Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/383 E. 2022/63 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/383
KARAR NO : 2022/63

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/06/2018
DAVA : itirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan),
DAVA TARİHİ : 07/08/2018
KARAR TARİHİ : 30/01/2020
KARAR Y.TARİHİ : 11/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili; müvekkilinin “… Makine-…” ünvanı altında faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin 2017/Aralık ayına kadar davalının taşeronluğunu yaptığını, bu tarihten sonra davalı için her hangi bir imalat yapmadığını, ancak davalının (01.02.2018 t.li 88.500 TL bedelli – 09.02.2018 t.li 118.000 TL bedelli – 15.02.2018 t.li 206.500 TL bedelli – 21.02.2018 t.li 94.400 TL bedelli) 4 adet toplam 507.400 TL bedelli sahte fatura düzenleyerek müvekkilini borçlandırdığını, fatura ve sevk irsaliyelerinde belirtilen ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini, sevk irsaliyelerinde (teslim alan) olarak imzası olan …’in müvekkili çalışanı olmadığını (bu kişinin davalı ile organik bağı olan … Ltd Şti firmasının çalışanı olduğunu) sevk irsaliyesinde belirtilen ürünlerin ortalama 18 ton civarında olup sevk irsaliyesinde plakası yazılı aracın ise 5 tonluk bir araç olduğunu tüm bunlar dışında müvekkilinin muhasebecisi …’in davalı ile bir mutabakatname düzenlediğini, muhasebecinin böyle bir yetkisi olmadığını, muhasebeci hakkında C.Savcılığına suç ihbarı yapıldığını, davalının sahte fatura ve sahte mutabakatnameyi dayanak yaparak Ank…İcra Müd…. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını belirterek icra takibinin durdurulması ve davaya konu faturalar yönünden müvekkilinin davacıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA İDDİA :
Birleşen Ankara … Ticaret Mahkemesinin … esas … karar sayılı dava dosyasında davacı … vekili müvekkili tarafından davalı lehine imalat işleri yapıldığını, bu işlerden kaynaklı davalıya faturalar kesildiğini, cari hesaba göre müvekkilinin davalıdan 30.156,21 TL alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için Ank…. Müd…. sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, belirterek itirazın iptaline ve %20 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
ASIL DOSYADA SAVUNMA :
Davalı … Ltd Şti vekili; müvekkili ile davacı şirket arasında süregelen ticari ilişki kapsamında müvekkili tarafından davacıya yapılan satış nedeniyle müvekkilinin davalıdan (4 adet fatura uyarınca) 507.400 TL alacaklı olduğunu bu alacakla ilgili taraflar arasında BA-BS mutabakatı yapıldığını, faturaların sahte olduğu iddiası ile davacının Ank. C.Savcılığına başvurduğunu, savcılığın konuyu Vergi Dairesi Hukuk işlerine sevk ettiğini, yapılan incelemede faturaların sahte olmadığına karar verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA SAVUNMA :
Davalı … vekili birleşen davaya verdiği cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacıya borçlu olmayıp tam aksine alacaklı olduğunu, müvekkili tarafından kesilen 4 adet faturaya bağlı olarak 507.400 TL alacak kaydı olduğunu, buna ilişkin BA-BS mutabakatı yapıldığını, alacağın tahsili için Ank… Müd. nezdinde icra takibi yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava faturaya dayalı ilamsız icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, birleşen davalar ise tarafların karşılıklı alacak iddiasına dayalı olarak başlattıkları icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Asıl davada; 16.05.2018 tarihinde Ankara … Müd…. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde; davalı … Ltd Şti dört adet faturaya dayalı olarak 507.400 TL’nin borçlu …’dan tahsili istenmiştir. Ödeme emri 17.05.2018 tarihinde tebliğ edilmiş davacı 21.05.2018 tarihinde borca itiraz etmekle takip durmuştur. İtiraz ile duran takibe karşı davacı tarafından 27.06.2018 tarihinde işbu menfi tespit davasını açtığı, davalı tarafından da 15.06.2019 tarihinde aynı alacağa ilişkin itirazın iptali davası açıldığı, İtirazın iptaline ilişkin Ankara ,,,. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davanın eldeki dosya ile birleştirildiği görülmüştür. Aynı takibe ilişkin açılmış menfi tespit ve itirazın iptali davaları arasındaki hukuki ilişkinin ortaya konulması gerekmektedir. Esasen görülmekte olan itirazın iptali davası varken borçlunun aynı takibine yönelik menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığı açıktır. Somut olayda ise menfi tespit davası önce açılmış olup itirazın iptali davasından önce açılmış bir menfi tespit davası bulunması durumunda itirazın iptali davası yönünden hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Nitekim menfi tespit davasında davanın reddine dair verilecek hüküm icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılabilmesi mümkündür. (İtiraz nedeniyle durmuş icra takibine karşı menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar için bkz. YHGK. 07.12.2011 T. 2011/13-576 E. 2011/747 K)
Birleşen 9 ATM … esas sayılı dosyanın konusu Ank. … Müd. … sayılı dosyada ise Alacaklı … vekili tarafından borçlu … Müh. … Ltd.Şti. aleyhine “…cari hesap alacağı, ticari alacağa” dayanarak 30.156,21 TL alacağın tahsilinin istendiği görülmüştür.
Asıl dosyada alacağın dayanağının 4 adet fatura, sevk irsaliyeleri ve mutabakat tutanağı olduğu, sevk irsaliyelerinin “Teslim Alan” bölümleri … … isimli kişi tarafından imzalanmış olup davacı vekili adı geçen …’ın müvekkili şirket çalışanı olmadığını, kişinin davalı ile organik bağı olan … Ltd Şti firmasının çalışanı olduğunu bildirmiştir. Konuya ilişkin olarak SGK yazı cevabında; uyuşmazlığa konu dönemde (2018/Ocak, Şubat, Mart) … …’in dava dışı … Ltd Şti çalışanı olduğu anlaşılmıştır. Organik bağ iddialarına ilişkin olarak ticaret sicil kayıtları üzerinde yapılan incelemede; bu iki şirketin aynı adreste faaliyet sürdürmesi dışında başka bir tespit yapılamamıştır. Öte yandan Ankara Vergi Dairesinin 21.09.2020 tarihli cevabi yazısından; irsaliyelerde imzası olan … …’in aynı zamanda taşımayı yapan kişi olduğu anlaşılmakta olup adı geçen …’ın davacı çalışanı olmadığı açıktır.
Alacağın dayanağı olarak sunulan bir diğer belge 26.03.2018 tarihli mutabakat formudur. Bu belge Şubat/2018 döneminde düzenlenen 4 adet fatura nedeniyle KDV hariç 430.000 TL davalı lehine alacak bakiyesi konusunda tarafların mutabık olduğu belirtilmiştir. Mutabakat formunun davacının muhasebecisi olduğu belirtilen … tarafından imzalandığı, davacı vekilinin …’in müvekkili adına böyle bir belgeyi imzalamada yetkili olmadığını öne sürdüğü, ve bu kişi hakkında Ankara C.Savcılığı … sayılı dosya üzerinden soruşturma açıldığını bildirmiştir. Soruşturma dosyasının incelenmesinde; …’in şüpheliler arasında yer almadığı, şüphelilerin alacaklı … şirketi yetkilileri olduğu, bu kişilerin şirketin faturalarında usulsüzlük yaptığı iddiası üzerine soruşturma makamınca dava şartı olan vergi inceleme raporunun düzenlenmesi için dosyanın Ankara Vergi Dairesi Başkanlığına gönderilmesine karar verildiği görülmüştür. Vergi dairesine yazılan müzekkereye verilen cevapta … Ltd Ştinin …’ya taşımasını da üstlenerek 2018/Şubat ayın içinde sevk irsaliyesi ile Kdv dahil 507.400 TL tutarlı ürün satışı yaptığı, taşımanın … plakalı araç sahibi … …’in kardeşi … … tarafından gerçekleştirildiğinin belirtildiği, bunun dışında … Ltd Şti hakkında düzenlenmiş her hangi bir vergi inceleme raporu olmadığı ve davaya konu faturaların sahteliğine ilişkin her hangi bir tespit ve değerlendirme yapılmadığı görülmüştür.
Davalı tarafından düzenlenen ve dava konusu yapılan toplam 507.000 TL bedelli 4 adet faturanın davalı kayıtlarında yer aldığı BS formunda beyanının yapıldığı, davacının ise bu faturaları 28.02.2018 tarihinde ticari defterine kayıt ettiği, icra emri ödeme emrinin tebliğ edildiği 17.05.2018 tarihinde ise ters kayıtla hesaplardan tenzil ettiği ve BA formunda beyanının yapılmadığı tespit edilmiştir. Davacı tarafça sahte olduğu iddia edilen irsaliyeli faturalarda malların cinsin ise 14.150 adet ring bit olarak nitelendirildiği, taraflar arasında imzalanmış her hangi bir yazılı sözleşme veya keşide edilmiş ihtarname bulunmadığı, taraflar arasındaki öncesinden devam eden ticari ilişki olduğu 2017-2018 döneminde davacı tarafça davalı adına düzenlenen toplam 413.008 TL bedelli 9 adet irsaliyeli fatura ile davacı tarafından davalıya 18.056 adet “ring bit” cinsi ürün satıldığı bu konuda uyuşmazlık bulunmadığı, Uyuşmazlığın davalı … Ltd Şti tarafından davacı adına düzenlenen ve davacı tarafça sahte olduğu öne sürülen (01.02.2018 – 09.03.2018 – 15.02.2018 – 21.02.2018) tarihli toplam 507.400 TL bedelli 4 adet irsaliyeli faturaya ilişkin olduğu, bu faturalardaki malın cinsi ise 14.150 adet ring bit olarak gösterildiği görülmüştür. Kayıtlara göre 18.056 adet ring bit ürününün davacı tarafından davalıya satıldığı, daha sonra aynı ürünün 14.150 adet olarak davalı tarafından davacıya satışının yapıldığı görülmektedir. Alacağın dayanağı olarak gösterilen ve her iki taraf defterinde kayıtlı olan faturaların sahteliğine ilişkin iddianın kanıtı olabilecek her hangi bir delil sunulmadığı buna ilişkin olarak Vergi dairesince yapılan incelemede; taşımanın … plakalı aracın sahibi … …’in kardeşi … … tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı yapılan incelemede faturaların yasal sürede düzenlenmediklerinin belirtildiği bunun dışında faturaların sahteliğine dair her hangi bir tespit ve değerlendirme yapılmadığı, davacı şirketin muhasebecisi olduğu saptanan … tarafından düzenlenen mutabakatnamenin gerçeği yansıtmadığına dair davacı savunmasını destekler her hangi bir delil sunulmadığı, faturaların davacı tarafından kayıtlara alındığı, ödeme emrinin tebliğinden sonra ters kayıt işlemi ile kayıtlardan çıkarılmasının davacı lehine hukuki durum oluşturmadığı, 09.12.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; takip dayanağı faturalara konu malzeme olan “ring-bit” in uluslar arası standartlar esas alındığında 01.02.2018 ve 15.02.2018 sayılı sevk irsaliyesindeki malzemelerin taşımayı yapan kamyonun özellikleri itibariyle tek seferde taşınamayacağı, diğer irsaliyelerdeki malzemenin ise tek seferde taşınabileceği, davacının vermiş olduğu ağırlık ölçülerine göre ise tüm sevk irsaliyelerdeki malzemelerin tek seferde taşınamayacağı, ilgili sevk irsaliyelerindeki malzemenin tek seferde nakledileceğine dair ifade olmadığından taşımayı yapan kamyonun birkaç sefer yaparak ilgili malzemeyi taşıyabileceği bunun aksini ispat eden dosyada bir delil olmadığından davacının itirazlarının yerinde olmadığı belirtilmiştir. Uluslar arası standartlar dikkate alındığında 01.02.2018 ve 15.02.2018 sayılı sevk irsaliyesindeki ring-bit malzemesinin taşımayı yapan kamyonun özellikleri itibariyle tek seferde taşınamayacağı belirtilmiş ise de taşımanın tek seferde yapılmasını zorunlu kılan bir durum olmayıp taşımanın birkaç seferde yapıldığına dair davalı vekilinin beyanı esas alındığında taşımanın irsaliyede belirtilen araç ile yapılmasının fiziken mümkün olmadığına dair davacı vekilinin itirazları dikkate alınmamıştır.
Sonuç olarak takip dayanağı faturaların her iki taraf defterlerinde kayıtlı olup faturalara davacı tarafından yasal süresinde itiraz edilmediği, her ne kadar malın teslimine ilişkin irsaliyede imzası bulunan … …’in davacı çalışanı olmadığı gelen kayıtlardan anlaşılmakta ise de taşıma işinin yapıldığının Ankara Vergi Dairesinin 21.09.2020 tarihli cevabi yazısı ile anlaşıldığı, Öte yandan takip konusu faturaların gerçek bir mal alışverişini yansıtmadığı iddiası üzerine düzenlenen vergi denetim raporunda bu yönde her hangi bir bulguya rastlanılmadığının açıklandığı, 26.03.2018 tarihli mutabakat formunda Şubat/2018 döneminde düzenlenen 4 adet fatura nedeniyle KDV hariç 430.000 TL davalı lehine alacak bakiyesi konusunda tarafların mutabık olduğu, mutabakat formunun davacının muhasebecisi olduğu belirtilen … tarafından imzalandığı, davacı vekilinin …’in müvekkili adına böyle bir belgeyi imzalamada yetkili olmayıp bu kişi hakkında Ankara C.Savcılığı … sayılı dosya üzerinden soruşturma açıldığını belirttiği ancak yapılan incelemede soruşturmanın konusunun farklı olup iddiayı destekler nitelikte olmadığı anlaşılmakla menfi tespit talepli açılan asıl davanın reddine, birleşen Ankara … Ticaret Mahkemesinde açılan davanın ise cari hesap ilişkisi kapsamında davacının davalıdan her hangi bir alacağı olmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir
HÜKÜM :
1-Asıl dava;
Davanın reddine,
Karar ve İlam Harcı
Alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin alınan 8.665,13 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 8.584,43 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Asıl dosya ve birleşen … Ticaret Mahkemesi dosyası kapsamında davalı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 662,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.662,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Vekalet Ücreti
Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 42.420,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
2-Birleşen Ankara … Ticaret Mahkemesi’nin … E, sayılı dava;
Davanın reddine,
Karar ve İlam Harcı
Alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin alınan 364,22 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 283,52 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Vekalet Ücreti
Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Dair asıl ve birleşen … Ticaret Mahkemesi dosyasında davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/02/2022
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …