Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/651 E. 2021/472 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/651 Esas
KARAR NO : 2021/472

1- … – …
: 2- … – … …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2019
KARAR TARİHİ : 25/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; davalı tarafın müvekkili şirketten sipariş ettiği ve satışının yapıldığı malzemelerin faklı tarihlerde davalıların şantiyesine teslim edildiğini, satışı yapılan malzemeler ile ilgili faturaların düzenlendiğini ve davalı tarafa gönderildiğini ancak fatura bedellerini ödenmediğini, fatura bedellerinin tahsili için davalı taraf aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğünün 2019/13174 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren değişen oranlarda temerrüt faizi ile devamına ayrıca %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili beyan dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkili şirketlerin ortak olduğu … İnşaat İş Ortaklığı taahhüdü altında yapımı devam ederken, idare tarafından feshedilen “…600 Yataklı Hastane İnşaatı ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İkmal İnşaatı İşi”nde çalıştığını, davacı tarafın üstlenmiş olduğu edimleri yerine getirmediğini, yapılan her ifa içinde gerekli ödemelerin müvekkili şirket tarafından yapıldığını, davacı tarafın dürüstlük kurallarına da aykırı hareket ettiğini ve taahhüdü altındaki işleri zamanında bitirmediğini, ifa konusunda kusurlu olduğunu, müvekkili şirketlerin oluşturduğu ana yüklenici iş ortaklığına uzun süre idare tarafından hak edişlerin ödenmediğini, hakediş alamayınca müvekkili şirketlerin taahhüdü altındaki işin sürdürülebilir olmaktan çıktığını, yaşanan durumların sonucunda mevcut işin idare tarafından feshedildiğini, müvekkili şirketlerin oluşturduğu iş ortaklığına ait teminatların ise irad kaydedildiğini, davacı tarafın yüklendiği işi, eksik, kusurlu ve geç ifa etmesi, malzemeleri süresinde getirmemesi nedeniyle müvekkili şirketin taahhüdü altındaki inşaatı geciktirerek mağduriyetlere neden olduğunu, davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini savunmuş davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, mal satımından kaynaklandığı ileri sürülen fatura alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Arabulculuk son tutanağı, fatura örnekleri, sevk irsaleyileri, cari hesap ekstresi, … Vergi Dairesi Müdürlüğü müzekkere cevabı, Seymenler Vergi Dairesi Müzekkere cevabı, Ankara… Müdürlüğünün 2019/13174 Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara… Müdürlüğünün 2019/13174 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; takibin, İstanbul…Müdürlüğünün 2019/26259 Esas sayılı dosyasında başlatıldığı, alacaklının Ada İnşaat Tes. San. ve Tic. Ltd. Şti, borçluların … İnşaat İş ortaklığı, Seç Yapı İnşaat Enerji Turz. ve Tic. Ltd. Şti., Metaş İnşaat İth. ve İhr. Hayvancılık Gıda Tic. Ltd. Şti. olduğu, 12 adet satış fatura alacağına dayalı olarak toplam 75.595,00 TL’nin tahsili için 31/05/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların 20/06/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği, müdürlükçe yetki itirazının kabulüne karar verilerek dosyanın Ankara İcra Tevzi Bürosuna gönderilerek Ankara… Müdürlüğünün 2019/13174 esas sırasına kaydedildiği, yeniden gönderilen ödeme emrine karşı davalı yanların süresi içinde borca itiraz ettiği, müdürlükçe takibin durdurulduğu, süresi içerisinde eldeki davanın açıldığı, anlaşılmıştır.
Mahkememizin 03/12/2020 tarihli ara kararı uyarınca davacı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmek üzere talimat yazılmıştır.
İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığıyla alınan 12/02/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle: davacı şirketin 2017-2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin incelenmesinde, açılış ve kapanış tasdik işlemlerinin süresinde alınmış olduğu, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, 31.05.2019 takip tarihi itibariyle, davacı şirketin kendi defterlerinde 75.595,88 TL alacaklı gözüktüğü, 31.05.2019 tarihli takibe dayanak açık hesap bakiyesini oluşturan faturalara ilişkin dosya kapsamında teslim tesellüm yönünden incelenen sevk irsaliyelerinin teslim alan kısmında isim imzası bulunan kişilerce teslim alındığı, her iki tarafın bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Müdürlüğünce gönderilen BA-BS (Bilanço Alış, Bilaııço Sarış) bildirim yazılarında davacı ve davalı tarafların beyanlarının örtüşlüğü, eş deyişle her ne kadar davalının henüz ticari defterlerinde incelenmemiş olsa da davalı şirketin takip konusu faturalar kendi vergi dairesine “alım” olarak BA (Bilanço Alış) bildiriminde bulunduğu, hiç kimsenin başkasına ait faturayı sebepsiz, yere kendi defterlerine kendi borcu olarak yazmayacağı, alım olarak kendi aleyhine vergi dairesine beyan etmeyeceğinden işbu faturalar içeriği malların davalı şirkete teslimine ilişkin karinelerin oluştuğu, bu kez ispat yükünün davalı şirkete geçtiği, davalının işbu hizmeti almadığını veya fatura bedelinin tamamını ödediğini ispat etmesi gerektiği, davalının, cevap dilekçesinde işin ayıplı eksik ve zamanında yapılmadığı yönündeki iddiasına ilişkin ise aynı şekilde dosya kapsamında herhangi bir ihbar, ihtar, ikaz ve eksik işe yönelik dosya kapsamında somut herhangi bir belgenin bulunmadığını, davacı takip öncesi için faiz talebinde bulunmadığından, taleple bağlılık gereği bu hususta değerlendirme yapılmadığı ancak davacı lehine hüküm kurması halinde tarafların tacir olması, işin ticari olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış alması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak davacı alacak için 3695 s.k m.2/2 kapsamında ticari temerrüt faizi talebinin yerinde olduğu görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, süresi içerisinde davalılar vekili bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçesini sunmuştur.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Deliller değerlendirilmiştir.
Davacı, eldeki dava ile; inşaat malzemeleri satımından kaynaklanan fatura alacağının ödenmediğini, tahsili için icra takibine giriştiğini, davalının takibe itirazlarının haksız olduğunu, itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı yan ise tebliğ aldığı ödeme emrine karşı, süresi içinde, “…müvekkili şirketlerin ve müvekkil şirketlerin oluşturduğu iş ortaklığının gönderilen ödeme emrine belirtildiği şekilde bir borcu bulunmamaktadır. Takip dayanağı faturalara itiraz ediyoruz. Söz konusu borcu kabul etmiyoruz. İcra müdürlüğünün yetkisine, icra takibine konu edilen borca, borcun dayanağına, işlemiş faize ve borcun ferilerine itiraz ediyoruz.” demiş, davaya beyanlarında ise satım konusu malların ayıplı ve eksik teslim edildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 209. maddesi “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Duruma ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararlaştırılmış bedel hükmündedir” şeklindedir.
6102 sayılı TTK’nun m. 21/1’e göre, ticari işletmesi gereği mal satan, üreten veya karşı tarafın işini gören veya menfaat sağlayan tacir, talep üzerine fatura düzenleyip vermek ve şayet bedel ödenmiş ise bunu faturada belirtmek zorundadır. TTK m. 21/2 uyarınca faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren 8 gün içerisinde bir itirazda bulunmaz ise, fatura içeriğini kabul etmiş sayılır.
6102 sayılı TTK m. 23/1-c, uyarınca malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise, alıcı bu ayıbı iki gün içerisinde satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Açıkça belli olmayan, fakat bir muayene sonucu ortaya çıkabilecek türden ayıplarda alıcı, sekiz gün içerisinde malı muayene etmek ve ortaya ayıp çıkar ise aynı sürede satıcıya ihbarda bulunmakla yükümlüdür. Muayene ile de anlaşılamayacak türden, yani ancak malın bir süre kullanılması sonucu ortaya çıkabilecek nitelikteki ayıplar hakkında ise TBK m. 232/2 geçerli olup, bu tür bir ayıbın doğması halinde hemen satıcıya ihbar gerekir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 Esas, 2003/1 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır. Diğer anlatımla, fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturanın adına tanzim edilen aleyhine ispat vasıtası olması, yani, faturayı alan kişinin fatura kendinden sadır olmamakla birlikte aleyhine delil teşkil etmesi TTK’nın 21. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ve yukarıda ayrıntısı açıklanan bu karineden kaynaklanmaktadır.
Somut olayda; davanın esasının satım sözleşmesine dayandığı görülmekle; satışın yapılıp, malın teslim edildiği ve satışın veresiye yapıldığı davacı tarafça ispatlaması gerekir. Davalı yanlar, takibe dayanak fatura konusu ürünlerin teslim edildiğini ve faturaların ticari defterlerine kayıtlı olduğunu kabul etmekle birlikte, malların eksik ve ayıplı olarak teslim edildiğini, bu nedenle ödeme yapılmadığı savunmaktadırlar. Davalı yanlar, süresi içinde cevap dilekçesi sunmadıklarından, davanın inkarı dışında başkaca savunmalarda bulunamamazlar. Bu itibarla, teslim edildiği kabul edilen malların, ayıplı ve eksik olduğuna dair savunma, inkar kapsamında değerlendirilemeyeceğinden dinlenilmesi mümkün değildir. Öte yandan, davalı yanlar, fatura içeriklerine 8 gün içinde itiraz etmediğinden, fatura içeriklerinin kesinleştiği ortadadır. Bu durumda fatura içeriklerinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve fatura içeriklerinin kesinleştiğinin kabulü gerekmektedir. Bunun aksinin, yani; fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ve kesinleşmediğini ispat yükü ise davalı borçlulardadır. Fatura içeriklerine süresi içinde itiraz etmeyen davalıların, eksik ve ayıplı ifa savunmaları az yukarıda da belirtildiği üzere davanın inkarı kapsamında olmayıp, savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olmakla beraber, dosya kapsamında TTK m. 23/1-c uyarınca ayıp ihbarının yapıldığına veya eksik ifada bulunulduğunda dair davacı yana gönderilen hiçbir ihtar bulunmamaktadır. Aksine fatura konusu alımlar, davalılarca ilgili vergi dairesine bildirilmiştir. Davacı defterleri üzerinde yapılan incelemede; 2017-2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdik işlemlerinin süresinde alınmış olduğu, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, 31.05.2019 takip tarihi itibariyle, davacı şirketin kendi defterlerinde 75.595,88 TL alacaklı gözüktüğü, her iki tarafın BA-BS bildirimlerinin örtüşlüğü ortaya konulmuştur. Şu halde; davacının defterlerinde davalıların 75.595,00 TL borçlu gözüktüğü, davalıların defterlerinin de bunu doğruladığının vekillerince kabul edildiği, davalı taraflarca sunulan beyan dilekçesinde eksik ve ayıplı ifa savunmasında bulunulmuş ise de, bu hususun davanın inkarı kapsamında dinlenilemeyeceği, kaldı ki, fatura konusu malları kabul ve vergi dairesine beyan eden davalıların eksik ve ayıplı ifa savunmalarının ispatına elverişli delil sunmadıkları, böylece davacının davalılardan icra takibinde gösterilen 75.595,00 TL kadar alacaklı olduğu, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirmediği, taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne, davalının takibe itirazının iptaline, takibin devamına ve takip konusu alacağın % 20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne, davalıların Ankara… Müdürlüğünün 2019/13174 esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına,
2-Asıl alacağın %20’si oranından icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 10.627,35 TL vekalet ücretinin davalı taraflardan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 1.373,30 TL yargılama giderinin davalı taraflardan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Alınması gerekli 5.163,89 TL harçtan peşin alınan 913,00 TL harcın düşümü ile arta kalan 4.250,89 TL harcın davalı taraflardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Peşin alınan 913,00 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 25/06/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

DAVACI YARGILAMA GİDERLERİ
Vekalet Harcı 6,40 TL
Posta masrafı 322,50 TL
Başvurma harcı 44,40 TL
Bilirkişi ücreti 1.000,00 TL
TOPLAM 1.373,30 TL