Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/509 E. 2021/485 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/509 Esas – 2021/485
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/509 Esas
KARAR NO : 2021/485

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2019
KARAR TARİHİ : 29/06/2021
KARAR Y.TARİHİ : 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, … Havalimanı için temizlik hizmetlerinin 01.01.2010-30.04.2010 tarihleri arasında davalı şirkete ihale edildiğini, davalı şirketin istihdam ettiği dava dışı işçilerin bir kısmının kıdem tazminatlarını talep etmeleri üzerinde davacı kuruluş tarafından dava dışı işçilere kıdem tazminatlarıma ödenmek zorunda kalındığını, yapılan ödemeden havalimanında çalıştığı dönem itibariyle davalı şirketin sorumlu olduğu hesaplanan miktarında 6.455,45-TL olduğunu, Yargıtay’ın istikrar kazanmış kararlarında sözleşmesel ilişki nedeniyle hizmet alımı ihalelerinden kaynaklı asıl işveren sıfatıyla idarelerin işçilere ödemek durumunda kaldıkları işçilik alacaklarından asıl sorumluluğun yüklenici şirketlere ait olduğu ve her bir yüklenicinin kendi çalışma süresine isabet eden işçilik alacağı ödemelerinden idareye karşı sorumlu oldukları arabuluculuk sürecine davalının katılmaması neticesinde taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, hizmet alım sözleşmesi ve Yargıtay kararları gereğince dava dışı işçilere ödenmek durumunda kalınan toplam kıdem tazminatından Havalimanında çalıştığı dönem itibariyle davalı şirketin sorumluluğu bulunduğu hesaplanan 6.455,45-TL nin davalı işverenden rücuen tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa usulüne uygun şekilde meşruhatlı davetiye çıkarılmış olup; dosyaya yazılı ve sözlü savunma bildirilmemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, dava dışı işçilere ödendiği ileri sürülen kıdem tazminatından davalının sorumlu olduğundan bahisle rücuen tahsiline ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı arasında … Havalimanı Genel Temizlik Hizmetleri Alım işi ile ilgili 01.01.20I0-30.04.2010 tarihleri arasında ilişkin 4 ay süreli sözleşme imzalandığı, Sözleşmenin eki olan teknik şartnamenin 5. Maddesinin incelenmesinde; “Yüklenici istihdam ettiği işçilerin İş Kanunu ,SSK Mevzuatı ve diğer kanun ve mevzuatlarla belirlenen uygulamalar, tüm hak ve alacaklar bakımından muhatabı da sorumlusu da Yüklenicidir. Yüklenici işçilerin 4857 sayılı İş Kanunu ve ilgili yönetmeliklerden doğan tüm ekonomik ve sosyal haklarım yerim getirmekle yükümlüdür. Yüklenici tarafından istihdam edilen işçilere ilişkin, herhangi bir sorumluluk DHMÎ’ye yüklenemez” şeklinde düzenleme yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi raporlarında; davanın, alt işverenlerin işçilerine davacı asıl işveren tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemelerinden alt işverenin kendi dönemiyle sınırlı sorumlu olup olmayacağı davası olduğunu, Davacı ile davalı alt İşveren arasında … Havalimanı temizlik hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığını, dava dışı işçiler …, …, …, …, …, …, …, … ve…’nun bu sözleşmeye konu işte davalı şirket işçisi olarak davacı asıl İşveren İşyerinde çalıştıklarını, davacı … tarafından dava dışı 9 İşçinin emeklilik ve ölüm nedeniyle ,… işyerinde çalıştıkları toplam süreyi kapsar şekilde kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, …‘na 11,05.2018 tarihinde 20.616,33-TL ödendiği ( + 157,67-TL damga vergisi ile birlikte) toplamda 8 yıl 7 ay 1 gün üzerinden 20.774,00-TL kıdem tazminatı ödendiğini, …’e 11.05.2018 tarihinde 9 yıl 8 ay 15 gün üzerinden toplamda 23.487,93-TL kıdem tazminatı Ödendiğini, …‘a 03.08,2018 tarihinde l8 yıl 11 ay 14 gün üzerinden toplamda 45.861,68-TL kıdem tazminatı ödendiğini, Necati Özdemir’e 11.05.2017 tarihinde 15 yıl 4 ay 4 gün üzerinden 33.258,75-TL kıdem tazminatı ödendiğini, …’e 26.07.2016 tarihinde 10 yıl 5 ay 20 gün üzerinden 20.785.85- TL kıdem tazminatı ödendiğini, … için (ölüm nedeniyle Eşi Fidan Meral’e ödenmiş) 8 yıl 9 ay 22 gün üzerinden 19.096,27-TL kıdem tazminatı ödendiğini, …’na 19.02.2016 tarihinde 6 yıl 5 ay 9 gün üzerinden 10.380,19-TL kıdem tazminatı ödendiğini, …’a 14.06.2016 tarihinde 8 yıl 2 ay 19 gün üzerinden 16.314,16-TL kıdem tazminatı ödendiğini, dava dışı işçilerden 7 işçinin emeklilik hakkı nedeniyle 2 işçinin de ölüm nedeniyle kıdem tazminatını hak ettiklerini, davacı kuruluş tarafından işçilerin kıdem tazminatlarının yukarıda tespit edilen tarihlerde ödendiğini, Davacı tarafından ödenen kıdem tazminatlarının davalı şirketin İşçileri çalıştırdığı dönemle sınırlı olarak sorumlu olup olmayacağı hususunda, taraflar arasındaki sözleşmede davacının sorumlu olacağı yönünde bir düzenleme bulunmadığından, davalı şirketin kendi dönemi ile sınırlı olarak kıdem tazminatı ödemelerinden sorumlu olduğuna karar verilmesi halinde, davacının davalıya rücu edebileceği tutarın toplamının 6.442.50-TL olduğunu, bildirmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. ” hükmü bulunmaktadır.
