Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/140 E. 2023/51 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ
Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
… GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/140
KARAR NO : 2023/51

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : … …
KATİP : …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …

DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2020
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
KARAR Y.TARİHİ : 10/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan “alacak” davasının yapılan açık yargılaması sonucunda, aşağıdaki karar tesis edilmiştir;
I-İDDİALAR
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile müvekkili kooperatif arasında … … Mahkemesi’nin 2011/847 sayılı dosyasında görülen kooperatifin zararıyla ilgili alacak davasında Mahkemece davanın reddine karar verildiğini, akabinde verilen kararın taraflarınca temyiz edildiğini ve yapılan temyiz incelemesi sonucu … … Dairesi’nin 08/102015 tarih ve 2014/9144E, 2015/6384K, sayılı ilamıyla yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verildiğini, bozma kararına uyularak yeniden yargılama yapıldığını ve yapılan yargılama sonucunda yerel Mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, yargılama aşamasında alınan son bilirkişi raporunda müvekkili kooperatifin uğradığı zarar miktarının 64.000,00 TL olarak hesaplandığını, ancak hüküm kurulurken bozmadan önceki dava dilekçesindeki talepleri olan 20.000,00 TL’nin dikkate alındığını, dava dilekçesinde ve aşamalarda fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarını ve bozmadan sonraki yargılama aşamasında ıslah dilekçesi verilemeyeceğinden kooperatif zararının tahsili için dava şartı olan arabuluculuğa başvurulduğunu, sonuç olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 44.000,00 TL alacağın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
II-SAVUNMALAR
2. Davalı cevap dilekçesinde; davacı vekilinin tahkikat süresince ıslah başvurusunda bulunmadığını, dava şartı oluşmadığını, ek davalar yoluyla fark alacağının istenemeyeceğini, davanın temyiz aşamasının bitmediğini, dava ile ilgili kesin hüküm kurulmadığını, açılan davanın mükerrer olduğunu, davanın esasa girilmeden usulden reddi gerektiğini, sonuç olarak davanın zamanaşımından reddini, aksi takdirde davanın reddini, talep etmiştir.

III-TARAFLARIN ANLAŞTIKLARI ve ANLAŞAMADIKLARI HUSUSLAR
A. Taraflar Arasında Uyuşmazlık Bulunmayan Hususlar
3. Tarafların yargılamada üzerinde anlaştıkları bir vakıanın bulunmadığı anlaşılmıştır.

B. Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık Konuları
4. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalının yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde yaptığı işlemden dolayı davacı … zarara uğratıp uğratmadığı, zarara uğratmışsa davacının talep edebileceği bir alacak bulunup bulunmadığı konularına ilişkindir.
IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
5. … … Mahkemesi’nin 2015/760 E, sayılı dosyasının incelenmesinde; davanın … Koop. Tarafından … aleyhine 16/02/2011 tarihinde 20.000,00 TL alacak istemiyle açıldığı, alınan bilirkişi raporu neticesinde davacı kooperatifte oluşan zararın 64.000,00.-TL olduğunun tespit edildiği, Mahkemece 26/11/2019 tarihinde taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verildiği, taraf vekillerinde kararın temyiz edilmesi üzerine … … Dairesi’nin 2021/1878 E, 2022/578 K, sayılı kararı ile 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere yerel mahkeme kararının onanmasına karar verildiği, davacı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine … … Dairesi’nin 2022/2328 E, 2022/3615 K, sayılı ilamıyla karar düzeltme isteminin reddine karar verilerek kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
6. … …’nın … soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı kooperatif tarafından davalı … aleyhine hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma nedeniyle şikayette bulunulduğu, 16/02/2022 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, davacı kooperatif tarafından bu karara itiraz edilmesi üzerine … … Hakimliği’nin 2022/5052 D. İş sayılı kararı ile müşteki vekilinin itirazının kabulüne karar verilerek … …’nin … soruşturma, 2022/27463 karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
7. … ili, … ilçesi, …, … parselde bulunan taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde; taşınmazın kayıt durumunun pasif olduğu, 30/12/2002-24/01/2011 tarihleri arasında malikinin … olduğu, 24/01/2011 tarihinde …’ya satıldığı, anlaşılmıştır.
8. … ili, … ilçesi, …, …parselde bulunan taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde; taşınmazın kayıt durumunun pasif olduğu, 30/12/2002-24/01/2011 tarihleri arasında malikinin … olduğu, 24/01/2011 tarihinde …’ya satıldığı, anlaşılmıştır.
9. Davacı kooperatifin ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; kooperatifin ticaret sicil durumunun tasfiye halinde olduğu, en son genel kurulunun 11/12/2011 tarihinde yapıldığı ve bahsi geçen genel kurulda 3 yıl süre ile …, …, …’ın yönetim kurulu üyeliklerine seçilmelerine, yine 3 yıl süre ile …, …’nin denetim kuruluna seçilmelerine karar verildiği anlaşılmıştır.
10. … … Mahkemesi’nin 2015/768 sayılı dosyasında alınan kök ve ek bilirkişi raporlarında; … ili, … ilçesi,… mevkiinde kain … parselini teşkil edin 5.600,00 m2 ölçümlü ana taşınmazın ve … mevkiinde kain … parselin 2.500,00 m2 yüz ölçümlü anat aşınmazın bulunduğu semt ve mevkii, emsallerinin alım-satım rayiçleri, yüz ölçümü imar durumu, şehir ve iş merkezine mesafesi, bölgedeki konumu, değerine tesir edecek tüm etkenler ile günün ekonomik koşulları da nazara alındığında kadastro parseli olarak 337 parsel değerinin 224.000,00 TL, 394 parsel değerinin ise 100.000,00 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
V- DELİLLERİN TARTIŞILMASI, YARGILAMA ve GEREKÇE
11. Dava, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nu 62. madde hükmü ve 98. madde yollamasıyla 6102 sayılı TTK’nın 553. (6762 sayılı TTK’nın 336/5.) madde hükmü uyarınca kooperatif eski yöneticilerinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir.
12. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 62.maddesinde yönetim kurulu üyelerinin görevleri belirtilmiş, yönetim kurulunun kooperatif amaçlarının gerçekleşmesi ve ortaklarının çıkarlarının Korunması ile ilgili olarak yasalara, anasözleşme hükümlerine ve genel kurul kararlarına göre işleri titizlikle yürütecekleri ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi yolunda gereken çabayı göstermekle görevli oldukları açıklanmış 1163 sayılı yasanın 98. maddesi yollamasıyla dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK nun 336/1 ve 5. maddesine göre kanun ve anasözleşmenin kendilerine yüklediği vazifeleri kasten veya ihmal neticesi olarak yapmayan yönetim kurulu üyelerinin müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir.
13. 6762 sayılı TTK’nın 341. madde hükmü, 6102 sayılı TTK’nda yer almadığından, mahkemece davaya davacı kooperatif temsilcilerinin huzuruyla ya da onların vekilleri marifetiyle devam edilmesi gerekir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollamasıyla dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 555/1. maddesi gereği işbu davanın davacı kooperatif adına temsilcileri ya da vekili tarafından açılması gerekli ve yeterlidir.
14. Yönetim kurulu anasözleşme ve yasa hükümleri uyarınca kooperatif faaliyetlerini yöneten ve onu temsil eden yürütme organıdır.Yönetim kurulu kooperatifin yasal temsilcisidir.Bu temsil yetkisini yasal sınırlar içinde kullanır. Kooperatifin faaliyeti hiçbir zaman kooperatifin amacı dışına çıkarılamaz.Kooperatifin amacı dışında yapılan yönetim faaliyetleri kooperatifin zararına neden olduğunda bu zarar ilgililerin sorumluluğu ve zararın tazminini gerektirir.Kooperatif anasözleşmesinin 48. maddesinde, yönetim kurulunun kooperatif işlerinin yönetimi için gerekli titizliği göstereceği ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi için bütün gayreti göstereceği, yönetim kurulunun gerekli defter ve belgeler ile genel kurul evraklarının ve ortak listelerinin muntazam hazırlanıp tutulup saklanmasından, gelir gider hesabı ile yıllık bilançonun kanunu hükümlere uygun olarak hazırlanıp incelenmek üzere denetçilere verilmesinden sorumlu olacağı, yönetim kurulu üyelerinin kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan müteselsilen sorumlu olduğu, kooperatife tazmin etmekle yükümlü bulunduğuna yer verilmiştir.
15. Kooperatifler Kanunun 65. maddesinde ise denetçiler düzenlenmiş, yasada, denetçilerin genel kurul namına kooperatifin bütün işlem ve hesaplarını tetkik edeceği, 66. maddede, denetçilerin işletme hesabıyla bilançonun defterlere uygunluk halinde bulunup bulunmadığı ve işletmenin neticeleriyle mameleki hakkında uyulması gerekli olan hükümlere göre işlem yapılıp yapılmadığını incelemekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
16. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 553/1. maddesi uyarınca, kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.
17. TTK’nın 560/1. maddesine göre, sorumlu olanlara karşı tazminat istemek hakkı, davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki ve her hâlde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Şu kadar ki, bu fiil cezayı gerektirip, Türk Ceza Kanununa göre daha uzun dava zamanaşımına tabi bulunuyorsa, tazminat davasına da bu zamanaşımı uygulanır.
18. Somut olay ele alındığında, davalı kooperatifin eski yöneticisi olan davalının davaya konu taşınmazları satmadan önce konuyu kooperatif genel kurulunun önüne getirmesi satılması konusunda onay alması ve hatta satılması öngörülen asgari miktarları kooperatif genel kurulunun tartışmasına açması ve alınacak karara göre hareket etmesi gerektiği halde bu işlemlere riayet etmeksizin taşınmazın satışını gerçekleştirmesi yasa ve anasözleşme ile iyiniyet kurallarına uygun bir davranış olmayıp, davacı kooperatifin bu konuda uğradığı bir zararın bulunması halinde davalı eski yöneticinin bu zararı karşılamakla yükümlü olduğu, keza bu durumun … … Mahkemesi’nin 2015/760 E, 2019/978 K, sayılı dosyasında da tespit edildiği, uyuşmazlık konusu eldeki davanın esasen … … Mahkemesi’nin 2015/760 Esas sayılı davanın eki niteliğinde olduğu, sözkonusu davada alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olması sebebiyle yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek görülmediği, bahsi geçen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların dava ve satış tarihleri itibariyle değerinin toplam 324.000,00.-TL olduğu, davalı tarafından her iki parselin 24.01.2011 satış tarihinde toplam 260.000,00.-TL’ye satıldığı, aradaki fark olan davacı kooperatif zararı 64.000,00.-TL’yi davacının davalıdan isteyebileceği, taleple bağlı kalınarak 20.000,00.-TL’nin tahsiline karar verildiği ve … kanun yolu incelemesinden geçerek kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
19. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davalının sorumluluğunun kabulü gerekmektedir. Zira bu vakıa kanun yollarından geçerek kesinleşen mahkeme kararı ile tespit edilmiştir.
Davalı yan zamanaşımı definde bulunmuş olup bu noktada zamanaşımı yönünden değerlendirme yapıldığında, davalının eylemi hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma 5237 sayılı TCK’nın 155/2 hükmünde düzenlenmiştir. Suçun üst sınırı dikkate alındığında TCK m. 66/1-d hükmü uyarınca 15 yıl dava zamanaşımı süresi öngörülmüştür,
Suçun manevi unsuru olan kast unsuru yönünden ise TTK m. 553 hükmünde düzenlenen sorumluluk için kusur ve kast arandığı dikkate alındığında, … Dairesinin kısmi dava yönünden verdiği onama hükmü ile hem TTK m. 553 hükmü uyarınca sorumluluk koşullarının oluştuğu hem de TCK m. 155/2 uyarınca hizmet suretiyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağından zamanaşımı süresinin 15 yıl olarak kabulü gerektiğinden zamanaşımı definin reddi gerekmiştir.
Yapılan açıklamalar neticesinde kesinleşen mahkemece alınan bilirkişi raporunun da bu anlamda mahkememizce nazara alınması gerekmekte olup denetime elverişli olduğu görülen rapor gereğince belirlenen değerler doğrultusunda davacının bakiye kalan zararı olan 44.000,00.-TL tazminatın dava tarihi olan 06.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.

VI-HÜKÜM
1-Davanın KABULÜNE,
2-44.000,00.-TL tazminatın dava tarihi olan 06.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.005,64 harçtan, peşin alınan 751,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.254,23 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, peşin harç, vekalet harcı, olmak üzere toplam 813,61.-TL yargılama harcının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 57,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana İADESİNE,
7-… Kanunu 18A/13 maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan … Asagari Ücret Tarifesi uyarınca 1.320,00.-TL … ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden …. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 9.200,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı yapılan inceleme sonucunda HMK 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren … … Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere 26/01/2023 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/01/2023
Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15 uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur”