Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/289 E. 2021/49 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/289 Esas
KARAR NO : 2021/49

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, taraflar arasında açık hesap şeklinde ticari ilişki olduğunu, ancak davalının 31/01/2018-01/10/2018 tarihleri arasındaki hesap ekstresinde görünen borcunu ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla Ankara …Müdürlüğünün 2018/13293 E, sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalının borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazıyla takibin durduğunu belirterek; icra takibine itirazın iptaline, takibin devamına, takip alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa usulüne uygun şekilde meşruhatlı davetiye çıkarılmış olup dosyaya yazılı ve sözlü savunma (cevap) bildirilmemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara …Müdürlüğünün 2018/13293 E, sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının… Makinaları Üretim ve Paz. Ltd. Şti, borçlunun … olduğu; 8.377,54 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere toplam 8.569,99 TL için 13/11/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
2018 yılında düzenlenen 3 faturanın dayanağı sevk irsaliyelerinin incelenmesinde; 28/03/2018 tarihli … nolu 4.737,87 TL bedelli fatura içeriği emtia 29/03/2018 tarihinde Kargo Kar unvanlı kargo firmasıyla, 10393060 takip numarasıyla; 17/04/2018 tarihli, 306832 nolu, 18.569,25 TL bedelli fatura içeriği emtia Ramazan Koyuncu isimli nakliyeciyle; 05/06/2018 tarihli, … nolu 10.516,16 TL bedelli fatura içeriği emtia 06/06/2018 tarihinde Kargo Kar unvanlı kargo firmasıyla davalıya sevk edildiği anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi rapor ve ek raporlarında; 2018 yılında düzenlenen 3 adet fatura içeriği malın davalıya teslim edilmiş olduğu kabul edilecekse; davacının asıl alacak talebiyle ilgili olarak; davacının açılış ve kapanış noter tasdikleri süresinde yaptırılmış ve birbirini teyit eden kendi ticari defterlerinde, 01/01/2018 tarihli önceki yıl alacak devri dahil olmak üzere, davalıdan takip ve dava tarihleri itibariyle 23.377,54 TL alacaklı olduğunu, davacı talebinin ise 8.377,54 TL asıl alacak olduğunu, kayıtlar bu şekilde olmakla birlikte, davacı vekili ödeme emrinde ve dava dilekçesinde 31/01/2018-01/10/2018 dönemi açık hesap alacağını talep etmiş olduğunu, bu nedenle sadece bu tarih aralığındaki işlemlerin esas alınması gerekeceği kabul edilmesi halinde ise, 01/01/2018 tarihli önceki yıl devri olan 25.798,26 TL alacağın hesap dışı tutulduğunda, davacının 31/01/2018-01/10/2018 dönemindeki işlemlerden kaynaklı bir alacağı olmayacağını bildirmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre;
Somut olayda; 2018 yılında düzenlenen 3 adet fatura içeriği malın davalıya teslim edilmiş olduğu kabul edilecekse; davacının asıl alacak talebiyle ilgili olarak; davacının açılış ve kapanış noter tasdikleri süresinde yaptırılmış ve birbirini teyit eden kendi ticari defterlerinde, 01/01/2018 tarihli önceki yıl alacak devri dahil olmak üzere, davalıdan takip ve dava tarihleri itibariyle 23.377,54 TL alacaklı olduğunu, davacı talebinin ise 8.377,54 TL asıl alacak olduğunu, kayıtlar bu şekilde olmakla birlikte, davacı vekili ödeme emrinde ve dava dilekçesinde 31/01/2018-01/10/2018 dönemi açık hesap alacağını talep ettiği ve Davacı vekili ödeme emrinde ve dava dilekçesinde; “31/01/2018-01/10/2018 dönemi açık hesap alacağı”nı talep etmiştir.
“İtirazın iptali davası 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Ödeme emrine itirazın iptali davası, (konusu borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan) bir eda davasıdır.
İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından, ödeme emrine (süresi içinde) itiraz etmiş (m.62) olan takip borçlusuna karşı açılır. Alacaklı davayı kazanırsa (yani, mahkeme borçlunun borçlu olduğu kanısına varırsa), mahkeme, borçlunun itirazının iptaline karar verir; işte bundan dolayı, bu davaya itirazın iptali davası denir.
İİK m.68-68/a’ daki yazılı belgelerden birine sahip bulunmayan alacaklı, itirazın hükümden düşürülmesini sağlayabilmek (yani, itiraz ile duran icra takibine devam edilmesini isteyebilmek) için, yalnız itirazın iptali davası yoluna başvurabilir; icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyemez.
Buna karşılık, alacağı m.68-68/a’ daki yazılı belgelerden birine bağlı olan alacaklı, itirazın iptali için mahkemede dava açmak (m.67) veya itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurmak (m.68-68/a) hususunda, bir seçim hakkına sahiptir. İtirazın iptali davasının konusu, icra takibi konusu yapılmış olan alacaktır; bu nedenle, itirazın iptali davası açılmadan önce, borçlu itiraz ettiği borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı (HMK m.l 14/1-h) yoktur ” ( Kuru, B.: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Eylül 2007,s.107 ).
Somut olayda ise, taraflar arasında ticari ve bir borç ilişkisi bulunduğu ve borçlunun daha önce bir kısım ödemeler yaptığı, davacı davasını yalnızca üç adet faturaya dayandırdığı ve davalının da icra takibinde borca itirazda bulunduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir.
Kısmen ödemeye ilişkin kurallar (taraflar arasındaki sözleşmenin akdedildiği ve icra takibinin Türk Borçlar Kanunu’nun 100 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunun 101 inci maddesinin birinci fıkrasına göre birden fazla borcu bulunan borçlu, ödeme zamanında bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirme hakkını haizdir. TBK m. 102’ye göre de yasal olarak geçerli bir açıklama yapılmadığı yahut makbuzda ödemenin hangi borca mahsup edileceği gösterilmediği takdirde ödeme borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. İcra takibi yapılmamış ise ödeme, vadesi daha önce gelmiş olan borca mahsup edilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.05.2006 tarih, 2006/19-260 E.-2006/251 K., 09.06.2010 tarih, 2010/19-262 E.-2010/304 K. ve 27.01.2016 gün 2015/15-1830 E.-2016/98 K. sayılı kararlarında da bu yönde açıklamalar yer almaktadır.
TBK m. 134/1 ve 2′ de ise, (1) Çeşitli kalemlerin bir cari hesaba sadece kaydedilmiş olmas, borcun yenilenmiş olduğu anlamına gelmez. (2)Ancak hesabın kesilmiş ve hesap sonucu diğer tarafça kabul edilmiş olması durumunda borç yenilenmiş olur.
Dolayısıyla sadece belirtilen tarih aralığındaki işlemlerine göre ödeme emrindeki belirtilen tarih aralığı ile takibe yapılan itirazın incelenmiş; 01/01/2018 tarihli önceki yıl devri olan 25.798,26 TL alacağın hesap dışı tutulmakla davacının 31/01/2018-01/10/2018 dönemindeki işlemlerden kaynaklı bir alacağı olmaması nedeni ile davanın reddine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın Reddine,
2-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
3-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
5-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan 100,22 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 40,92 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/01/2021

Katip …

Hakim …