Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/65 E. 2023/161 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ
Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/65
KARAR NO : 2023/161

DAVA : Tazminat / Trafik Kazasından Kaynaklanan Bedensel Zarar
DAVA TARİHİ : 20/07/2017
KARAR TARİHİ : 09/03/2023
KARAR Y.TARİHİ : 03/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan “tazminat” davasının yapılan açık yargılaması sonucunda, aşağıdaki karar tesis edilmiştir;
I-İDDİALAR
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; 28/12/2013 tarihinde meydana gelen kazada davalı … …’un işleteni, diğer davalı …’un sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın, yaya olarak karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkiline çarptığını, davalının kaza sonrası durmayarak olay yerini terk ettiğini, akabinde müvekkilinin … götürüldüğünü ve orada tedavi gördüğünü, olay ile ilgili davalılar hakkında … esasında taksirle yaralama suçundan dava açıldığını, kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası ile teminat altına alınmadığını, müvekkili tarafından yapılan başvuru üzerine … tarafından 14.377,00.-TL ödendiğini, müvekkilinin beden gücü kayıp oranına, aktif ve pasif dönem zarar sürelerine ve davalının kusur durumuna göre ödenen miktarın yetersiz olduğunu belirterek şimdilik 1.000,00.-TL maddi tazminatın ve 30.000,00.-TL manevi tazminatın davalı sürücü ve işletenden tahsiline, … yönünden, yetersiz ödemeye ilişkin ibranamenin iptali ile bakiye maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek faiziyle sorumluluk sınırlarına göre yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile; sürekli iş göremezlik tarar taleplerini 507.170,26 TL’ye; geçici iş göremezlik taleplerini 3.811,97 TL’ye; geçici bakıcı gideri taleplerini 1.069,76 TL’ye yükselttiklerini bildirmiştir.
II-SAVUNMALAR
3. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunduklarını, dava açılmadan önce sigorta şirketlerine başvuru şartının bulunduğunu, müvekkili kurumun davacı tarafa ödemede bulunarak üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, davacı tarafa ödenen tazminatın, ibraname mukabilinde ödendiğini, müvekkili şirketin başkaca sorumluluğu kalmadığını, tazminat hesaplamalarında TRH 2010 tablosu ve %1,8 teknik faizin dikkate alınması gerektiğini, güvence hesabının sorumluluğunun, poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur.
4. Davalı … vekili, davacının kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğunu, müvekkilinin meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek davanın reddi isteminde bulunmuştur.
5. Davalı …’e usulüne uygun davetiye tebliğine karşın davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılarak savunma yapmamıştır.
III-TARAFLARIN ANLAŞTIKLARI ve ANLAŞAMADIKLARI HUSUSLAR
A. Taraflar Arasında Uyuşmazlık Bulunmayan Hususlar
6. 28/12/2013 tarihinde, davalı … …’un işleteni, diğer davalı …’un sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç ile yaya olarak karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarptığı ve yaralanmasına neden olduğu ve sözkonusu aracın kaza tarihini kapsar trafik sigortasının bulunmadığı hususu çekişmesizdir.
B. Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık Konuları
7. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 28/12/2013 tarihinde meydana geldiğinden bahisle davacının yaralandığı ileri sürülen kazada: kusur durumu, zararın doğup doğmadığı, doğmuşsa çalışma gücü kaybı oranı ile zararın doğmasında veya artmasında davacının müterafik kusurunun olup olmadığı, başvuru koşulunun yerine getirilip getirilmediği, zararın tazmininin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
8. Kusur oranlarının tespitine yönelik olarak;
a-Dosya bilirkişiye tevdii edilmiş olup, 27/05/2019 tarihli raporda, sonuç kısmında özetle; 28/12/2013 tarihinde meydana gelen kazada; davacı yaya …’nün, 2918 sayılı KTK m. 68/b bendi hükümleri ile Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin m. 138/b bendi hükmüne aykırı olarak, dikkatsiz ve tedbirsizce davranması nedeniyle, meydana gelen olayda birince derece % 75 oranında kusurlu olduğu; davalı sürücü …’un, 2918 sayılı KTK m. 52/b bendi hükümlerine aykırı olarak, dikkatsiz ve tedbirsizce davranması nedeniyle, meydana gelen olayda ikinci derece % 25 oranında kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
b-Yukarıda yer verilen kusur raporuna karşı itirazların değerlendirilmesi için bu defa … incelenmesi istenilmiştir. …’nin 20/07/2020 tarih ve 3344 sayılı raporunda özetle; davalı sürücü …’un, meydana gelen mevcut koşullardaki olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle % 25 oranında; davalı yaya …’nün, can güvenliğini tehlikeye atacak biçimde kontrolsüzce ve koşarak yola girdiği, bu haliyle seyirle gelen otomobilin sadmesine sol şerit üzerinde maruz kalıp yaralanmasıyla sonuçlanan olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle % 75 oranında kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
9. Çalışma gücü kaybı oranına yönelik; … tarafından,
Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik
hükümlerine göre düzenlenen 04.05.2022 tarihli raporun incelenmesinde; …’nün
28.12.2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle,
çalışma ve meslekte kazanma gücü kayıp oranının % 69 olduğu, geçiçi iş göremezlik
süresinin 18 aya kadar uzayabileceği ve ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 4 ay
olduğu tespit edilmiştir.
10. Tazminatın belirlenmesine yönelik; Mahkememizce alınan 27/06/2022 tarihli rapor ve 18/08/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; dava dilekçesinde davacının mesleği ve gelir düzeyinin belirtilmediği, 15/08/2017 tarihli sosyal ve ekonomik duruş araştırma tutanağında davacının çalışmadığı ve gelirinin olmadığının belirtildiği, bu nedenle tazminat hesabının asgari ücretin neti esas alınarak yapılacağı, hesaplamada kullanılacak asgari ücret miktarının 4.626,18 TL olarak tespit edildiği, … tarafından dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıya herhangi bir gelir bağlanmadığı, peşin sermaye değeri hesaplandığına dair dosyada belge bulunmadığı, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya ifa amacıyla 19/04/2017 tarihinde 14.377,00 TL maddi tazminat ödemesi yapıldığı, davacının 21/10/1993 doğumlu olduğu kaza tarihi itibariyle 20,19 yaşında olduğu, TRH 2010 Yaşam Tablosu verilerine göre lineer interpolasyon ile hesaplandığında bakiye ömrünün 53,81 yıl olduğu, muhtemelen 74,00 yaşına yani 21/10/2067 yılına kadar yaşayacağı, davacının 18 ay süre ile iş göremez halde kaldığı, bu dönemde %100 oranında malul bulunduğu dikkate alınarak 3.811,97 TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, davacının 4 ay süre ile geçici bakıcı ihtiyacı bulunduğu, 1.069,76 TL geçici bakıcı gideri tazminatı hesaplandığı, sürekli iş göremezlik başlangıç tarihinden rapor tarihine (28/06/2015-18/08/2022) kadar olan dönemde davacının %69 maluliyet oranına göre 121.564,38 TL gelecek dönem sürekli iş göremezlik maluliyet zararı hesaplandığı, gelecek aktif dönem başlangıç tarihinden aktif dönem sonuna kadar (19/08/2022-20/10/2058) olan dönemde davacının %69 maluliyet oranına göre 1.647.399,10 TL gelecek dönem sürekli iş göremezlik maluliyet zararı hesaplandığı, davacının 65 yaşından 74,00 yaşına isabet eden 21/10/2067 tarihine kadar olan dönemde pasif dönemde bulunacağının tespit edildiği, bu dönem ki maddi tazminat hesabının 344.838,15 TL olarak hesaplandığı, bu itibarla davacı lehine 528.450,40 TL sürekli iş göremezlik zararı hesaplandığı, davalı tarafça yapılan 14.377,00 TL’nin yasal faiz oranı ile güncellenmesi sonucu bulunan 21.279,14 TL’nin mahsubu sonucu davacı lehine 507.171,26 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı, 3.811,97 TL geçici iş göremezlik zararı, 1.069,76 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 512.052,99 TL maddi zarar hesaplandığı bildirilmiştir.

V- DELİLLERİN TARTIŞILMASI, YARGILAMA ve GEREKÇE
10. Dava, trafik sigorta poliçesi bulunmayan aracın neden olduğu kazada yaralanan davacının, geçici, kalıcı iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı ile manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
11. Eldeki dava 20/07/2017 tarihinde … Mahkemesi’nde açılmış, Mahkemenin 10/07/2018 tarihli görevsizlik kararı ile dosya Mahkememize tevzi edilmiştir.
12. … konusundaki ilk düzenleme 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 108 ve 107/3’de yapılmıştı. Yapılan ilk düzenlemede yalnızca 2918 s. KTK m.91 düzenlenen ZMMS ile sınırlı olarak güvence sağlamaktaydı. Güncel ihtiyaçlar ve sigorta alanında yaşanan gelişmeler nedeni ile 14.2.2017 tarihinde yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu m.14’de “…” konusunda ayrıntılı düzenleme yapılmıştır. Kanunun 45. Maddesinde yapılan düzenleme ile … (…) ilişkin 2918 s. KTK m.108 ve 107/3 yürürlükten kaldırılmıştır.
13. Sigortacılık Kanunu m. 14’de, kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 s. Karayolları Trafik Kanunu ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla … nezdinde … oluşturulmuştur. Hesaba; Sigortalının tespit edilememesi, sigortanın yaptırılmamış olması, sigorta şirketinin ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası etmesi, işletenin sorumlu olmadığı hırsızlık veya gasp edilmiş bir aracın kaza yapması nedeni ile kişiye gelen bedensel zararlar, …Sigortası uygulamaları için faaliyet gösteren … yapılacak ödemeler için, başvurulabilir.
14. Davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın kaza tarihi olan 28/12/2013 tarihini kapsar zorunlu mali sorumluluk sigortasının bulunmadığı toplanan delillerden anlaşılmakta olup dava 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 14. maddesi uyarınca davacının bedensel zarar talepleri yönünden … yöneltilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
15. Davacı dava dilekçesinde talep etmiş olduğu maddi tazminat isteminin hangi zarar türlerine yönelik olduğunu ıslah dilekçesi ile açıklamıştır.
16. Bedensel zararlarla ilgili davacının maddi zararlarının hesaplanması bakımından zararın ve tazminatın unsurlarının belirlenmesi yani tarafların kusuru, meydana gelmişse çalışma gücü kaybı, zarar görenin geliri, yine varsa yapılan ödemeler belirlenerek aktüeryal bir hesapla tazminat hesabı yapılması gerekmektedir.
17. Bu kapsamda davacı yan dava dilekçesinde gelirine yönelik her hangi bir iddia ve delil ortaya koymamış olduğundan … içtihatları da dikkate alınarak bu durumda davacının gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğunun kabulü gerekmiştir.
18. …’ın özellikle son içtihatlarında da belirttiği gibi trafik kazasına etki eden ve tarafların kusur durumlarının belirlenmesinde rol oynayabilecek olan araç hızlarının tespiti, aracın teknik özelliklerine göre kazanın oluş şeklinin belirlenmesinde zorunluluk bulunması vs. gibi bir durum yoksa, kazadaki kusur oranlarını belirlemenin teknik bilgiyi gerektiren bir yönü bulunmamaktadır (…).
19. Mahkememizce kazanın meydana geliş şeklinin belirlenmesi bakımından alınan ve yukarıda toplanan deliller bölümünde yer verilen bilirkişi kurul görüşünde, kusur değerlendirilmesi de yapılmış olup davacının % 75, davalı sürücünün ise kazada % 25 oranında kusurlu oldukları sonucuna varılmıştır.
20. Mahkememizce dosya kapsamında yer alan KTT, ceza dosyası içeriği, ifadeler ve alınan bilirkişi raporları incelendiğinde yukarıda belirttiğimiz … Özel Dairesinin son içtihatları dikkate alınarak yapılan değerlendirmede kazanın oluş şekline göre davacının % 75, davalı sürücünün ise % 25 oranında kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
21. “Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen TBK’nın 54. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı ile bakıcı ve tedavi gideri da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir.
22. Bu belirleme için de, HMK düzenlemelerinin dikkate alınması gerekmekte olup, 6100 sayılı HMK’nin 266. maddesinde; “(1)Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüsünün alınmasına karar verir ” düzenlemesi yapılmıştır.
23. HMK’nin 275. maddesinde ise, bilirkişinin haber verme yükümlülüğü düzenlenmiş “(1) Bilgisine başvurulan bilirkişi, kendisine tevdi olunan görevin, uzmanlık alanına girmediğini, inceleme konusu maddi vakıaların açıklığa kavuşturulması ve tespiti için, uzman kimliği bulunan başka bir bilirkişi ile işbirliğine ihtiyaç duyduğunu veya görevi kabulden kaçınmasını haklı kılacak mazeretini bir hafta içinde görevlendirmeyi yapan mahkemeye bildirir. (2)Bilirkişi, incelemesini gerçekleştirebilmek için, bazı hususların önceden soruşturulması ve tespiti ile bazı kayıt ve belgelerin getirtilmesine ihtiyaç duyuyorsa, bunun sağlanması için, bir hafta içinde kendisini görevlendiren mahkemeye bilgi verir ve talepte bulunur” hükmüne,
24. Yine 276. maddesinde de; bilirkişinin görevini bizzat yerine getirme yükümlülüğü başlığı altında “Bilirkişi, mahkemece kendisine tevdi olunan görevi bizzat yerine getirmekle yükümlü olup, görevinin icrasını kısmen yahut tamamen başka bir kimseye bırakamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.
25. Bu anlamda maluliyet oranına ilişkin belirlemenin, … veya … bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yasal düzenleme hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
26. Olay tarihinde hem Özürlülük Ölçütü Yönetmeliği, hem Çalışma Gücü Meslekte Kazanma Gücü Tespit İşlemleri Yönetmeliği, hem de % 60 oranı üzerinde malulen emekliliğin düzenlendiği Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği yürürlüktedir.
27. Aynı dönemlerde, 06.02.1998 tarihinden itibaren Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ve bu yönetmeliği değiştiren 30.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik de yürürlüktedir.
28. Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği 11.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş olup Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar başlıklı 1. maddesinde “Bu Yönetmeliğin amacı, 5510 sayılı … Kanununa göre sigortalı sayılanlar ve bunların bakmakla yükümlü oldukları veya hak sahibi çocuklarının çalışma gücü veya meslekte kazanma gücü kayıp oranlarının tespitine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” denilmiş, yönetmeliğin çalışma gücü kaybı, vazife malullüğü, harp malullüğü ile erken yaşlanma durumlarının tespiti ile ilgili tüm hükümler Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile yürürlükten kaldırılmış, meslekte kazanma gücü kaybına ilişkin hükümleri yürürlüktedir.
29. Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin uygulanması bakımından iş kazası ve meslek hastalıkları ile ilgili olarak … tarafından çıkartılan 2013/34 Sayılı Genelgede de, 5510 sayılı …’na dayalı olarak yürürlükte olan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” 03.08.2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup, 01.09.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmelik ile birlikte; “2011/49 sayılı Genelge çerçevesinde iş kazası ve meslek hastalığına ilişkin hususlar devam etmekte olup, çalışma gücü kaybı tespitine ilişkin hususlar yeniden düzenlenmiştir.” denilerek maluliyet oranının tespitinde uygulana gelen iş kazası ve meslek hastalığına ilişkin olarak yönetmelik hükümlerinin yürürlükte olduğu belirtilerek, bu çerçevede uygulamanın “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine” göre yapılmasının gerekliliği açıklanmıştır.
30. Yine … de 17.09.2015 tarihli 2015/23 Sayılı Genelgesinde, iş kazası ve meslek hastalığının, rapor düzenlemeye yetkili sağlık kuruluşları tarafından “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine” göre düzenleneceğini belirtmiştir. Bu nedenlerle 01.09.2013 tarihinden sonrası içinde “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin” iş kazası ve meslek hastalığına ilişkin düzenlemelerin yapıldığı maddeleri hali hazırda yürürlükte bulunmaktadır.
31. Açıklanan nedenle kaza tarihinde Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği yürürlükte ise de yapılan açıklamalar kapsamında kaza tarihinde yürürlükte birden fazla yönetmelik bulunduğundan “çalışma gücü”nün tespit edilmesinde yeterli olmayan “özür oranı” belirlenmesinde uygulanan Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğinin ve Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği uygulanamayacağından, olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının maluliyet oranı tespit edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
32. Bu kapsamda alınan bilirkişi raporunda (m. 9) davacının sürekli çalışma gücü kaybı oranının % 69 olduğu, tedavi sürecinin 18 ay süreceği ve tedavi sürecinin 4 ayında bakıcıya ihtiyacının bulunduğu değerlendirilmiş, sözkonusu raporun yukarıda yapılan açıklamalarımıza uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmiş ve hükme esas alınmıştır.
33. Davacının talep etmiş olduğu maddi tazminat türlerinin hesabına yönelik olarak mahkememizce aktüerya konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların özellikle bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 yaşam tablosunun esas alınması, prograsif rant hesabı yapılması, dava tarihinden önceki hesaplamanın güncellenerek zarardan mahsup edilmesi hususlarında …’ın son içtihatlarına uygun olduğu, raporun denetime elverişli olduğu değerlendirilerek hükme esas alınmıştır. Yapılan hesaplama neticesinde 18/08/2022 tarihli ek rapor uyarınca davacı lehine, 528.450,40.-TL sürekli iş göremezlik zararından, davalı tarafça yapılan 14.377,00 TL’nin yasal faiz oranı ile güncellenmesi sonucu bulunan 21.279,14 TL’nin tenzili sonrası 507.171,26 TL bakiye sürekli iş göremezlik zararı, 3.811,97 TL geçici iş göremezlik zararı, 1.069,76 TL geçici bakıcı gideri zararı hesaplandığı anlaşılmıştır.
34. Davacı yanca yapılan hesaplama doğrultusunda talep tutarlarının belirlenmesi kapsamında bedel arttırım dilekçesi sunmuş, davalı … bu dilekçeye karşı zamanaşımı definde bulunmuş ise de, davacı davasını belirsiz alacak davası olarak açmış olduğundan dava tarihinde tüm tazminat tutarı yönünden zamanaşımının kesilmiş olduğunun kabulü gerekmekte olup dava tarihinde ise KTK m. 109/1 ve 2 hükmü uyarınca zamanaşımı süresinde davanın açıldığı değerlendirilmiştir.
35. Davacının manevi tazminat istemlerinin incelenmesinde;
36. 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
37. Davaya konu trafik kazasının, davalı sürücünün % 25 oranında kusuru ile meydana geldiği ve kaza neticesinde davacının % 69 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 18 aya kadar uzadığı anlaşılmakla, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli ile günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak, davacının manevi tazminat isteminin 25.000,00.-TL üzerinden kısmen kabulüne, hüküm altına alınan tazminat tutarına 05/10/2012 tarihinden itibaren davalı işleten ve sürücüden yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
38. Her ne kadar davalı vekili, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin ibraname karşılığında ödendiğini ve sorumluluklarının kalmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuş ise de; yapılan incelemede davacı tarafça imzalandığı bildirilen ibranamenin KTK m. 111/2 kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Anılan yasal düzenleme uyarınca, tazminat miktarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşma ve uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir. Yargısal uygulamalara göre; ibraname adı altında sigorta şirketleri tarafından zarar görene imzalatılan belgeler, kesin bir ibra veya feragat belgesi olmayıp, yalnızca ödenen kısım için makbuz hükmündedir. Alınan bilirkişi raporunda ödeme tarihindeki veriler esas alınarak yapılan hesaplamada sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin zararı karşılamaya fahiş sayılabilecek oranda yetersiz olduğu değerlendirilmiştir. Bu nedenle davalı sigorta şirketi vekilinin buna yönelik savunma ve talepleri dikkate alınmamıştır.
39. Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar nazara alınarak davacının davasını kısmen kabulüne aşağıdaki biçimde karar verilmesi gerekmiştir.
VI-HÜKÜM

1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
Davacının geçici iş göremezlik zararı için 3.811,97.-TL, sürekli iş göremezlik için 507.171,26 TL ve bakıcı gideri için 1.069,76 TL olmak üzere toplam 512.052,99 TL tazminatın davalı işleten ve sürücü yönünden kaza tarihi olan 28/12/2013 tarihinden, davalı … yönünden 14/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline (davalı … yönünden iş gücü kaybı yönünden 250.000,00 TL’nin sakatlık teminatından, 1.069,76 TL’nin tedavi gideri teminatından karşılanmak ve limitle sorumlu olmak üzere ) davacı tarafa verilmesine,
2-Davacı için 25.000,00 manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/12/2013 tarihinden itibaren işeleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den tahsili ile davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince maddi tazminat yönünden alınması gerekli 34.978,34.- TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 1.762,59.-TL harcın mahsubu ile arta kalan 33.215,75.-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 16.286,34.-TL ile sınırlandırılmasına,)
4-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince manevi tazminat yönünden alınması gerekli 1.707,75.-TL harçtan peşin alınan 512,33.-TL harcın düşümü ile arta kalan 1.195,42 .-TL harcın davalılar … ve …’dan tahsiline ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 2.402,40.-TL ve bilirkişi ücreti olarak 1.000,00.-TL olmak üzere toplam 3.402,40.-TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 3.368,37 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 1.668,26 TL ile sınırlandırılmasına, )

6-Maddi tazminat yönünden davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 74.325,83.- TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 36.443,43 TL ile sınırlandırılmasına,)
7-Manevi tazminat yönünden davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 9.200,00.- TL vekalet ücretinin davalı … ve …’dan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-HMK’nun 333. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana İADESİNE,
9-Manevi tazminat yönünden reddedilen tutar yönünden davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.000,00.- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda yapılan inceleme sonucunda HMK 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren … Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere 09/03/2023 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/03/2023

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15 uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur”