Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/122 E. 2021/440 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/122 Esas
KARAR NO : 2021/440

Av. … -…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2020
KARAR TARİHİ : 18/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle fatura kapsamında ürünlerin satıldığını, fatura bedellerinin toplam 133.000 TL olduğunu, davalı tarafa faturaya mahsuben 38.000 TL ödenmiş olduğu 95.000 TL bakiye borcun kaldığını, davalı tarafın fatura karşı herhangi bir itirazda bulunmayıp eksik veya ayıp ihbarı talebinde de bulunulmadığını, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Ankara …Müdürlüğünün 2019/7908 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun tebligat yapılmış süresi içeresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, Ankara …Müdürlüğünün 2019/7908 sayılı takip dosyası, fatura fotokopisi, Karadeniz Vergi Dairesi Müdürlüğü müzekkere cevabı, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara …Müdürlüğünün 2019/7908 sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Makine ve Ticaret A.Ş. tarafından borçlu Elif Genç aleyhine 56681 numaralı 14/03/2019 tarihli 133.000 TL bedelli faturadan kalan bakiyenin tahsiline yönelik 95.000 TL’nin tahsili için icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu davanın yasal süresinde açıldığı olduğu görülmüştür.
Davalı tarafa dava konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtlarının ibrazı için ihtarlı davetiye tebliğ edilmiş, süresinde defter ibrazında bulunulmamıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 03/05/2021 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; mevcut kayıtlara göre davacının icra takip ve dava tarihi itibariyle alacağının 95.000 TL olduğu, davalının kesin süreye rağmen defterlerini ibraz etmemesi ve davacı kayıtlarında görülen 95.000 TL alacağın olmadığının aksini gösteren belgelerin sunulmaması dikkate alındığında davacının iddiasının ispat edip etmediğinin mahkemenin takdirinde olduğu, alacağın TCMB avans faizi uygulanabileceği, icra takip tarihi itibariyle bu oranın takip talebinde de belirtildiği üzere yıllık %19,50 TL olduğu görüşü bildirilmiştir
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Taraflar süresi içeresinde bilirkişi raporun karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçelerini ayrı ayrı dosyaya sunmuşlardır.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, fatura örnekleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davacının, taraflar arasında ürün satışından kaynaklanan bakiye fatura bedelinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğu, davacının eldeki dava ile itirazın iptaline karar verilmesini istediği görülmüştür.
Davalı ise tebliğ aldığı ödeme emrine karşı yetki itirazı ile birlikte borca ve ferilerine itiraz etmiş, usulüne uygun şekilde yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Davalı yanın, takibin yetkili icra müdürlüğünde yapılmadığı itirazı yönünden yapılan incelemede;
2004 sayılı İİK’nın 50 nci maddesinin birinci fıkrasına göre; para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HUMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir.
HMK’nın 6 ncı maddesine göre; genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Aynı Yasanın “Sözleşmelerden doğan davalarda yetki” başlıklı 10 uncu maddesinde ise; sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan TBK’nın 89 uncu maddesi uyarınca; takibin konusu para borcu olduğunda, para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceğinden, ifa yeri de alacaklının yerleşim yeri olacaktır. Böyle bir durumda alacaklı kendi yerleşim yerinde bulunan icra dairesinde de takip yapabilecektir.”
Yukarıda açıklanan sebeplerle para borçları, alacaklının ikametgahında ödenmesi gerektiğinden, alacaklının faturadan doğan para alacağını kendi ikametgahının bulunduğu yerdeki icra dairesinde takibe koyması TBK’nın 89’uncu maddesi uyarınca mümkündür. Davacı şirket merkezinin Yenimahalle/Ankara olduğu anlaşıldığından davalının yetki itirazı yerinde görülmemiştir
Fatura konusu alacak yönünden yapılan incelemede; davacının defterlerini bilirkişi incelemesine hazır ettiği, davalının ticari defterlerini hazır etmesi konusunda kendisine tebliğ edilen ihtarlı davetiyeye rağmen dava konusu edilen döneme ilişkin ticari defter ve kayıtlarını dosyaya sunmadığı, davacıya ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan incelemede, 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerin e-defter olarak usulüne uygun şekilde tutulduğu ve e-defter beratlarının süresinde sisteme yüklendiği, davalı yana ait cari hesap hareketlerinde davacının davalıdan bakiye 95.000,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Karadeniz Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından dosyaya gönderilen Mart-2019 ayı KDV beyannamesinin incelenmesinde dava konusu faturanın davalı tarafından beyan edildiği görülmüştür. Bu durumda davacı yan fatura konusu ürünleri davalıya teslim ettiği ispatlamıştır. Buna karşın, davalı bakiye borcu ödediğini usulüne uygun delillerle ispat edememiştir. Bu halde, davacının davalıdan icra takibinde gösterilen bedel kadar alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne itirazın iptaline, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirmediği başka bir deyişle alacağın likit olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu anlaşıldığından davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne, davalının Ankara …Dairesinin 2019/7908 esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen tutarın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 12.975,00 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 1.204,45 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-.Alınması gerekli 6.489,45 TL harçtan peşin alınan 1.132,37 TL harcın düşümü ile arta kalan 5.357,08 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Peşin alınan 1.132,37 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/06/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

DAVACI YARGILAMA GİDERLERİ
Vekalet Harcı 7,80 TL
Posta masrafı 142,50 TL
Başvurma harcı 54,40 TL
Bilirkişi ücreti 1.000,00 TL
TOPLAM 1.204,45 TL