Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/309 E. 2021/203 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/309 Esas
KARAR NO : 2021/203

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, müvekkil şirket tarafından davalı şirkete ait rüzgar makinelerinin bakımı hizmetinin verildiğini, söz konusu hizmetin alındığına dair bahçe yetkilisi …’un imzasının bulunduğunu, bu hizmet karşılığında 20.04.2017 tarih, 661143 sıra nolu 10.510,96 TL bedelli faturanın davalı adına kesilerek gönderildiğini, davalı tarafça faturaya itiraz edilmediğini, fatura bedelinin ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğünün 2019/5094 Esas sayılı dosyası üzerinden alacağın tahsili amacıyla icra takibinin başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak borcun tamamına ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa usulüne uygun şekilde meşruhatlı davetiye yapılmış olup; dosyaya yazılı ve sözlü savunma (cevap) bildirilmemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara 5. İcra Müdürlüğünün 2019/5094 E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun Mercury Tarım ve GIda Ürünleri Ticaret A.Ş olduğu; 10.510,96 TL alacak için 20/03/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu tarafa 21/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 28/03/2019 tarihinde itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça davalı şirket adına düzenlenmiş 1 adet faturanın: 924653 sayılı irsaliyeli, 20.04.2017 tarih, seri … nolu ve KDV dahil 10.510,96 TL bedelli olduğu anlaşılmıştır.
Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı, Kızılbey Vergi Dairesi Müdürlüğünün 04.11.2019 tarih ve 380590 sayılı yazısı ve eklerinde: Davalı şirkete ait 04.11.2019 rapor tarihli Form Ba/Bs analiz- karşılaştırma ekran görüntüsünün; ikinci sayfası 19. satırında, davacı şirketten 1 adet belge karşılığında 8.907,00 TL’lik mal ve hizmetin, satın alınmış olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Gelir İdaresi Başkanlığı … Vergi Dairesi Başkanlığı, Ziyapaşa Vergi Dairesi Müdürlüğünün 11.11.2019 tarih ve 160331 sayılı yazısı ve eklerinde: Davacı şirkete ait 05.11.2019 rapor tarihli Form Bs ekran görüntüsünün; ikinci sayfası 9 sıralı satırında, davalı şirkete 1 adet belge karşılığında 8.907,00 TLTik mal ve hizmetin satılmış olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde ve davalı şirket defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
İstinabe sureti ile Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesince ve bilirkişi marifeti ile davacı defterlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen 14.01.2020 tarihli raporda, davacıya ait yasal defterlerin 213 sayılı VUK’nun 221 ila 225 maddelerine göre, süre ve şekillere uygun olarak açılış tasdiklerinin yapıldığı, TTK 64. maddesine göre defterin TTK’nın 64. maddesine uygun olarak kapanış tasdikinin yaptırılmış olduğu, sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, takip ve dava konusu edilen faturanın her iki tarafça form BA ve form BS bildirimlerinin yapıldığı, bu bağlamda dava konusu faturanın davalı tarafa teslim edildiği halde davalının TTK. m. 21/2. gereğince fatura münderecatına her hangi itirazları olmadığından dava dosyası kapsamında davacının davalıdan 10.510,96 TL alacağının olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizce davalı ait ticari defterlere ilişkin de inceleme yapan mali Bilirkişi raporunda; davalı vekilinin 22.09.2020 tarihli dilekçesinde müvekkil şirketin defter ve belgelerinin incelenmesine esas olmak üzere “Şirket ortağı ve müdürü Burak Levent oruk Ankara, Çankaya, Güzeltepe Mahallesi, Ahmet Rasirn Sokak, No: 9/5 adresinde ikamet etmekte olup, telefon numarası bildirilen yetkili kişi ile gerek sesli, gerek kısa mesaj, gerekse vvhatsapp üzerinden 24.11.2020 – 31.12.2020 tarihleri arasında yapılan birçok görüşmeler neticesinde, davalıya ait ticari defterler ile muhasebe kayıtlarına ait belgelere yeterli ve gerektiği şekilde ulaşılamamış olmakla birlikte, davalı şirketin; davacı şirketten 20,04.2017 tarihli faturaya bağlı olarak 10.510,96 TL’lik mal ve hizmeti satın aldığını, davaya konu 20.04.2017 tarihli faturanın taraflarca ilgili vergi dairesine verilen form bs/ba beyannameleri ile bildirimin yapılmış olduğunu, davacı tarafça davalı şirket adına düzenlenmiş 20.04.2017 tarih, seri B 661143 nolu KDV dahil 10.510,96 TL’lik davaya konu faturanın, davalı şirketçe ödendiğini gösterir herhangi bir belgeye dosyasında rastlanmadığından, davacı şirketin; davalı şirketten, anılan faturaya bağlı olarak 10.510,96 TL tutarında alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi raporları dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Türk Hukukunda kural olarak her dava, dava tarihindeki durum ve koşullara göre karara bağlanır. Ancak itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan tarafların alacak borç durumu ve haklılık durumu icra takip tarihi itibariyle tespit edilir (Yargıtay … HD.11/11/2015 tarih, 2015/5365 Esas, 2015/14528 K.; 14.11.2019 tarih, 2017/4726 E, 2019/5144 K,).
