Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/589 E. 2022/268 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/589 Esas – 2022/268
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2019/589 Esas
KARAR NO : 2022/268

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/10/2019
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
KARAR Y.TARİHİ : 09/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı
araç sürücüsü …’ın, davalı araç maliki …’a ait … plakalı
2006 model … marka kamyon tipi araç ile 28/11/2018 günü, müvekkil …’e
çarparak yaralanmasına sebep olduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın,
davalı sigorta şirketi … Sigortanın 025331 nolu acentesi tarafından 4359042 poliçe
numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigorta kapsamına alındığını,
Karayolları Trafik Kanunu gereği araç sürücüsü, araç maliki ve zorunlu mali sorumluluk
sigorta şirketi müvekkillerin uğradığı zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu
olduklarını, davalı sigorta şirketine 28/02/2019 tarihli mail ve ekindeki dilekçe ve belgeler
ile başvuruda bulunulduğunu, ancak başvurunun sürüncemede bırakıldığını, kaza tespit
tutanağında müvekkil …’nin KTK’nın 68/1-c maddesini ihlal ettiği; sürücü Hayri’nin ise
kusursuz olduğu kanaatine varıldığını, ancak tutanağın hatalı olduğunu, müvekkilinin
yaşadığı kaza ve geçirdiği ameliyat sonrası yatağa bağlı hale geldiğini, günlük ihtiyaçlarını
dahi karşılayamadığını, oturup kalkamadığını tuvalet ihtiyacını dahi tek başına
gideremediğini, düzenli olarak pansuman ve tedavisinin yapılması; yemek, temizlik, kişisel
bakım gibi ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini, müvekkil …’nin bakımının çocukları
olan diğer müvekkiller tarafından yapıldığını, yaşadıkları manevi acının yanında ilaç,
tedavi, eve gelen bakıcı ve temizlikçi masrafları da maddi yüklerini arttırdığını, müvekkil
…’nin sol diz altı bölgesi için protez yaptırıldığını ve 7.200,00 TL tutarındaki masrafın da
müvekkil … tarafından karşıladığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, müvekkil …
…’in geçici ve sürekli sakatlık ve iş gücü kaybı nedeniyle şimdilik 50,00 TL maddi
tazminatın (Sigorta şirketi için poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere), müvekkiller …
…, … …, … …’in annelerinin tedavisi nedeniyle yaptıkları tedavi
ve ilaç masrafları için şimdilik 50,00 TL maddi tazminatın (Sigorta şirketi için poliçe limitleri
ile sınırlı olmak üzere) ve toplam 53.000,00 TL manevi tazminatın, kazanın vuku bulduğu
28/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte maddi tazminatın tüm
davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminatın araç sürücüsü davalı
… ve araç maliki davalı …’dan müşterek ve müteselsilen tahsiline,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava
ve talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı sigorta şirketinin 20.11.2019 tarihli cevap dilekçesinde
özetle; davayı ve müvekkil şirketin sorumluluğunu kabul etmemek kaydıyla …
plaka sayılı aracın, müvekkil şirket nezdinde, 4359042 poliçe numaralı, 13/06/2018-2019
vade tarihleri olmak üzere /Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk ( Trafik )
Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin, ancak sigortalısının kazadaki
kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde poliçe azami teminat
limitiyle sınırlı olduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde tüm kusurun davacı
yayada olduğunu, kaza tespit tutanağında tüm kusurun davacı …’e verildiğini,
trafik kazası nedeniyle meydana gelen bütün sağlık hizmet bedellerinin SGK Başkanlığı
tarafından ödeneceği hükme bağlandığından, müvekkil şirketin tedavi (tedavi, ilaç, taksi-
ulaşım, protez, pansuman, bakıcı vb.) harcamalarına ilişkin herhangi bir sorumluluğu
bulunmadığını, Sosyal Güvenlik Kurumundan davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme
yapılıp yapılmadığı, maaş bağlanıp bağlanmadığı hususlarının sorulmasını talep
ettiklerini, bu hususta tespit edilecek tazminat rakamında göz önünde bulundurulmasını,
kaza tarihinden itibaren faiz talebi haksız olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama
giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1) Hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı,
2) … Sigorta A.Ş.’ye ait sigorta hasar dosyası.
3) Gölbaşı Osman Tan Polis Merkezi Amirliği ve Sıhhıye Kocatepe Sosyal Güvenlik Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapları,
4)Adalet Bakanlığı Adli Tıp Grup Başkanlığına ait Kusur Raporu,
5)Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Kurumu Anabilim Dalı Başkanlığına ait Maluliyet Raporu,

6) Davacıya ait tedavi evrakları,
7) Mahkememizden alınan Kusur ve Aktüer Bilirkişi raporları,
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, davalı sigorta şirketinin ZMMS sigorta poliçesi ile sigortaladığı aracın sebebiyet verdiği kaza nedeni ile aracın sürücüsü,işleteni ve sigortacısına karşı ileri sürülen maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu kazaya sebebiyet veren … plakalı araca ait poliçenin incelenmesinde:13/06/2018-13/06/2019 tarihleri arasında davalı şirkete sigorta poliçesi ile sigortalandığı, kişi başına sakatlanma ve ölüm teminatının 360.000,00 TL olduğu kazanın poliçe vadesi dahilinde meydana geldiği anlaşılmıştır.

Dosyanın esası için mahkemece yapılacak iş, meydana gelen kazada tarafların kusur durumlarının tespiti, davacının kaza nedeniyle malul kalıp kalmadığı, kaldı ise oranı ve kaza ile illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespiti, davalı sigorta şirketinin hukuki sorumluğu bulunup bulunmadığı, poliçe limiti ve ödeme yapıp, yapmadığının tespiti, gerçek zarar miktarının tespiti, yapılan ödeme varsa bunun güncellenmiş mahsubu ve en nihayetinde gerçek zarar miktarından, davalıların kanunen sorumluluğunun bulunup bulunmadığına karar vermekten ibarettir.
2918 sayılı KTK’da ZMMS sigortası ile ilgili ayrıntılı düzenleme yapılmıştır. Yapılan düzenlemeler uyarınca; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar(2918 sayılı KTK m. 85/1). Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır (m. 93/1). Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabilecegi gibi dava da açabilir (m. 97). Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz (8 iş günü) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar (m. 99). Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir (m. 109/1,2). Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir (2918 sayılı KTK m. 110/2). Meydana gelen kazada ölüm veya yaralanma meydana gelmesi halinde hak sahipleri ölüm halinde, destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler (TBK m. 53). Bedensel zarar meydana gelmesi durumunda daimi veya geçici iş göremezlik nedeni ile tazminat talep edilebilir (TBK m. 54, 55). Ayrıca yasal koşulların oluşması halinde kaza nedeniyle ölüm veya yaralanma halinde manevi tazminat talep edilebilir (TBK m. 56).
ZMMS sigorta poliçesinden kaynaklanan kaza sonucu meydana gelen zararlardan sigorta şirketi azami poliçe teminat limiti dahilinde, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, gerçek zararın tazmini ile sınırlıdır (11 H.D. 09/06/2003, 2003/269 E, 2003/6111 K,).
2918 sayılı KTK’nin “sorumluluğa ilişkin anlaşmalar” başlığını taşıyan 111. maddesi gereği, Karayolları Trafik Kanunu ile öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir
Bu bilgiler ışığında, meydana gelen kazada davacının maluliyeti bulunup bulunmadığı, tarafların kazadaki kusuru ve gerçek zarar miktarının tespiti açısından dosya ayrı ayrı rapora tevdi edilmiş olmakla;
Davacının maluliyet bulunup bulunmadığının tespiti açısından alınan ATK raporu incelendiğinde, meydana gelen kazada, Nuşirevan kızı, 28/06/1939 doğumlu …’in 28/11/2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı olarak, 30 Mart 2013 tarih ve 28603 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü,
Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” ve
ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla iş gücü kaybı oranı hesaplandığında,
Alt ekstremiteye ait sorunlarda özürlülük oranları
%40 olduğu,
Hastanın kaza zamanında 60 yaşın üzerinde olması nedeniyle yönetmeliğin 11/e maddesine
göre hesaplanan özürlülük oranına Balthazard ile %10 eklendiğinde 28/11/2018 tarihli trafik
kazasına bağlı kişinin toplam vücut özür oranının %46 (kırk altı) olduğu ve sekel halini
Aldığı, Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı
ihtiyaç süresinin 3 (üç) ay olduğu, Tıbbi iyileşme süresinin 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği kanaatine varıldığı anlaşılmakla,, rapor usul ve esasa uygun olmakla maluliyet yönünden hükme esas tutulmuştur.
Meydana gelen kazada, tarafların kusurunun tespiti açısından alınan raporlar incelendiğinde ise, 28/11/2018 günü saat 15:30 sıralarında, sürücü …, sevk ve idaresindeki … plakalı kamyon ile, Şehit Ali Gaffar Okan Caddesini takiben Jandarma istikametinden Belediye istikametine seyri sırasında 2203 sokak kavşağını geçtikten sonra No: 92/A önüne geldiğinde, seyrine göre sağdan yola girip karşıya geçmek isteyen yaya …’in sol ayağının üzerinden tekeriyle geçmesi sonucu dava konusu kazanın meydana geldiği anlaşılmıştır. Trafik Kazası Tespit Tutanağı ve dosya kapsamından, kazanın, meskun mahalde, 7 metre genişliğinde, asfalt kaplama, düz, eğimsiz, orta ayırıcıyla bölünmüş tek yönlü yolda, yağmurlu havada, ıslak zeminde, gündüz meydana geldiği, aracın kaza sonrası duruş yerinin yolun sağına 3.90 metre mesafede olduğu, davalı …’ın dosyada mevcut duruşmada alınan ifadesinde, “…benim suçum yoktur, ben duruyordum, kontrolsüz kavşaktan bir araca yol verdim, davacı … iki aracın arasından çıktı, ben sağ taraftan davacı …’yi hiç görmedim, durduğumda ön teker davacı …’nin ayağına basmış, araçtan indim davacıyı kaldırdım…” şeklinde beyanda bulunduğu, dosyada mevcut 23/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda davacı yaya …’in 1. derecede %75 oranında kusurlu olduğu, davalı kamyon sürücüsü Haydar BAŞ’ın 2. derecede %25 oranında kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir. Ancak, dosyada mevcut kamera görüntüleri incelendiğinde, yayanın bir marketin önünden yola girdiği ve bir müddet beklediği, yayanın soldan gelen araçlar açısından görünürlüğünün olduğu, kazaya karışan kamyonun kaza yerine geldiğinde önce durakladığı, bunu gören yayanın kamyonun önünden geçmek istediği, ancak kamyonun tekrar hareketlenmesiyle kazanın meydana geldiği görülmüştür.
Dava dosyası kapsamındaki ifadeler, trafik kazası tespit tutanağı, kaza yeri krokisi, bilirkişi raporu, kazayla ilgili kamera görüntüleri ve olayla ilgili diğer tüm veriler incelenip durum değerlendirmesi yapıldığında, geldiği olay mahallinde yolun sağında kaplama içerisinde beklemekte olan yayayı dikkate almayan ve hareket alanına gerektiği gibi kontrol altında bulundurmadan tedbirsiz şekilde hareket ederek sağından aracının önüne doğru hareketlenip karşıya geçmek isteyen bu yayaya önlemsiz şekilde çarpan davalı sürücünün bu oluş şartlarındaki olayda asli kusurlu olacağı görüş ve kanaatine varıldığı ve davalı sürücü … sevk ve idaresindeki kamyon ile meskun mahalde, bölünmüş yolda seyri sırasında olay mahalline gelip duruşa geçtikten sonra, seyrine göre sağda beklemekte olan yayayı dikkate alıp bu yayaya geçiş hakkını bırakarak seyretmesi gerekirken, kamera görüntüsünden de anlaşılmakla, önce duraklayıp sonrasında dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde harekete geçerek, duran aracından dolayı önünden geçmek isteyen, önceden fark etmediği bu yayanın ayağının üzerinden geçmesi sonucu meydana gelen olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle asli kusurlu olduğu, davacı yaya … yoğun trafiğin aktığı olay yerinde araçların hareketlerine dikkat ederek kontrollü geçmeye özen göstermeyip, yol kenarında bir müddet bekledikten sonra sol tarafından gelerek duruşa geçen kamyonun önünden geçmek üzere hareketlendiği sırada, tekrar harekete geçen bu kamyonun tekeriyle ayağının üzerinden geçmesi sonucu meydana gelen olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketiyle tali kusurlu olduğu, bildirilmiş olmakla, ATK raporunun çelişkileri giderdiği, olaya ve oluşa uygun olduğu anlaşılmakla kusur yönünden bu rapora itibar edilmiş ve olayda; Davalı sürücü …’ın %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu,
Davacı yaya …’in %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Gerçek zararın tespiti açısından alınan rapor da ise, davacı … lehine 12.034,00 TL geçici iş
göremezlik tazminatı, 66.445,69 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 5.320,04 TL
geçici bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 83.799,73 TL tazminat hesaplandığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 28/11/2018 günü saat 15:30 sıralarında, sürücü …, sevk ve idaresindeki … plakalı kamyon ile davacının ayağının üstünden geçerek, yaralanmasına neden olduğu, dava konusu olayın meydana gelmesinde, davalı sürücü
…’ın % 75 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’in % 25
oranında kusurlu olduğu, hesap raporuna göre davacı lehine hesaplanan maddi zarardan
TBK 52 inci maddesi kapsamında % 25 kusur indirimi yapıldığı,
TRH-2010 yaşam tablosu kullanılarak hesaplama
yapıldığı, davacı …’un 28.11.2018 tarihinde geçirmiş
olduğu trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle, toplam vücut özür oranının %46
olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, bakıcı ihtiyaç süresinin 3 ay
olduğunun tespit edildiği, davacı … lehine 12.034,00 TL geçici iş
göremezlik tazminatı, 66.445,69 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 5.320,04 TL geçici bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 83.799,73 TL tazminat hesaplandığı ve raporun gerekçeli olup, hesap yönünden usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, meydana gelen zarardan davalı sürücü ve sigorta şirketinin poliçe nedeniyle sorumluluğu bulunduğu anlaşılmakla, Davacı … yönünden maddi tazminat talebinin ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulüne karar verilmiş ancak diğer davalıların kaza sonrası annelerine maddi açıdan yardım ettikleri sabit olsa bile, olaydan maddi açıdan dolaylı bile olsa zarar gördüklerinin kabul edilemeyeceği ve yine zarar görse bile bu davanın konusu olamayacağı anlaşılmakla diğer davalıların maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş,
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede ise, manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebilmekle, tarafların sosyal-ekonomik durumları, takdir edilen tazminatın davalı tarafından ödenebilir olması da dikkate alınarak, davacılar lehine manevi tazminata hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1-Davanın Kısmen Kabulü ile,
a)Davacı … yönünden, maddi tazminat talebinin kabulü ile, 12.034,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 66.445,69 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 5.320,04 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam, 83.799,73 TL’nin 13.03.2019 tarihinden itibaren davalı sigorta şirketi yönünden işleyecek ticari faizi ile , davalı gerçek kişiler … ve … yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b) …, … ve … yönünden; maddi tazminat talebinin reddine,
c) Davacı … yönünden manevi tazminat talebinin Kabulü ile,
35.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılar … ve …’tan tahsili ile davacıya verilmesine,
d)…, … ve … yönünden manevi tazminat talebinin Kabulü ile,
Her bir davacı için ayrı ayrı 1.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılar … ve …’tan tahsili ile davacıya verilmesine,
Maddi Tazminat yönünden;
2-Davacı … kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 11.693,96 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye ödenmesine,
3-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 50,00 TL vekalet ücretinin davacılar …, … ve …’tan alınarak davalı sigorta şirketine ödenmesine,
4-Alınması gerekli 5.724,36 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 1.474,63 TL harcın düşümü ile arta kalan 4.249,73 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Peşin ve ıslahla alınan 1.474,63 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye ödenmesine,
Manevi Tazminat yönünden;
6-Davacı …, …,…, … kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.250,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye ödenmesine,
-Alınması gerekli 2.595,78 TL harçtan peşin alınan 136,97 TL harcın düşümü ile arta kalan 2.458,81 TL harcın davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
11-Peşin alınan 136,97 TL harcın davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine,
12-Maddi ve manevi tazminat yönünden; davacı tarafından yapılan; 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 664,65 TL posta ve tebligat gideri, 323,00 TL ve 1.260,00 TL adli tıp giderleri olmak üzere toplam 3.247,65 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 2.891,55 TL ile 50,80 TL başvuru harcı ve vekalet harcı olmak üzere toplam 2.942,35 TL toplam yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 2.024,37 TL ile sınırlı olmak üzere) tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
13-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
14-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 145,20 TL’sinin davacıdan, 1.174,80 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 19/04/2022 11:55:39