Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/358 E. 2021/160 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/358 Esas
KARAR NO : 2021/160

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2019
KARAR TARİHİ : 23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, müvekkil şirket ile davalı arasında ticari ilişkinin olduğu ve müvekkil tarafından davalıya avans ödemesinin yapıldığını, planlanan işlere ait sözleşme yapılmadığını, müvekkil tarafından yapılan avans ödemelerinin davalı tarafça borç kabul edildiğini, söz konusu bu avans ödemelerinin bir kısmının müvekkile geri ödendiğini fakat tamamının geri ödemesinin yapılmadığını, cari hesap ekstresinden de görüleceği üzere müvekkilinin 70.000,00 TL bakiye alacağının doğduğunu, söz konusu bu bakiye alacağın ödenmesi talep edildiği halde davalının ödeme yapmadığını, söz konusu bedelin tahsili için Ankara…Müdürlüğü 2019/4212 Esas sayılı dosya üzerinden davalı aleyhine icra takibinin başlatıldığını, davalı şirketin haksız ve kötüniyetli olarak borcun tamamına ve fer’ilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığını ve bu nedenle davalı şirketin borcun tamamına ve fer’ilerine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın likit alacak olduğunu, davalının asıl alacak üzerinden %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, davacı tarafın, müvekkili ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu ve bu ilişki sebebiyle avans ödemesi yapıldığını ifade ettiğini, havalimanı yapımında bir kısım işlerin yapımı konusunda davacı ile müvekkilinin anlaştıklarını, ancak davacı ile müvekkili arasında imza edilmiş herhangi bir sözleşme bulunmadığını, bu anlaşmaya istinaden müvekkili… A.Ş’nin 5-6 kadar çalışanının davacının siber sonlandırma ve kablolama işlerini yaptıklarını, bahse konu işçilerin, ilk 3 aylık dönemde davacı şirket bünyesinde SGK’lı olarak gösterildiğini, daha sonra ise alt yüklenici olan davalı müvekkil bünyesinde gösterildiklerini, yapılan iş karşılığında hakedişler düzenlenmediği için davacı tarafın cari hesap ekstresinde fazlalık gözüktüğünü, müvekkilinin yapılan iş karşılığında hakedişleri düzenlenmediği için bu işten ayrıldığını, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek; davanın reddi ile, müvekkilinin, davacıya borcu olmadığından, davacı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve cari hesap bakiye alacağı olduğundan bahisle başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara…Müdürlüğünün 2019/4212 E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının… Mühendislik Otomasyon Elektrik Elektronik Sistemleri İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti, borçlunun… Müşavirlik Mühendislik Savunma Sistemleri Bilişim Elektrik Elektronik İnşaat Eğitim Sanayi Tic. A.Ş olduğu, 70.000,00 TL asıl alacak için 21/03/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 26/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi rapor ve ek raporlarında; taraflara ait ticari defterlerin usulüne uygun tasdik ettirilip, işlendiği HMK ve TTK ya uygun olduğunu, taraflar arasında yazılı herhangi bir sözleşmenin mevcut olmadığını, dava konusu ile ilgili herhangi bir fatura düzenlemesinin mevcut olmadığının sabit olduğunu, 31/01/2018 ile 28/02/2018 tarihleri arasında taraflar arasında yapılan 7 adet para hareketinin yapıldığını ve bu süre içerisinde davacının davalıya 249.000,00 TL, davalının ise davacıya 179.000,00 TL havale işlemi yapıldığını ve cari hesabın 70.000,00 TL borç bakiyesi ile bir sonraki aya/yıla devrettiğini, davacı şirketin Burgan Bank nezdindeki hesabından, davalının Ziraat Bankası nezdindeki hesabına 14/02/2018 tarihinde 35.000,00 TL avans, 16/02/2018 tarihinde 10.000,00 TL avans, Vakıflar Bankası nezdindeki hesabına 19/02/2018 tarihinde 105.000,00 TL avans olmak üzere toplam 150.000,00 TL avans açıklamalı EFT yapıldığını, davalı şirketin…Bankası A.Ş nezdindeki hesabından, davacının Ziraat Bankasındaki hesabına, 23/02/2018 tarihinde 50.000,00 TL, 28/02/2018 tarihinde ise 30.000,00 TL olmak üzere toplam 80.000,00 TL avans iadesi açıklamalı EFT yapıldığını, davalı şirketin muavin defter 340.01.001 Alınan Sipariş Avansları cari hesap ekstresindeki kayıtların; davacı şirkete 70.000,00 TL borçlu olarak gözüktüğünü ve ticari defter/yevmiye defteri muhasebe kayıtlarındaki 102.01.001 Bankalar Hesabı ile 340.01.001 Alınan Sipariş Avansları hesabı borç-alacak kayıtları ile uyumlu olduğunu, icra takibi ile işbu davaya konu Eser Sözleşmesinden kaynaklı 70.000,00 TL’lik davacı şirketin cari hesap bakiye alacak tutarının; tarafların ticari defterler kayıtlarına usulüne uygun olarak borç-alacak kaydının yapıldığı ve bu kayıtların birbiri ile örtüştüğü ve söz konusu 70.000,00 TL’nin davalı şirket tarafından ödendiğine dair herhangi bir bilgi ve belgenin olmadığı tespit edildiğinden davacı şirketin davalı şirketten para hareketlerine ait iş ve işlemlerden kaynaklı olmak üzere 70.000,00 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Türk Hukukunda kural olarak her dava, dava tarihindeki durum ve koşullara göre karara bağlanır. Ancak itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan tarafların alacak borç durumu ve haklılık durumu icra takip tarihi itibariyle tespit edilir (Yargıtay …HD.11/11/2015 tarih, 2015/5365 Esas, 2015/14528 K.; 14.11.2019 tarih, 2017/4726 E, 2019/5144 K,).
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 26.09.2018 tarih, 2018/2696 Esas ve 2018/3431 karar sayılı ilamına göre Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 27.06.2016 tarih, 2015/6424 Esas ve 2016/3931 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Davaya konu alacak bakımından ispat yükü davacı tarafta olmakla birlikte ticari davalarda, ya da iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatlanmalıdır. Ticari defterler kesin delillerdendir. Davacıda dava dilekçesinde ticari defterlere dayanmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, ticari defterler, bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre;Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, Ankara…Müdürlüğünün 2019/4212 E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının… Mühendislik Otomasyon Elektrik Elektronik Sistemleri İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti, borçlunun… Müşavirlik Mühendislik Savunma Sistemleri Bilişim Elektrik Elektronik İnşaat Eğitim Sanayi Tic. A.Ş olduğu, 70.000,00 TL asıl alacak için 21/03/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 26/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu ve davanın yasal sürede açıldığı, 31/01/2018 ile 28/02/2018 tarihleri arasında taraflar arasında yapılan 7 adet para hareketinin yapıldığını ve bu süre içerisinde davacının davalıya 249.000,00 TL, davalının ise davacıya 179.000,00 TL havale işlemi yapıldığını ve cari hesabın 70.000,00 TL borç bakiyesi ile bir sonraki aya/yıla devrettiği, tarafların ticari defterler kayıtlarına usulüne uygun olarak borç-alacak kaydının yapıldığı ve bu kayıtların birbiri ile örtüştüğü ve söz konusu 70.000,00 TL’nin davalı şirket tarafından ödendiğine dair herhangi bir bilgi ve belgenin olmadığı tespit edildiğinden davacı şirketin davalı şirketten para hareketlerine ait iş ve işlemlerden kaynaklı olmak üzere 70.000,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın Kabulü ile;
2- Davalının Ankara … İcra Müdürlüğünün 2019/4212 Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin 70.000,00 TL asıl alacak olmak üzere devamına
3-Asıl alacağın %20’si oranında olan 14.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 9.900,00 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 50,80 TL başvuru ve vekalet harcı, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 55,20 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 856,00 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
7-Alınması gerekli 4.781,70 TL harçtan peşin alınan ve derkenar ile tahsil edilen 1.195,43 TL harcın düşümü ile arta kalan 3.586,27 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Peşin alınan ve derkenar ile tahsil edilen 1.195,43 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/02/2021

Katip …

Hakim …