Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/449 E. 2023/22 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/449 Esas – 2023/22
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2019/449 Esas
KARAR NO : 2023/22

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2019
KARAR TARİHİ : 17/01/2023
KARAR Y.TARİHİ : 23/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin aldığı aracın, alındığı 2016 yılından itibaren arızalandığını, onarımı için … yetkili servislerine götürüldüğünü, süregelen ve onarılamayan şanzıman ve vites hususundaki şikayetlerle ilgili olarak davalılarca müvekkiline ibraname kapsamında ücretsiz bakım ve garanti uzatımı sağlandığını, aracın “Adblue sıvı azalması” arızası verdiğini, 3 kere üst üste davalı … Motorlu Araçlar Tic.San. A.Ş.’ye götürüldüğünü, ayrıca 2. ve 3. viteslere geçişlerde araçta silkelenme olduğunu ve ses geldiğini, bu sorunla ilgili olarak da defalarca servise gidildiğini, aracın satın alma amacına uygun kullanılamadığını, arızaların giderilmediğini, 26.02.2019 tarihli ibraname kapsamında yaşanan arızalarda aynı sorunlar yaşandığını, müvekkilinin aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebine, garantinin uzatılması şeklinde öneri verildiği ve iyi niyetle bunun kabul edildiğini, müvekkilinin araçtan beklediği faydayı sağlayamadığını, araçta yeni ayıplar ortaya çıktığını, aracı kullanan müvekkili şirket çalışanlarının da can güvenliğini tehlikeye düşürecek düzeye ulaştığı kanısı uyandığını, ihtarname ile aracın ayıpsız yeni bir misli ya da üst modeli ile değiştirilmesinin talep edildiğini, arabuluculuk toplantısının anlaşamama ile sonlandırıldığını, talep kabul edilmediğinden dava açılmasının zorunlu olduğunu, davalı firma … A.Ş. tarafından gönderilen ihtarda müvekkilinin teslim ettiği dava konusu … plakalı aracın teslim alınması ve davalı firma tarafından verilen … plakalı aracın iadesinin ihtar edildiğini, müvekkilinin aracı teslim ettiğini, müvekkilinin aracı kullanamamasından doğan şimdilik 1.000 TL zararının faiziyle giderilmesi, aracın ayıpsız ve yeni bir misli veya üst modeli ile değiştirilmesini talep ettiklerini belirterek, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yanlara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.

SAVUNMA: Davalı … Türk A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; araç üzerinde varsa rehnin kaldırılması gerektiğini, süresinde ve usule uygun ayıp ihtarı bulunmadığını, terditli taleplerinin davacıya açıklattırılması gerektiğini, TBK’da tahdidi sayılan haklardan ayrı bir talebin ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, zamanaşımı itirazları olduğunu, davacı bedel iadesine yönelik seçimlik hakkından kendi iradesiyle feragat ettiğini, aracın satın alındığı 04.05.2016 tarihi ile 26.02.2019 tarihleri arasında meydana gelen arızalar bakımından uzlaşma protokolü düzenlendiğini, anlaşma kapsamında davacı alıcı 26.02.2019 tarihine kadar meydana gelen arızalar bakımından ücretsiz onarım hakkını kullanmış olmakla diğer seçimlik haklarından feragat ettiğini, 26.02.2019 tarihinden sonra meydana gelen arızaların esasa etkili ve bedel iadesini haklı kılan arızalar olmadığını, kısa sürede basit müdahaleyle ücretsiz olarak giderildiğini, arıza şikâyeti üzerine aracın servise bırakıldığını, davacıya ikame araç verildiğini, araçta arıza tespit edilmediği, bilgi verilmesine rağmen aracı teslim almadığını ve ikame aracı kullanmaya devam ettiğini, ihtarnameye istinaden aracı iade ettiğini, şikayetlerin davacının araçtan faydalanmasını etkilemeyen basit müdahale ile giderilen önemsiz arızalar olduğunu, önemsiz ayıplardan satıcının sorumlu tutulamayacağını, araç üzerinde esas müteallik ayıp bulunmadığından davanın esastan reddine, davanın kabulüne karar verilmesi durumunda bedel iadesi yerine hakkaniyete uygun çözüm olan ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesi gerektiğini, ücretsiz onarım hakkı kullanılmakla davanın reddi gerektiğini, arızaların dava öncesinde giderildiğini ve sorunsuz olarak kullanıldığını, seçimlik haklar tüketilmiş olduğundan davanın reddi gerektiğini, TBK ve Garanti Belgesi Esasları Uygulama Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek arıza meydana gelmediğini, arızaların davacıyı mağdur etmeksizin gün içerisinde halledildiğini ve aracın sorunsuz teslim edildiğini, aracın kullanılamamasından dolayı şimdilik 1.000,00 TL olarak tespitinin istendiğini, talebin kötü niyetli olduğunu, talebin kabulünün mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine, davanın kabulüne karar verilmesi durumunda hakkaniyet gereği ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi istenmiştir.
Davalı … Motorlu Araçlar Tic.San.A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin itirazları olduğunu, davanın ihbar mükellefiyetine uyulmaması nedeniyle reddi gerektiğini, hak düşürücü süre ve zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, arabuluculuk sürecine dahil olmayan hususun dava dilekçesinde yer verilmesinin hukuken mümkün olmadığını, aracın bir üst modeliyle değiştirilmesi talebinin yasal dayanağı bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, davacının imzaladığı ibraname ve protokole göre davacının davalı müvekkilini ibra ettiğinden davacının hukuki mesnetten yoksun taleplerinin reddi gerektiğini, dava konusu araçtan fayda sağlanamadığında ilişkin iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, aracın sorunsuz şekilde davacı tarafından kullanıldığını, araçta var olduğu iddia edilen ayıpla ilgili davacının ücretsiz onarım hakkını kullandığından aracın halen sorunsuz şekilde davacı tarafından kullanıldığını, davacının aracın kullanılamamasından kaynaklı zararı olmadığını ve iddialarına ilişki belge sunulmadığını, davacıya müşteri memnuniyeti kapsamında araç tahsil edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının iddia ettiği gibi ayıbın varlığı tartışılacak olduğunda haksız ve fahiş davacı taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının araçtan elde ettiği yararların ve amortisman ve yıpranma bedellerinin tespitinin istenmesine ve tespit edilecek bedellerin bedellerin davacı lehine hükmedilebilecek bedellerden mahsubunu talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla aracın iadesine karar kurulması tartışılacak olduğunda aracın … … Türk A.Ş. Adına rehin bulunduğundan rehnin kaldırılarak ve mülkiyeti engelleyen sınırlamalardan arındırılmış şekilde iadesinin gerektiğini, davayı … Ticaret Türk A.Ş.’ne ihbar ettiklerini belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
İhbar olunan … Türk Ticaret A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin olayda üretici, ithalatçı veya satıcı sıfatına haiz olmadığını, davacı ile müvekkili arasında uyuşmazlık olmadığını, davacının şikâyetlerinin tamamen ve eksiksiz giderildiğini, davanın zamanaşımına uğradığından davanın esastan reddi gerektiğini, satıcının maldaki ayıplardan sorumlu tutulabilmesi için alıcının gözden geçirme ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmesi gerektiğini, davacının araçta sıklıkla meydana gelen ve giderilmeyen gizli ayıplar iddiasının yerine olmadığını, gizli ayıp olduğu iddia edilse bile ihbar bildiriminin zamanında yapılmadığını, ayıp iddiasının zamanında ileri sürüldüğü varsayılsa dahi basiretli tacir gibi davranmayarak ihbarını yapmadığının açık olduğunu, dilekçe ekinde sundukları kayıtlara göre bir çok kez müvekkili şirkete ait servise gelindiğini, başvuruların büyük kısmının araç sahibinin kullanımına bağlı oluşan ve basit müdahalelerle giderilebilen arızalar olduğunu, davanın somut dayanaklardan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER:
1-)Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 14/07/2020 tarihli müzekkere cevabı,
2-)Hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı,
3-)Mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporları,
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, ayıplı mal hakkında satıcının ayıba karşı tekeffül borcundan kaynaklı seçimlik haklarını kullanılma talebinden ibaretttir.
Dava konusu edilen aracın geçirmiş olduğu safahat, araçta arıza olup olmadığı eğer araçta arıza varsa bunun kullanıcı hatası mı yoksa üretim kaynaklı mı olup olmadığının tespiti açısından bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, rapor da incelendiğinde,
Davacı tarafından, davalı … A.Ş. firmasından, yeni – sıfır bir araç alındığı, aracın 2016 model, …- ……………………………… olduğu ve kullanım şeklinin hususi olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan servis formlarına göre, dava konusu … … marka C 200 d Exclusive tipinde 2016 model aracın, 04.05.2016 tarihli fatura ile 0 km yeni olarak davacı şirket adına tescili yapılarak, aracın davacı şirket uhdesinde kullanılmaya başlanmasından itibaren kısa aralıklarla arızalar vermeye başladığı, aracın birbirinden bağımsız farklı arızaları olduğu gibi, bazı arızaların da tekrar eder nitelikte olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Aracın trafiğe çıktıktan sonraki süreçte belirlenebildiği kadarı ile 08.04.2021 tarihine kadar toplam 29 kere yetkili serviste işlem gördüğü belirlenmiş olup, bu işlemlerin içinde müşteri talebi doğrultusunda yapılan lastik değişimi, periyodik bakım uygulanması yanı sıra aracın kaporta hasarı sonrası kaporta boya işçiliği de içerdiği, hepsinin arıza işlemi olmadığı görülmektedir.
Ancak otomatik şanzuman sistemine sahip aracın, vites geçişlerinde yaşanan vuruntu, sarsıntı, düzensiz vites geçişi şikayeti nedeni ile 10.10.2017 tarihinde araç 36.162 km’de iken, 11.12.2018 tarihinde araç 69.226 km’de iken, 21.06.2019 tarihinde araç 80.676 km’de iken, 21.08.2019 tarihinde araç 83.729 km’de yetkili servise giriş yaptığı, bunun yanı sıra aracın sıklıkla adblue katkı maddesini eksilttiği, aracın fren balatalarının da sıklıkla yenilenmek durumunda kalındığı, aracın sabahları zor çalışması, start – stop özelliğinin devreye girememesi, aracın gaz yememesi, çekiş düşüklüğü gibi mekanik arızalarının söz konusu olduğu gibi, direksiyon nikelajının soyulması, aydınlatma guruplarında buğu tespiti sürgülü tavan mekanizması arızası gibi tekrar etmeyen küçük kaporta arızalarınında gündeme geldiğinin tespit edildiği görülmüştür.
Davacı ve davalılar arasında düzenlenen 26.02.2019 tarihli “İBRANAME VE PROTOKOL” kapsamında; davacı tarafın / araç sahibinin şikâyetlerinin giderildiği, zararının kalmadığı ve garanti süresinin uzatılması konusunda anlaşıldığı ancak dava konusu yapılan arızaların yinelenmesi ve yapılan onarımlara / revizyonlara rağmen mahkememizce yapılan keşif tarihi itibarıyla halen arızaların devam ettiğinin tespit edilmiş olması dikkate alındığında davacı tarafın ibraname ve protokol konusunda beklediği faydayı elde edemediği ve edemeyeceği de açık olmakla davalının tekeffül borcunun ibraname ile sonlandığının kabulü mümkün olmamıştır.
Dava konusu aracın geçmiş tarihlerdeki arızalarına ilişkin kayıtlar ve araç üzerinde fiziki olarak yapılan arıza tespitleri incelendiğinde, arızaların niteliği itibarıyla ne kadar iyi onarılırsa onarılsın aracın fabrika çıkışındaki olması gereken ayarlarına dönemediği, aracın otomatik şanzuman sistemindeki kronik arızasının giderilemediği gibi otomatik şanzumanın vermesi gereken performansı sergileyemediği ayrıca, arızalar giderilse bile bir süre sonra yinelenmesi kuvvetle muhtemel olduğu bilirkişi heyeti tarafından ortak kanaatle mahkemeye sunulmuştur.

6098 sayılı TBK’nın 227. Maddesinde “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir. ” hükmü düzenlenmiştir.
Dava TBK 209. vd maddelerinde düzenlenen taşınır satışından kaynaklanmaktadır. TBK 219/1 maddesine göre; satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. 219/2 madesine göre; Satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.
Toplanan delillerden satışı yapılan aracın ayıplı olduğu ve aracın bir çok kez onarım gördüğü ancak ayıbın giderilmediği ve bir müddet sonra da ayıbın tekrarlayacağı tespit edildiği gibi zaten ayıbın tekrarlı olduğu da tespit edilmiştir. TBK 227. maddesinde satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcının seçimlik hakları düzenlenmiş olup, bunlardan biri imkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkıdır. Bilirkişi raporuna ile araçtaki arızanın kullanım hatasından kaynaklanmadığı, üretim hatası olduğu kaldı ki aracın konfor aracı olması ve üst segment bir araç olması, kullanıcının beklediği performansın karşılanamaması da dikkate alındığında ayılı olsa bile ayıbın tekrarlı giderildiği iddiasının dinlenebilir olmadığı değerlendirilmekle, davacı-alıcının ayıplı malın iadesi ve ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinde haklı olduğu anlaşılmış bu nedenle bu talep yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ancak davacı aynı zamanda zarar talebinde de bulunmuş ise de, aracın kullanılmamasından kaynaklı bir zarar olduğu ispat edilememiş ve ikame aracın davalı yanca karşılanmış olduğu dikkate alındığında bu talep yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE
1-Aracın … şase numaralı C200 D EXCLUSİVE model mercedez … aracın misli ile değiştirilmesine, bunun infazının mümkün olmaması halinde İİK M.24 gereğince takip işlemlerinin yapılmasına,
2-Davalı tarafın zarar talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 12.469,27 TL harçtan peşin alınan 3.134,40 TL harcın düşümü ile arta kalan 9.334,87‬ TL harcın davalı taraflardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Peşin alınan 3.134,40 TL harçla, 44,40 TL başvurma harcının davalı taraflardan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 28.380,93 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Reddedilen kısım yönünden A.A.Ü.T. Maddesi uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalı taraflara ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.267,00 TL bilirkişi ücreti, 533,00 TL ATGV keşif araç ücreti, posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.800,00 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 2.784,74 TL ile 6,40 TL vekalet harcının toplamı 2.791,14 TL’nin davalı taraflardan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … Motorlu Araçlar Tic. San. A.Ş. tarafından yapılan 807,00 TL bilirkişi, posta ve tebligat giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 4,40 TL’nin davacı taraftan alınarak davalı … Motorlu Araçlar Tic. San. A.Ş. ‘ne ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … Türk Anonim Şirketi tarafından yapılan 566,00 TL bilirkişi giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 3,10 TL’nin davacı taraftan alınarak davalı … Türk Anonim Şirketi’ne ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden, red ve kabul sorumluluk oranına göre hesaplanan 1.312,80 TL’nin davalılardan, 7,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,

Dair davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/01/2023

Tashih Şerhi

Her ne kadar, mahkememiz dosyasının 17/01/2023 tarihli celsesinde hüküm kısmının 2 nolu bendi kısa kararında;
Davalı tarafın zarar talebinin reddine olarak yazılmış ise de,
Dosya kapsamına göre, hükümde maddi yazım hatası yapıldığı, hükmün açık ve anlaşılır olduğu, hükmün davacı yönünden kurulduğu ve HMK’nun 304 maddesi uyarınca, hükümdeki yazı ve hesap hatalar ile diğer benzeri açık hataların mahkeme tarafından resen düzeltilebileceği anlaşıldığından,
Mahkememizin 17/01/2023 tarihli celsesinin hüküm kısmının 2 nolu bendinin;
“Davacı tarafın zarar talebinin reddine” olarak düzeltilmesine karar verildiği, Şerh olunur. 17/01/2023