Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/632 E. 2021/582 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/632
KARAR NO : 2021/582
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2019
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
KARAR Y.TARİHİ : 06/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya ait Mursal HES projesi kapsamında iletim hattı servis yolları üzerinde meydana gelen toprak kaymaları nedeniyle zemindeki kayan toprak ve bitki artıklarının temizlenmesi, stabilize nakliyesi, serme ve sıkıştırma işlerinin yapımına ilişkin müvekkil ile davalı arasında 02.01.2018 tarihli sözleşme imzaladığını, sözleşmede yolların temizlenmesi, reglaj, bakım işleri için 61,50 TL/m3, stabilize (nakliye+serim+sıkıştırma) için 70,50 TL/m3 birim fiyatı belirlendiğini, müvekkil tarafından sözleşmede belirtilen tüm işlerin eksiksiz yerine getirildikten sora davalıya 21.05.2018 ve 15.07.2018 t.li iki adet fatura (360.065,20 TL + 746.237,31 TL)=1.106.302,51 TL düzenlendiğini, ilk fatura açıklamasına “servis yollarının temizlenmesi ve reglajı”, ikinci fatura açıklamasına “beton kazı dolgu demir işçilik vs.” yazıldığını, faturaların davalıya ulaştırıldığını her hangi bir itirazı olmadığını, hatta faturalara atfen kısmi ödemeler yapıldığını, kalan alacağın tahsili için Ank…İcra Müd…. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının işin tamamlanmadığını belirterek borca itiraz ettiğini, oysaki işin tamamlandığını düzenlenen faturalara davalının itiraz etmediğini belirterek davalının itirazının iptaline ve %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde; takip dayanağı her iki faturada belirtilen işlerin davacı tarafından yapılıp tamamlanmadığını, sözleşme nedeniyle bu güne kadar davacıya toplam 520.000 TL ödeme yapıldığını, davacının işi bitiremeyeceği anlaşılınca müvekkilinin ödemeleri durdurduğunu, davacının yarım bıraktığı işleri müvekkilinin başka kişilere tamamlattığını, fatura konusu işlerin bitim tarihinin sözleşmede 31.12.2018 olduğunu, faturaların bu tarihten çok sonra düzenlendiğini dolayısıyla faturaların defterlere işlenmiş olmasının işlerin yapıldığı anlamına gelmeyeceğini, faturaların müvekkil şirket kayıtlarına geçmesini fırsat bilen davacının böyle bir yola tevessül ettiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiş karşı dava dilekçesinde ise aynı gerekçelerle davaya konu takip nedeniyle müvekkilinin davacıya borçlu olmadığının tespiti ve davalı şirkete yersiz olarak ödenen 520.000 TL’nin iadesine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 21.01.2018 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmenin konusu; Sivas Divriği ilçesinde bulunan Mursal HES projesi iletim hattı ve servis yolları üzerinde meydana gelen toprak kaymaları sonucu yolların temizlenmesi, stabilize nakliye ve serim işlerinin sözleşmede belirtilen birim fiyatlar üzerinden yapım işine ilişkindir. Birim fiyatlar ve iş kalemleri sözleşmede belirtilmiştir. Buna göre (yolların temizlenmesi + reglaj + bakım + imalat) işleri 61,50 TL/m3, Stabilize (nakliye+serme+sıkıştırma) işleri 70,50 TL/m3 olarak tespit edilmiştir. Sözleşmede tüm imalatın 31.12.2018 tarihine kadar tamamlanacağı belirtilmiştir.
Sözleşmenin varlığı ve birim fiyatlar konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı vekili sözleşme kapsamında yer alan (beton, kazı, dolgu, mıcır nakliyesi, serilmesi vs.) işlerin tamamlanmadığını, eksik bırakılan işlerin müvekkili tarafından kendi imkanları ile yapılıp tamamlandığını savunmuştur.
Davalı iş sahibi “eksik iş” iddiasında bulunmuş ise de sözleşme kapsamında eksik bırakılan iş kalemlerinin hangileri olduğu, miktar ve metraj olarak ne olduğu belirtilmemiştir. Varlığı iddia olunun eksik işlerin miktar ve mahiyetinin dava tarihi itibariyle de tespiti mümkün değildir. Zira davalı vekilinin beyanına göre eksik işler davalı tarafça tamamlatılmıştır. Konuyla ilgili olarak cevap dilekçesinde aynen “….15.07.2015 tarih ve 15741 nolu faturada karşılığı yapılması öngörülen işler yapılıp tamamlanmamış ve müvekkil şirket bu ileri kendi imkanları ile yapıp tamamlamak zorunda kalmıştır.” denmektedir. O halde faturada belirtilen işlerin tamamlandığı tartışmasız olup uyuşmazlık konusu olan işin hangi tarafça yapıldığıdır.
Alacağın varlığına ilişkin olarak davacı tarafından dosyaya sunulan faturalar incelendiğinde 21.05.2018 tarihli 746.237,31 TL bedelli faturanın “servis yollarının temizlenmesi, reglajı ve stabilize dolguya hazır hale getirilmesi” açıklamasını içerdiği, 15.07.2018 tarihli 360.065,20 TL bedelli faturanın “Beton, kazı, dolgu, mıcır nakliyesi ve serilmesi, demir” açıklamasını içerdiği görülmüştür.
Davalı tarafça; faturaların sözleşmede belirtilen işlere ilişkin olmadığı veya faturaların sözleşmeye aykırı tanzim edildiği şeklinde bir savunma yapılmamıştır.
Faturaların davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davalının fatura içeriğine itiraz etmediği ve mevcut hali ile ticari defterine kaydettiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. İşin eksik bırakılan kısmına ilişkin davalı tarafça davacıya her hangi bir ihtarname keşide edilmemiş veya nama ifa yoluyla yapılacağı bildirilmemiştir. Öte yandan işin eksik bırakıldığına ilişkin her hangi bir delil tespiti yapılmamıştır. Öte yandan işin eksik bırakılan kısmının miktar ve mahiyetinin ne olduğu açıklanmamış ve işin eksik bırakılan kısmının işveren davalı tarafından ikmal edildiğine dair delil ibraz edilmemiştir. İşin hangi tarafça ikmal edildiği veya davalı tarafından üçüncü bir kişiye ikmal ettirildiği keşfen saptanacak bir husus da değildir.
Davacı tarafından 08.10.2019 tarihinde Ank…İcra Müd…. sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinde; 770.272,51 TL asıl alacak 198.936,23 TL işlemiş faiz olmak üzere 969.208,74 TL nin davalıdan tahsili istenmiştir. Takip dayanağı iki adet fatura tutarı toplamı 1.106.302,51 TL’dir.
Takip konusu yapılan iki adet fatura tutarının toplam 1.106.302,51 TL olduğu, faturaların her iki taraf defterinde de kayıtlı olduğu, fatura açıklamalarının sözleşme ile üstlenilen işe uygun olduğu, bu konuda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın tahsilat tutarı ile ilgili olduğu, mahkememizce hükme esas alınan 11.05.2021 tarihli bilirkişi ek raporundaki açıklamalar doğrultusunda; yapılan ödeme tutarının 520.000 TL olarak saptandığı, tahsilat tutarı dikkate alındığında takip tarihindeki ödenmemiş fatura tutarı 586.302,51 TL olup bu miktar için takibin devamına karar verilmesi gerektiği, takip talebinde her ne kadar takip öncesi işlemiş faiz alacağı da bulunuyorsa da, takip ve dava dosyasında borçluyu temerrüde düşüren her hangi bir bildirime rastlanmamış olup takip öncesi temerrüdün varlığı kanıtlanamamıştır.
Takip konusu alacak eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup takip konusu faturalara davalı tarafından itiraz edilmediği, faturaların her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturalara mahsuben ödenen tutarların izlenebildiği ve bakiye alacağın hesaplanabilir olduğu nazara alınarak itirazın iptaline karar verilen alacak yönünden icra inkar tazminatı yönünden yasal koşulların oluştuğu davanın reddedilen bölümü için alacaklının açıkça kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Karşı davada; davalı-k.davacı vekili icra takibi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ve davacı-k.davalıya yapılan ödemenin istirdadına karar verilmesini istemiştir. Borca itiraz nedeniyle duran takibe yönelik itirazın iptali davası eda davası niteliğinde olup taraflar arasında görülmekte olan eda davası varken aynı alacağa ilişkin tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Fazla ödenen tutarın istirdadı istemi bakımından ise yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde davacıya yapılmış fazla ödeme bulunmadığı anlaşılmış olup bu istirdat isteminin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
HÜKÜM :
1-Asıl dava;
Davanın kısmen kabulüne,
Ankara … İcra Müdürlüğü … sayılı takip dosyasında davalının itirazının 586.302,51 TL asıl alacak için iptaline,
Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Karar ve İlam Harcı
Alınması gerekli 40.050,32 TL harçtan peşin alınan 11.687,63 TL harcın düşümü ile arta kalan 28.362,69 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Kanunu 18A/13 maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asagari Ücret Tarifesi uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı tarafdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 138,80 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.638,80 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına (0,60) göre hesaplanan 991,36 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının dava açarken ödediği 11.687,63 TL peşin harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Vekalet Ücreti
Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 46.365,13 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 35.253,44 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
2-Karşı dava;
Karşı davanın reddine,
Karşı davada alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 18.895,00 TL harcın mahsubu ile arta kalan 18.835,70 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
Karşı davada arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE;
Karşı davada davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 43.050,00 TL vekalet ücretinin karşı davada davacıdan alınarak karşı davada davalı tarafa ödenmesine,

Dair davacı-k.davalı vekilinin ve davalı-k.davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/09/2021
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …