Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/302 E. 2021/859 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/302 Esas – 2021/859
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/302 Esas
KARAR NO : 2021/859

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/12/2016
KARAR TARİHİ : 20/12/2021
KARAR Y.TARİHİ : 22/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 27/09/2016 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini bu kaza sonrasında müvekkine ait aracın kullanılmaz hale geldiğini, müvekkilinin zararlarının giderilmesi için davalı yandan ve sigorta şirketinden talepte bulunmuş ise de taleplerine olumlu cevap verilmediğini, bu nedenle iş bu davanın açılmasının gerektiğini, kazanın müvekkiline ait aracın seyir halindeyken ön kaputunun aniden açılması üzerine aracı güvenlik şeridine yönlendirip güvenli alana geçmeye çalıştığı esnada diğer aracın müvekkilin aracına arkadan çarpması suretiyle gerçekleştiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili için 1.000 TL maddi 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … Tek. Hır. Metal Mak. İnş. Nak. Dan. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının seyir halindeyken aracının kaputunun açılması nedeni ile aracını müvekkilinin önüne kırmak sureti ile ani fren yaparak durduğununu, müvekkilininde diğer araçların önüne kırmamak için şerit değiştirmediğini ve araca arkadan çarptığını, kazada asli kusurlunun davacı olduğunu, davacıya ait aracın trafik poliçesinin kaza tarihinden 1 gün sonra olduğu yani aracın trafik poliçesinin kazadan sonra yaptırıldığını, davaya konu aracın piyasa değerinin 5.000-8,000 TL arasında olduğunu, davacının talebinin kabulü halinde haksız zenginleşmiş olacağını, bu nedenlerle kazaya kendi kusuru ve trafik emniyetini tehlikeye sokacak nitelikte aracı trafikte kullanarak sebebiyet veren davacının açmış olduğu davanın reddi ile davacı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. cevap dilekçesinde özetle; usuli itirazlarının yanı sıra esasa ilişkin olarak ise dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluğunun sigortalının kusurlu olması halinde geçerli olduğunu, müvekkili şirket tarafından tamamen bağımsız eksperlerle yapılan inceleme ve tespitler sonucunda toplam 5.500,00 TL hasar tespiti yapıldığını, davacı araç sürücüsünün de tali kusurlu olduğu değerlendirilerek %25 kusuru üzerinden yapılacak ödemeyi davacı tarafın kabul etmediğini, davacı tarafın taleplerinin poliçe kapsamında olmadığını, davacı tarafın gerçek zararını ispatlamak zorunda olduğunu, kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz talebinin de haksız olduğunu belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … ise, dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde tebliğine rağmen, süresi içeresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacının aracının trafik kazası sonucu hasarlanması nedeniyle araç sürücüsü araç işleteni ve ZMMS sigortacısına karşı açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, tarafların sosyal ekonomik durum araştırma müzekkere cevapları, tanık beyanları, bilirkişi raporu, adli tıp raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Karar sayılı görevsizlik kararı sonucu dosya mahkememize tevzii edilmiştir.
Araç ruhsatının incelenmesinde; … plakalı aracın … …, 1994 model, … şasi seri numaralı, benzin 4 LPG yakıtlı, 1.500 cm silindir hacimli, 998 kg ağırlığında, M1 araç sınıfında hususi otomobil olduğu, aracın 04.02.2016 tarihinde davacı … adına trafiğe tescil edildiği, kaza sonrasında 27.10.2016 tarihinde trafikten çekildiği, kaydının silindiği görülmüştür.
KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesinin incelenmesinde; davalı … Tek. Hır. Metal Mak. İnş. Nak. Dan. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş’ne ait 118890700 numaralı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile 02.04.2016-02.04.2017 tarihleri arasında, iş bu dava konusu 27.09.2016 tarihli trafik kazası tarihinde de geçerli olmak üzere sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 08/11/2019 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; 27/09/2016 tarihli maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda davacı yana ait … plakalı aracın sürücüsü dava dışı …’ın %75 kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü davalı …’nin %25 kusurlu olduğu, araç maliki ve işleticisi olarak davalı … Hırdavat … Ltd. Şti.’nin 2918 sayılı Karayolu Trafik Kanunun 85. maddedeki hukuki sorumluğuna istinaden tayin ve takdiri mahkemeye ait olmak üzere ” sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu” kaza nedeni ile davacı yana ait … plakalı aracın onarımı ekonomik olmadığından pert-total işlemi uygulanmasının yerinde olduğu, davacının zararının 7.000,00 TL olduğu hesap edildiğini, kurtarıcı bedeli eklendiğinde gerçek zarar bedelinin 7.200,00 TL olduğunun belirlendiğini, sürücülerin kusur oranları ele alındığında davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği gerçek zarar bedeli 7.200,00 TL x %25=1.800,00 TL olduğu, davacının aracında yararlanmadığı süre boyunca oluşan kazanç kaybı trafik sigortası dışında olduğundan davalı araç maliki ile sürücüsünden talep edilebilecek bedelin 1.950,00 TLx%25 = 487,50 TL olarak hesaplandığı, görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri süresi içinde bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını ayrı ayrı dosyaya sunmuşlardır.
Mahkememizce 10/03/2020 tarihinde davacı tanıkları dinlenmiştir.
Davacı tanıklarından;
…; ” ben davacının eşiyim olay tarihinde eşim üzerine kayıtlı … … 98 model araç ile misafirlerimizi bırakmak üzere Keçiören’den Sincan’a doğru orta şeritte gidiyordum, aracı ben kullanıyordum araçta yanımda davacı eşim, iki çocuğumuz , eşimin halasının kızı ve onun kocası vardı, akşam 21.00 suralırıydı, hava karanlıktı yağış yoktu, birden aracın ön kaputu açıldı, bende sinyal vererek sağa yanaştım, durdum ve kontağı kapattım, daha henüz araçtan inemeden arkadan pegout partner marka araç bizim araca çarptı, arkadan gelen bu araç hızlıydı bence 120 km. Civarında hızı vardı, olay sonrası biz aracı çektirdik, Başkent Sanayi sitesinde bir otomotiv parkına çektirmiştik, bizim başka aracımız yoktu, bu nedenle ulaşımda çocuğun okula gidişi, bizim işe gidişimiz gibi sıkıntılar oldu, araç trafik sicilden silindi, kaputun açılması sırasında ön tarafı görüşüm engellendi fakat sağ yanaşmamda sıkındı olmadı, çünkü aynalar vardı ”şeklinde,
…; ” davacı benim kuzenim olur, olay tarihinde biz kocam ile birlikte davacı ve eşinin evinde konuktuk, akşam olunca davacının eşi bizi eve bırakmak istedi, hep birlikte araca bindik, araçta ben , eşim, davacı, davacınnı eşi ve onların iki çocukları vardı, aracı davacının eşi … kullanmaktaydı, çevre yoluna girmiştik, akşam 21:00 civarıydı, hava karanlıktı, orta şeritte yol almakta iken ön kaput açıldı enişmem … Aracı sağ şeride yanaştırdı, kontağı kapattı durduk ancak henüz araçtan inip duruma bakamadan arkadan bir araç hızlı bir şekilde bizim bulunduğumuz araca vurdu” şeklinde beyanda bulunmuştur” şeklinde,
…; “davacı benim eşimin kuzeni olur, olay tarihinde biz eşimle ile birlikte davacı ve eşinin evinde konuktuk, akşam olunca davacının eşi bizi eve bırakmak istedi, hep birlikte araca bindik, araçta ben , eşim, davacı, davacınnı eşi ve onların iki çocukları vardı, aracı davacının eşi … kullanmaktaydı, çevre yoluna girmiştik, Keçiören istikametinden Sincan istikametine gitmekteydik, akşam 21:00 civarıydı, hava karanlıktı, orta şeritte yol almakta iken ön kaput açıldı davacının eşi … aracı sağ şeride yanaştırdı, kontağı kapattı durduk ancak henüz araçtan inip duruma bakamadan arkadan bir araç hızlı bir şekilde bizim bulunduğumuz araca vurdu” şeklinde, beyanda bulunmuşlardır.
Mahkememizce 30/11/2020 tarihinde davalı tanıkları dinlenmiştir.
Davalı … Hırdavat … Şti. tanığı;
…; “olay günü arkadaşım … ile Ostim tarafıma gidiyorduk, davacının aracı ise sol tarafta orta şeritte seyir ediyordu, bizde sağdan devam ediyorduk, davacının aracının kaputunun açılması ile birlikte birden sağ şeride önümüze kırdı bizde duramayarak araca çarptık, hızımız ortalama 70-80 Km civarındaydı, beyanımda da ifade ettiğim üzere hızımız 70-80 km civarındaydı, 120 km hızla araca çarpmış olsaydık daha vahim sonuçlar olurdu dedi. Meydana gelen kaza sonrasında aracımızda ciddi bir hasar oluşmadı, aracın arkasından bagajın orta kısmından çarpttık, olay yerinde karşı taraftan iki bayan yanmış hatırlamıyorsam 2 çocuk ve birde araç sürücüsü vardı” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dinlenen tanık beyanları incelenerek, davaya konu kaza nedeniyle tarafların kusur oranının yeniden değerlendirilmesi için dosya bilirkişiye gönderilmiştir.
Bilirkişi 28/12/2020 tarihli ek raporunda özetle; kök raporundaki görüş ve kanaatinde herhangi bir değişikliklik olmadığını bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri süresi içinde bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını dosyaya sunmuşlardır.
Kusur raporuna itirazlar değerlendirilmek üzere dosya Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiştir.
Trafik İhtisas Daire’sinin 29/03/2021 gün ve 2021/4851 sayılı raporunda özetle; olayda sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’nin kusursuz olduğu görüşü bildirilmiştir.
ATK raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri süresi içinde bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını dosyaya sunmuşlardır.
21/05/2021 tarihli celsede, davacı yanın rapora itirazlarının karşılanması ve raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Karayolları Fen Heyetinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili 21/09/2021 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin bilirkişi ücretini ödeyecek gücü bulunmadığından bilirkişi kişi ücretinin adli yardımdan faydalanmasını talep etmiştir.
Mahkememizce 30/09/2021 tarihinde davacının adli yardım talebinin kabulüne karar verilereki bilirkişi ücretinin Devlet avansından karşılanmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulu 12/10/2021 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; … plakalı araç sürücüsü …’ın, olayda %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, … Plakalı araç sürücüsü …’nin ise olayda kusursuz olduğu görüşünü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, adli tıp raporu, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; 27/09/2016 tarihinde davacının maliki olduğu dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Ankara Çevre Otoyolu üzerinden Bağlum istikametinden İstanbul İli istikametine seyir halinde iken Çağrı Okulları Hatıra Ormanı mevkiine geldiği esnada, sağ geriden gelen davalı …Hırdavat İnşaat Nak. Ltd. Şti.’nin maliki olduğu davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ön kısmıyla, aracın arka kısmına çarptığı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır. Kaza sonrasında taraflarca tanzim edilen trafik kazası tespit tutanağında; kusur belirlenmesi yapılmaksızın, olay yeri basit krokisinin çizilerek, olayın oluşuna ilişkin anlatımlarda bulunulduğu görülmüştür. Mahkemece, olayın meydana geliş şekline dair taraf tanıkları dinlenmiştir. Davacı tanıkları, dava dışı sürücü … ve yolcular … ile …, kazanın; … plaka sayılı araç ile orta şeritte yol aldıkları sırada aracın ön kaputunun açılması, sağ şeride geçmeleri, araç durduktan ancak henüz araçtan inmedikleri sırada arkalarında gelen aracın çarpması neticesinde meydana geldiğini ifade etmişlerdir. Nitekim, kazanın, 27/09/2016 günü saat 20:30 sıralarında, dava dışı sürücü …’ın yönetimindeki … plakalı otomobil ile, gidişe ayrılmış dört şeridi bulunan otoyolun sağdan ikinci şeridinde, İstanbul yönünde seyrederken, aracının motor kaputunun açılarak görüşünü kapatması üzerine, fren yaparak sağa doğru manevra yaptığı ve sağ şerit üzerinde duruşa geçtiği sırada, aracının arka kısmına, sağ arkasında aynı yönde, sağdan birinci şeritte seyreden davalı sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın ön kısmıyla çarpması sonucu meydana geldiği görüşü alınan tüm raporlarla sabittir. Gerek Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan 29.03.2021 tarihli rapor, gerekse Trafik Fen Heyetinden alınan 12.10.2021 tarihli bilirkişi raporları ile; davacı yana ait araç sürücüsünün, olayın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı ortaya konulmuştur. Bu halde, haksız fiil faili olarak aleyhine dava açılan davalı …, kazanın oluşumun kusursuz bulunduğundan talep edilen maddi ve manevi tazminattan sorumlu tutulamaz. Sigorta ettiği araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından, davalı sigorta şirketinin de sorumluğuna gidilemez. Davalı …Hırdavat İnşaat Nak. Ltd. Şti. ise araç işleteni olup, sorumluluğu tehlike sorumluluğudur ve motorlu aracın işletilmesi nedeniyle doğan zarardan, kusurlu olmasa dahi sorumlu olacaktır. Esasen davalı araç işletenin kusursuz sorumluluğu kabul edilmiştir. Araç işletenin bu sorumluluktan kurtulabilmesi için iki tane kurtuluş kanıtı getirmesi gerekir. Araç işleten her şeyden önce, zararın doğumunda kendisinin veya eyleminden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru olmadığını ve araçtaki bozukluğun kazayı etkilemediğini kanıtlamalıdır. Araç işletenin sorumluluktan kurtulabilmesi için birinci şarta ilaveten kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veyahut 3. bir kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini kanıtlaması gerekir. Somut olayda trafik kazası davacının işleteni olduğu araç sürücüsünün %100 kusurundan ve araçtaki kusur nedeniyle meydana geldiğine göre davalı işletenin davacının oluşan zararından sorumlu tutulması mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle, davacının maddi ve manei tazminat davasının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Davacı yanın, dava dilekçesinin sonuç ve isteminde; davalı sigorta şirketinden, poliçe ile gösterilen miktar ve tazminatlarla sorumlu olmak üzere talepte bulunduğu görülmüştür. Poliçede, manevi tazminata yönelik bir teminat bulunmadığına göre, davacının, sigorta şirketi yönünden davadaki talebinin 1.000,00 TL maddi tazminata ilişkin olduğu anlaşılmış olup sadece reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden kendini vekil ile temsil eden sigorta şirketi lehine vekalet ücreti takdir edilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davacının maddi ve manevi tazminat isteminin ayrı ayrı reddine,
2-Maddi tazminat yönünden davalı taraflar kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendilerini vekil ile temsil eden davalılara ödenmesine,
3-Manevi tazminat yönünden davalı taraflar kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalı …Hırdavat İnşaat Nak. Ltd. Şti.’ye ödenmesine,
4-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan 187,86 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 128,56 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
7- Bilirkişi ücretleri yönünden verilen adli yardım kararı ile devlet avansından karşılanan 2.550,00 TL bilirkişi ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/12/2021