Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/542 E. 2022/207 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/542 Esas – 2022/207
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/542 Esas
KARAR NO : 2022/207

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/10/2019
KARAR TARİHİ : 04/04/2022
KARAR Y.TARİHİ : 08/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/07/2019 tarihinde …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç karıştığı tek taraflı trafik kazasında araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, kazaya karışan aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin zararından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.500,00 TL daimi maluliyet tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 20/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 14/01/2022 tarihli dilekçesi ile alacak taleplerini 224.710,38 TL ‘ye yükseltmiş noksan harcı tamamlamıştır.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin sorumluğunun sigortalısının kusuru ve sigorta poliçesi limitleri ile sınırlı olduğunu, ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, maluliyet oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, davacının kaza tutanağından da anlaşılacağı üzere emniyet kemerini takmaması malul kalmasında bu durumun etkili olması sebebiyle müterafik kusurlu olması nedeniyle hesap yapılırken asgari %25 oranında indirim yapılması gerektiğini savunmuş davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davalı sigorta şirketinin ZMMS sigorta poliçesi ile sigortaladığı aracın geçirmiş olduğu tek taraflı trafik kaza nedeni ile meydana gelen yaralanmadan dolayı açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı örneği, SGK müzekkere cevabı, kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi örneği, hastane kayıtları, Muş Cumhuriyet Başsavcılığının …. Esas sayılı dosyasının uyap evrakları, bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Davaya konu kazaya sebebiyet veren … plakalı araca ait poliçenin incelenmesinde: 20/04/2019- 20/04/2020 tarihleri arasında davalı Neova Sigorta A.Ş.’ye sigorta poliçesi ile sigortalandığı, kişi başına sakatlanma ve ölüm teminatının 360.000,00 TL olduğu, kazanın poliçe vadesi dahilinde meydana geldiği anlaşılmıştır.
Kusur oranlarının tespiti için dosya Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 06/03/2020 gün ve 1471 sayılı raporlarının sonuç kısmında özetle; sürücü …’in % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, olduğu görüşü bildirilmiştir.
Maluliyet raporuna itiraz üzerine dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 26/03/2021 gün ve 5648 sayılı raporunun sonuç kısmında özetle; …’in 10.07.2019 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 6(altı) aya kadar uzayabileceği, aynı yönetmelik 15. Maddesi çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı görüşü bildirilmiştir.
Maluliyet raporuna itiraz üzerine dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 19/08/2021 gün ve 86972 sayılı raporunun sonuç kısmında özetle; Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 8 (yüzdesekiz) olduğu, İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 6(altı) aya kadar uzayabileceği,11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin 15. Maddesi çerçevesinde başka birisinin sürekli veya geçici bakımına muhtaç durumda olmadığı görüşü bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişiden alınan 01/01/2022 tarihli raporun sonuç kısmında özetle; Davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı
kamyonet sürücüsü …’in % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’in yolcu konumunda olduğu, dava konusu olayın meydana gelmesinde kusurlu
olduğuna dair tespit bulunmadığından, hesaplanan maddi zarardan TBK 52 inci maddesi
kapsamında kusur indirimi yapılmadığı, davacı …’in 10.07.2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası
sonucu yaralanması nedeniyle,
Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğine göre tüm
vücut engellilik oranının %8 olduğu,
Çalışma Gücü… Yönetmeliğine göre, sürekli malüliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin 6 aya kadar uzayabileceği, sürekli ya da geçici
bakıma muhtaç olmadığının tespit edildiği,
Yargıtay’ın son dönem içtihatlarına göre kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan
Erişkinler Yönetmeliğine göre hesaplama yapıldığı, davacının 18 yaşından küçük olduğu, gelir getirici bir faaliyette bulunmadığı, ve
taleple bağlı kalınarak geçici iş göremezlik zararı hesaplanmadığı, TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi kullanılarak, ancak iskonto
(teknik faiz) kullanılmadan hesaplama yapılarak, davacı lehine, 224.710,38 TL sürekli iş
göremezlik zararı hesaplandığı,
davacı tarafça, davalıya yapılan son başvurunun 20.08.2019 tarihinde tebliğ
edildiğinin, davalı gelen evrak belgesinden tespit edildiği, Sayın Mahkemece yapılan bu
başvurunun geçerli olduğunun kabulü halinde, tebliğ tarihinden itibaren 8 iş günü sonrasına
gelen 03.09.2019 tarihinde davalı sigorta şirketinin temerrüde düşeceğinin hesaplandığı,
dava konusu kazaya karışan, … plakalı sigortalı aracın ticari-
kamyonet olduğunun tespit edildiği, aracın kullanım amacı dikkate alındığında,
hükmedilecek tazminata uygulanacak avans faiz uygulanması gerektiği, ancak dava
dilekçesinde “yasal” faiz talep edilmiş olup, tazminata uygulanacak faiz türünün mahkemenin takdirine olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması ve
müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği belirtilmiş olup, bu hususta mahkemeye ait olduğu görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını ayrı ayrı dosyaya sunmuşlardır. Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
2918 sayılı KTK’da ZMMS sigortası ile ilgili ayrıntılı düzenleme yapılmıştır. Kanunu’nun tanımlarla ilgili 3. maddesi işleteni; “araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydı ile satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracı uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir.” şeklinde tanımlamıştır. Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar(2918 sayılı KTK m. 85/1). Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır (m. 93/1). Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir (m. 97). Sigortacılar, hak sahibinin mali sorumluluk sigortası genel şartları ile belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz (8 iş günü) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar (m. 99). Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir (m. 109/1,2). Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir (2918 sayılı KTK m. 110/2). Meydana gelen kazada, hak sahipleri ölüm halinde, destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler (TBK m. 53). Bedensel zarar meydana gelmesi durumunda daimi veya geçici iş göremezlik nedeni ile tazminat talep edilebilir (TBK m. 54, 55). Ayrıca yasal koşulların oluşması halinde kaza nedeniyle ölüm veya yaralanma halinde manevi tazminat talep edilebilir (TBK m. 56).

Yukarıda yazılı açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 10/07/2019 tarihinde sürücü …’in yönetimindeki davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce kaldırıma çıkarak ahşap telefon direğine çarpması ve direği dibinden kırması ardından kaldırımdan çıkıp boş arazide ilk çarpışma noktasından 28 metre uzaklıkta durması sonucu yaralanmalı ve maddi zararlı trafik kazası meydana geldiği, kaza nedeniyle araç içeresinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı anlaşılmıştır. Meydana gelen kazada davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu adli tıp kurumu raporu ile ortaya konulmuştur. İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan maluliyet raporu uyarınca davacının vücut engellilik oranını %8 olduğu, iyileşme sürenini 6 aya kadar uzayabileceği, sürekli ya da geçici bakıma muhtaç olmadığının tespit edildiği belirlenmiştir.
Yukarıda tespit edilen kusur ve maluliyet oranı esas alınarak aktüerye bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde hazırlanan rapor uyarınca davacının 224.710,38 TL sürekli iş göremezlik zararının oluştuğu anlaşılmıştır.
Meydana gelen kazada davacının yolcu olarak bulunduğu, kaza esnasında yolcu Furkan Güleri’in emniyet kemeri takmadığı, emniyet kemer takmaması nedeniyle müterafik kusurlu kabul edilmesi gerektiği, bu kapsamda mahkememizce takdiren bilirkişi tarafından yapılan hesaplama üzerinden %20 müterafik kusur indirimi yapılarak davanın kısmen kabulü ile 179.768,30 TL sürekli iş göremezlik tazminatının hükmetmek gerektiği anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından olayda hatır taşımacılığı bulunduğunda bahisle tazminattan indirim yapılması talep edilmiş ise de; davacı ile sigortalı araç sürücüsünün amca-yeğen olmaları sebebiyle aralarındaki yakın akraba ilişkisinden dolayı, davacının araçta ücret karşılığı olmadan taşınması ailevi ve ahlaki görev olmakla, olayda hatır taşıması ilişkisi bulunmadığından, bu nedenle tazminattan indirim yapılmamıştır.
Davacının, 20/08/2019 tarihinde davalı sigorta şirketine tazminat başvurusunda bulunduğu, davalı sigorta şirketinin 03/09/2019 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmıştır. Davacının ıslah dilekçesi nazara alınarak davanın kısmen kabulüne, poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere 03/09/2019 tarihinden itibaren aracın ticari araç(kamyon) niteliği nazara alınarak avans faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulüne, 179.768,30 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 03/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte poliçe teminat limitleri ile saklı kalmak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 21.027,99 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 6.642,47 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 2.088,30 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.670,64 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Alınması gerekli 12.279,97 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 884,40 TL harcın düşümü ile arta kalan 11.395,57 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Peşin ve ıslahla alınan 884,40 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, red ve kabul oranına göre 1.056,00 TL’sinin davalıdan, 264,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 04/04/2022