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 26.09.2018 tarih, 2018/2696 Esas ve 2018/3431 karar sayılı ilamına göre Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır….” Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 27.06.2016 tarih, 2015/6424 Esas ve 2016/3931 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.
Davaya konu alacak bakımından ispat yükü davacı tarafta olmakla birlikte ticari davalarda, ya da iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatlanmalıdır. Ticari defterler kesin delillerdendir. Davacıda dava dilekçesinde ticari defterlere dayanmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, fatura, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre;
Somut olayda; Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, Ankara … İcra Müdürlüğünün 2019/5094 E, sayılı icra dosyası ile alacaklının davacı …, borçlunun davalı … Tarım ve GIda Ürünleri Ticaret A.Ş olduğu; 10.510,96 TL alacak için 20/03/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu tarafa 21/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 28/03/2019 tarihinde itiraz ettiği ve takibin durduğu ve davanın yasal sürede açıldığı, 0157 seri numaralı “Rüzgar Makinatan Bakım Formu’ nun incelenmesinde davalıya ait … ’de bulunan Rüzgar Enerjisi’nin davacı tarafından 01.04.2017 tarihinde bakımının yapıldığı, bakım yapılan 11034, 10780, 11039 seri nolu kuleleri üzerinde bakımlar yapıldığı, bakımlarda 3 takım Olf Difransiyel Prim Seti’nin el ile teslim edildiği, 1 adet su ayıracı ile bir adet yakıt filtresinin elden yedek bırakıldığının belirtildiği, davacı şirketin düzenlediği, rüzgâr makinaları “Bakım Formu”nu davalıya ait bahçe yetkilisi … elden teslim alıp imza attığı ve davacı taraf adına da bakım sorumlusu … olarak da imzalandığı, dava konusu faturanın davacı tarafından davalıya teslim edildiği ve davalı tarafından TTK.’nm 21/2.maddesinde belirtilen 8 günlük süresinde itiraz yapmadığının tespit edildiği, davacı tarafından davalıya düzenlenip dava dosyasına ibraz edilen 20.04.2017 tarihli B-661143 nolu ve 10.510,69-TL’lik uyuşmazlık konusu faturanın, 273 yevmiye numarası ile davacı şirketin yasal defterlerine kayıt edildiği, davacı tarafın ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davaya konu 20.04.2017 tarihli faturanın B-661143 numaralı 10.510,96-TL bedelleri faturanın her iki tarafça Form BA ve Form BS ile bildiriminin yapıldığı, davacı tarafça davalı şirket adına düzenlenmiş 20.04.2017 tarih, seri B 661143 nolu KDV dahil 10.510,96 TL’lik davaya konu faturanın, davalı şirketçe ödendiğini gösterir herhangi bir belgeye dosyasında rastlanmadığından, davacı şirketin; davalı şirketten, anılan faturaya bağlı olarak 10.510,96 TL tutarında alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle;
HÜKÜM :
1-Davanın Kabulü ile;
2-Davalının Ankara … İcra Müdürlüğünün 2019/5094 Esas sayılı (Adana … İcraMüdürlüğünün 2019/4152) takip dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin 10.510,96 TL asıl alacak olmak üzere devamına
3-Asıl alacağın %20’si oranında olan 2.102,19 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 50,80 TL başvuru ve vekalet harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 179,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere 1.230,30 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
7-.Alınması gerekli 718,00 TL harçtan peşin alınan 123,96 TL harcın düşümü ile arta kalan 594,04 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Peşin alınan 123,96 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/03/2021
Katip …

Hakim …