, ana sözleşme ve eki niteliğindeki diğer sözleşme maddeleri, ihtarname, fotoğraflı tutanak ve yazışmalar kapsamında davacı şirketin işçilik ve imalat yükümlülüğü bulunduğunu, davacı tarafın, 29.08.2014 tarihli … Bölge Adliye Mahk. Elektrik İşleri konulu anahtar teslim-götürü bedel eser sözleşmesi gereğince üstlenmiş olduğu edimleri/ işleri süresi içerisinde yerine getirmediğini, yapmış olduğu imalat/iş ve işçilikleri de eksik ve ayıplı olarak gerçekleştirdiğini, davacı tarafın eksiklikleri gidermediği gibi üstlendiği edimleri de süresinde bitirmediğini, davacı firmanın eksik ve ayıplı yaptığı işlerden dolayı kurumdan kesin hakediş yapılamadığını, iş ortaklığının da bu yüzden hak ve alacaklarını tahsil edemediğini, davacı tarafın, sadece sözleşme bedeli değil, başkaca alacak kalemleri nedeniyle de davalılardan alacağı olduğunu beyan ettiğini, Sözleşmede belirlenen malzemeden daha maliyetli ve farklı malzemelerin kullanıldığını buna bağlı olarak ortaya çıkan maliyet artışı ve alacak miktarı olduğunu, teknik şartname ve proje değişikliği nedeniyle artan imalat ve malzeme bedeli miktarları konusunda alacaklı olduklarını iddia etmektedirler. Bu iddiaların tarafımızca kabulü mümkün değildir. Kabul anlamına gelmemekle birlikte aksi düşünülse dahi 29.08.2014 tarihli ana sözleşmenin Sözleşme Bedelinin Artması, Eksilmesi ve Fiyat Farkı başlıklı 6.maddesinde; ” malzeme, işçilik, nakliye fiyatlarının artması ve akaryakıt vb. Sarf malzemelerinin fiyatlarının artması, döviz kurlarında yaşanabilecek olası dalgalanmalar veya bunlarla sınırlı olmayıp, diğer nedenlerle de sözleşme bedelinde değişiklik yapılamayacağını belirterek; zamanaşımı, dava şartı yokluğu ve derdestlik itirazımızın kabulü ile davanın öncelikle usulden reddine, Sayın aksi halde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde; Sözleşmesel ilişki kapsamında işçilik bulunmadığını, bu nedenle işçilere ödenen tazminatlar ve ayıplı imalatların müvekkilin sorumluluğunda olmadığını, bildirim yükümlülüğü yerine getirilmediğinden müvekkilin sorumluluğunun kalktığını, birleşen dava davacıları tarafından sözleşmesel ilişki kapsamında işçilik/imalat yükümlülüğünün ve buna bağlı olarak ortaya çıkan kusurlar/eksiklikler ile işçilerin alacak davaları neticelerinde ödenen tazminatların müvekkilin sorumluluğunda olduğunun iddia edildiğini, müvekkil şirket ile davacıların oluşturduğu iş ortaklığı arasında akdedilen sözleşme kapsamında işçilik / imalat yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkil şirket tarafından sunulan teklif formunun 02.05.2014 tarihli olduğunu, taraflarca imzalandığını, Teklif formunda “SSK Müteaahit firmaya aittir” ibaresine yer verilerek, işçiliklerin müvekkil firmaya ait olmayacağı bildirildiğini ve bu teklifin davacılarca kabul edildiğini, sözleşmenin işçiliğe ilişkin hükümlerinin geçersiz ve gerçeğe aykırı olduğunun; müvekkil şirketin işçilik sorumluluğunun bulunmadığının en temel kanıtı altişveren kaydının Sosyal Güvenlik Kurumu’nda açılmamış olması olduğunu, işçiler tarafından açılan işçilik alacaklarına ilişkin davaların müvekkiline ihbar edilmediğini, Söz konusu davalar nedeniyle ödemek zorunda kaldıkları bedelleri müvekkil şirketten yıllarca talep etmediklerini, ayıp/eksik iş iddiaları ile geç teslim iddialarına dayalı taleplerin TBK 474 VE 477 kapsamında “ayıp bildirim yokluğu nedeniyle” reddi gerektiğini belirterek; birleşen davanın öncelikle aktif husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