İşverenlerin sorumluluğuna ilişkin Yargıtay …Dairesinin 25.06.2020 tarih ve 2019/1035 Esas, 2020/2289 Karar sayılı kararında ”… İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır. İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır….Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir. ”. şeklinde belirtilmiştir.
Dava tarihi olan 24/09/2019 tarihinden sonra yargılama sırasında, 22.02.2019 tarih, 30694 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7166 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 11 maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112. maddesine eklenen 6. fıkrada, 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilere, 11/9/2014 tarihinden sonra imzalanan ihale sözleşmeleri kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde 11/9/2014 tarihinden sonra geçen süreye ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemeleri için sözleşmesinde kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücu edileceğine dair açık bir hükme yer verilmemişse alt işverenlere rücu edilmez. hükmü ile aynı Kanun’un 12. maddesi ile 4857 sayılı Kanuna eklenen geçici 9. maddede Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kamu kurum veya kuruluşları tarafından alt işverene rücu edilmek üzere yürütülen davalarda, 112 nci maddenin altıncı fıkrası kapsamında rücu edilmeyecek kısmı için ihtilafın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilir, yargılama gideri ve vekâlet ücreti taraflar üzerinde bırakılır. İcra takiplerinde rücu edilmeyecek kısma ilişkin olarak harç alınmaksızın düşme kararı verilir, takip giderleri ile vekâlet ücreti taraflar üzerinde bırakılır. Ancak, bu kapsamda alt işverene rücu edilerek takip ve tahsil edilmiş olan tutarlar, alt işverenler lehine hiçbir şekilde alacak hakkı doğurmaz ve tahsil edilmiş tutarlar iade edilmez. hükmü eklenmiş; 4857 sayılı İş Kanunu geçici 9. maddesinde belirtilen ve Anayasa Mahkemesince iptal olunan “bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından alt işverene rücu edilmek üzere yürütülen davalarda, 112/6. maddesi kapsamında rücu edilmeyecek kısmı bakımından yargılama gideri ve vekalet ücreti taraflar üzerinde bırakılır.” hükmünde, “yürütülen davalara” yapılan atıf olduğu ancak; Anayasa Mahkemesinin 15.10.2019 tarihli ve 30919 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Kanunu’nun 112/6 ve geçici 9. maddesinin ilk cümlesi, 2019/42 Esas, 2019/73 Karar sayılı kararı ile iptal edilmekle söz konusu hükümlerin uygulanmayacağı ve vekalet ücreti ve yargılama giderinin hüküm tarihine göre belirlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Talep ve iddia, savunma, SGK kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre; davanın, alt işverenlerin işçilerine davacı asıl işveren tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemelerinden alt işverenin kendi dönemiyle sınırlı sorumlu olup olmayacağı davası olduğu, davacı ile davalı alt İşveren arasında … Havalimanı temizlik hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığı, dava dışı işçiler …, …, …, …, …, …, …, … ve…’nun bu sözleşmeye konu işte davalı şirket işçisi olarak davacı asıl İşveren İşyerinde çalıştıkları, davacı … tarafından dava dışı 9 İşçinin emeklilik ve ölüm nedeniyle, … işyerinde çalıştıkları toplam süreyi kapsar şekilde kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı, dava dışı işçilerden 7 işçinin emeklilik hakkı nedeniyle 2 işçinin de ölüm nedeniyle kıdem tazminatını hak ettikleri, davacı kuruluş tarafından işçilerin kıdem tazminatlarının ödendiği, davacı tarafından ödenen kıdem tazminatlarının davalı şirketin işçileri çalıştırdığı dönemle sınırlı olarak sorumlu olup olmayacağı hususunda, taraflar arasındaki sözleşmede davacının sorumlu olacağı yönünde bir düzenleme bulunmadığı, davacının davalıya rücu edebileceği toplam tutarın 6.442.50-TL olduğu, faiz başlangıç tarihinin davalı şirket temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren başlatmak gerekmiş bu hususta davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; 6.442,50 TL’nin dava tarihi olan 24/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 50,80 TL başvuru ve vekalet harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 142,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.692,80 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.689,40 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
6-Alınması gerekli 440,09 TL harçtan peşin alınan 110,25 TL harcın düşümü ile arta kalan 329,84 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Peşin alınan 110,25 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/06/2021
Katip …

Hakim …