Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/518 E. 2022/36 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/518
KARAR NO : 2022/36

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2022
KARAR Y.TARİHİ : 25/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile MKE arasında 19.06.2018 tarihli 25.000 adet Gez Komplesi imali sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 5.3 maddesinde; sözleşme takviminin belirlendiğini, buna göre sözleşmenin imza tarihinden itibaren 30. gün numunelerin teslim edileceği takip eden birer aylık periyotlarda 25.000 adet ürünün partiler halinde teslim edileceğini, gecikme halinde uygulanacak cezanın geciken mal bedelinin %04’ü olarak kararlaştırıldığını (16.2 md.) sözleşmeye göre davalı tarafından verilmesi gereken teknik resim ve mastarların verilmesini müteakip yüklenici tarafından üretilen numunenin idareye verilmesi, idarenin onayından sonra üretime geçilmesi gerektiğini, teknik resim ve 66 adet mastarın 04.07.2018 tarihinde müvekkiline verildiğini, 30 günlük numune teslim tarihinin davalı idare tarafından bu tarih baz alınarak başlatıldığını, ve ilk numunenin müvekkili tarafından 06.08.2018 tarihinde davalı MKE’ye teslim edildiğini, davalının 04.09.2018 tarihli e-posta ile numunenin kabul edilmediğini müvekkiline bildirdiğini (kabul edilmeme nedeni olarak kaplamanın teknik şartnameye uygun olmadığının gösterildiğini), numunenin kabul görmemesi üzerine müvekkilinin (teknik şartnamenin 5.2 maddesi uyarınca) üretime geçmediğini, zira 5.2 maddesinde; numune parçaya onay verilirse üretime devam edileceğinin kararlaştırıldığını, bu arada davalı kurum yetkilisi …’ın şahsi telefonundan müvekkili şirket yetkilisini arayarak 3.000 adet ürünün teslimini istediğini, ardından 17.09.2018 tarihli ihtarname göndererek, 20 günlük cezalı süre verildiği, bu sürede ürünler teslim edilmezse sözleşmenin feshedilerek teminatın irat kaydedileceğini ihtar ettiğini, bunun üzerine müvekkilince süre uzatımı talep edildiğini ancak talebin kabul görmediğini, 800 adet ilk parti ürünün 06.11.2018 tarihinde teslimini müteakip sözleşmeye konu ürünlerin peyderpey partiler halinde tesliminin yapıldığını, teslim edilen ürünlere ilişkin MKE Silah Fabrikası müdürlüğü tarafından geç teslim nedeni ile ceza bedeli faturası keserek müvekkiline gönderdiğini, müvekkili tarafından faturalara noter ihtarı ile itiraz edildiğini, ceza koşulunun uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu, zira partiler halinde malın teslimi yapılırken davalının cezayı isteme hakkını saklı tutmadığını, ihtirazı kayıt ileri sürülmeden yapılan kabuller nedeniyle cezanın düştüğünü, öte yandan malın teslimi için öngörülen sürelerin kesin süre olmadığını, teslim için tayin edilen sürelerin işlemeye başlamasının belirli bir prosedüre tabı kılındığını, bir çoğunun işlemeye başlamasının davalının edim ve borçlarına bağlı kılındığını, örnek olarak Teknik Şartnamenin 3.1.6 maddesine göre numune üretimi için teknik resim ve mastarların müvekkiline teslimi gerektiğini, davalının mastar teslimini geç ve eksik yerine getirdiğini, müvekkilinin sözleşmenin imza aşamasında ceza koşulunu gördüğünü ancak sözleşmeyi imzalamaması durumunda geçici teminatın irat kaydedileceği ve ihalelerden yasaklanacağı baskısı ile sözleşmeyi imzalamak zorunda kaldığını, sözleşmedeki ceza koşulunun genel işlem koşulu olduğunu belirterek 989.246,1 TL alacağın hak edişten kesinti tarihlerinden işleyeek en yüksek tiaret faizi ile dvalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile davacı arasında 25.000 adet gez komplesi imali için 19.06.2018 tarihli sözleşme imzalandığını, ürünlerin tamamının davacı firma tarafından teslim edildiğini ve kabullerinin silah fabrikası tarafından yapıldığını, ancak teslimatta gecikilen günler için davacıya gecikme cezası kesildiğini, gecikme halinde her takvim günü için gecikmeye esas mal bedelinin binde dördü oranında gecikme cezası uygulandığını, teslim sürelerinin sözleşmenin 5.3 maddesinde belirtildiğini, teknik şartnamenin 3.1.6 maddesine göre yükleniciye ölçü ve kontrollerde kullanmak üzere 72 adet mastar verildiğini, 3.2 maddeye göre yüklenicinin bu malzemeleri sipariş teyidini müteakip 5 iş günü içinde idareden teslim alması gerektiğini, idareden alınacak kalıp ve mastar tesliminde bir gecikme olursa yüklenicinin 7 gün içinde durumu izah eden yazı ile idareye başvurması gerektiği aksi halde termin süresi konusunda her hangi bir hak talep edemeyeceği, 5.2 maddeye göre üretimi tamamlanmış ürünlere ait numunelerin yüklenici tarafından idareye teslim edileceği idarece hazırlanacak kalite kontrol raporu sonrası onay verilen parçaların üretimine devam edileceğini, 8.2 maddesinde idareye teslim edilen numunelerin muayenesinde geçecek sürenin termin süresine ekleneceği hükümlerinin yer aldığı, dava dilekçesinde belirtilen iddialar ile ilgili olarak davacı tarafından teftiş kuruluna başvurulması sonucunda; Teftiş Kurulunun konuyu incelediği, raporda; numunelerin idare tarafından muayenede geçen 6 günlük süre hariç kesilen cezaların sözleşmeye uygun bulunduğu, 6 günlük süreye ilişkin 87.565 TL cezanın davacıya iade edildiğini, ayrıca 7161 sayılı Torba Yasa kapsamında (geçmişe etkili olmamak üzere) davacının dilekçe tarihinden sonraki her bir parti için 28 günlük süre uzatım taleplerinin uygun görüldüğünü buna göre 153,5 gün için 108.808 TL cezanın davacıya iade edildiğini davacının talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi uyarınca davalı idare tarafından davacı hak edişinden kesilen 989.246,1 TL gecikme cezasının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili sözleşmede yer alan ceza koşulunun ihale aşamasında müvekkiline bildirilmediğini, ihaleyi kazanan müvekkilinin, idare tarafından tek yanlı olarak hazırlanmış sözleşmeyi imzalamak zorunda kaldığını, aksi halde teminatın irat kaydedilmesi ve ihalelerden yasaklanmasının söz konusu olduğunu belirterek sözleşmede yer alan ceza koşulunun geçersiz kabul edilmesini istemiştir. Hata hile ve korkutmaya bağlı olarak iradesine uygun düşmeyen bir işlem yapıldığını öne süren taraf TBK 39. maddesi uyarınca yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır. Taraflar arasındaki sözleşme 19.06.2018 tarihli olup davacı en geç bu süreden itibaren hata hile ve korkutmaya bağlı olarak sözleşme ile bağlı olmadığını karşı tarafa bildirmesi gerekirken anılan sürede her hangi bir bildirim yapılmadığı ve dava açılmadığı görülmüştür. Öte yandan davacı tacir statüsünde olup tedarik sözleşmelerine konulması mutat hale gelen ceza koşulunu önceden bilmediğini veya bu durumun beklenmeyen bir hal olduğunu öne süremez. Taraf iradelerine uygun olduğu yukarıda yapılan açıklama ile saptanan sözleşmedeki ceza koşulunun TBK 20. maddesi uyarınca genel işlem koşulu olduğu da öne sürülemez.
Taraflar arasında 19.06.2018 tarihinde 25.000 adet Gez Komplesi İmali Sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı yüklenici konumunda olup idarenin ihtiyacı olan teknik özellikleri Teknik Şartnamede düzenlenen 25.000 adet Gez Komplesi İmali ve idareye teslimini üstlenmiştir. Teslim süresinin kararlaştırıldığı sözleşmenin 5.3 maddesinde; 30.gün numune teslimi ve takip eden 30’ar günlük periyotlarda 3.000 adet gez komplesinin teslimi böylelikle 270. Gün teslimatın tamamlanması öngörülmüştür.
Gecikme cezasına ilişkin sözleşmenin 16. Maddesinde; partiler halinde yapılacak teslimatta yüklenici sözleşmeye uygun olarak malı süresinde teslim etmediği takdide gecikilen her takvim günü için gecikmeye esas mal bedelinin binde 4’ü oranında gecikme cezası uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 16.6 maddesinde yüklenicinin malı süresinde teslim etmediği takdirde idare tarafından en az 20 gün süreli yazılı ihtar verileceği, bu sürede gecikme cezası uygulanacağı belirtilmiştir.
Sözleşme eki teknik şartnamenin “numune alma ve muayene şartları” başlıklı 5. Maddesine göre; yüklenicinin siparişini aldığı parçanın numune parçasını getireceği, idarece numune parçaya onay verilmesi halinde yüklenicinin üretime devam edeceği, numune parçanın muayene süresinin termin süresine ekleneceği, teslim süresinin kararlaştırıldığı sözleşmenin 5.3 maddesinde; 30.gün numune teslimi ve takip eden 30’ar günlük periyotlarda 3.000 adet gez komplesinin teslimi böylelikle 270. Gün teslimatın tamamlanması öngörülmüştür.
Davalı idare tarafından davacıya yapılan 17.09.2018 tarihli bildirimde; termin programına uyulmadığı belirtilerek bu gecikmeden dolayı 20 günlük cezalı ek süre verildiği, bu süre içinde terminlere uygun şekilde tesliman yapılmaması halinde sözleşmenin 16. Ve 36. Maddesi gereğince idarenin sözleşmeyi cezalı olarak devam ettirmekte veya feshetmekte serbest olduğu belirtilmiştir.
MKE ambar şefliğine teslim edilen parçaların listesi ve teslim tarihleri 12.07.2019 tarihli yazı ekinde sunulmuş olup buna göre 800 adetten oluşan ilk partinin 07.11.2018 tarihinde, 1.280 adetten oluşan ikinci partinin 26.11.2018 tarihinde ve en son teslimatın 02.07.2019 tarihinde yapılarak idareye toplam 16.508 adet gez komplesi teslimatı yapıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda; Mahkememizce alınan 16.07.2021 tarihli bilirkişi raporunda Davacı … A.Ş.’nin partiler halinde yapılacak ürün teslimatlarında ifada gecikmiş olduğu, sözleşme’nin 16.2 maddesine göre bu gecikme sonucu ceza koşulu alacağının muaccel olması için, bu gecikmenin borçlunun kusurundan kaynaklanmaması ve Sözleşme’nin 17.1.2 maddesine göre İdarenin süre uzatımı vermesi gereken bir durumun söz konusu olmaması gerektiği; İdare, 17.9.2018 tarihli yazısında 20 günlük süre vermişse de bunun bir mehil niteliğinde olduğu, 17.1.2 anlamında bir süre uzatımı olmadığı; davacı borçlunun geç de olsa ürünleri fazlasıyla teslim ettiği, davalı alacaklının borçlunun gecikmiş ifasını çekincesiz kabul ettiği durumlarda TBK m.179/11 gereğince ceza koşulu talep edemeyeceği, davalı alacaklının 17.9.2018 tarihli yazısının bu anlamda değerlendirilmesinin Mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Davalı idare tarafından düzenlenen 17.09.2018 tarihli yazı sözleşmenin 16.6 maddesi uyarınca düzenlenmiş bir yazı olup ifanın çekincesiz kabul edildiği sonucunu çıkarmak mümkün değildir.
Sözleşme ile davacı idarenin ihtiyacı olan teknik özellikleri Teknik Şartnamede belirtilen 25.000 adet Gez Komplesi İmali ve idareye teslimini üstlenmiştir. Sözleşme ve eki idari şartnamede teslim süresi bir takvime bağlanmıştır. Buna göre sözleşmenin imzalanması ile birlikte ilk 30 gün içinde numune parçanın üretilerek davalı idareyi verilmesi, idarece numune parçaya onay verilmesi halinde yüklenicinin üretime devam edeceği, muayene süresinin termin süresine ekleneceği (Teknik Şartname 8.2) düzenlenmekle birlikte Teknik şartnamenin 3.1.6 maddesinde numune üretimi için teknik resim ve mastarların idare tarafından yükleniciye verileceği belirtilmiştir.
Sözleşmeye göre numune üretimi için 19.06.2018 tarihinde 30 günlük termin süresi başlamasına rağmen davacı teknik resim ve mastarların 66 adedinin kendisine sözleşmenin imzalanmasından 16 gün sonra (04.07.2018 tarihinde) ve 3 adedinin sözleşmeden 7 ay sonra (18.01.2019 tarihinde) teslim edildiğini belirterek bu gecikmede müvekkilinin bir kusuru olmadığını savunmuştur. Teknik Şartnamenin 3.2.3 maddesinde idareden alınacak kalıp, aparat, mastar ve malzeme tesliminde bir gecikme olduğu veya eksik verildiği durumda yüklenicinin gecikmeyi müteakiben 7 gün içinde durumu izah eden bir yazı ile idareye başvuracağı aksi takdirde termin süresinde düzenleme konusunda her hangi bir hak talep etmeyeceği düzenlenmiştir. Davacı idareye verdiği 19.06.2018 tarihli dilekçede; A6-507 gez komplesi mastarlarının kendisine teslim edilmediğini belirterek termin süresinin durdurulmasını talep etmiştir. Öte yandan 20.10.2021 tarihli dilekçe ekinde sunulan belge örneği incelendiğinde; davacı tarafından sunulan numunelerin idare tarafından 29.08.2018 tarihli raporla değerlendirildiği ve uygun bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı idarenin teknik şartnamenin 3.2.3 maddesi uyarınca teslimle yükümlü olduğu kalıp aparat ve mastarları teslimde geciktiği uyuşmazlık konusu değildir. Davacı yüklenicinin gecikmeye bağlı hak talebinde bulunabilmesi için gecikmeye müteakip 7 gün içinde idareye başvurması gerekmekte olup, davacı tarafından idareye sunulan 19.06.2018 tarihli dilekçenin teknik şartname hükümleri kapsamında davalı idareyi temerrüde düşürücü nitelikte olmadığı iddia edilmiş ise de, kalıp ve mastarları teslimde geciken ve bu yönüyle sözleşmeye uygun davranmayan idarenin dilekçenin süresinde olmadığı, savunmasının çelişkili davranma yasağına aykırı olduğu değerlendirilmiştir.
Yukarıdaki tespit ve değerlendirmelere ilave olarak taraflar arasındaki sözleşmenin 5. Maddesine göre; idarece numune parçaya onay verilmesi halinde yüklenicinin üretime devam edeceği kararlaştırılmıştır. Onay almamış numune parçalar üzerinden davacı yüklenicinin üretime devam etmesinin beklenemeyeceği açık olup, 20.10.2021 tarihli dilekçe ekinde sunulan kalite kontrol raporunda davacının sunduğu numuneler reddedildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamına göre reddedilen numune parçalar üzerinden idarece sözleşme ilişkisine devam edildiği anlaşılmakta olup gecikmede davacıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Davanın kabulüne,
989.246,10 TL’nin davalıdan tahsiline, alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Karar ve İlam Harcı
Alınması gerekli 67.575,40 TL harçtan peşin alınan 16.893,86 TL harcın düşümü ile arta kalan 50.681,54 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Kanunu 18A/13 maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asagari Ücret Tarifesi uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
Davacı tarafından yapılan 4.800,00 TL bilirkişi ücreti, 2.382,20 TL posta ve tebligat ücreti, 16.944,66 TL harçlar olmak üzere toplam 24.126,86 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 66.512,31 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/01/2022
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …