Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/641 E. 2021/210 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/641 Esas
KARAR NO : 2021/210

YARGILANMANIN YENİLENMESİNİ
İSTEYEN
DAVA : Yargılanmanın Yenilenmesi
DAVA TARİHİ : 28/12/1998
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Yargılanmanın Yenilenmesi davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Yargılamanın iadesini isteyen … 15/10/2019 tarama tarihli dilekçesinde özetle; 1997 yılında Milli Eğitim Bakanlığınca açılan ihale için davalıya müşavirlik hizmeti verdiğini, davalını ise sahte belgeler ile Mahkemeyi yanılttığını ileri sürerek yargılanmanın yenilenmesine karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; yargılanmanın yenilenmesi yolunda sadece bir kez başvurulabileceğini, davacı yanın daha önce yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğunu, talebin mahkemece reddedildiğini, yeniden yargılanmanın yenilenmesi yoluna bavurmasının mümkün olmadığını, daha önceki kararda hükme esas alındığı iddia edilen bildirgelerin sahte oluşu ile karar arasında herhangi bir illiyet bağının söz konusu olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte sahteliği öğrenildikten sonra HUMK madde 447 gereğince 3 ay içerisinde başvurunun yapılması gerektiğini, bu sürede herhangi bir başvuru yapılmadığını savunmuş yargılanmanın yenilenmesi talebinin reddini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/03/2004 gün ve 2002/221 Esas 2003/106 K. sayılı kararına yönelik yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizin 04/03/2004 tarih ve 2002/221 Esas 2003/106 Karar sayılı dosyası, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2004/9509 Esas 2004/18619 Karar sayılı ilamı, Mahkememizin 26/01/2006 gün 2005/232 Esas 2006/10 Karar sayılı yargılanmanın yenilenmesi kararı ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir (HMK m. 374). Yargılamanın iadesi talebini içeren dilekçe, kararı veren mahkemece incelenir (HMK m. 378). Yargılamanın iadesi sebepleri HMK m. 375 hükmünde ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme uyarınca; a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması. b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması. c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması. ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması. d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması. e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması. f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması. g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması. ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması. h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması. ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması. i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.
Yargılamanın iadesi süresi HMK m. 377 hükmünde ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre; a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olduğunun öğrenildiği, b) 375 inci maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörülen hâllerde, kararın davalıya veya gerçek vekil veya temsilciye tebliğ edildiği; alacaklı veya davalı yerine geçenlerin karardan usulen haberdar olduğu, c) Yeni belgenin elde edildiği veya hilenin farkına varıldığı, ç) 375 inci maddenin birinci fıkrasının (d), (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde, ceza mahkûmiyetine ilişkin hükmün kesinleştiği veya ceza kovuşturmasına başlanamadığı yahut soruşturmanın sonuçsuz kaldığı, d) Karara esas alınan ilamın bozularak kesin hüküm şeklinde tamamen ortadan kalkmasından haberdar olunduğu, e) 375 inci maddenin birinci fıkrasının (i) bendinde yazılı sebepten dolayı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay ve her hâlde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır. 375 inci maddenin birinci fıkrasının (ı) bendinde yazılan sebepten dolayı yargılamanın yenilenmesi süresi ilama ilişkin zamanaşımı süresi kadardır.
6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 375 vd. maddelerinde yargılamanın iadesine ilişkin koşullar sınırlı olarak düzenlenmiş olup, kıyas yoluyla genişletmek mümkün değildir.
Davacı yan davalı tarafından mahkemeye sunulan belgelerin sahte olduğundan bahisle yargılamanın yenilenmesini istemektedir. 6100 sayılı HMK’nın 375/1-d maddesin de; karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması hali, yargılanmasının yenilenmesi sebebi olarak düzenlenmiş olup, davacı tarafından sahte olduğu ileri sürülen belge hakkında HMK’nın 375/1-d maddesi uyarınca dosyaya kazandırılan bir delil bulunmaktadır.
Öte yandan Mahkememizin 04/03/2004 tarih ve 2002/221 Esas 2003/106 sayılı kararı ile; davacının davasının “hukuka ve ahlaka aykırılık” nedenine dayalı olarak reddedildiği, hükmün 03.05.2005 tarihinde kesinleştiği, kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşıldığından davacının yargılanmanın yenilenmesi talebi yerinde bulunmayarak davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Suç üstü ödeneğinden karşılanan 73,50 TL’nin davacından tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı …’ın yüzüne karşı taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır