Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/717 E. 2021/577 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/717 Esas
KARAR NO : 2021/577

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2019
KARAR TARİHİ : 21/09/2021
KARAR Y.TARİHİ : 23/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle: Müvekkili şirketle davalı şirket arasında takip öncesi devam eden ticari ilişki olduğunu, müvekkili şirketin ilaç deposu olarak faaliyet göstermekte olduğunu davalı taraf ile siparişi üzerine çeşitli tarihlerde çeşitli ilaç ve sağlık ürünleri satışının yapıldığını, ürünlerin satışı hususunda davalı tarafın bir itirazının bulunmadığını, müvekkilin davalı firmaya çeşitli tarihlerde ve çeşitli miktarlarda faturalar tanzim ederek ve davalı yana gönderdiğini, davalı tarafın , söz konusu ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap ekstresi borcunu ödemediğini, cari hesap ekstresinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine … Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmama ile sonuçlandığını, açıklanan nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
… Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının … İlaç İtriyat Parfümeri Sağlık Medikal Pazarlama İmalat İth. İhr. San. Ve Tic.Ltd.Şti. Borçlunun … olduğu; 33.303,17 TL cari hesap, 729,48 TL TL (%19,5) Değişen oranlarda ticari temerrüt faizi) olmak üzere 34.032,65 TL toplam alacak için 26/09/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin Gelir İdaresi Başkanlığı Yenimahalle Vergi Dairesi Müdürlüğünün 12.02.2021 tarihli ve 53310 sayılı yazısı ve ekinde bulunan; davalıya ait 2018 ve 2019 dönemi Form/Ba beyannamelerinin gönderdiği anlaşılmıştır.
Davacı şirketin Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara Vergi Dairesi Kızılbey Vergi Dairesi Müdürlüğüne ba) Toplam 6(altı) sayfalık davacı şirkete ait 2018 yılı Form Ba/Bs analiz ekranı çıktılarında, davalı tarafa yapılan mal ve hizmet satışına ait herhangi bir beyanda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 31/05/2021 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin mevcut olmadığı, davaya konu 38 adet faturanın işlendiği 2019 yılına ait ticari defterlerin, usulüne uygun tasdik ettirilip işlendiği, muhasebe kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu, HMK ve TTK’ya uygun olduğu, davacı şirketin, ilgili vergi dairesine gerekli beyannameleri verdiği ve ticari defterlerde muhasebe kayıtlarının yapıldığı ve birbiri ile uyumlu olduğu, davalı tarafın; davaya konu 38 adet faturayı, ticari defterlerine işleyerek muhasebe kayıtlarını yapmasına rağmen, anılan faturalar ile ilgili olarak; ilgili vergi dairesine Form/ba beyannamesini vermediği, davaya konu 38 adet fatura ve fatura içeriğine davalı tarafın 8 günlük yasal süresi içerisinde itirazının olduğunu gösterir herhangi bir belgeye dosyasında rastlanmadığı, yine davalı tarafça anılan faturalara “İşlendi” kasesinin vurulduğu, davacı şirketin, davalı adına düzenlediği, 38 adet toplam 33.845,23 TL bedelli faturalar için davalı tarafça toplam 542,06 TL ödeme yapıldığı, bakiye 33.303,17 TL için (kısmen veya tamamen) herhangi bir ödeme belgesine dosyasında rastlanmadığından, işbu dava dosyasında bulunan cari hesap ekstresinde kayıtlı 33.303,17 TL’lik alacak tutarının; … Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasındaki 26.09.2019 tarihli takipte ödeme emrinde yazılı 33.303,17 TL’lik faturaya bağlı borç miktarı ile uyumlu olduğunun ticari defter muhasebe kayıtları ile sabit olduğu, davacı şirketin; davalı taraftan, dava konusu 38 adet faturaya bağlı olarak 33.303,17 TL tutarında asıl alacağının oluştuğu ve ayrıca asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren fiili tahsil tarihi itibariyle hesaplanabilecek değişen oranlarda işleyecek faiz alacağının da oluşmuş olduğu görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 21 inci maddesinin üçüncü fıkrasında; “Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır.” ikinci fıkrasında; “Bir fatura atan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının e bendinde: (1) Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır c)Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Türk Hukukunda kural olarak her dava, dava tarihindeki durum ve koşullara göre karara bağlanır. Ancak itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan tarafların alacak borç durumu ve haklılık durumu icra takip tarihi itibariyle tespit edilir (Yargıtay 19. HD.11/11/2015 tarih, 2015/5365 Esas, 2015/14528 K.; 14.11.2019 tarih, 2017/4726 E, 2019/5144 K,).
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin … karar sayılı ilamına göre Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin …Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Davaya konu alacak bakımından ispat yükü davacı tarafta olmakla birlikte ticari davalarda, ya da iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatlanmalıdır. Ticari defterler kesin delillerdendir. Davacıda dava dilekçesinde ticari defterlere dayanmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Dava, dosya içerisinde toplanan deliller, ticari defterler, vergi kayıtları, icra dosyası, faturalar, bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre;Dava, itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının … İlaç İtriyat Parfümeri Sağlık Medikal Pazarlama İmalat İth. İhr. San. Ve Tic.Ltd.Şti. Borçlunun … olduğu; 33.303,17 TL cari hesap, 729,48 TL TL (%19,5) Değişen oranlarda ticari temerrüt faizi) olmak üzere 34.032,65 TL toplam alacak için 26/09/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 04.10.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal süre içerisinde 10.10.2019 tarihindeitirazı üzerine takibin durduğu, davanın yasal süresi içerisinde 25.12.2019 tarihinde açıldığı, yapılan incelemede taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin mevcut olmadığı, davaya konu 38 adet faturanın işlendiği 2019 yılına ait ticari defterlerin, usulüne uygun tasdik ettirilip işlendiği, muhasebe kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu, HMK ve TTK’ya uygun olduğu, davacı şirketin, ilgili vergi dairesine gerekli beyannameleri verdiği ve ticari defterlerde muhasebe kayıtlarının yapıldığı ve birbiri ile uyumlu olduğu, davalı tarafın; davaya konu 38 adet faturayı, ticari defterlerine işleyerek muhasebe kayıtlarını yapmasına rağmen, anılan faturalar ile ilgili olarak; ilgili vergi dairesine Form/ba beyannamesini vermediği, davaya konu 38 adet fatura ve fatura içeriğine davalı tarafın 8 günlük yasal süresi içerisinde itirazının olduğunu gösterir herhangi bir belgeye dosyasında rastlanmadığı, yine davalı tarafça anılan faturalara “işlendi” kasesinin vurulduğu, davacı şirketin, davalı adına düzenlediği, 38 adet toplam 33.845,23 TL bedelli faturalar için davalı tarafça toplam 542,06 TL ödeme yapıldığı, bakiye 33.303,17 TL için (kısmen veya tamamen) herhangi bir ödeme belgesi ibraz olunmadığından davanın kabulüne karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1.Davanın Kabulü ile;
2-Davalının Ankara .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin 33.303,17 TL asıl alacak, 729,48 TL ticari temerrüt faizi olmak üzere toplam 34.032,65 TL üzerinden devamına
3-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari temerrüt faizi işletilmesine,
4-Asıl alacağın %20’si oranında olan 6.660,63 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 4.995,48 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 148,75 TL posta gideri olmak üzere toplam 949,55 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-.Alınması gerekli 2.274,94TL harçtan peşin alınan 398,58 TL harcın düşümü ile arta kalan 1.876,36 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Peşin alınan 398,58 TL harcın davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesine,
10-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından ve davalı taraf arabuluculuk görüşmesine katılmadığından 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11. maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/09/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır