Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/627 E. 2022/385 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/627 Esas – 2022/385

T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2019/627 Esas
KARAR NO : 2022/385

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2019
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
KARAR Y.TARİHİ : 08/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı … Otomotiv Servis ve Ticaret A.Ş. tarafından ithal edilerek, … Otomotiv Servis San. ve Tic. A.Ş’ye satılan aracı, 11/12/2017 tarihinde … … Otomotiv Ltd. Şti.’den satın aldığını, satın alınan aracın ilk andan itibaren çeşitli bölgelerinde sürekli olarak arızalar meydana geldiğini, meydana gelen arızalar nedeniyle aracın sürekli yetkili servise bırakıldığını, aracın günlerce serviste kaldığını ve araçta sürekli olarak parça değişim, tamir ve onarım yapıldığını, her seferinde sorunun halledildiği ve aracın sorunsuz olarak çalıştığı iddia edilerek aracın teslim edildiğini, müvekkilinin sıkıntıların üretim hatasından kaynaklandığını defaatle beyan ettiğini, servis tarafından bu iddiaların göz ardı edildiğini, müvekkili için aracın kullanımının imkansız ve katlanılmaz bir hal aldığını, üretim hatası olduğu belirtildiği ve misli ile değişim istenen 19/09/2019 tarihli ihtarnamenin davalılara gönderildiğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen aradan geçen süreye rağmen herhangi bir dönüş olmadığını beyan ederek, aracın ayıpsız emsali ile değiştirilmesini, değişimin mümkün olmaması halinde satış tarihindeki mevcut piyasa değerinin tespit edilmesini ve karar tarihine kadar işleyecek faizi ile birlikte satıcı davalılardan tahsili ile yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … Otomotiv vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın aracın ithalatçısı olduğunu, … İnşaat yönünden satıcı olmadığını, taraflar arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, davanın müvekkili şirket yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, araçta iddia edildiği gibi herhangi bir ayıbın bulunmadığını, tespit edilen problemlerin garanti kapsamında giderildiğini, davacı yanın taleplerinin hukuka aykırı olduğunu, aracın ayıplı olduğuna kanaat getirildiği takdirde, aracın yapmış olduğu kazaların değerinde azalmaya neden olduğunun belirlenmesi gerektiğini beyan ederek, davacı yanın talebinin kötüniyetli olduğundan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Otomotiv vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davada, dava konusu aracın müvekkili şirket tarafından satılmadığını, müvekkili şirketin davacı ile diğer davalı … … Otomotiv Ltd. Şti. arasındaki satış sözleşmesinin tarafı olmadığını, davacı vekilinin, dava dilekçesinde, dava konusu aracın 11.12.2017 tarihinde diğer davalı … … Otomotiv Ltd. Şti. den satın alındığını beyan ettiğini, uyuşmazlık konusu aracın tamir ve servis işlemlerini de gerçekleştirmediğini, müvekkili şirket ile davacı arasında satım sözleşmesi, garanti sözleşmesi, vs. herhangi bir sözleşme ve ilişki bulunmadığı gibi, haksız fiil, sebepsiz zenginleşme, sözleşme dışı borç ilişkisi ve sair başkaca herhangi bir hukuki ilişki de bulunmadığını, müvekkili şirkete husumet yönlendirilemeyeceğini, davacı tarafın tacir olması göz önünde bulundurulduğunda uygun olarak ayıp ihbarında bulunmadığını, onarım hakkını kullanan davacının, misli ile değişim talep hakkının yasal şartlarının oluşmadığını, dava konusu araçta tekrarlayan/giderilemeyen ve araçtan faydalanmayı ortadan kaldıran bir kusur/ayıp/gizli ayıp ve üretim hatası bulunmadığını beyan ederek davanın reddi ile tüm yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Otomotiv Ltd. Şti.’ne dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, davalı taraf süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.

DELİLLER:
1-)Hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı,
2-)Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine ait hasar dosyası,
3-)Mahkememizce yapılan Keşif Tutanağı,
4-)Mahkememizce alınan Bilirkişi ve Bilirkişi Ek Raporları,
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, davacının 11.12.2017 tarihinde almış olduğu araca ait satım ve ayıplı ifadan kaynaklı misli ile değişim olmadığı takdirde satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Dava konusu araçta ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp var ise ayıbın gizli veya açık ayıp olduğu, satıcının sorumluluğu bulunup bulunmadığı, ayıp ihbarı şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve araç üzerinde de inceleme yapılmış olmakla, özetle, dava konusu aracın, Aydoğanlar servis belgelerine bakıldığında, 24.660 km.de başlayan, bir çok arızasının olduğu, sıfır sayılan lüks otoda meydana gelen ve uzun süre devam eden arızaların davacıyı mağdur ettiği, (02.01.2018 16.02.2018, 30.03.2018,21.05.2018, 26.06.2018, 17.07.2018, 26.10.2018, 27.08.2019 ve 21.10.2019) davaya konu aksamların (şanzıman kutusu, direksiyon kutusu vb. aksamlar) saat benzeri fabrikasyon hassasiyete sahip olduğu ve onarım görmüş olmalarının araçta itibar ve güvensizliğe yol açtığı değerlendirilmiş ve fakat dava konusu aracın fabrikasyon imalat hatasından kaynaklanan gizli ayıp niteliğindeki arızalarının uzun süre devam etmesine rağmen bu arızalarının zamanla ücretsiz şekilde onarıldığı ve araçta arıza kalmadığı ancak aracın 50.000 TL tutarında değer kaybına uğrayacağı sonucuna varılmıştır.
6502 sayılı Kanun’un 10. maddesine göre; “Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz”.
6502 sayılı Kanun’un 11/1 maddesinde tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiş olup, buna göre; “Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür”.
11/2 maddesine göre, Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici ve ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı malın kendisi tarafından piyasa sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz.
11/3 Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır. ” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu araçta üretim hatası tespit edilmiş ve bu üretim hatasının da gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Ancak menfaatler dengesi gözetildiğinde, malın ayıplı ve ayıpsız değeri, ayıbın önemi, arızların giderilmesi ve sorunlu parçanın kalmamasına göre, mevcut durum değerlendirildiğinde misli ile değişim şartları oluşmamış, aracın ücretsiz olarak onarıldığı da göz önüne alındığında, davacının diğer seçimlik haklarını da talep etmediği anlaşılmakla, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1-Davanın REDDİNE
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin alınan 44,40 TL harçtan düşümü ile bakiye 36,30 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı taraflar kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı taraflara ödenmesine,

4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/06/2022