Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/295 E. 2022/447 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/295 Esas
KARAR NO : 2022/447

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/12/2014
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
KARAR Y.TARİHİ : 24/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, 24/10/2010 tarihinde meydana gelen kazada, müvekkilinin cismani zarara uğradığını, kazanın sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı ticari otobüsün Pınarbaşı istikametinden Malatya ili İstikametine doğru seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle meydana geldiğini, araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin kaza sırasında … plakalı ticari otobüste yolcu olarak bulunduğunu, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin kaza nedeniyle depresif bozukluk işlevselliği ve posttravmatik stres bozukluğu teşhisi ile tedaviye alındığını, 03/08/2011 tarihli İzmir Atatürk Eğitim ve Ararştırma Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu raporuna göre % 55 oranında tüm vücut fonksiyon kaybı oluştuğu, … plakalı ticari otobüsün taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesi ile davalı … tarafından sigortalandığını, belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla maluliyet nedeniyle uğradığı zararların Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası ve Zorunlu Ferdi Koltuk Hayat Sigortası poliçeleri kapsamında şimdilik 1.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalı …Ş.’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 05/10/2016 havale tarihli dilekçesi ile dava değerini arttırarak Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında toplam 175.000,00 TL, Zorunlu Ferdi Koltuk Kaza Sigortası Poliçesi kapsamında toplam 125.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş ve eksik harcını tamamlamıştır.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, … plaka sayılı araç müveklili şirket nezdinde 28/05/2010-28/05/2011 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 32311613 numaralı Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Poliçesi ile, 28/05/2010-28/05/2011 tarihleri arasında 32311942 numaralı Karayolu Taşımacılık Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası Poliçesi ile, 18/05/2010-18/05/2011 tarihleri arasında 32310677 numaralı Maksimum Kasko Sigortası Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden sorumluluklarının sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere kaza tarihi itibariyle, bedeni zararlarda kişi başına azami 175.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, müvekkil şirkete dava tarihinden önce başvuru yapıldığını ancak eksik evrak tamamlanmadığından dosya incelemesinin tamamlanamadığını bu nedenle faiz sorumluluğunun dava tarihinde başladığını, davacının emniyet kemeri takmadan seyahat ettiği için müteferrik kusurlu olduğunu, davacının psikolojik rahatsızlığının malullük teşkil edemeyeceğini, davacı da kalıcı maluliyetin bulunmadığını, avans faizi talebinin haksız olduğunu, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasında yaralanarak malul kalan davacının, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Poliçesi ve Zorunlu Karayolu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Poliçesi kapsamında iş gücü kaybı zararının tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce, 08/12/2016 tarihinde, “davanın kabulüne” karar verildiği, bu karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 2018/611 E, 2018/474 K, sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esasta reddine karar verildiği, davalı tarafından bu kez temyiz kanun yoluna başvurulduğu, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 19/11/2018 tarihli kararıyla mahkememiz kararı bozulmuştur.
Yargıtay kararında özetle, davacının kazadan sonra 2 yıl kontrole gittiği, mirtazapin ve sertralin tedavisi önerildiği, ancak maddi sebeplerle tedaviyi aksattığı, tedavi gördüğü sürede şikayetlerinin gerilediğinin belirlendiği, “tedaviyi aksatma”nın, zararın artmasına (maluliyetin artmasına) etkili olup olmadığı, etkili oldu ise ne kadar etkili olduğu, bu hususta davacının kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarında Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan rapor alınarak, değerlendirme yapılmak suretiyle karar verilmesi gerektiği, ayrıca davalı … şirketinin kazaya karışan otobüsün hem zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesi ve hem de zorunlu ferdi koltuk sigorta poliçesini düzenlediği anlaşılmakla, bozma sebebinin, meblağ sigortası olan zorunlu ferdi koltuk sigortası yönünden geçerli olmadığı, taşıma sigortası yönünden hüküm ifade edeceği bildirilmiştir.
Yargıtay kararı doğrultusunda mahkememizce Adli Tıp Kurumu Başkanlığından rapor alınmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İkinci Üst Kurulu’nun 05/10/2021 tarih ve 923 sayılı raporunda; mevcut belgelere ve Adli Tıp İkinci İhtisas Kurulunun 13/03/2020 tarihli muayene bulgularına göre …’ın 24/07/2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının; 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 21 (yirmibir) güne kadar uzayabileceği, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalının 21/01/2016 tarihli Kararı ile İlgili İhtisas Kurulu ve Üst Kurulumuzun mevcut Kararları arasındaki farkın, kişinin 13/03/2020 tarihinde Kurumlarınca yapılan psikiyatri muayenesinde olaya bağlı maluliyetine neden olacak mahiyet ve derecede psikopatolojinin saptanmamasından kaynaklandığı, Özürlülük/Engellilik kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, bu nedenle aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği bildirilmiştir.
Dosya üzerinde aktüerya bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış olup, 26/03/2022 tarihli bilirkişi raporu dosya içerisinde mevcuttur.
Dosya içerisinde toplanan deliller, Yargıtay bozma ilamı, adli tıp raporları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; 24/10/2010 tarihinde davalı … nezdinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Poliçesi ve Zorunlu Karayolu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Poliçesi ile sigortalı, sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda otobüste yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde otobüs şoförünün %100 kusurlu olduğu, bozma kararından sonra İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İkinci Üst Kurulu tarafından düzenlenen raporda, davacı …’ın 24/07/2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 21 (yirmibir) güne kadar uzayabileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu olayda, davacı tarafından, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası ve zorunlu ferdi koltuk sigortası teminatı dahilinde maddi tazminat talep edildiği, 25.03.2004 tarihli Karayolları Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi Genel Şartların 8/B maddesinde sürekli sakatlık için yer alan düzenlemede; işbu poliçe ile temin edilen bir kazanın, sigortalının derhal veya kaza tarihinden itibaren iki sene zarfında daimi surette maluliyetine sebebiyet verdiği takdirde tıbbi tedavinin sona ermesini ve daimi maluliyetin kat’i surette tespitini müteakip, daimi maluliyet sigorta bedelinin münderiç nisbetler dahilinde kendisine ödeneceğinin belirtildiği ve her bir sakatlık halinin hangi oranlara tekabül ettiğinin poliçe genel şartlarında liste halinde verildiği, Ferdi kaza poliçesinden kaynaklanan maluliyet tazminatı ödemelerinde, dikkate alınacak en önemli husus, sigortalının sağlık kurulu raporları ile tespit edilen maluliyet oranları değil, gerçekleşen ve maluliyete sebep olan, uzuv veya uzuv kısmının kat’i ve mutlak suretle vazife görmemesi ve kullanılmamasıdır. Davacının kazadan sonra 2 yıl kontrole gittiği, mirtazapin ve sertralin tedavisi önerildiği, ancak maddi sebeplerle tedaviyi aksattığı, tedavi gördüğü sürede şikayetlerinin gerilediğinin belirlendiği, davacının tedaviyi aksattığı, tıbbi tedavinin sona ermediği, davacının akli denge bozukluğunun, ferdi kaza sigortası genel şartları A3. 2. Sakatlık teminatı kapsamında, kat’i surette araz bırakmadığı, bu hali ile davacının Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası kapsamında maluliyeti bulunmadığından buna ilişkin davasının sübut bulmadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
Hükme esas alınan ATK raporuna göre; davacının, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 21 (yirmibir) güne kadar uzayabileceğinin bildirildiği, trafik kazası nedeniyle, adli tıp raporuyla davacının engel oranının 0 (sıfır) olarak belirlendiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda; davacının engel oranının 0 (sıfır) olarak belirlenmesi nedeniyle davacı lehine sürekli maluliyet zararı hesaplaması yapılmadığı, davacı lehine 381,11 TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığı anlaşılmakla; geçici iş göremezlik tazminatı talebinin kısmen kabulü ile; Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Poliçesi kapsamında 381,11 TL geçici iş göremezlik tazminatının, kazaya karışan … plakalı sigortalı aracın ticari/otobüs olması sebebiyle dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Poliçesi kapsamında 381,11 TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 381,11 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 381,11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından bozmadan önce ve sonra yapılan; 1.150,00 TL bilirkişi ücreti, 330,10 TL posta ve tebligat gideri, 29,00 TL başvuru harcı ve vekalet harcı olmak üzere toplam 1.509,10 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 1,92 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından bozmadan önce ve sonra yapılan; 100,00 TL posta ve tebligat gideri, 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 185,70 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 185,46 TL’nin davacı taraftan alınarak davalı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
6-Alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin ve ıslahla alınan 1.048,00 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 967,30 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
7-Peşin ve ıslahla alınan 1.048,00 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-İlk kararla davalıdan tahsili için 27/03/2017 tarih 2017/68 Harç numaralı Harç Tahsil Müzekkeresi ile yazılan 19.444,80 TL harcın ödenmiş olması halinde, kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin (e-duruşma) yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/06/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı