Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/113 E. 2022/343 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/113 Esas – 2022/343
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/113 Esas
KARAR NO : 2022/343

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/02/2020
KARAR TARİHİ : 23/05/2022
KARAR Y.TARİHİ : 01/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/05/2019 tarihinde müvekkilinin eşi müteveffa …’nun babası dava dışı …’nun sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç tek taraflı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası sonrasında …’nun vefat ettiğini, müteveffanın biyolojik annesi …’in müteveffa doğduktan hemen sonra kendisini terk ettiğini, babası …’nun boşandıktan sonra müvekkili … … ile evlendiğini, müvekkilinin 2011 yılından, müteveffa …’a 8 yıl boyuncu öz evladı gibi baktığını, müteveffa ile müvekkili arasında anne- oğul ilişkisi kurulduğu, müteveffa hayatta olsa idi öz annesine değil müvekkiline destek alacağının açık olduğunu, müvekkilinin zararından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 01/04/2022 tarihli bedel attırım dilekçesi ile alacak taleplerini 272.752,16 TL ‘ye yükseltmiş noksan harcı tamamlamıştır.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı …’yun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile 13/10/2018-13/10/2019 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, davacı yanın …’nun öz annesi olmadığından destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi koşullarından biri ve en önemlisi olan yasal şart hali gerçekleşmemiş olduğunu, davacı ile müteveffa arasında öz anne çocuk durumu mevcut olmadığını, davacının yasal mirasçı olmadığını, kusur oranlarının adli tıp kurumu başkanlığından rapor alınması gerektiğini, müteveffanın kaza tarihinde 10 yaşında olduğunu ve çalışmadığını, kaza tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, müvekkili şirketin rücu dayanağına esas olmak üzere davanın araç sürücüsü olan …’ya ihbarını talep ettiklerini savunmuş davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, 22/05/2019 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası nedeniyle kazaya karışan aracın ZMMS sigortacısından talep edilen destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, Ankara …Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının uyap evrakları, Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/563 Esas sayılı dosyası uyap evrakları, hasar dosyası, mirasçılık belgesi, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Kazaya karışan …. lakalı aracın … Anonim Türk Sigorta A.Ş.’ye ait ZMMS poliçesinin incelenmesinde; 13/10/2018- 13/10/2019 tarihleri arasında sigortalandığı ölüm ve sakatlık limitinin 360.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanığı talimat mahkemesi kanalı ile dinlenmiştir.
Davacı tanığı … beyanında ” Davacıyı komşum olduğu için tanırım. Davacı ve eşi … Hatay’da bir cenazeye katılmak üzere yoldayken davaya konu kaza meydana gelmiştir. Ben kazayı görmedim. Benim bildiğim ve tanıklık yapmak istediğim konu davacı …’in vefat eden küçük …’a annelik yaptığına dairdir. …’ın öz annesi… o henüz 10 aylıkken çocuğu bırakarak evi terketmiştir. Bir sene sonra davacı ile … evlenmiştir. Evlendikten sonra …’ın tüm bakımı ile … ilgilenmiştir. Ona annelik yapmıştır. Öldükten sonra bir kez cenazesinde …’i gördüm. Bunun dışında çocuğu görmeye dahi geldiğini hatırlamıyorum. … ile … arasında anne oğul ilişkisi vardı. Çocuk öz annesini tanımazdı. …’i annesi olarak bilirdi. Hatta kimliğinde … adını gördüğünde “benim annemin adı … …” şeklinde,
Davacı tanığı … … beyanında ” Davacı benim gelinim olur. Kaza günü oğlum ile görüşmüştük. Oğlumun kullandığı araç kazaya karışmıştır. Kendileri Adana’da ikamet ederler. Ayrıca bu kazada vefat eden … ise benim torunum olur. Kaza günü oğlumla konuşmuştuk. Oğlum dinlenmişti. Benim oğlum … daha evvel bir evlilik yapmıştı. 5 yıl sonunda bir çocukları oldu. Torunum … henüz 10 aylıkken eski eşi … başkasını sevdiğini söyleyerek çocuğu ve oğlumu bırakıp gitti. Velayetini oğluma verdi. Bu esnada torunuma biz de baktık. Çocuk iki yaşındayken, oğlum yaklaşık 1 sene sonra davacı ile ikinci kez evlilik yaptı. Evledikten sonra ikinci gelinim … çocuğu sahiplendi, baktı. Annesi gibi bazen bir anneden daha fazla çocukla ilgilendi. Çünkü davacının çocuğu olmuyordu. Bu yüzden torunuma kendi evladı gibi sahip çıktı. İki yaşındayken yanına aldılar. Öz anne ve çocuk gibi ilgilendiler. 10 yaşına kadar hiç yanlarından ayırmadılar. Hatta torunuma bakabilmek için davacı … herhangi bir işe de girmedi. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosya üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmıştır.