YARGILAMA VE GEREKÇE :
Asıl ve birleşen dosyada dava, sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Ankara 12. ATM’ye yazılan yazıya cevap verildiği, 2019/633 E, sayılı dosyasının gönderildiği, dosyasının incelenmesinde davacının …İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti , davalının … Elektrik Elektronik Mak. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti ihbar olunanın… İnş. Taah. Müh. Ltd. Şti olduğu, dava dilekçesinde özetle davalı şirket vekilince Ankara 5. İcra Müd.’nün 2019/7353 E, sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın… İnş. -…Şti İş Ortaklığı ile … ili , Yüreğir Köprülü mevkiinde inşa edilecek olan Adan aBölge Adliye Binası kapsamındaki elektrik imalatlarına ilişkin sözleşme akdedildiğinden bahisle davalıya borçlarının olmadığının tespiti ve istirdada ilişkin dava olduğu, mahkemenin 23/12/2020 tarihli duruşmasında istirdat davasının dava dosyasından ayrılarak yeni bir esasa kaydına, menfi tespit davasının hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verildiği, celse arasında tefrik edilen dosyanın 2019/633 E, sayılı dosyasından tefrik edilmesi nedeniyle müzekkere ile istendiği, 2019/633 E, sayılı dosyasının tevzi formu ile aynı sayılı dosyadaki dava dilekçesinin ve yeni esas alan tefrik edilen 2020/666 E, sayılı dosyasının 18/03/2021 t.li celse tutanağının gönderildiği ve duruşmasının 17/06/2021 tarihine talik edildiği anlaşılmıştır.
Davaların birleştirilmesi usulü ile ilgili HMK m.166’da; aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar arasında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında talep üzerine veya mahkeme tarafından kendiliğinden birleştirme kararı verilebilir. Birleştirme ilk davanın açıldığı mahkemede yapılır. Davalar ayrı yargı çevresinde açılmış olsa bile bu durumda aynı şekilde mahkemelerin aynı düzey ve sıfatta olmaları zorunludur. Açılan davalar arasında hukuki ve fiili irtabat bulunması durumunda birleştirme kararı verilebilir. Aynı düzey ve sıfattaki mahkemelerden anlaşılması gereken, her iki davanın görüldüğü mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi, Ticaret Mahkemesi, Sulh Hukuk Mahkemesi, İş Mahkemesi, Aile Mahkemesi veya Tüketici Mahkemesi gibi olması zorunludur(HMK.m166 Gerekçesi).
Mahkememize açılan bu dava ile Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/666 E. Sayılı dosyası arasında dava konusuna, aynı olaya, sözleşmelere ve taraflara ilişkin HMK.166 maddesinde öngörülen biçimde hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, davaların birbirine benzer sebeplerden doğduğu; birleştirmenin keşfe, bilirkişi incelemesine ve diğer HMK hükümlerine yönelik de usul ekonomisi hükümleri gereği tüm tarafların lehine olacağı anlaşılmıştır.
Dosya içerisindeki mevcut deliller, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/666 E. Sayılı dosyasında bulunan evraklar ve her iki dava arasındaki hukuki ve fiili irtibat nazara alınarak, HMK 166. madde uyarınca, mahkememiz asıl (ve birleşen) dosyasının Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/666 E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Mahkememizin 2020/148 E, ve birleşen 2021/81 E, sayı dava dosyalarının, Ankara 12 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/666 Esas sayılı dava dosyası ile aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle HMK 166. madde uyarınca BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkememiz esaslarının bu şekilde kapatılmasına,
3-Yargılamanın 12 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/666 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
4-Harç, masraf ücreti vekalet tayin ve takdirinin asıl davada nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,
Dair esas kararla birlikte istinaf yolu açık olmak üzere davacı birleşen davalı vekilinin ve davalılar ve birleşen davacılar vekilinin yüzüne karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/06/2021

Katip …

Hakim …