Uzman aktüerya bilirkişi raporunda özetle; müteveffa …’nun, yolcu konumunda olduğu, dava konusu
olayın meydana gelmesinde, kusurlu olmadığı tespit edilmiş olmakla, davacı lehine hesaplanan
maddi zarardan TBK 52. maddesi kapsamında kusur indirimi yapılmadığı,
müteveffanın öz annesi … Selçuk’un hayatta olduğu dikkate alınarak,
müteveffanın öz annesine destek olacağının kabulü halinde, davacı üvey anne …
…’nun destekten yoksun kalma zararı bulunmayacağı, Mahkemece müteveffanın davacı üvey anneye destek olacağının kabulüne
göre, tarafımızca destek tazminatı hesaplandığı, 09.10.2020 tarih ve 31269 sayılı Resmi Gazetede yer alan Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı doğrultusunda, Yargıtay’ın son içtihatlarına göre TRH-2010 yaşam tablosu
kullanılarak ve 1,8 teknik faiz kullanılmadan progresif rant yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
davacı … … lehine 179.930,38 TL destekten yoksun kalma
tazminatı hesaplandığı, hesaplanan maddi zararın davalı Sigorta Şirketi tarafından temin edilen Zorunlu
Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi teminat limiti (kaza tarihi itibariyle 360.000,00 TL)
kapsamında kaldığı, davacı tarafça, davalı sigortaya yapılan başvurunun tebliğ edildiği tarihi ispatlar
belge bulunmadığı, (davalı vekilinin 19.10.2020 tarihli dilekçesi ekindeki belgelerin …
…’nun kendi maluliyet tazminatına ilişkin başvuru belgeleri olduğu)
anlaşıldığından, davalı sigorta şirketinin 21.02.2020 dava tarihinde temerrüde düştüğü, hükmedilecek tazminata, temerüd tarihinden itibaren Yüksek Yargıtay 17.
Hukuk Dairesinin 08.10.2015 tarih ve E: 2014/4443 – K: 2015/10298 sayılı emsal nitelik
taşıyan düzelterek onama ilamında “ … Davacı vekilince avans faizi talep edilmiş, mahkeme
de avans faizine hükmedilmiştir. Oysa kazaya karışan ticari amaçla kullanılan bir araç
olmayıp, hususi araç olduğundan yasal faize hükmedilmesi gerekmektedir.” öngörüsü gereği
(trafik kazası tespit tutanağından kazaya karışan … plakalı aracın (OTOMOBİL)
hususi olduğu anlaşılmakla) yasal faizi işletilmesi gerektiği görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri süresi içeresinde rapora karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçelerini ayrı ayrı dosyaya sunmuşlardır.
İtirazlar değerlendirilmek üzere dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Bilirkişi 16/01/2022 tarihli ek raporunun sonuç kısmında özetle; Müteveffanın öz annesi … Selçuk’un hayatta olduğu dikkate alınarak,
müteveffanın öz annesine destek olacağının kabulü halinde, davacı üvey anne …
…’nun destekten yoksun kalma zararı bulunmayacağı,
Mahkemece müteveffanın davacı üvey anneye destek olacağının kabulüne
göre, tarafımızca destek tazminatı hesaplandığı,
09.10.2020 tarih ve 31269 sayılı Resmi Gazetede yer alan Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı doğrultusunda, Yargıtay son içtihatlarına göre TRH-2010 yaşam tablosu
kullanılarak ve 1,8 teknik faiz kullanılmadan progresif rant yöntemine göre hesaplama yapıldığı,
davacı … … lehine 272.752,16 TL destekten yoksun kalma
tazminatı hesaplandığı, hesaplanan maddi zararın davalı Sigorta Şirketi tarafından temin edilen Zorunlu
Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi teminat limiti (kaza tarihi itibariyle 360.000,00 TL)
kapsamında kaldığı, davacı tarafça, davalı sigortaya yapılan başvurunun tebliğ edildiği tarihi ispatlar
belge bulunmadığı, (davalı vekilinin 19.10.2020 tarihli dilekçesi ekindeki belgelerin …
…’nun kendi maluliyet tazminatına ilişkin başvuru belgeleri olduğu)
anlaşıldığından, davalı sigorta şirketinin 21.02.2020 dava tarihinde temerrüde düştüğü, kazaya karışan aracın hususi olduğu anlaşılmakla yasal faize hükmedilmesi gerektiği görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumu uygun olup hükme esas alınmıştır.
2918 sayılı KTK’da ZMMS sigortası ile ilgili ayrıntılı düzenleme yapılmıştır. Yapılan düzenlemeler uyarınca; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar(2918 sayılı KTK m. 85/1). Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar. Meydana gelen kazada ölüm veya yaralanma meydana gelmesi halinde hak sahipleri ölüm halinde, destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler (TBK m. 53). Bedensel zarar meydana gelmesi durumunda daimi veya geçici iş göremezlik nedeni ile tazminat talep edilebilir (TBK m. 54, 55). Ayrıca yasal koşulların oluşması halinde kaza nedeniyle ölüm veya yaralanma halinde manevi tazminat talep edilebilir (TBK m. 56). Ayrıca yasal koşulların oluşması halinde kaza nedeniyle ölüm veya yaralanma halinde manevi tazminat talep edilebilir (TBK m. 56).
Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesinde “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” düzenlemesine yer verilmiş olup; motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu; ayrıca, birden fazla kişinin zararı tazmin ile yükümlü olması durumunda, zarar görene karşı müteselsil sorumlu oldukları belirtilmiştir. Bu haliyle Karayolları Trafik Kanunu, trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasını benimsemiştir.
Yine 6098 sayılı TBK’nun 61. maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” demekle birden çok kişinin zarardan aynı sebeple ya da çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır. Bu durum iki veya daha çok kişinin şahsında sorumluluğun ya da herhangi bir tazminat yükümlülüğü şartlarının gerçekleşmesi halinde söz konusu olur. İşte bu tür durumlarda sorumlular hakkında müteselsil sorumluluk hükümleri uygulanacaktır.
Müteselsil sorumluluk, kanundan doğan bir sorumluluk türü olup müteselsil sorumluların birinden talepte bulunan hak sahibinin, tüm ilgililer bakımından müteselsil sorumluluğa dayandığını ifade etmesine de gerek yoktur. Müteselsil sorumluluk ilkesi gereği, zararın tamamını, isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından isteyebilir.
Taraf iddia ve savunmaları, yapılan yargılama, toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından; 22/05/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka aracın, karıştığı tek taraflı trafik kazasında, araçta yolcu olarak bulunan …’nun vefat ettiği anlaşılmıştır.
Adana …Asliye Ceza Mahkemesinde alınan sanık savunmasında, dava dışı sürücü olay günü Antalya’dan Hatay’a cenazeye gittiklerini, Ceyhan’a yaklaşıkları zaman kaza olduğunu, eşinin sağ tarafından oğlunun da arka koltukta uyuduğunu, gece yarısı önüne bir şey çıktığını, direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjde ağaçlara çarptığını ve aracın takla attığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu kazanın meydana gelmesinde araç içeresinde yolcu olarak bulunan müteveffanın kusurunun bulunmadığı, öte yandan dava dışı sürücünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu ceza mahkemesi dosyasının kapsamından anlaşılmıştır. Kaldı ki, kazanın oluşumunda başka kusurlularının bulunması halinde dahi, müteselsil sorumluluk ilkesi gereği, davacı oluşan zararın tamamını, davalı sigorta şirketinden isteyebilir.
Müteveffanın nüfus kaydına göre, genetik annesi … Selçuk isimli kişidir. Davacı ise müteveffanın üvey annesidir. Dava dışı baba ile genetik annenin boşanması sonrasında, müteveffanın velayetinin dava dışı babaya verildiği, müteveffanın fiilin de dava dışı babanın yanında kaldığı, biyolojik anne … Selçuk ile müteveffanın ayrı yaşadıkları anlaşılmıştır. Dinlenen tanık beyanlarından, dava dışı baba ile davacının evlenmesinden sonra müteveffaya davacının baktığı belirlenmiş olup, müteveffa yaşamış olsaydı davacı üvey anneye destek olacağı sabittir.
Hükme esas alınan aktüer raporunda; müteveffanın ölümü nedeniyle, davacının 272.752,16 TL destek zararının oluştuğu tespit edilmiştir. Desteğin ölümüne sebebiyet veren … plaka sayılı aracın, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu, kaza tarihi itibariyle geçerli ZMSS poliçe limitinin 360.000,00 TL olduğu, davacı için hesaplanan tazminatın teminat limiti dahilinde olduğu, bu durumda davacının oluşan destekten yoksun kalma zararının tamamını davalıdan talep edebileceği anlaşıldığından, davanın kabulüne, 272.752,16 TL destek yoksun kalma tazminatının 20/02/2020 temerrüt tarihten itibaren, kazaya karışan aracın hususi araç olduğu gözetilerek, işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne, 272.752,16 TL destekten yoksun kalma tazminatının poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere 21.02.2020 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 27.542,65 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 1.347,60 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-.Alınması gerekli 18.631,70 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 4.711,40 TL harcın düşümü ile arta kalan 13.920,30 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Peşin ve ıslahla alınan 4.711,40 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 23/05/2022